Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulunun Üye Ülkelerin Resmi Belgelere Erişimi ile İlgili Tavsiyeleri

(Bakanlar Kurulu Bakan yardımcılarının 21 Şubat 2002 tarihinde yapılan 748. toplantısından alınmıştır.)

Bakanlar Kurulu, Avrupa Konseyi Tüzüğünün 15.b Maddesi koşulları altında,

Avrupa Konseyi’nin amacının, üye ülkeler arasındaki işbirliğini muhafaza etmek ve ortak mirasları olan ideal ve presnsipleri korumak olduğu göz önünde tutularak;

Arşivlere erişim ile ilgili olarak, özellikle Evrensel İnsan Hakları Beyannamesinin 19 Maddesini, Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Konferansının 6, 8 ve 10. maddelerini, Birleşmiş Milletler’in Bilgiye Erişim Toplantısını, “Karar Verme Sürecinde Halkın Katılımı ve Çevre Konularında Erişim Hakları”nı (Danimarka, 25 Haziran 1998, Aarhus’tan alınmıştır) ve 28 Ocak 1981 tarihli, Kişisel Verinin Otomatik İşlemi ile ilgili Bireylerin Korunması Konferansı’nı (ETS NO. 108); 29 Nisan 1982 tarihindeki, ifade ve bilgi özgürlüğü Konferansından alınmıştır; kamu yetkililerinin ellerinde tuttukları bilgiye erişimle ilgili Tavsiye No. R (91) 19, kamu kuruluşlarının elinde bulunan kişisel verilerin üçüncü taraflarca iletişimi ile ilgili Tavsiye No. R (19) 10; istatistik amaçlarla toplanan ve işlem gören kişisel bilgilerin korunması ile ilgili Tavsiye No. R (97) 18 ve Tavsiye R (2000) 13 göz önünde bulundurularak;

Çoğulcu ve demokratik bir toplumda saydam yönetimin ve halkı ilgilendiren konulardaki bilgilerin mevcut olmasının önemini göz önüne alarak;

Eşitlik ilkesi ve açıklık kuralları gereğince resmi belgelere ulaşım:

– halkın, içinde yaşadığı toplumun durumu ve kendilerini yönetenler hakkında, ortak konularda halk tarafından bilgilendirilmiş katılımı teşvik ederek yeterli görüş kazanmasına ve eleştirel düşünceye sahip olmasına izin verir.
– yönetimlerin yeterliliğinin ve etkinliğinin artmasını teşvik eder ve yozlaşma riskini yok ederek bütünlüklerin korunmasına yardım eder.
– yönetimlerin kamu hizmetleri olarak meşruluğunun onaylanmasına ve kamu yetkililerine karşı halkın güveninin güçlenmesine yardım eder.

Burada belirtilen kuralların asgari bir standart oluşturduklarını ve bu kuralların resmi belgelere erişim için geniş hak tanıyan yerel yasalar ve tüzüklerle karşılaştırıldığında önyargısız değerlendirilmeleri gerektiğini vurgulayarak;

Bu belgenin bireylerin resmi belgelere erişme talepleri konusuna yoğunlaştığını; şeffaf ve demokratik bir toplumda yararlı olduğuna inanılan her hangi bir bilginin halka açık olmasını sağlamak amacıyla kamu yetkililerinin kendilerini etkin bir iletişim politikası yapmaya adamaları gerektiğini göz önüne alarak;

Üye ülke hükümetlerine, yasalarında ve uygulamalarında bu tavsiyede belirtilen kuralların rehber olmasını önerir.

I. Tanımlar

Bu tavsiye mektubunun amaçları doğrultusunda: “kamu yetkilileri” şu anlama gelmektedir:

i. ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde hükümet ve yönetimler;
ii. ulusal yasalarla donatıldıkları sürece kamu görevi gören veya idari yetkiye sahip olan doğal ve tüzel kişilikler.

“Resmi belgeler” ise, hazırlık aşamasında olan bilgiler hariç, her hangi bir şekilde kaydedilmiş, çizilmiş veya kamu görevlilerince alınmış veya onların ellerinde bulunan ve her hangi bir kamu veya idari işleve bağlı tüm bilgiler anlamına gelmektedir.

II. Kapsam

1. Bu tavsiye mektubu yalnızca kamu yetkililerinin ellerinde bulunan resmi belgeleri göz önüne alır. Ancak, üye ülkeler kendi yerel yasa ve uygulamalarının ışığı altında bu tavsiye kurallarının yasal kurumlar ve mahkemelerin ellerinde bulunan bilgilere hangi ölçüde uygulanabileceğini incelemelidirler.
2. Bu tavsiye, erişim hakkını veya Kişisel Verilerin Otomatik İşlemi ile ilgili Bireylerin Korunması Toplantısı için sağlanan erişim sınırlamalarını etkilemez.

III. Resmi belgelere erişimin genel prensipleri

Üye ülkeler kamu görevlilerinin elinde bulunan resmi belgelere, istek üzerine, herkesin erişebilmesini garanti etmelidirler. Bu kural, ulusun kökeni dahil her hangi bir nedenle ayrım gözetilmeden uygulanır.

