Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı 2008

KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUNU TASARISI 2008

BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar

Amaç
MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı; kişisel verilerin işlenmesinde kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı ile temel hak ve özgürlüklerini korumak ve kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin uyacakları esas ve usulleri düzenlemektir.

Kapsam
MADDE 2- (1) Bu Kanun hükümleri, kişisel verileri işlenen gerçek ve tüzel kişiler ile bu verileri tamamen veya kısmen, otomatik olan veya olmayan yollarla herhangi bir veri kütüğüne  dahil olacak şekilde işleyen gerçek ve  tüzel kişiler hakkında uygulanır.

(2) Bu Kanun hükümleri, kişisel verilerin gerçek kişiler tarafından sadece kişisel  veya birlikte oturanlarla ilgili faaliyetlerine ilişkin olarak işlenmesi halinde uygulanmaz.

Tanımlar
MADDE 3-  (1) Bu Kanunda geçen;
a) Alıcı: Kişisel verileri belirli bir soruşturma çerçevesinde alan makamlar hariç olmak üzere, üçüncü kişi olsun veya olmasın verinin açıklandığı herhangi bir gerçek veya tüzel kişi ile kişi topluluğunu, kamu kurum veya kuruluşunu,
b) Anonim hale getirme: Kişisel verilerin, belirli veya kimliği belirlenebilir bir gerçek kişiyle ilişkilendirilemeyecek veya kaynağı belirlenemeyecek hale getirilmek suretiyle işlenmesini,
c)    İlgili kişi: Hakkında kişisel veri işlenen gerçek ve tüzel  kişileri,
ç) Kişisel veri: Belirli veya kimliği belirlenebilir  gerçek ve tüzel  kişilere ilişkin bütün bilgileri,
d) Kişisel verileri işleyen: Veri kütüğü  sahibi adına, bu verileri işleyen gerçek ve tüzel kişileri,
e) Kişisel verilerin işlenmesi: Kişisel verilerin otomatik olan veya olmayan yollarla elde edilmesi, kaydedilmesi, depolanması, değiştirilmesi, silinmesi veya yok edilmesi, yeniden düzenlenmesi, açıklanması veya başka bir şekilde elde edilebilir hale getirilmesi, üçüncü kişilere aktarılması, kullanılmasının sınırlanması amacıyla işaretlenmesi veya tasniflenmesi veya kullanılmasının engellenmesi gibi bu veriler üzerinde gerçekleştirilen bir işlem ya da işlemler bütününü,
f)  Kurul: Kişisel Verileri Koruma Kurulunu,
g) Sicil: Veri Kütüğü Sicilini,
ğ) Üçüncü kişi: Veri kütüğü sahibi ile kişisel verileri işleyen ve bunların doğrudan talimatı altında bulunan kişilerin dışında kalan ve kişisel veri işleyen gerçek ve tüzel kişi ile kişi topluluğunu, kamu kurum veya kuruluşunu,
h) Veri kütüğü: Gerçek ve tüzel kişilere ilişkin belirli bir kritere göre kişisel verilere ulaşımı kolaylaştıracak şekilde yapılandırılmış herhangi bir kişisel veri grubunu,
ı) Veri kütüğü sahibi: Kişisel verilerin işlenmesinin amaç ve metodlarını tek başına veya başkaları ile birlikte belirleyen  gerçek ve tüzel kişileri,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Kişisel Verilerin İşlenmesi

Kanunîlik ilkesi
MADDE 4- (1) Kişisel veriler, ancak, bu Kanunda ve diğer kanunlarda öngörülen hâllerde işlenebilir.

Kişisel verilerin işlenmesine ilişkin ilkeler
MADDE 5- (1) Kişisel verilerin;
a) Hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olarak  işlenmesi,
b) Belirli, açık ve meşru amaçlar için toplanması ve bu amaçlara aykırı olarak yeniden işlenmemesi,
c) Toplandıkları amaçla bağlantılı, yeterli ve orantılı olması,
ç) Doğru olması ve gerektiğinde güncellenmesi,
d) İlgili kişilerin kimliklerini belirtecek biçimde ve kaydedildikleri veya yeniden işlenecekleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmesi,
zorunludur.

(2) Kişisel veriler, ilgili mevzuatta yeniden işlenme amacına yönelik yeterli koruma tedbirleri getiren düzenlemenin bulunması veya kişisel verileri kontrol eden tarafından bu yönde gerekli  tedbirlerin alınması şartıyla tarihî, istatistikî veya bilimsel amaçlarla yeniden işlenebilir veya birinci fıkranın (d) bendinde öngörülenden daha uzun bir süre saklanabilir.

Hukuka uygunluk sebepleri
MADDE 6- (1) Kişisel veriler ancak ilgili kişinin açık rızasıyla işlenebilir.

(2) Kanunlarda öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilmesi dışında, ilgili kişinin bir itirazda bulunması hâlinde veri işlenemez.

(3) Aşağıdaki hâllerde de hukuka uygunluk sebeplerinin bulunduğu kabul edilir:
a) Kanunun öngördüğü bir zorunluluk dolayısıyla, kamu yararına veya resmi olarak verilmiş  bir görevin yerine getirilmesi amacıyla veri işlenmesi,
b) Kişisel verilerin, ilgili kişinin rızasını açıklayamayacak durumda olması hâlinde kendisinin veya başkasının hayatını veya beden bütünlüğünü korumak amacıyla işlenmesi,
c) Bir sözleşmenin kurulması ve ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin  taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesi,
ç) İlgili kişiler tarafından açıklanmış olması veya açık sicillerde mevcut bilgiler olması sebebiyle herkesçe bilinen kişisel verilerin işlenmesi,
d) Veri kütüğü sahibinin kendi haklı çıkarları için, ilgili kişinin temel hak ve özgürlükleri ile meşru çıkarlarına zarar vermediği sürece, veri işlemesinin zorunlu olması.

Özel niteliği olan kişisel veriler
MADDE 7- (1) Kişilerin ırk, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep veya diğer inançları, dernek, vakıf ve sendika üyeliği, sağlık ve özel yaşamları ve her türlü  mahkûmiyetleri ile ilgili kişisel veriler işlenemez.

(2) Birinci fıkrada belirtilen kişisel verilerin, özel hayatın ve aile hayatının gizliliğinin korunmasını sağlayacak yeterli önlemlerin alınması şartıyla, aşağıda sayılan hallerde işlenmesi mümkündür:
a)  Kanunla yasaklanmayan hallerde kişinin yazılı rızasının alınması,
b) Hukukî veya fiilî nedenlerle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan bir kişinin kendisinin veya bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün idamesi için veri işlemenin zorunlu olması,
c) İlgili kişiye yeterli koruma imkânının sağlanması şartıyla, veri kütüğü sahibinin, bu Kanunla veya diğer kanunlarla tanınan hak ve yetkileri kullanabilmesi veya yükümlülükleri yerine getirebilmesi için veri işlemenin zorunlu olması,
ç) Vakıf, dernek, sendika ve siyasi partilerce, kuruluş amaçlarına ve tâbi oldukları mevzuata  uygun ve faaliyet alanlarıyla sınırlı olmak şartıyla, üye ve mensuplarına  yönelik ve ilgili kişinin rızası olmadan üçüncü kişilere açıklanmamak kaydıyla veri işlenmesi,
d) İlgili kişi tarafından alenen açıklanmış olan veriler hakkında olması,
e) Hukuken bir hakkı tesis, kullanma veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması,
f) Koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi, bakım veya sağlık hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla kişisel verilerin;
1) Sağlık kurumları,
2) Sigorta şirketleri,
3) Sosyal güvenlik kurumları,
4)  İşyeri sağlık birimi oluşturmakla yükümlü işverenler,
5) Sağlıkla ilgili okul ve üniversiteler,
tarafından ilgili kanunlara uygun olarak, hukuken veya meslek kurallarına göre sır saklama yükümlülüğü altında bulunan sağlık personeli veya eşdeğer seviyede sır saklama yükümlülüğü altındaki bir başka kişinin gözetimi  altında işlenmesi.

(3) Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunmamak şartıyla, temel kamu yararlarının gerektirmesi hâlinde, ilgili mevzuatta yeterli koruma tedbiri bulunması kaydıyla, Kurul, özel niteliği olan kişisel verilerin işlenmesine karar verebilir.

(4) Suçun soruşturulmasına, koruma ve kontrol tedbirlerine ve ceza mahkûmiyetlerine ilişkin özel nitelikteki kişisel veriler, ilgili kanunlarda yeterli koruma tedbiri bulunması kaydıyla, yetkili mercilerin kontrolü altında işlenebilir.  Ancak, ceza mahkûmiyetlerine ilişkin sicil sadece Adalet Bakanlığının kontrolü altında tutulabilir.

(5) İdarî nitelikteki yaptırımlar ve özel hukuk alanındaki mahkeme kararlarına ilişkin veriler de resmî mercilerin kontrolü altında işlenebilir.