IV. Resmi belgelere erişimde olası kısıtlamalar

1. Üye ülkeler resmi belgelere erişim hakkına kısıtlamalar getirebilirler. Kısıtlamalar yasa ile açıkça belirtilmelidir. Bu, demokratik bir toplumda gereklidir ve aşağıda belirtilen maddelerin korunması ile orantılı olmaktadır:

i. ulusal güvenlik, savunma ve uluslar arası ilişkiler;
ii. kamu güvenliği;
iii. suç oluşturan eylemlerin önlenmesi, araştırılması ve kovuşturulması
iv. mahremiyet ve diğer yasal özel çıkarlar;
v. özel ya da kamusal olsun ticari ve diğer ekonomik çıkarlar;
vi. dava sürecinde tarafların eşitliği
vii. doğa
viii. kamu yetkililerince yapılan inceleme, denetim ve gözetim
ix. devletin ekonomik, parasal ve döviz politikaları
x. bir konunun dahili hazırlığı sırasında kamu yetkilileri içinde veya arasında yapılan tartışmaların gizliliği

2. Bilginin açıklanmasının kamu çıkarını çiğnemediği durumlar dışında, resmi belgede bulunan bilginin açıklanması 1. paragrafta adı geçen taraflara zarar verecek ise bir belgeye erişim reddedilebilir.

3. Üye ülkeler, 1 paragrafta anılan kısıtlamaların uygulamadan kalkacakları tarih ile ilgili süre sınırlamasını göz önüne almalıdırlar.

V. Resmi belgelere erişim talepleri

1. Resmi belge için talepte bulunan bir kişi resmi belgeye erişim için sebep bildirmek zorunda olmamalıdır.
2. Talep ile ilgili formaliteler en azda tutulmalıdır.

VI. Resmi belgelere erişim talepleri işlemleri

1. Resmi belgeye erişim için talep, belgeyi elinde bulunduran her hangi bir kamu görevlisi tarafından işleme alınmalıdır.
2. Resmi belgeye erişim için talep eşitlik ilkesine sadık kalınarak ele alınmalıdır.
3. Resmi belgeye erişim için talep hemen ele alınmalıdır. Karar, daha önce belirtilen süre kısıtlamaları içinde verilmeli, iletilmeli ve yerine getirilmelidir.
4. Kamu görevlisi talep edilen resmi belgeye sahip değil ise, mümkün olan durumlarda başvuru sahibini yetkili kamu görevlisine havale etmelidir.
5. Kamu görevlisi, talep edilen resmi belgeyi tanımlamak için başvuru sahibine elinden geldiğince yardımcı olmalı, fakat talep edilen resmi belge tanımlanamayan bir belge ise kamu görevlisi talebi yerine getirmek zorunda değildir.
6. Resmi belgeye erişim için talep, anlaşılır nitelikte makul değilse reddedilebilir.
7. Resmi belgeye erişim talebini tamamen veya kısmen reddeden kamu görevlisi nedenleri de açıklamalıdır.

VII. Resmi belgelere erişim şekilleri

1. Resmi bir belgeye erişim sağlandığı zaman, kamu görevlisi orijinal kopyanın incelenmesine izin vermeli veya bir kopyasını vermelidir. Mümkün olan durumlarda başvuru sahibinin tercihi göz önüne alınmalıdır.
2. Resmi belgedeki bilgilerin bir kısmına erişimde kısıtlama varsa, kamu görevlisi gene de belgenin geri kalan bölümlerine erişim izni vermelidir. Atlanan bölümler açıkça belirtilmelidir. Ancak, belgenin kısmi bölümü yanıltıcı veya anlamsız ise bu tür bir erişim reddedilebilir.
3. Kamu görevlisi başvuru sahibine, kolayca erişebileceği alternatif kaynaklar sunarak bir resmi belgeye erişime izin verebilir.

VIII. Resmi belgelere erişim ücretleri

1. Orijinal resmi belgelere danışmanlık, prensip olarak belgenin bulunduğu yerde ücretsiz olmalıdır.
2. Resmi belgenin bir kopyası için başvuru sahibinden bir ücret alınabilir fakat bu ücret makul bir miktarda olmalı ve kamu görevlisinin yaptığı harcamayı geçmemelidir.

IX. Gözden geçirme işlemi

1. Resmi belge başvurusu tamamen veya kısmen reddedilen veya başvurusu KURAL VI.3’te belirtilen süre içinde ilgilenilmeyen bir kişi mahkemeye veya başka bir bağımsız kuruma veya yasalarca kurulmuş tarafsız bir kuruluşa başvurmadan önce temyiz mahkemesine başvurabilir.
2. Gözden geçirme işlemi ister bir kamu görevlisi tarafından yapılsın, ister yukarıda verilen paragraf 1’e uygun olarak yapılsın, başvuru sahibi her zaman süratli ve pahalı olmayan bir temyiz mahkemesine erişebilmelidir.

X: Tamamlayıcı önlemler

1. Üye ülkeler aşağıdaki konularla ilgili gerekli önlemleri almalıdırlar:

i. halkı resmi bilgilere erişim hakları ve bu hakların nasıl kullanılacağı konusunda bilgilendirmek için;
ii. kamu görevlilerinin bu hakkın yerine getirilmesi ile ilgili görev ve sorumlulukları konusunda eğitilmelerini sağlamak için;
iii. başvuru sahiplerinin bu hakkı kullanabilmelerini sağlamak için.

2. Kamu görevlileri bu amaç doğrultusunda özellikle;

i. belgelerin kolayca erişilebilecek şekilde düzenlenmesini sağlamalı;
ii. belgelerinin korunması ve imha edilmesi ile ilgili açık ve yerleşik kurallara uymalı,
iii. mümkün olduğu ölçüde, sorumlu oldukları konular ve aktivitelerle ilgili bilgileri sağlamalıdırlar. Örneğin, kamu görevleri ellerinde bulunan belgelerin listesini veya kayıtlarını çıkarabilirler.

XI. Kamu görevlilerinin inisiyatifinde açıklanan bilgiler

Bir kamu görevlisi uygun olan durumlarda, kendi insiyatifi doğrultusunda açıklanmasının kamu yönetiminin şeffaflığını arttıracak ve yönetimler içerisindeki etkinliğin gelişmesini sağlayacak bilginin açıklanması için gerekli önlemleri alabilmeli veya kamu yararına olan durumlarda kamunun bilgilendirilerek katılımını teşvik etmelidir.

Bilgilenme hakkı yasası Madde 19

Article 19, The Public’s Right to Know: Principles on Freedom of Information Legislation, 1999.

İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ

KURAL 1. Maksimum açıklama
KURAL 2. Yayımlama yükümlülüğü
KURAL 3. Şeffaf yönetimin geliştirilmesi
KURAL 4. Sınırlı istisnalar n kapsamı
KURAL 5. Erişimi kolaylaştıracak yöntemler
KURAL 6. Maliyetler
KURAL 7. Açık görüşmeler
KURAL 8. Açıklama (ifşaat) önceliği
KURAL 9. İhbarcıların korunmas

ÖNSÖZ

Bilgi demokrasinin oksijenidir. İnsanlar toplumda neler olup bittiğini bilmiyorsa, onları yönetenlerin eylemleri gizli ise, toplum ilişkilerinde anlamlı bir şekilde yer alamazlar. Fakat bilgi yalnızca insanlar için değil iyi bir hükümet için de gerekli bir öğedir.Kötü hükümetler varlıklarını sürdürebilmek için gizliliğe gereksinim duyarlar. Gelişmek için verimsizlik, savurganlık ve yozlaşmaya izin verirler. Nobel ödüllü Amartya Sen’in gözlemlediğine göre demokratik bir hükümetin iş başında olduğu bir ülkede hiçbir zaman gerçek açlık görülmez ve nispeten özgür bir basın vardır. Bilgi, insanlara hükümetin eylemlerini yakından inceleme fırsatını verir ve hükümet eylemlerinin düzgün, bilgilendirilmiş olarak tartışılabilmesi için temel oluşturur.

Ancak çoğu hükümetler işlerini gizlilik içinde yürütmeyi tercih ederler. Swahili’de hükümet sözcüğünün anlamlarından biri de “vahşi sır” dır. Demokratik hükümetler bile işlerinin büyük bir kısmını toplumun gözlerinden uzakta yapmayı tercih ederler. Ve hükümetler gizliliği sürdürmek için her zaman nedenler bulabilirler – ulusal güvenlik çıkarları, toplum düzeni ve daha geniş toplum çıkarları birkaç örnek olarak sayılabilir. Hükümetler sıklıkla resmi bilgileri toplumun lehine saklamak yerine kendi mülkiyetlerinde görürler.

Bu nedenle 19. MADDE bu uluslar arası ilkeleri – herhangi bir kişinin yerel yasaların resmi bilgilere erişmeye izin verip vermediklerini ölçebilmesi için bir standart oluşturmak üzere belirlemiştir. Hükümetlerin en iyi uluslar arası standartlar ve uygulamalara uygun en fazla şeffaflığı elde edebilecekleri yolları açık ve belirgin bir şekilde belirtmişlerdir.

İlkeler standartlar kadar önemlidir fakat tek başlarına yeterli değildirler. Kampanya düzenleyenler, avukatlar, seçilmiş temsilciler ve resmi görevliler tarafından kullanılmaları gerekir. Her toplumun yüz yüze olduğu özel durumlarda, bunların önemini kavramış ve yönetimde şeffaflığa kendilerini adamış kişilerce uygulanmaları gerekir. Biz bu ilkeleri tüm dünyada yönetimlerin geliştirilmesi ve demokrasinin saygınlığı ve güçlenmesi için yayınlıyoruz.

ÖZGEÇMİŞ

Bu ilkeler, bilgilenme hakkının uygulanmasına izin veren ulusal ve uluslar arası rejimler için standartlar oluşturur. Özellikle bilgilenme hakkı ile ilgili ulusal mevzuat için veya resmi bilgiye erişebilmek için oluşturulmuşlardır. Ancak, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi hükümetler arası kurumların sahip olduğu bilgiye de eşit olarak uygulanabilen ilkelerdir.

İlkeler, devlet uygulamasını (ulusal yasalar ve ulusal mahkeme kararlarına da yansıdığı gibi) ve uluslar birliği tarafından tanınan genel yasa ilkelerini geliştirerek uluslar arası ve bölgesel yasa ve standartlar temeline oturtulmuştur.19. MADDE ile denetlenen, dünyadaki pek çok ülkede ortak organizasyonların yoğun çalışma ve deneyimleri ile çok uzun süren çalışma, analiz ve danışmanlık sonucu elde edilen ürünlerdir.

KURAL 1. MAKSİMUM AÇIKLAMA

Bilgilenme hakkı yasası maksimum açıklama ilkesi ile yönlendirilmelidir.

Maksimum açıklama ilkesi, kamu kuruluşlarının sahip olduğu tüm bilgilerin açıklanması hükmüne dayanır ve bu hüküm ancak çok sınırlı durumlarda ortadan kaldırılabilir (bk. kural 4). Bu ilke, bilgi özgürlüğü kavramının temel gerekçesini de içerir ve ideal olarak resmi bilgilere erişimin temel hak olduğunu açıkça belirten Anayasa için de sağlanmalıdır. Mevzuat amacının çiğnenmesi uygulamada maksimum açıklamayı sağlamalıdır.

Kamu kuruluşlarının bilgi açıklama zorunluluğu vardır ve her toplum üyesinin de bilgi edinme hakkı vardır. Ülke topraklarında yaşayan her fert bu haktan yararlanmalıdır. Bu hakkın kullanılması bireylerin bilgi için özel bir ilgi duymalarına gerek bırakmamalıdır. Bir kamu görevlisi bilgiye erişimi engellemeye çalıştığı taktirde, mahkemenin her aşamasında engellemeyi haklı çıkaracak sorumluluğu da yüklenmelidir. Başka bir deyişle, kamu görevlisi engellemek istediği bilginin, aşağıda ayrıntıları ile açıklandığı gibi sınırlı yönetim istisnaların kapsamından geldiğini göstermelidir.