(6) Vatandaşlık kimlik numarası veya benzeri karakteristik işaretlerin işlenme usul ve esaslarını belirlemek amacıyla yapılacak  yönetmeliklerde Kurulun görüşü alınır.

Kişisel verilerin üçüncü kişilere aktarılması
MADDE 8- (1) Aşağıda sayılan haller dışında kişisel veriler üçüncü kişilere aktarılamaz:
a) Aktarmayı isteyen gerçek ve tüzel kişilerin belirli bir olayda kanundan doğan bir görevini yerine getirmesi için bu bilgiye ihtiyaç duyması,
b)Bu Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan hâllerin gerçekleşmesi.

(2) Millî güvenliğin ve millî savunmanın sağlanması, suçun önlenmesi veya soruşturulması amacıyla yapılan istihbarî faaliyetlerle ilgili olarak kanundan doğan bir görevin yerine getirilmesi için gerekli olması hâlinde de kamu kurum ve kuruluşlarınca kişisel veriler ilgili kamu kurum ve kuruluşuna aktarılabilir.

(3) Kamu kurum veya kuruluşları; kamu yararı, sır saklama yükümlülüğü, ilgili kişinin meşru menfaati veya kişisel verilere ilişkin özel koruma kurallarının varlığından bahisle kişisel verilerin üçüncü kişilere aktarılmasını reddedebilir, sınırlandırabilir veya şarta bağlayabilir.

(4) Kamu kurum veya kuruluşlarının görev alanlarıyla ilgili konularda yapacakları talep üzerine, gizlilik esaslarına göre görev yapan personelin bilgileri hariç olmak üzere, kişilerin nüfus kayıt örnekleri ve adresleri bildirilir.

Kişisel verilerin anonim hale getirilmesi veya yok edilmesi
MADDE 9- (1) İhtiyaç duyulmayan kişisel veriler, koruma tedbiri veya ispat amacıyla muhafazasının gerekli olmadığı durumlarda, anonim hâle getirilir veya yok edilir.

(2) Verilerin anonim hale getirilmesi veya yok edilmesine ilişkin usul ve esaslar Kurulca, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile diğer özel hukuk tüzel kişilerinin görüşleri alınarak hazırlanan yönetmelikte gösterilir.

(3) Diğer kanun hükümleri saklıdır.

Verilerin araştırma, plânlama ve istatistik  amacıyla kullanılması
MADDE 10- (1) Kişisel veriler, araştırma, plânlama ve istatistik gibi amaçlarla anonim hale getirilmesi kaydıyla işlenebilir. Bu suretle elde edilen veriler ve sonuçlar üçüncü kişilere aktarılabilir veya yayımlanabilir.

İKİNCİ KISIM
İlgili Kişinin Hakları ve Yurtdışına Veri Aktarımı
BİRİNCİ BÖLÜM
Aydınlatma Yükümlülüğü ve İlgili Kişinin Hakları

Aydınlatma yükümlülüğü
MADDE 11- (1) Kişisel verilerin elde edilmesi sırasında veri kütüğü sahibi, ilgili kişilere;
a) Veri kütüğü sahibi ve varsa temsilcisinin kimliği,
b) Kişisel verilerin hangi amaçla işleneceği,
c) Kişisel verilerin kimlere aktarılabileceği,
ç) Veri toplamanın yöntemi, hukukî sebebi ve muhtemel sonuçları,
d) Kişisel verileri öğrenme hakkı,
e) Düzeltme hakkı,
konusunda bilgi vermekle yükümlüdür.

(2) Kişisel verilerin, ilgili kişi dışındaki kaynaklardan edinilmesi hâlinde de ilgili kişiye yukarıdaki bilgilerle birlikte işleme konu olan veri kategorileri hakkında bilgi verilir.

İlgili kişinin hakları
MADDE 12- (1) Herkes, veri kütüğü sahibine başvurarak; kendisiyle ilgili kişisel veri kaydedilip kaydedilmediğini öğrenmek, kaydedilmişse bunları talep etmek, verinin muhtevasının eksik veya gerçeğe aykırı olması hâlinde bunların düzeltilmesini, hukuka aykırı olması hâlinde ise silinmesini, yok edilmesini veya aktarımının engellenmesini ve buna göre   yapılacak işlemlerin verilerin açıklandığı üçüncü kişilere bildirilmesini istemek  hakkına sahiptir.
(2) Bu talep karşısında veri kütüğü sahibi;
a) Veri kütüğündeki ilgili kişiye ait bilgilerin ve işlenen bilgi türlerinin tamamını bildirmekle,
b) Veri işlemenin hukukî dayanağını ve amacını bildirmekle,
c) Hangi tür kişisel verilerin üçüncü kişilere aktarılabileceği ve aktarılacak kişilerin kimliklerini bildirmekle,
ç) Verinin muhtevasının eksik veya gerçeğe aykırı olması hâlinde düzeltmekle,
d) Hukuka aykırı olması hâlinde silmek, yok etmek ve üçüncü kişilere aktarımını engellemekle,
e) Uygulanması imkansız olmamak veya büyük güçlükler yaratmamak kaydıyla bu fıkranın (a) ve (b) bentlerine göre  yapılan işlemleri, verilerin açıklandığı üçüncü kişilere bildirmekle,
yükümlüdür.

(3) Bu maddede sayılan haklar, aşağıda sayılan hallerde sınırlandırılabilir:
a) Milli güvenliğin korunması, milli savunmanın gerçekleştirilmesi, suçun önlenmesi veya istihbarat amacıyla yapılan faaliyetlerle ilgili olarak kanundan doğan bir görevin yerine getirilmesi,
b) Ceza soruşturması veya kovuşturmasına zarar verilmesinin engellenmesi.

Başvuru usulü
MADDE 13- (1) 12 nci maddeye göre başvurular, yazılı olarak yapılır. Veri kütüğü sahibi talep hakkında başvuru tarihinden itibaren onbeş iş günü içinde cevap vermek zorundadır.

(2) İlgili kişi talebine cevap verilmediği, cevabın olumsuz olduğu veya yeterli olmadığı iddiasıyla yirmi gün içinde Kurula itiraz edebilir. Kurul, 33 üncü madde çerçevesinde başvuru hakkında üç ay içerisinde karar verir.

(3) Başvurunun yapıldığı veri kütüğü sahibi, erişimine olanak sağladığı bilgi veya belgeler için başvuru sahibinden erişimin gerektirdiği maliyet tutarı kadar, Kurul tarafından her yıl Ocak ayında belirlenecek miktarda bir ücret talep edebilir.

İKİNCİ BÖLÜM
Yurtdışına Veri Aktarımı ve Tedbirler

Yurtdışına bilgi aktarımı
MADDE 14- (1) Kişisel veriler, ancak kişilik haklarının korunması açısından verinin istendiği yabancı ülkede eşdeğer ve etkin koruma bulunuyorsa yurtdışına aktarılabilir.

(2) Verinin istendiği ülkede eşdeğer ve etkin bir koruma olmasa dahi;
a) İlgili kişinin açık rızasının bulunması,
b) İlgili kişi ile  veri kütüğü sahibi arasında bir sözleşmenin yapılması, sözleşme öncesi ilişkinin yürütülmesi veya sözleşmenin ifası için aktarımın gerekli olması,
c) Suçun önlenmesi veya bir hakkın tespiti, icrası veya korunması için aktarımın gerekli veya kanun gereği zorunlu olması,
ç) Veri konusu kişinin hayatı veya beden bütünlüğünün idamesi için aktarımın zorunlu olması,
d) Veri aktarımının, ilgili mevzuatın aradığı şartları yerine getirmek koşuluyla kamunun veya ilgisini ispat eden herkesin erişimine açık bulunan sicillerden yapılması,
hallerinde kişisel veriler yurtdışına aktarılabilir.

(3) Yabancı ülkede bulunan veri kütüğü sahibinin, eşdeğer ve uygun bir korumayı yazılı olarak taahhüt etmesi ve Kurulun izninin bulunması halinde de kişisel veriler yurtdışına aktarılabilir. Ancak, gecikmesinde sakınca bulunan veya telafisi güç veya imkansız zararların doğması ihtimali bulunan hallerde, veri kütüğü sahibi kişisel verileri yurtdışına aktarabilir. Bu halde veri kütüğü sahibi, durumu yirmidört saat içerisinde Kurula bildirir. Kurul, veri aktarımının bu Kanun hükümlerine uygun olup olmadığı hususunda inceleme yaparak bir karar verir.

(4) Kurul, yurtdışına bilgi aktarımında;
a) Taraf olduğumuz uluslararası anlaşmaları,
b) Veri talep eden ülkeyle ülkemiz arasında veri aktarımına ilişkin fiili karşılıklılık durumunu,
c) Her somut veri transferine ilişkin olarak, verinin niteliği, işlenme amaç ve süresini,
ç) Verinin transfer edileceği ülke ve bu ülkede uygulanan konuyla ilgili kanunları,
d) Koruma tedbirleri ve verinin transfer edileceği ülkede bulunan veri kütüğü sahibi tarafından yeterli önlemlerin alınıp alınmadığını,
değerlendirmek suretiyle karar verir.

Kişisel verilerin işlenmesine ilişkin tedbirler
MADDE 15-  (1) Veri kütüğü sahibi, kişisel verilerin, tedbirsizlikle veya hukuka aykırı amaçlarla yok edilmesini, kaybolmasını, değiştirilmesini, yetkisiz olarak açıklanmasını veya aktarılmasını ve başka şekillerdeki tüm hukuka aykırı işlenmelerini önlemek için, korunacak verinin niteliği, teknolojik imkânlar ve uygulama maliyetine göre uygun teknik ve idarî tedbirleri almak zorundadır.

(2) Verilerin, veri kütüğü sahibi adına başka bir işleyen tarafından işlenmesi halinde, veri kütüğü sahibinin, işleyenin yeterli teknik ve idarî tedbirleri temin etmesini bir sözleşme veya hukukî tasarrufla yazılı olarak yükümlü tutması zorunludur.

(3) Veri kütüğü sahibi, işleyenin veya onun kontrolü altında olup da verilere ulaşma imkanı olan kişilerin; kanunla öngörülen haller dışında, yalnızca veri kütüğü sahibinin talimatları doğrultusunda veri işlemesini ve birinci fıkrada belirtilen yükümlülükleri yerine getirmesini, ikinci fıkrada belirtilen şekilde sağlar.

ÜÇÜNCÜ KISIM
Sicil
BİRİNCİ BÖLÜM
Sicil, Sicile Kayıt ve Ön İnceleme

Veri Kütüğü Sicili
MADDE 16- (1) Kurul tarafından bir Veri Kütüğü Sicili tutulur.

(2) Kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişiler, veri kütüğü kurmadan önce Sicile kaydolmak zorundadır.

(3) Sicil kamuya açık olarak tutulur.

Sicile kayıt başvurusu
MADDE 17- (1) Sicile kayıt başvurusu aşağıdaki hususları içeren bir bildirimle yapılır:
a) Veri kütüğü sahibi veya varsa temsilcisinin kimlik ve adres bilgileri,
b) Kişisel veri işlemenin amaçları,
c) Veri konusu kişi grubu ve grupları ile bu kişilere ait veri kategorileri hakkındaki açıklamalar,
ç) Verilerin açıklanabileceği alıcılar veya alıcı grupları,
d) Üçüncü ülkelere aktarımı öngörülen veriler,
e) 15 inci madde uyarınca alınan tedbirlere ilişkin genel açıklama.

(2) Yukarıda sayılan bilgilerde yapılan değişiklikler yıl sonunda toplu olarak yeniden Kurula bildirilir.

Bildirimin istisnaları
MADDE 18- (1) Aşağıdaki hallerde Sicile bildirim zorunluluğu yoktur:
a) Kişilerin temel hak ve özgürlüklerini olumsuz yönde etkilemeyecek nitelikte veri işlenmesi,
b) Veri işlemenin kamuya bilgi verilmesi amacıyla tutulan ve yasal çıkarı bulunan herkesin incelemesine açık bir sicil için yapılması,
c) Veri işlemenin 6 ncı maddenin üçüncü fıkrasının (ç) bendinde belirtilen amaçlarla yapılması,
ç) Veri koruma denetim kuruluşunun görevlendirilmiş olması.

(2) Birinci fıkranın (a) bendinde belirtilen veriler veya veri kategorileri, veri işlemenin amaçları, ilgili kişilerin dahil olduğu kategoriler, alıcılar veya alıcı kategorileri ile verilerin saklama süreleri Kurul tarafından belirlenir.

Ön inceleme
MADDE 19- (1) Kurul, veri konusu kişilerin, kişiliklerine, temel hak ve özgürlüklerine yönelik risk taşıma ihtimali olan ve bu Kanunun 5 inci maddesinde belirtilen niteliklere uygun olmayan ve 6 ncı ve 7 nci maddelerinde belirtilen koşulları taşımayan veri işlemelerini belirlemek üzere, ilgili veri işlemeleri başlamadan önce bir ön inceleme yapar.

(2) Ön inceleme, Kurul tarafından, veri kütüğü sahibi veya varsa temsilcisi tarafından Sicile kayıt başvurusundan itibaren en geç bir ay içinde yapılır. Ön inceleme sonuçlanmadan veri işlemesi yapılamaz.

İKİNCİ BÖLÜM
Veri Koruma Denetim Kuruluşu ve Bildirim

Veri koruma denetim kuruluşu
MADDE 20- (1) Veri kütüğü sahipleri, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasını sağlamak üzere bağımsız denetim kuruluşu görevlendirebilir. Bu kuruluşlar, kendilerini atayan veri kütüğü sahibi tarafından bu Kanunun uygulanmasını, herhangi bir talimat almaksızın denetlerler ve bu amaçla, 16 ncı maddede belirtilen Sicili tutarlar.

(2) Denetleme kuruluşları, ilgili kişilerin şikayet ve talepleri nedeniyle öğrendikleri bilgileri, o kişilerin rızası olmadıkça, gizli tutmakla yükümlüdür. Kuruluşlar, çalışmaları hakkında hazırladıkları yıllık raporları her yıl Ekim ayı sonuna kadar Kurula sunarlar.

(3) Veri kütüğü sahibi, kuruluşun görevini yapabilmesi için gerekli imkanları sağlamakla yükümlüdür. Bağımsız denetleme kuruluşlarının kuruluş ve çalışma esasları ile niteliği Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenir.

Kurula bildirim
MADDE 21- (1) Bağımsız denetim kuruluşunun göreve başlayabilmesi için veri kütüğü sahibi tarafından Kurula bildirimde bulunulması zorunludur. Kurul ayrı bir bağımsız denetim kuruluşu sicili tutar. Kurulun bu Kanundan doğan görev ve yetkileri saklıdır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İstisnalar ve Meslek Kuralları

İstisnalar
MADDE 22- (1) Bu Kanunun 6 ncı, 11 inci, 16 ncı, 17 nci ve 19 uncu maddeleri  aşağıda sayılan haller bakımından uygulanmaz:
a) Milli güvenliğin korunması, milli savunmanın gerçekleştirilmesi veya bu amaçla yapılan istihbarî faaliyetlerin yürütülmesi,
b) Kamu düzeninin korunması,
c) Suçun önlenmesi için gerekli olması, suç veya meslek ahlak kurallarını ihlâl eden eylemlerin soruşturulması veya kovuşturulması,
ç) Bütçe, vergi ve mâli konulara ilişkin olarak Devletin önemli ekonomik veya malî çıkarlarının gerektirmesi,
d) Bu fıkranın (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen konularda, resmî mercilerin izleme, denetleme veya düzenleme görevlerinin gerektirmesi.

(2) Bu Kanunun 12 nci maddesinde belirtilen haklar, kişisel verilerin özellikle belli bir kişiye ilişkin tedbir veya karar alınmasına yönelik kullanılmadığı ve ilgili kişinin özel yaşamının gizliliğinin ihlal edilmesi riskinin bulunmadığı hallerde, ilgili mevzuatta yeterli koruma tedbiri bulunması kaydıyla, bilimsel araştırma veya istatistik oluşturma amaçları ile sınırlanabilir.

Gazetecilik amacıyla kişisel verilerin işlenmesi
MADDE 23-  (1) Yayın sahipleri veya  temsilcileri ile bunların çalışanları tarafından sadece gazetecilik amacıyla veri işlenmesi halinde bu Kanunun 5 inci, 15 inci ve 24 üncü maddeleri uygulanır.
(2) Birinci fıkrada belirtilen kişisel verilerin işlenmesi fiilleri, ancak düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti sınırları çerçevesinde, yayın sahipleri veya temsilcileri ve bunların çalışanlarının enformasyon ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli olması halinde hukuka uygun sayılır.

Kişisel verilerin işlenmesi bakımından meslekî davranış kuralları
MADDE 24- (1) Veri kütüğü sahiplerinin bağlı oldukları meslek birlikleri tarafından, değişik sektörlerin özellikleri dikkate alınarak, kişisel verilerin işlenmesiyle ilgili kuralların yerinde uygulanabilmesini temin etme amacıyla hazırlanan mesleki davranış kuralları, bu Kanuna uygunluğunun denetimi için, Kurula sunularak görüşü alınır. Kurul yapacağı denetimde ilgili kişiler veya temsilcilerinin de görüşlerine başvurur.

Kişisel verilerin silinmesi veya yok edilmesi
MADDE 25- (1) 22 nci maddenin birinci fıkrasında sayılan haller saklı kalmak üzere, bu Kanunda yer alan genel ilkeleri taşımayan kişisel veriler silinir veya yok edilir.

(2) Kişisel verilerin silinmesi veya yok edilmesinin esas ve usulleri Kurul tarafından hazırlanan yönetmelikle belirlenir.