Tanımlar

Hem “bilgi” hem de “kamu kuruluşları” geniş olarak tanımlanmalıdır.

“Bilgi”, depolanış şekline (belge, kaset, elektronik kayıt vb.), kaynağına (ister kamu kuruluşu tarafından, ister başka bir kurum tarafından üretilmiş olsun) ve üretildiği tarihe bakılmaksızın kamu kuruluşunun elinde bulunan tüm kayıtları içerir. Yasa aynı zamanda, sınıflandırılmış, diğer kayıtlarla aynı teste tabi tutulmuş tüm kayıtlara da uygulanmalıdır.

Bilginin açıklanma amaçları için, ‘kamu kuruluşu’ tanımı daha çok resmi atamalarla sağlanan hizmet tipine odaklanmalıdır. Bu amaçla, yerel yönetimler, yasal vekaletle çalışan seçilmiş organlar, devletleştirilmiş sanayi kuruluşları ve kamu iştirakleri, bakanlıklara bağlı olmayan kuruluşlar veya bir bölgenin gelişmesi için hükümetçe kurulan ve üyeleri hükümetçe atanan kurullar, hukuksal kurumlar ve kamu görevi gören özel kuruluşları (yol ve tren yolu bakımını yapan kurumlar gibi) kapsanmalıdır. Sahip oldukları çevre ve sağlık bilgileri açıklanması kamu çıkarlarına gelebilecek zararı azaltıcak nitelik taşıyorsa, özel kuruluşlar da bu tanıma dahil edilmelidir. Hükümetler arası kuruluşlar da bu belgede belirtilen kurallar esasına oturtuşmuş bilgi rejimi özgürlüğüne tabi olmalıdırlar.

Kayıtların yok edilmesi

Yasa, kayıtların doğruluğunu korumak ve elde edilebilirliğini önlemek için bir erişim engeli sağlamalıdır, aksi halde kayıtların kötü niyetle imha edilmesi cezayı gerektiren bir saldırıdır. Yasa aynı zamanda kayıtların kamu kuruluşları tarafından bakımı ve korunması ile ilgili asgari standartları da tesis etmelidir. Bu tür kuruluşlar, kamu kayıtlarını yeteri derecede muhafaza etmek için yeterli kaynak ve dikkati tahsis etmelidirler. Ayrıca, kayıtların düzeltmesini veya değiştirilmesini önlemek için açıklama zorunluluğu yalnızca bilgilerin içerdiklerine değil kayıtlara da uygulanmalıdır.

KURAL 2. YAYIMLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Kamu kuruluşlarında önemli bilgileri yayımlama zorunluluğu bulunmalıdır

Bilgi özgürlüğü yalnızca kamu kuruluşlarının bilgi isteklerini yerine getirmeyi kapsamaz, aynı zamanda bu kuruluşlar kamu yararı için önemli belgeleri kaynak ve kapasite esasına göre makul sınırlar içinde yaygın olarak yayımlar ve dağıtırlar. Hangi bilgilerin yayımlanması gerektiği ilgili kamu kuruluşuna bağlıdır. Yasa hem yayımlama için genel bir zorunluluk hem de yayımlanması gereken bilgiler için ana kategorileri belirlemelidir.

Kamu kuruluşları, en azından aşağıdaki bilgi kategorilerini yayımlamak zorunda olmalıdırlar:

· Özellikle halka doğrudan hizmet veren kamu kuruluşlarında; maliyetler, amaçlar, denetlenen hesaplar, standartlar, başarılar vb. dahil kamu kuruluşunun nasıl işlediğine dair işletme bilgileri,
· Her hangi bir istek, şikayet veya sıradan vatandaşların kamu kuruluşu ile ilgili olarak yapacakları diğer doğrudan işlemler ile ilgili bilgiler;
· Vatandaşların ana politika veya yasama ile ilgili veri sağlayabilecekleri işlemlerle ilgili rehberlik;
· Kamunun sahip olduğu bilgi türleri ve bu bilgilerin tutulma şekli ve
· Kamuyu etkileyecek her hangi bir karar veya politikanın, kararın gerekçeleri ve kararı şekillendirmedeki önemin arka planındaki malzeme ile birlikte içeriği.

KURAL 3. ŞEFFAF YÖNETİMİN GELİŞTİRİLMESİ

Kamu kuruluşları şeffaf yönetimi geliştirmelidirler.

Bilgilenme hakkı yasasının hedeflerinin uygulanması için halkı hakları doğrultusunda bilgilendirme ve hükümet içinde şeffaflık kültürünü geliştirme konuları çok önemlidir. Aslında, çeşitli ülkelerdeki deneyimler, inatçı, söz dinlemez bir devlet hizmetinin en gelişmiş mevzuatı bile baltalayabileceğini göstermiştir. Dolayısıyla, geliştirici aktiviteler bilgi rejimi özgürlüğünün önemli bir öğesidir. Bu alan, özel aktivitelerin, devlet hizmetinin nasıl organize olduğu, bilginin serbestçe ifşa edilmesindeki ana kısıtlamalar, okur yazarlık düzeyleri ve halkın bilinçli olması gibi faktörlere bağlı olarak ülkeden ülkeye değişiklikler gösterdiği bir alandır.

Yasanın, mevzuatın amaçlarını geliştirme sorununa yeterli kaynak ve önemi vermesi gerekmektedir.