DÖRDÜNCÜ KISIM
Kişisel Verileri Koruma Kurulu
BİRİNCİ BÖLÜM
Kurulun  Oluşumu ve Görevleri

Kurul
MADDE 26- (1) Bu Kanunla verilen görevleri yapmak üzere, Kişisel Verileri Koruma Kurulu oluşturulmuştur.

(2) Kurul, yetkilerini bağımsız olarak kullanır. Hiçbir organ, makam, merci ve kişi Kurulun kararını etkilemek amacıyla emir ve talimat veremez.

(3) Kurul, görevleri ile ilgili konularda tüm kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden her türlü bilgi ve belgeyi isteyebilir. Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu isteğe cevap vermek ve gereken kolaylığı göstermekle yükümlüdür.

Kurulun oluşumu
MADDE 27- (1) Kurul, Bakanlar Kurulunca  seçilen  yedi üyeden oluşur.

(2) Üyelerin yükseköğrenim görmüş ve öğretim kurumlarında en az on yıl öğretim üyeliği yapmış veya özel veya kamu hizmetinde en az on yıl fiilen çalışmış olmaları şarttır.

(3) Kurul üyeliğine önerilen adayların muvafakatleri aranır.

(4) Kurul Başkanını Bakanlar Kurulu seçer. Başkan vekili, Kurul tarafından yapılacak bir seçimle kendi üyeleri arasından üye tamsayısının  salt çoğunluğuyla seçilir.

Görev süreleri
MADDE 28- (1) Kurul üyelerinin görev süresi altı yıldır. Görev süresi bitenler yeniden seçilemez.

(2) Başkanlık ve üyelikler  görev süreleri dolmadan herhangi bir sebeple boşaldığı takdirde, boşalan yerlere bir ay içinde 27 nci madde hükümlerine göre, seçim yapılır. Bu şekilde seçilen kişiler yerine atandıklarının süresini tamamlar ve bu şekilde seçilenlerden iki yıl veya daha az süreyle görev yapanlar bir defalığına tekrar seçilebilir.

(3) Kurul Başkan ve üyelerinin görev süreleri dolmadan görevlerine son verilemez. Ancak seçilmeleri için gerekli şartları taşımadığı anlaşılan, görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlardan dolayı haklarında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşen Kurul Başkan ve üyeleri süreleri dolmadan Başbakanın onayı ile görevden alınır. Bu durumda en geç bir ay içinde başkan veya üye seçimi yapılır.

Yemin
MADDE 29- (1) Kurul üyeleri, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu huzurunda, “Üstlendiğim  görevi Anayasa ve kanunlar gereğince tam bir dikkat, dürüstlük ve tarafsızlıkla yürüteceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.” şeklinde yemin ederler. Yemin için yapılan başvuru Yargıtayca acele işlerden sayılır. Kurul üyeleri, yemin etmedikçe göreve başlayamaz.

Kurulun çalışma esasları
MADDE 30- (1) Kurul ayda en az iki defa olmak üzere, gerekli hallerde Başkanın veya Başkanın bulunmadığı durumlarda Başkan vekilinin çağrısı üzerine, Başkan dahil en az beş üye ile toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar alır. Kurul üyeleri çekimser oy kullanamaz.

(2) Başkan ve üyeler kendilerini, üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar kayın hısımlarını, evlatlıklarını ve aralarındaki evlilik bağı kalkmış olsa bile eşlerini ilgilendiren kararlarla ilgili toplantı ve oylamaya katılamaz.

(3) Kurul üyeleri çalışmaları ve denetlemeleri sırasında ilgililere  ve üçüncü kişilere ait öğrendikleri sırları bu konuda kanunen yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamazlar ve kendi yararlarına kullanamazlar. Bu yükümlülük görevden ayrılmalarından sonra da devam eder.
(4) Bu maddede belirtilen haller dışında bir nedenle bir takvim yılında üç toplantıya katılmayan üyeler üyelikten çekilmiş sayılır.

(5) Kurul üyelerine 10/02/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla fiilen görev yaptıkları her gün için uhdesinde kamu görevi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın (3000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda huzur hakkı ödenir. Bu ödemelerde damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz. Bir ayda fiilen görev yapılan gün sayısının dördü aşması halinde, aşan günler için huzur hakkı ödenmez.

(6) Kurul tarafından alınan  kararların yürütülmesi Başkana, yokluğunda vekiline aittir.
(7) Kurulun sekretarya hizmetleri Başbakanlık tarafından yerine getirilir.

(8) Kurulun görev ve çalışmalarına ilişkin esas ve usuller yönetmelik ile düzenlenir.

Kurulun görev ve yetkileri
MADDE 31- (1) Kurulun görev ve yetkileri şunlardır:
a) Kişilik hakları ihlâl edilenlerin başvuruları hakkında karar vermek,
b) İlgili kişi bakımından telâfisi güç veya imkânsız bir zararın doğması ihtimalinin bulunması halinde geçici önlemler almak,
c) Kişisel verilerin işlenmesine ilişkin konularda düzenleyici işlemleri hazırlamak,
ç) Yabancı ülkelere veri aktarımı konusunda tereddüt bulunması hâlinde karar vermek,
d) Başkanın sunduğu önerileri karara bağlamak,
e) Kurul faaliyetleri hakkında yıllık rapor  hazırlamak,
f) Sicilin tutulmasını sağlamak,
g) Yurtiçi ve yurtdışında verilerin korunması makamları ile işbirliği yapmak,
ğ) Veri koruma hukuku alanındaki gelişmeleri takip etmek ve bunların uygulanması için gerekli önlemleri almak,
h) İhtiyaç duyulan alanlarda ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde araştırma ve teknik yardım projeleri hazırlamak, geliştirmek ve yürütmek,
ı) Kanunlarda verilen diğer görevleri yerine getirmek.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Şikâyet ve inceleme usulü

Şikâyet başvurusu
MADDE 32- (1) Bu Kanunun uygulanmasından kaynaklanan şikâyetler dilekçeyle şikâyet konusu işlemin yapıldığı veya öğrenildiği tarihten itibaren altmış gün içinde Kurula yapılır. Kurul şikâyeti üç ay içinde inceler. Ancak hukukî veya fiili sebeplerle bu süre içerisinde incelemenin sonuçlandırılamaması hâlinde süre, bir defaya mahsus olmak üzere üç ay daha uzatabilir. Şikâyetin 12 nci maddenin üçüncü fıkrasına veya 22 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan hallere ilişkin olmadığı ya da (c) bendinde belirtilen görevlerin yerine getirilmesini engellemediği sürece, işlem sonucunu ilgililere tebliğ eder.

(2) Şikâyet başvurusunda bulunanlar, şikâyet konusunda Kurulca verilen kararın kendilerine tebliğinden itibaren altmış gün içinde idare mahkemelerinde dava açabilirler. Kişilik hakları ihlal edilenlerin, genel hükümlere göre zararını tazmin hakkı saklıdır.

İnceleme usul ve esasları
MADDE 33- (1) Kurul, re’sen veya ilgili tarafların başvurusu üzerine bu Kanunun uygulanması ile ilgili konuları inceler.

(2) Veri kütüğü sahibi, Kurulun istemi üzerine, inceleme konusuyla ilgili bilgi ve belgeleri onbeş gün içinde göndermek ve yerinde inceleme yapılmasına imkan sağlamakla yükümlüdür.

(3) İnceleme sonucunda bu Kanun hükümlerinin ihlâl edildiğinin anlaşılması hâlinde, Kurul, veri kütüğü sahibinden bu Kanun hükümlerine uygun olarak kişisel verilerin işlenmesini ister. Bu istem, derhal yerine getirilir.

(4) Veri kütüğü sahibi kamu tüzel kişisi ise, Kurul, ilgili kamu tüzel kişisinden verilerin bu Kanun hükümlerine uygun olarak işlenmesini ister. Bu istem, en geç otuz gün içinde yerine getirilir.

(5) 22 nci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerinde sayılan hallerde Kurul, üyelerinden birini ilgili kurumda incelemelerde bulunmak üzere görevlendirir. Görevlendirilen üye, inceleme sonucunda Kurula sözlü olarak bilgi verir.

(6) Kurul, telafisi güç veya imkansız zararların doğması ihtimali ve açıkça hukuka aykırılık halinde ilgili kişi hakkında veri işlenmesinin veya yurtdışına aktarımının durdurulmasına karar verebilir.

BEŞİNCİ KISIM
Çeşitli Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Soruşturma ve Kovuşturma Hükümleri

Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesi
MADDE 34- (1) Hukuka aykırı olarak üçüncü fıkrada belirtilenler dışında kişisel verileri işleyen kişi, Türk Ceza Kanununun 135 inci maddesinin birinci fıkrasına göre cezalandırılır.

(2) Birinci fıkrada yazılı fiilin, bu Kanunun 7 nci maddesinde düzenlenen özel niteliği olan kişisel veriler hakkında işlenmesi hâlinde de birinci fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri açıklayan, yayan, bir başkasına veren, aktaran veya ele geçiren kişi Türk Ceza Kanununun 136 ncı maddesine göre cezalandırılır.

(4) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen fiillerin Türk Ceza Kanunun 137 nci maddesinde belirtilen şekilde işlenmesi halinde ceza, aynı maddeye göre tayin edilir.

(5) 25 inci maddeye aykırı hareket edenler Türk Ceza Kanununun 138 inci maddesine göre cezalandırılır.

Verilerin korunması ve yok edilmesi görevinin ihmali
MADDE 35- (1) Kanuna uygun olarak veri kütüğüne işlenmekle beraber bunların muhafazalarında veya kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri sistem içinde yok etmek yükümlülüğünde  ihmalleri görülenler, Türk Ceza Kanununun 138 inci maddesine göre cezalandırılır.

Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
MADDE 36- (1) Bu Kanunda tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında Türk Ceza Kanununun tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

İdarî para cezaları
MADDE 37- (1) Bu Kanunun;
a) 11 inci, 12 nci, 15 inci, 19 uncu ve 33 üncü maddeleri ile 26 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında  öngörülen yükümlülüklere aykırı hareket edenlere beşbin Türk Lirası,
b) 16 ncı, 21 inci ve 24 üncü maddelerinde öngörülen yükümlülüklere aykırı hareket edenlere onbin Türk Lirası,
idarî para cezası verilir.

(2) Bu Kanuna göre  idarî para cezaları Kurul tarafından verilir.

(3) Bu maddedeki fiillerden özel hukuk tüzel kişileri de sorumludur.

İKİNCİ BÖLÜM
Son Hükümler

Yıllık faaliyet raporu
MADDE 38- (1) Kurul, faaliyetlerine ilişkin olarak her yılın Mart ayı sonuna kadar bir önceki yıla ait kararları, yaptığı düzenlemeleri ile bunların ekonomik ve sosyal etkilerini analiz eden bir faaliyet raporu hazırlar. Faaliyet raporu, ayrıca, Kurulun performans hedefleri ile uygulama sonuçlarının karşılaştırılmasını ve değerlendirilmesini de içerir.

(2) Yıllık faaliyet raporu ve Kurul kararları elektronik ortamda erişime açılır.

Yönetmelik
MADDE 39- (1) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Kurul tarafından hazırlanır ve Başbakanlık tarafından yürürlüğe konulur.

GEÇİCİ MADDE 1- (1) Kişisel verileri işleyen kamu kurum veya kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri, ilgili yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra üç ay içinde Sicile kayıt başvurusunda bulunmak zorundadırlar. Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle 19 uncu maddenin ikinci fıkrası uygulanmaz.

Yürürlük
MADDE 40- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme
MADDE 41- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

GENEL GEREKÇE

Kişisel verilerin korunması, çağımızda, insan hakları kavramı ve korunması bilincinin gittikçe gelişmesine paralel olarak önemini artırmaktadır. Bu nedenle bir ülkenin mevzuatında değişik düzenlemeler içinde yer alan farklı hükümlerin, bu konuya özgü felsefeden yoksun olması halinde kişisel verilerin korunması konusunda artan ihtiyaca cevap vermesi mümkün olmamaktadır. Bunun öncelikli sebebi, söz konusu hükümlerin başlı başına yetersiz olmalarından ziyade; bu hükümlerin hukuk sisteminde yer almasının, kişisel verilerin korunması amacı ile değil, ancak her bir hükmün ilgili olduğu sahalarda zamanının ihtiyaçlarına cevap vermesi amacı ile düzenlemiş olmasıdır. Bundan dolayı hemen tüm modern hukuk sistemlerinde olduğu gibi, ülkemizde de kişisel verilerin korunması amacına yönelik münhasır bir kanunun yürürlüğe girmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
Tasarı, kişisel verilerin korunması bakımından gerekli olan tüm hususlarda çerçeve niteliğinde ilkeleri belirlemekte ve öngördüğü bağımsız Kurul ile de bu ilkelerin uygulanmasının izlenmesini temin etmektedir.
Kişisel verilerin korunması konusunda genel ilkelerin, çerçeve bir kanunla hukukumuza dahil olmasının önemli bir gelişme olduğu ortadadır. Ancak bir çerçeve kanundan beklenen fayda, doğal olarak bu kanunda belirtilen ilkelerin ilgili mevzuata uyumlu şekilde yansıtılması halinde sağlanabilir. Bu nedenle, bir yandan oluşturulacak bağımsız Kurulun sözü geçen mevzuatın bir kısmını hazırlaması, diğer yandan ilgili diğer tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, kendi sahalarında gecikmeksizin harekete geçerek kanunda saptanan ilkelerin ışığı altında gerekli yasal düzenlemeleri hazırlamaları gerekmektedir.
Tasarı hükümleri, kamu kurum ve kuruluşları tarafından, kendi sahalarında kişisel verilerin korunması ile ilgili ihtiyacın hemen tespit edilebilmesini sağlayacak şekilde hazırlanmıştır. Bu nedenle, örneğin sağlık alanında Sağlık Bakanlığının, iletişim ve ulaşım alanında Ulaştırma Bakanlığının, turizm alanında Kültür ve Turizm Bakanlığının, ekonomik hayatla ilgili Sanayi ve Ticaret Bakanlığının, maliye ve vergi konuları ile ilgili olarak Maliye Bakanlığının, yargı ile ilgili olarak Adalet Bakanlığının, nüfus işlemleri ve kolluk faaliyetleri ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığının vakit kaybetmeden bu Kanuna uygun mevzuatı hazırlamaları yararlı olacaktır. Burada örnek kabilinden sayılan bu ihtimaller sınırlayıcı değildir.
Ayrıca farklı sektörlerde yer alan mesleklerin, var olan mesleki davranış kurallarına kişisel verilerin korunması bakımından gerekli değişiklikleri getirmeleri ya da eğer henüz hiç düzenleme yapılmamışsa kişisel verilerin korunması bakımından mesleki davranış kurallarını belirlemeleri, sistemin bütünlüğü açısından önem taşıyacaktır. Ancak bu düzenlemeler yapılırken,  Tasarıda belirlenen ilkelerin dikkate alınması gerekmektedir.
Günümüzde geleneksel yöntemlerin yanı sıra, verilerin bilgisayar gibi elektronik ortamlarda işlenerek bunların, veri bankalarında depo edilmesi çok yaygınlaşmıştır. Bilgi çağı olarak nitelendirilen çağımızda, bir taraftan kişisel verilerin işleme tabi tutulmasını kolaylaştırmak ve bunları ilgililerin yararlanmasına sunmak zorunlu olduğu kadar, bunu yaparken kişiliğin, temel hak ve hürriyetlerin korunması da çok önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır.
Kişisel verilerin elektronik olarak işlenmesi, kişilere olduğu kadar özel ve kamu sektörüne de büyük yararlar sağlamaktadır. Bu şekilde mal ve hizmetler, daha kolay üretilebildiği gibi kişilerin veri işleme yoluyla tespit edilmiş tercihlerine bakılarak, bireylere ucuz ve sür’atle sunulabilmektedir. Elektronik veri işleme sistemleri keza, sağlık, sosyal güvenlik, eğitim, vergi, kamu düzeni ve güvenliği gibi alanlarda da benzer yararlar sağlamaktadır. Bu nedenle, mal ve hizmetlerin daha iyi, ucuz ve sür’atle sunulabilmesi için, verileri elektronik ortamlarda işleyen sistemler, gerek özel ve gerek kamu sektöründe hızla yaygınlaşmıştır.
Kişisel veri kütüğü sistemleri iki grup açısından önem arz etmektedir:
– Bunlardan birincisini kişisel veri sicillerini kullananlar oluşturmaktadır. Yukarıda da belirtildiği gibi, mal ve hizmetlerin ihtiyaca uygun bir şekilde üretimi ve dağıtımı için bu tür sicillerden yararlanılması zorunlu hale gelmiştir. Bu sicillerden yararlananların, ihtiyaçları olan kişisel verileri işlemeleri engellenmemeli, aksine kolaylaştırılmalı, ancak ilkelere bağlanmalıdır.
– Diğer grubu ise, hakkında kişisel veri işlenen gerçek ve tüzel kişiler oluşturmaktadır. Elektronik bilgi işlem sistemlerinde zorunlu olarak kişiler hakkında kişisel veriler işlenmektedir. Kişisel veriler sınırsız olarak gelişigüzel toplandığı, denetimsiz olarak açıklandığı, yetkisiz kişilerin eline geçtiği takdirde kötüye kullanılarak kişilik hakları ihlal edilebilecektir. Bu nedenle kişisel veri sicillerinin bu tür sakıncaları giderecek şekilde kurulması, faaliyet göstermesi ve denetim altına alınması zorunlu hale gelmiştir.
Tasarı, bu iki grubun çıkarlarını koruyarak dengelemek ve kişilik hakları ile temel hak ve hürriyetleri korumak amacıyla hazırlanmıştır.
Mevzuatımızda kişilik hakkının korunmasına ilişkin hükümler Türk Medeni Kanununda yer almaktadır. Türk Medeni Kanununun 24 üncü maddesine göre hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Ayrıca Türk Ceza Kanununun 135 ve devamı maddelerinde  kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi üçüncü kişilere verilmesi, yayılması fiilleri yaptırım altına alınmış bulunmaktadır. Aynı şekilde, Türkiye’nin 1954 yılında onayladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8 inci maddesinde, herkesin özel ve aile hayatına, meskenine ve muhaberatına saygı gösterilmesini isteme hakkı olduğu belirtilmiştir.
Kişisel verilerin korunması konusu somut olarak ilk defa İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından 1980 yılında ele alınmıştır. OECD tarafından kabul edilen ve bu Tasarıda da dikkate alınan rehber ilkeler, birbirini tamamlayıcı nitelikte olup özetle aşağıda gösterilmiştir.
1) Kişisel veri toplanması ve işlenmesinin sınırlı olması ve ilkelere bağlılığı:
Bu ilke ile kişisel verilerin toplanması ve işlenmesinin sınırları olması ve verilerin hukuka uygun, meşru yollarla ve mümkün olduğunca veri konusu kişinin bilgisi veya rızası ile elde edilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. Tasarı ile kişisel verilerin, toplanması ve işlenmesi konusunda belirtilen ilkelere uyulmuştur.
2) Kişisel veride kalite ilkesi:
Bu ilke ile, kişisel verilerin işlenmesiyle ilgili gerekli nitelikler vurgulanmaktadır. Buna göre, kişisel verilerin güncel tutulması, tam ve doğru olması, kullanılacağı amaçla bağlantılı ve bu amacın gerekleriyle sınırlı olması şartlarına işaret edilmektedir. Tasarının kişisel verilerin işlenmesine ilişkin ilkelerin belirlendiği 5 inci maddesi kapsamlı düzenleme tarzı ile aranan şartları karşılamıştır.