Halkın eğitimi

Halkın eğitimi ve bilgiye erişme hakkı, bilgiye erişme hakkı ile ilgili bilginin neşredilmesi, elde edilebilen bilgilerin kapsamı ve bu hakların kullanılma şekli ile ilgili olarak yasa asgari olanakları sağlamalıdır. Gazete dağıtımı veya okur yazarlık oranının düşük olduğu ülkelerde radyo ve televizyon medyası bu tür neşriyat ve eğitim için önemli bir araçtır. Şehir toplantıları veya film üniteleri gibi yaratıcı alternatifler araştırılmalıdır. İdeal olarak, bu tür aktiviteler hem bireysel olarak kamu kuruluşları, hem de özel olarak seçilmiş ve yeterli sermaye sağlanmış resmi kurumlar tarafından yerine getirilmelidir – ya bilgi taleplerini gözden geçiren bir kurum ya da özel olarak bu amaç için kurulmuş diğer bir kurum tarafından.

Resmi gizlilik kültürünün alt edilmesi

Yasa, hükümet içerisindeki gizlilik kültürü sorununa dikkati çeken bazı mekanizmalar sağlamalıdır. Bunlar, kamu kuruluşlarının çalışanları için bilgi eğitimi özgürlüğü sağlaması konusunda gereklilik içermelidir. Bu tür bir eğitim, bilgi özgürlüğünün kapsamına ve önemine, bilgiye erişmek için usule ilişkin mekanizmalara, kayıtların etkin bir şekilde nasıl korunacağı ve bunlara nasıl erişileceği, ihbarcıların korunması kapsamı ve bir kuruluşun ne tür bilgileri yayımlayabileceği gibi konulara işaret etmelidir.

Halkın eğitiminden sorumlu resmi kurum aynı zamanda hükümet içindeki şeffaflığın gelişiminde de rol oynamalıdır. Öncelikler, iyi çalışan kamu kuruluşları için teşvikler, gizlilik problemlerine işaret eden kampanyalar ve gelişen ve aşırı gizli kalanları eleştiren kuruluşları cesaretlendiren iletişim kampanyalarını içermelidir. Diğer bir olanak da kalan problemler ve başarılarla ilgili olarak Parlamento ve/veya Meclis kurumlarının yıllık rapor hazırlamalarıdır. Rapor aynı zamanda halkın bilgiye erişimini geliştirmek için önlemleri, tanımlanan serbest bilgi akışının önünde kalan engelleri ve gelecek yıl alınması gereken önlemleri içermelidir.

Kamu kuruluşları, erişim ve şeffaflıkla ilgili dahili kodlara uyum sağlamak için cesaretlendirilmelidirler.

KURAL 4. İSTİSNALARIN SINIRLI KAPSAMI

İstisnalar açık ve kısa olmalı ve sıkı “zarar” ve “kamu yararı” testlerine bağlı olmalıdır.

Kamu kuruluşlarından talep edilen tüm bireysel bilgi istekleri, kamu kuruluşu, talep edilen bilginin istisnalar kapsamında olduğunu gösterememesi halinde karşılanmalıdır. Bilginin açıklanmasının reddi, resmi görevliler bilginin üç bölümlü bir testten geçmediğini gösteremedikleri sürece onaylanamaz.

Üç bölümlü test

· bilgi yasada sıralanan yasal bir amaçla ilgili olmalıdır;
· açıklamanın o amaca önemli ölçüde zarar vereceğini belli olmalıdır ve;
· bilginin açıklanmasının getireceği zarar, bilginin açıklanmasının sağlayacağı yarardan daha büyük olmalıdır.

İşlevlerinin çoğunluğu istisnalar bölgesi içinde olsa dahi hiçbir kamu kuruluşu yasaların sınırlarından tamamen hariç tutulamaz. Bu, hükümetin tüm fonksiyonlarının yanı sıra tüm devlet kurumlarına uygulanır (yürütme, yasama ve yargı organlarına). Bilginin açıklanması örnek olay temeli ile onaylanmalıdır.

Amacı hükümetleri sıkıntıdan veya yanlış yapılan işlerden korumak olan kısıtlamalar hiçbir zaman mazur görülemez.

İstisnaları mazur gösteren yasal amaçlar

Açıklamamayı mazur gösteren yasal amaçların tam listesi yasada bulunmalıdır. Bu liste yalnızca belgeleri açıklamayı reddetmek için yasal temeller oluşturan kamu çıkarlarını içermeli ve yasa uygulaması, mahremiyet, ulusal güvenlik, ticari ve diğer gizlilikler, kamu veya bireysel güvenlik ve hükümetin karar verici işlemlerinin etkinliği, güvenilirliği gibi konularla sınırlı olmalıdır. Yasal çıkarlara zarar verecek malzeme içermemesi için istisnalar kısaca belirtilmelidir. Liste belgenin türü yerine içeriği esasına dayanmalıdır. Bu standardı karşılaması için, istisnalar uygun olan durumlarda süre-sınırlı olmalıdır. Örneğin, ulusal güvenlik temeline dayalı bilgilerin sınıflandırma gerekçesi belli bir ulusal güvenlik tehdidi azaldığında kaldırılabilir.

Ret yanıtları gerçek bir zarar testine uymalıdır.

Bilginin yalnızca yasada listelenen yasal amaç kapsamı içinde olması yeterli değildir. Kamu kuruluşu bilginin açıklanmasının yasal amaca zarar vereceğini de göstermelidir. Bazı durumlarda, açıklama amaca zarar verdiği kadar yarar da sağlayabilir. Örneğin, ordudaki yozlaşmanın açıklanması ilk anda ulusal savunmayı zayıflatacak gibi görünebilir fakat aslında zaman içinde, yozlaşmayı gidermeye ve silahlı kuvvetlerin güçlenmesine yardımcı olur. Bu gibi durumlarda, bilgiyi yasalara uygun bir şekilde gizli tutmak için açıklamanın kesin etkisinin amaca büyük ölçüde zarar verecek nitelikte olması gerekir.