3) Kişisel veri toplama ve işlenmesinde amacın belirginliği ilkesi:
Kişisel verilerin toplanmasından önce, bu verilerin toplanmasının amaçlarının belli olması, sonraki kullanımların da bu amaçlarla sınırlı tutulması gereğine değinilmektedir. Toplanma amacının değişebileceği her durumda da, söz konusu değişen amaçların aynı şekilde belirgin olması gerektiği belirtilmektedir.
4) Amaca uygun kullanım ilkesi:
Yukarıda sözü geçen ilke ile doğrudan bağlantılı olan bu ilke gereğince; veri konusu kişinin rızası veya kanunun yetki verdiği haller hariç olmak üzere, kişisel verilerin toplandığı ve işlendiği amaçlar dışında kullanılmaması, elde edilebilir hale getirilmemesi veya açıklanmaması öngörülmektedir.
5) Kişisel verilerin korunması için gereken tedbirlerin alınması ilkesi:
Bu ilke ile kişisel verilerin, yetkisiz olarak erişilmesi, imhası, kullanılması, değiştirilmesi veya açıklanması ya da kaybolması gibi risklere karşı uygun güvenlik tedbirleriyle korunması gerektiğine dikkat çekilmektedir. Tasarının 15 inci maddesi ile kişisel verilerin işlenmesinin güvenliği bakımından tedbir alınması yükümlülüğü getirilmiştir.
6) Açıklık ilkesi:
Kişisel verilerle ilgili olarak yürütülen politikalar ile uygulamalar ve gelişmeler hakkında genel bir açıklık politikası bulunması gereği vurgulanmaktadır. Tasarının 11 inci maddesinde düzenlenen veri konusu kişilerin bilgilendirilmesi ve 12 nci maddedeki veri konusu kişinin bilgiye erişim hakkının yanı sıra, 16 ncı maddesinde, Kurul tarafından tutulacak Sicil düzenlenmektedir. Bu Sicile tescil edilecek konular ayrıntılı düzenlenmiş olup, Sicilin kamuya açık olduğu hükmü getirilmiştir. 95/46/AT sayılı Avrupa Topluluğu Direktifinin 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında da buna paralel bir düzenleme bulunmaktadır.
7) Kişisel veri konusu kişinin bireysel katılımı ilkesi:
Kişinin, veri kütüğü sahibinden, onunla ilgili veri olup olmadığına dair bilgi edinmeye; anlayabileceği bir şekilde, makul yollarla, tatbik ediliyorsa aşırı olmayan bir ücretle, makul süre için kendisine ilişkin veriler konusunda bilgilendirilmeye; bilgi edinme ve bilgilendirilme talepleri reddedilirse sebeplerini öğrenmeye, bu gibi reddedilmelere karşı itiraz veya kanun yollarına başvurabilmeye; kendisine ilişkin verilere itiraz edebilme ve haklı itirazı halinde bu verileri sildirmeye, düzeltmeye, eksik ise tamamlatmaya ve değiştirmeye hakkı olması gerektiği vurgulanmaktadır.
8) Sorumlu tutulabilirlik ilkesi:
Buna göre veri kütüğü sahibinin, yukarıda belirtilen prensiplere uyulması için getirilen tedbir ve yaptırımlara uymasını temin edecek şekilde sorumlu tutulması sağlanmalıdır. Tasarının, ‘‘Kişisel verilerin işlenmesine ilişkin ilkeler” başlığını taşıyan 5 inci maddesinden başlamak üzere muhtelif bazı maddelerinde, veri kütüğü sahipleri, getirilen prensiplere uymakla yükümlü tutulmuştur. Bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen veri kütüğü sahipleri idarî, hukukî ve cezaî yaptırımlara tabi olacaktır.
Diğer taraftan, ana amacı üye ülkeler arasında hukuk birleştirilmesi ve uyumu olan Avrupa Konseyi, daha sonra da bir sözleşme hazırlanmak üzere bu alandaki çalışmalarını sürdürmüştür. Bu bağlamda çok gelişmiş telekomünikasyon araçlarıyla gerçekleştirilen, ülkeler arasındaki hızlı sınır ötesi bilgi akışı karşısında, kişilik haklarının korunmasında üye devletler milli mevzuatının yetersiz kalması, bu alanda bir uluslararası sözleşme hazırlanmasını zorunlu kılmıştır. “Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması”na ilişkin 108 sayılı Sözleşme, 28 Ocak 1981 tarihinde imzaya açılmış ve aynı tarihte Konsey üyesi diğer devletlerle birlikte Türkiye tarafından da imzalanmıştır. Ancak, söz konusu Sözleşmenin 4 üncü maddesi gereğince, Sözleşmenin onaylanabilmesi için, imzalayan devletin, Sözleşmede öngörülen ilkeler çerçevesinde bir yasa kabul etmesi zorunludur. Tasarı  ile aynı zamanda söz konusu sözleşmede öngörülen yükümlülük de yerine getirilmektedir.
Sözleşme, bir taraftan Konseye üye çeşitli ülkelerde bireylerin kişiliklerinin yeknesak bir düzeyde korunmasını sağlamış, diğer taraftan da sınır ötesi veri akışının standartlarını belirlemiştir. Öyle ki, Sözleşmenin 12 nci maddesine göre, bir devlet verilerin korunması konusunda bunların eşdeğer düzeyde korunmasına ilişkin mevzuatı bulunmayan diğer bir devlete sınır ötesi veri aktarımını yasaklayabilir. Nitekim bu bağlamda Türkiye’de yasal düzenleme bulunmamasının sonuçları uygulamada da görülmeye başlanmıştır. Örneğin, adli yardım anlaşmalarının uygulanması çerçevesinde, başta Almanya olmak üzere, Konseye üye diğer devletler, Türk mahkemelerince yapılan kişiler hakkındaki adres tespiti, istinabe gibi istemleri, Türkiye’nin konuya ilişkin eşdeğer koruma mevzuatı bulunmadığı için geri çevirmektedirler. Aynı şekilde, bu durum Avrupa Birliği ile gerçekleştirilen gümrük birliği çerçevesinde, Türkiye ile Avrupa Birliği üyesi devletler gümrük idareleri arasındaki bilgi akışını da olumsuz yönde etkilemektedir.
Tasarının hazırlanmasında Avrupa Konseyinin anılan Sözleşmesindeki ilke ve standartlar da göz önüne alınmıştır.
Öte yandan, Avrupa Konseyinin anılan Sözleşmesinin hazırlık çalışmalarına Avrupa Birliği de kurum olarak aktif bir şekilde katılmış ve önemli katkılarda bulunmuştur. Avrupa Birliği daha sonra da konuya ilişkin çalışmalarını sürdürmüş ve üyelerinin verilerin korunması mevzuatı arasındaki farklılık ve çelişkileri gidererek uyum sağlamak üzere, 95/46/EC sayılı Direktif yürürlüğe girmiş ve bununla bütün üye ülkelerdeki bireylerin gizliliğinin üst düzeyde korunması ve kişisel verilerin Avrupa Birliği içerisinde özgür dolaşımını sağlayacak açık ve kalıcı bir düzenleme yapılması amaçlanmıştır. Avrupa Birliği ile Türkiye arasında gümrük birliği kurulmasından sonra 10- 11 Aralık 1999 tarihlerinde gerçekleştirilen Avrupa Birliği Helsinki Zirvesi sonucunda Türkiye’nin tam üye adayı olarak kabul edilmiş olmasıyla tam üyeliğe yönelik katılım süreci çerçevesinde bir çok alanda mevzuat uyumu çalışmaları yapıldığından, verilerin korunmasına ilişkin yasa çalışmalarında da, Birlik mevzuatı ile Türk mevzuatı arasında uyum sağlamanın yerinde olacağı düşünülmüş ve bu amaçla çalışmalarda söz konusu Direktif de göz önünde tutulmuştur. Ayrıca, kişisel verilerin korunması konusunda ilgili kanunun hazırlanması, Ülkemizin Katılım Ortaklığı Belgesine cevap olarak hazırladığı 2003 Ulusal Programında  taahhüt ettiği yükümlülüklerdendir. Böylece Tasarı, Avrupa Birliği ile olan mevzuat uyum çalışmalarımız bakımından önemli bir ihtiyacı karşılamaktadır.
Avrupa Konseyi geçen sürede ayrıca, Sözleşmede yer alan bu ilkeleri etkin bir şekilde yaşama geçirmek için yoğun çalışmalar yapmış ve Bakanlar Konseyi bu maksatla çeşitli sektörlerde uygulanacak ilkeleri belirleyen aşağıdaki tavsiye kararlarını da kabul etmiştir: Tıbbi veri bankaları (1981), bilimsel araştırma ve istatistik (1983), doğrudan pazarlama (1985), sosyal güvenlik (1986), polis (suç) kayıtları (1987), istihdama ilişkin veriler (1989), elektronik ödeme ve ilgili işlemler ( 1990), verilerin kamu kuruluşlarınca üçüncü kişilere açıklanması (1991), kişisel verilerin telekomünikasyon alanında ve özellikle telefon servislerinde korunması (1995), tıbbi verilerin korunması (1997), istatistik amaçlı toplanan ve işlenen kişisel verilerin korunması (1997), internette özel hayatın gizliliğinin korunması (1999), sigorta sektöründe kişisel verilerin korunması (2002).
Konseye üye gelişmiş sanayi devletlerinden çoğu, bu tavsiye kararlarını takiben, özel olarak yasaları bulunduğu halde, konuları bu kez sektör bazında yeniden düzenlemişlerdir. Tasarıda, söz konusu tavsiye kararları göz önüne alınmakla beraber, sektörel bazda bir yaklaşımın Tasarının hacmini çok genişleteceği düşünülerek bu yöntem benimsenmemiştir. Bu bağlamda, tavsiye kararlarında yer alan ilkelerin, ilgili kurum, kuruluş ve meslek birlikleri tarafından, Kurulun da görüşü alınarak hazırlanacak düzenlemeler de yer alabileceği değerlendirilmiştir.
Tasarı, kişisel verileri işleme tabi tutulan kişiler ile bu verileri işleme tabi tutan kamu kurum veya kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerini kapsamına almıştır. Söz konusu kişisel veriler geleneksel dosyalama yöntemiyle işlenebileceği gibi, otomatik işleme de tabi tutulabilir. Her iki yöntem de Tasarı kapsamındadır.
Tasarı, beş kısımdan oluşmaktadır.
Birinci Kısımda; Tasarının amaç ve kapsamı belirlenmiş ve Tasarıda kullanılan çoğu teknik ağırlıklı terimlerin tanımları yapılmış, kişisel verilerin niteliğine ilişkin ilkeler, kişisel verilerin işlenmesinde hukuka uygunluk sebepleri,  özel niteliği olan kişisel veriler ve kişisel verilerin kamu kurum ve kuruluşları tarafından işlenmesi konuları düzenlenmiştir.
İkinci Kısımda; veri konusu kişinin bilgilendirilmesi, bilgiye erişme hakkı, veri konusu kişinin itiraz hakkı, kişisel verilerin işlenmesinde tedbirler, kişisel verilerin yabancı ülkelere ve üçüncü kişilere aktarılması düzenlenmiştir.
Üçüncü Kısımda; Sicil ve Kurula bildirim ve ön inceleme konuları ile özel denetim kuruluşları, istisna getiren hükümler, mesleki davranış kuralları, kişisel verilerin silinmesi ve yok edilmesi konuları düzenlenmiştir.
Dördüncü Kısımda; “Kişisel Verileri Koruma Kurulu”nun oluşumu ile Kurulun yetki ve görevlerine yer verilmiştir.
Kişisel verilerin, kamu kurum veya kuruluşlarınca veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri tarafından işlenmesi dolayısıyla kişilik hakları ihlal edilenlerin şikayetleri konusunda Kişisel Verileri Koruma Kurulu karar verecektir. Herhalde, kişilik hakları ihlal edilen bireyin tazminat hakkı saklı tutulmuştur.
Tasarının muhtelif maddelerinde; veri kütüğü sahibi yanında, “veya temsilcisi” ifadesi kullanılmıştır. Burada sözü edilen “temsilci”, Direktifin 4 üncü maddesine göre; kişisel verilerin işlenmesine Direktif hükümleriyle uyumlu olarak kabul edilen ulusal hukuk kurallarının uygulanması koşullarından biri olan veri kütüğü sahibinin Topluluk topraklarında yerleşik olmadığı durumlarda, kişisel verinin işlenmesi amacıyla, ilgili üye devlet egemenlik alanında bulunan ekipmandan, otomatik veya otomatik olmayan yollarla kişisel veri işlenmesi için yararlanması halinde, kendisine “temsilci” sıfatıyla ataması gereken kişidir. Söz konusu durumda, kullanılacak ekipmandan sadece Topluluk topraklarına geçiş amacıyla yararlanılmaması gereği de maddede ayrıca öngörülmüştür. Bu hallerde, atanacak temsilci, ilgili üye devlet sınırları içinde yerleşmiş olmalıdır. Temsilci atanması, kişisel verileri kontrol eden hakkında başlatılmış veya başlatılması muhtemel yasal işlemleri etkilemeyecektir. Kişisel verileri kontrol eden kişiye temsilci atanması, halihazırda Avrupa Birliğine üye olan ülkeleri ilgilendiren bir husustur. Ülkemiz açısından ise Birliğe tam üye olunduğunda yerine getirilecek bir koşul olmakla birlikte, ileride doğması muhtemel uyum sorununun önlenmesi ve konuyla ilgili gereken tüm hazırlıkların tamamlanarak üyeliğe hazır olunması hususları gözetilerek Tasarıda yer alması öngörülmüştür.
Sözleşmenin 10 uncu maddesinde, onaylayan devletlerin Sözleşmede öngörülen ilkelerin gereken şekilde uygulanabilmesini sağlamak üzere, iç hukuklarında etkin yaptırımlar öngörmeleri belirtilmiştir. Aynı şekilde, söz konusu 95/46/EC sayılı Avrupa Topluluğu Direktifinin 11 inci Bölümünde, üye devletler, ilkelerin ihlâli halinde yaptırımlar uygulamaya davet edilmektedir. Nitekim, mevzuatı incelenen devletlerde, kişilik hakları ihlalinin ağırlık derecesine göre, para veya hürriyeti bağlayıcı cezalar verildiği gözlenmiştir. Bu düşüncelerle, Tasarıda, ihlalin ağırlık derecesine göre idari para cezaları ile ayrıca hapis ve para cezaları öngörülmüştür.

MADDE GEREKÇELERİ

MADDE 1- Maddeyle Kanunun amacı belirlenmektedir. Amaç, kişisel verilerin işlenmesini disiplin altına almak ve Anayasanın 17 nci maddesinde ifade edilen kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı ile temel hak ve özgürlüklerinin korunmasıdır. Bu korumayı sağlayacak kuruluşlar ile uygulanacak ilke ve yöntemler Tasarıda düzenlenmiştir.

MADDE 2- Maddeyle, kişisel verileri işleme tabi tutulan gerçek ve tüzel kişiler ile bu verileri işleme tabi tutan kamu kurum veya kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri Tasarı kapsamına alınmaktadır. Bu konuda, özel sektör ile kamu sektörü bakımından getirilen özel hükümler dışında ayırım yapılmadığından, öngörülen usul ve esaslar her iki sektöre de uygulanacaktır. Aynı şekilde kişisel verilerin otomatik veya geleneksel dosyalama yöntemleriyle işlenmesinin de önemi yoktur.
Her ne kadar Avrupa Komisyonunun 95/46 sayılı Direktifinde sadece gerçek kişilere ilişkin kişisel verilerin direktif kapsamında korunacağı ifade edilmişse de, yine Avrupa Komisyonunun 2002/58 sayılı Direktifiyle tüzel kişilere ait kişisel verilerin de koruma kapsamına dahil edileceği belirtilmektedir. Nitekim Haziran 2003 tarihli İtalyan Veri Koruma Kanununun “Tanımlar” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde kişisel veri “gerçek veya tüzel kişilere” ait veriler olarak tanımlanmıştır.
Maddenin ikinci fıkrasıyla, kişisel verilerin, gerçek kişiler tarafından sadece kişisel veya birlikte oturanlarla ilgili faaliyetlerine ilişkin olarak işlenmesi kapsam dışı bırakılmıştır.