Kamu yararının çiğnenmesi

Bilginin açıklanmasının yasal amaca önemli ölçüde zarar vereceği belli olsa bile, açıklamanın yararları vereceği zarardan fazla ise bilgi açıklanmalıdır. Örneğin, belli bilgiler doğası gereği gizli olabilir fakat aynı zamanda hükümet içindeki yolsuzluğu açığa çıkarabilir. Bu gibi durumlarda yasal amaca verilebilecek zarar, bilginin açıklanması halindeki kamu yararı ile kıyaslanarak değerlendirilmelidir. Kamu yararının daha fazla olduğu durumlarda yasa bilginin açıklanmasını sağlamalıdır.

KURAL 5. ERİŞİMİ KOLAYLAŞTIRACAK YÖNTEMLER

Bilgi talepleri hızla ve adil olarak işleme konulmalı ve talebin reddi durumlarında bağımsız inceleme sağlanmalıdır.

Bilgi talebi üzerine, karar verme süreci, kamu kuruluşu içinde; bağımsız bir idari kuruma başvurarak; mahkemeye başvurarak üç farklı aşamada belirtilmelidir. Gerekli durumlarda belli gruplar için bilgiye tam erişmeyi sağlamak için önlemler alınmalıdır (Örneğin, okuma yazma bilmeyenler, kayıttaki dili bilmeyenler veya körler gibi özürlüler için).

Halkın bilgiyi alabilme hakkını sağlamak için tüm kamu kuruluşlarının açık, erişilebilir dahili sistemler kurmaları sağlanmalıdır.Genel olarak, kuruluşlar bu tür talepleri yerine getirmek ve yasaya uygunluğu sağlamak üzere bir kişiyi görevlendirmelidirler.

Kamu kuruluşları aynı zamanda, talepleri yayınlanmış bilgiler olan veya bilgilerin net, anlaşılır olmadığı, aşırı uzun veya yeniden formüle edilmesi gerektiği durumlarda başvuran kişilere yardım etmelidir. Öte yandan, kamu kuruluşları saçma ve zarar verici talepleri de reddetme hakkına sahip olnalıdır. Kamu kuruluşları her hangi bir yayında bulunan bilgiyi bireylere sağlamak zorunluluğunda olmamalı, fakat bu gibi durumlarda kuruluş başvuran kişiye yayınla ilgili bilgi vermelidir.

Yasa taleplerin yerine getirilmesi için zaman kısıtlaması koymalı ve her hangi bir ret durumunda da bunu yazılı sağlam nedenlerle yapmalıdır.

Temyiz başvuruları

Uygun olan durumlarda, dahili bir başvurunun kamu kuruluşu içinde orijinal kararı gözden geçirebilecek atanmış daha yüksek bir mercii sağlanmalıdır.

Tüm durumlarda yasa, bireyin bilgi isteminin bir kamu kuruluşu tarafından ret edilmesi durumunda bağımsız bir idareye bireysel hakları ile ilgili olarak başvurmasını sağlamalıdır. Bu, bilirkişi (ombudsman) veya İnsan Hakları Komisyonu gibi mevcut bir kurum veya özellikle bu amaç için oluşturulmuş bir kuruluş olabilir. Her iki durumda da kuruluş belli standartları taşımalı ve belli yaptırım güçleri olmalıdır. Hem resmi olarak hem de atanan başkan ve/veya yönetim kurulunun yaptığı işler açısından bağımsızlığı garanti edilmelidir.

Müracaatlar, tüm partilerden oluşan bir parlamento komitesi gibi temsilci kuruluşlar tarafından yapılmalıdır. Dava süreci açık olmalı ve halkın girişine izin verilmelidir (örneğin atamalarla ilgili davalara). Bu tür bir kuruluşa atanan bireylerin profesyonellik, bağımsızlık ve yeterlilik standartlarına uyuyor olması ve çıkar kurallarının katı mücadelesine bağlı olması gerekir.

Reddedilen bilgi talepleri üzerine yönetim kurulunun açtığı dava hızla sonuçlandırılacak ve mümkün olduğunca az paraya mal olacak şekilde düzenlenmelidir. Bu, toplumdaki her bireyin bu işlemi kolayca yapabilmesini ve aşırı gecikmelerin bilgi istemindeki amacı ilk aşamada aşındırmamasını sağlar.

Yönetim kurulu, her hangi bir davayı soruşturmak için, şahitleri zorla çağırmak ve daha da önemlisi kamu kuruluşunun her türlü bilgiyi veya kayıtları gerekli durumlarda ve kameraya çekilmiş veya kanıtlanmış şekilde sağlamasını istemesi dahil, her türlü yetki ile donatılmalıdır.

Bir soruşturmanın tamamlanması üzerine, yönetim kurulu başvuruyu kabul etmeme, kamu kuruluşunun bilgiyi ifşa etmesini sağlama, kamu kuruluşu tarafından alınacak paraları belirleme, kamu kuruluşlarının yetkili oldukları durumlarda engelleyici davranışları cezalandırma ve/veya dava ile ilgili masrafları kamu kuruluşlarına yükleme gibi yetkileri olması gerekir.

Aynı zamanda, yönetim kurulu, kayıtlara erişimin cezayı gerektirecek şekilde engellendiğinin kanıtlanması durumunda veya kasıtlı imha edilmesi gibi durumlarda mahkemeye başvurma yetkisine de sahip olmalıdır.

Hem başvuran, hem de kamu kuruluşu yönetim kurulu kararlarına karşı mahkemeye başvurabilmelidir. Bu tür başvurular davayı kendi değerleri içinde gözden geçirme yetkisine sahip olmalı ve yönetim kurulunun makul çalışıp çalışmadığı sorusu ile sınırlandırılmamalıdırlar. Böylece zor soruları çözümlemek için gerekli özenin gösterildiği ve ifade özgürlüğü konularına tutarlı bir yaklaşımın geliştirildiği gösterilmiş olacaktır.

KURAL 6. MALİYETLER

Bireyler aşırı maliyetler nedeniyle bilgi taleplerinden caydırılmamalıdır.

Kamu kuruluşlarının elinde bulunan bilgiye ulaşma maliyeti muhtemel başvuranları caydıracak kadar pahalı olmamalıdır, bilgi özgürlüğü yasalarının ardındaki gerekçe de bilgiye erişimi geliştirmektir. Neyse ki şeffaflığın uzun vadeli yararları maliyetleri çok çok aşmıştır. Ne olursa olsun, pek çok ülkedeki deneyim, erişim maliyetlerinin bilgi rejimi özgürlüğü maliyetlerini dengelemede etkili bir araç olmadığını göstermektedir.

Maliyetlerin bilgi taleplerinde caydırıcı olmaması için dünyada çok değişik sistemler uygulanmaktadır. Bazı davalarda, iki aşamalı sistem kullanılmıştır: her talep için sabit ücret, aşamalı olarak da bilgiyi elde etme ve sağlamanın gerçek maliyetine bağlı olarak artan ücret. Aşamalı ücret artışından vazgeçilmeli veya kişisel bilgiler için veya kamu yararına olan istekler (talep amacının yayınla ilgili olduğu durumlar doğru kabul edilmelidir) için ücret belirgin olarak azaltılmalıdır. Bazı davalarda, ticari taleplerde, kamu yararına talepleri sübvanse etmek için yüksek ücret talep edilmektedir.

KURAL 7. AÇIK TOPLANTILAR

Kamu kuruluşlarını toplantıları halka açık yapılmalıdır.

Bilgi özgürlüğü kamunun, hükümetin neler yaptığını bilme ve karar verme sürecine katılma hakkını içerir. Dolayısıyla, bilgilenme hakkı yasası da, yönetim birimleri toplantılarının halka açık yapılması gerektiği hükmünü yerleştirir.

Bu bağlamda “yönetim” esas olarak karar verme mekanizmalarının uygulamaları anlamındadır, dolayısıyla sadece önerilerde bulunan birimler bunlara dahil değildir. Siyasal komiteler – aynı siyasal parti üyelerinin toplantıları – yönetim birimleri olarak değerlendirilmezler.

Öte yandan, seçilmiş birimler ve bunların komitelerinin, planlama ve bölgelere ayırma kurullarının, toplumsal kurulların, eğitim komitelerinin ve kamu endüstriyel gelişim kurullarının toplantıları bunlara dahil edilebilir.

Bu anlamda “toplantı”, esas olarak resmi toplantı anlamındadır, yani bir kamu işini yönetmek amacı ile bir kamu kuruluşunun yaptığı resmi toplantıdır. Bir toplantının resmi olduğunu gösteren faktörler yeter çoğunluk bulunması ve resmi prosedür kurallarının uygulanabilir olmasıdır.

Halkın gerçekten katılabilme şansı varsa, toplantı tarihi önceden bildirilmelidir ve yasa da, halkın katılımı için toplantının yeteri kadar önceden bildirilmesini sağlamalıdır.

Toplantılar yalnızca kabul edilmiş prosedürlere uygun olması ve kapalı yapmak için yeterli nedenin bulunması halinde halka kapalı olarak yapılabilir. Bir toplantının neden kapalı yapılması gerektiği ile ilgili açıklamalar halka açık olmalıdır. Toplantıların halka kapalı yapılmasına getirilen istisnalar bilginin açıklanmasına getirilen istisnalara göre daha geniş tutulmasına rağmen sınırsız değildir. Kapalı yapma nedenleri durumlara uygun olarak, halk sağlığı ve güvenliğin korunması, soruşturma, kanuni uygulamalar, personel ile ilgili kişisel sorunlar, ticari ve ulusal güvenlik meselelerini içerir.

KURAL 8. AÇIKLAMA ÖNCELİĞİ

Maksimum açıklık ilkesiyle çelişki içinde olan yasalar düzeltilmeli veya fesedilmelidir.

Bilgilenme hakkı yasası tedarikte olan diğer hukuk kanunlarıyla tutarlı bir şekilde uygulanmalıdır. Bunun mümkün olmadığı zamanlarda, halkı ilgilendiren bilgiyle ilgili kararlar bilgilenme hakkı yasasının kapsamına girer.

Bilgilenme hakkı yasasının istisnaları geniş tutulmamalı ve yürürlükte olan diğer yasalar da istisnaları genişletmeye meyilli olmamalıdır. Özellikle gizlilik yasaları, yetkililerin bilgilenme yasasına göre açıklamakla yükümlü oldukları kayıtları açıklamalarını kanuna aykırı yapmamalıdır.

Uzun vadede, bilgilenme hakkını ilgilendiren tüm kanunlar biraraya getirilmeye çalışılmalıdır.

Ayrıca, yetkililer bilgilenme hakkına getirilen kısıtlamalar dahilinde olan bilgileri iyi niyetle ve mantık çerçevesi içerisinde açıkladıkları taktirde kanuna itaatsizlik cezalarından korunmalıdırlar. Öteki taktirde, yetkililer kişisel güvenliklerini sağlamak için çok dikkatli davranarak gizlilik kültürünü daha da güçlendirecektir.

KURAL 9. İHBARCILARIN KORUNMASI

İhbarcılar yasa tarafından korunmalıdır.

Çalıştıkları kurumlardaki yolsuzluk ve haksızlıklarla ilgili bilgileri açıklayan kişiler yasal, yönetimsel ve işle alakalı cezalardan korunmalıdır.

Bu anlamda “yolsuzluk yapmak” ağır bir suç işlemek, yasal yükümlülüklerini yerine getirmemek, adli hatalar, yolsuzluk ve sahtekarlık veya kamu kuruluşunun kötü yönetimini içerir. Halkın sağlığı, güvenlik veya çevreye karşı tehlike teşkil eden bir kişiye bağlı olan veya olmayan yolsuzluklar da bunun bir parçasıdır. Bilgiyi açıklayan kişiler iyi niyetle ve açıkladıkları bilginin doğru olduğuna inandıkları ve açıkladıkları bilginin “yolsuzluğu” ortaya çıkardığına inandıkları sürece yasal korumadan yararlanmabilmelidir. Bilginin açıklanması yasal veya işle alakalı bir zorunluluğu ihlal etse dahi koruma uygulanmalıdır.

Bazı ülkelerde ihbaarcılara sağlanan koruma, bilginin kişilere veya kurumlara açıklanma gerekliliğine göre göreceli olarak sağlanmaktadır. Halkın istekleri doğrultusunda bilginin kişilere veya medyaya açıklanması halinde de koruma sağlanmalıdır.

Bu bağlamda “kamu yararı” açıklamanın yararının zarardan daha fazla olduğu durumları veya bir alternatif bilgiyi açıklama aracının önemli bir yararı korumak için gerekli olduğu durumu içerebilir. Bu, örneğin, ihbarcıların öç alınmasına karşı korunmaları gereken durumlarda, sorunun resmi yollardan çözülmesinin olası görünmediği durumlarda, halk sağlığı ve güvenliğine olası bir saldırı gibi bilginin açıklanması için istisnai olarak önemli bir neden bulunduğu durumlarda veya yasadışı hareket delilinin ört bas edileceği veya yok edileceği riski bulunduğu durumlarda uygulanabilir.

Örnek Ülke İsveç – Dünyadaki ilk Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası

İsveç’in sahip olduğu bilgi edinme özgürlüğü çok uzun bir geçmişe dayanmaktadır. İlk bilgi edinme özgürlüğü yasası, 1766’da İsveç Parlamentosu’ndan çıkan Basının Özgürlüğü Yasasıdır. Bu yasa, resmi belgelerin talep eden herhangi bir kişinin isteği sonucu bir an önce açılması gerektiğini söyler. Şu anda Anayasanın da bir parçası olan Basın Özgürlüğü Yasası “tüm İsveç vatandaşlarının resmi belgelere serbest erişim hakkı vardır” der. Kamu görevlileri, açıklanması istenen belge taleplerine derhal cevap vermek zorundadır.

Yasanın şu anki hali 1949 yılında yürürlüğe girmiş ve 1976 yılında birkaç değişikliğe uğramıştır. Bireyler, kamu otoritelerince tutulan “resmi belgelere” en geniş biçimde ulaşma hakkına sahiptir. Belgeler, içerdikleri konu ile ilgili durum karara bağlandığında, başka bir makama gönderildiklerinde veya bir kamu otoritesince dışarıdaki partilerden alındığında erişime açık hale gelirler. Taslak, iç takvim, özet gibi iç işleri ilgilendiren belgeler, dosyalanmış ve kayıta girmiş olmadığı veya bir karar verilirken önemli bir etken olacak yeni bir bilgi içermediği sürece “resmi belge” sayılmaz. Ve resmi olmayan belgelerin açıklanması gibi bir durum söz konusu değildir.

Tüm otoriteler resmi belgelerin bir dizinini tutmak zorundadırlar ve dizinlerin çoğu halka açıktır. Bu olanak, sıradan bir vatandaşın Başbakanlık Ofisine giderek kendi ile ilgili tüm belgelerin kopyalarını görmesine imkan sağlar. Şu sıralarda bu dizinlerin elektronik ortama konması için çaba verilmektedir.

Bazı bu yasadan ayrı tutulan istisnalar bulunmaktadır. Ulusal güvenliği ve dış ilişkileri, ekonomik politikayı, bir kamu otoritesinin denetlemek için yaptığı aktiviteleri koruma, bir suçun önlenmesi ya da bildirilmesi, kamusal ekonomik çıkar, mahremiyet ve bitki ve hayvan türlerinin korunması durumlarında bilginin açıklanması durdurulabilir. Tüm kısıtlamalar kanun ile açık olarak belirtilmelidir.

Kamu yetkililerince geri çevrilmiş bilgilenme hakkı talepleri, üst yargı yolu ile genel idare mahkemelerine başvurarak ve bu da sonuç vermez ise Üst İdare Mahkemesi’ne giderek yeniden değerlendirilir.

Kısa bir zaman önce İsveç hükümeti, ulusal hükümet, il konseyleri, belediyeler ve ticaret birlikleri temsilcilerini şeffaflık konusunda cesaretlendirmek için “Şeffaf İsveç Kampanyası” adı altında bir harekete imza attı. Kampanya, kamu sektöründe şeffaflığın arttırılmasını, kamuoyunun bilinçlendirilmesini, ve aktif yurttaş katılımını hedefliyordu.

Bu kampanya ve İsveç Bilgilenme Hakkı yasası ile ilgili daha ayrıntılı bilgiyi İngilizce olarak aşağıdaki sayfalarda bulabilirsiniz:

http://www.oppnasverige.gov.se/page/1/42.html

http://www.atirtf-geai.gc.ca/consultation-sweden-e.html