MADDE 3- Maddede, Kanunda kullanılan deyim ve terimlerin tanımlarına yer verilmiştir.
Kanun kapsamına giren kişisel veriler, sadece bireyin adı, soyadı, doğum tarihi ve doğum yeri gibi onun kesin teşhisini sağlayan bilgiler değil, aynı zamanda kişinin aklî, psikolojik, fizikî, kültürel, ekonomik, sosyal ve sair özelliklerine ilişkin verilerdir.
Bir kişinin belirli veya belirlenebilir olması, mevcut verilerin herhangi bir şekilde bir gerçek kişiyle ilişkilendirilmesi suretiyle, o kişinin tanımlanabilir hale getirilmesini ifade eder. Yani  verilerin; kişinin fiziksel, ekonomik, kültürel, sosyal veya psikolojik kimliğini ifade eden somut bir içerik taşıması veya kimlik, vergi, sigorta numarası gibi herhangi bir kayıtla ilişkilendirilmesi sonucunda kişinin belirlenmesini sağlayan tüm halleri kapsar. İsim, telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, genetik bilgiler gibi veriler dolaylı da olsa kişiyi belirlenebilir kılabilme özellikleri nedeniyle kişisel verilerdir.
İlgili kişi (data subject) tanımı, hakkında kişisel veri işlenen gerçek ve tüzel kişileri ifade etmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi Avrupa Birliğinin son direktifleri doğrultusunda veri konusu kişi kapsamına tüzel kişiler de dahil edilmiştir.
Kişisel verilerin işlenmesi tanımı; geniş bir alanı kapsamaktadır. Buna göre verilerin toplanmasından başlayarak tüm işlem türleri tanım kapsamı altına alınmaktadır. Kişisel verilerin, bilgisayar gibi otomasyon sistemlerinin kullanıldığı yöntemlerle işlenmesi gibi, otomatik sistemler kullanılmadan elden işlenmesi hali de tanım kapsamına dahil olacaktır.
Veri kütüğü, gerçek veya tüzel kişilere ilişkin belli bir kritere göre kişisel verilere ulaşımı kolaylaştıracak şekilde yapılandırılmış herhangi bir kişisel veri grubunu ifade etmektedir. Buna göre kişisel verilerin; örneğin herhangi bir kuruluşta, o kuruluşun faaliyetini sürdürmek için düzenli olarak tuttuğu dosyalama sisteminin bir parçası olması gerekmektedir. Ayrıca bu dosyalama sistemi kişilere ilişkin herhangi bir kritere göre yapılandırılmış olmalıdır. Yine bu dosyanın halen ulaşılabilir olması gerekmektedir. Buna göre, bir dosyanın üzerinde herhangi bir kişinin ad ve soyadı veya kimlik numarası bulunması halinde, bu dosya tanım kapsamına dahil olacağı gibi, örneğin kredi borcunu ödemeyenler gibi bir kritere göre oluşturulacak dosyalama sistemi de tanım kapsamına girecektir.
Veri kütüğü sahibi ise, kişisel verilerin işlenmesinin amaç ve metotlarını tek başına veya başkaları ile birlikte belirleyen gerçek ve tüzel kişileri ifade etmektedir. Bu kişiler, verilerin saklanması ve kullanılmasını (işlenmesini) kontrol eden ve bundan sorumlu olan  tüccarlar gibi gerçek kişiler olabileceği gibi, kamu kurumları veya dernek ve vakıflar gibi tüzel kişiler de olabilir. Grup şirketlerde ise, gruba dahil olan her şirket ayrı ayrı veri kütüğü  sahibi olarak kabul edilecektir.
Kişisel verileri işleyenler, veri kütüğü sahibi adına verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerdir. Bu kişiler verileri işlemekte ancak, kişisel veriler üzerinde kontrol yetkisi ve sorumluluk veri kütüğü sahibine ait bulunmaktadır. Veri işleyenlere örnek olarak; muhasebeciler, acenteler gibi başkası adına veri işleyen kurumlar sayılabilir. Herhangi bir gerçek veya tüzel kişi aynı zamanda hem veri kütüğü sahibi, hem de veri işleyen olabilir. Örneğin bir muhasebe şirketi kendi personeliyle ilgili tuttuğu verilere ilişkin olarak veri kütüğü sahibi sayılırken, müşterisi olan şirketlere ilişkin tuttuğu veriler bakımından ise kişisel verileri işleyen olarak kabul edilecektir. Ancak veri kütüğü sahibi ile işçi işveren ilişkisi içerisinde olan veya doğrudan talimatı altında bulunan kişiler kişisel verileri işleyen olarak kabul edilmeyecektir.
Üçüncü kişi; ilgili kişi bakımından, veri kütüğü sahibi ile kişisel veri işleyen ve bunların doğrudan talimatı altında bulunan kişilerin dışında kalan ve kişisel veri işleyen gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum veya kuruluşunu ifade etmektedir.

MADDE 4- Kamu kurum ve kuruluşlarının kişisel verileri işleyebilmesi, ancak kanunlarda öngörülen hallerle sınırlandırılmak suretiyle, bireylerin özel hayatlarının korunması ve verilerin işlenmesinde keyfiliğin önüne geçilebilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 5- Maddenin birinci fıkrası, kişisel verilerin işlenmesine ilişkin temel ilkeleri düzenleyen en önemli hükümdür. “Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tâbi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunmasına İlişkin 108 sayılı Sözleşmenin 5 inci maddesine göre, onaylayan devletlerin söz konusu temel ilkeleri iç hukuklarında yaşama geçirmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Maddeyle Sözleşmeye ve 95/46 EC sayılı Avrupa Topluluğu Direktifinin 6 ncı maddesine uygun olarak kişisel verilerin işlenmesiyle ilgili genel ilkeler belirlenmiştir. Bu fıkrada belirlenen ilkeler, diğer maddelerde sözü geçen bütün veri işlemelerinde dikkate alınacaktır. Kişisel verilerin kamunun yararlanmasına açık  olduğu veya ilgili kişinin veri işlenmesine itirazının bulunmadığı hallerde dahi, bu fıkrada belirtilen koşulların varlığı aranacaktır.
Birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerine göre kişisel verilerin hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olarak işlenmesi, verilerin belirli, açık ve meşru amaçlar için toplanması ve bu amaçlara aykırı olarak yeniden işlenmemesi gerekir. Buna göre veri kütüğü sahibi, veri işleme amacını açık ve kesin olarak belirlemeli ve bu amaç meşru olmalı, yine bu amaç ilgili kişiler tarafından biliniyor olmalıdır. Ayrıca veri kütüğü sahipleri, oluşturulacak sicile kaydolurken, veri işleme amaçlarını da açıkça belirteceklerdir. Belirttikleri bu amaçlar dışında başka amaçlarla veri işleyen veri kütüğü sahipleri ise bu fiillerinden dolayı sorumlu olacaklardır. Aynı zamanda bu verilerin, belirlenen amaçlara aykırı olarak üçüncü kişilere açıklanmaması gerekir.
(c) bendine göre, veri kütüğü sahipleri tarafından işleme tabi tutulan kişisel veriler, toplandıkları amaçla bağlantılı, yeterli ve orantılı olmalıdır. Buna göre, işlenen kişisel verilerin, belirlenen amaçların gerçekleştirilmesi için yeterli olması, amacın gerçekleştirilmesiyle ilgili olmayan veya ihtiyaç duyulmayan kişisel verilerin işlenmesinden kaçınılması gerekmektedir. Yine, olası kullanıma olanak yaratılması için verilerin toplanması yasak olacaktır.
(ç) bendine göre, işlenen veriler doğru olmalı ve gerektiğinde güncellenmelidir. Kişisel verilerin doğru ve güncel olması, ilgili kişilere ait kişisel verilerin özellikle üçüncü kişilere aktarımı neticesinde ilgili kişilerin zarara uğramaları durumunda önem kazanmaktadır. Bu halde verileri doğru olarak tutmayan veya güncellemeyen veri kütüğü sahibi, ilgili kişilerin uğradıkları zararlar nedeniyle sorumlu olacaktır.
(d) bendine göre, verilerin ilgili kişilerin kimliklerini belirtecek biçimde ve kaydedildikleri veya yeniden işlenecekleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmesi zorunludur. Buna göre, veri kütüğü sahiplerinin, verilerin saklanma sürelerini açıkça belirlemeleri, gerekmektedir. Herhangi bir veri, daha fazla saklanması için geçerli bir sebep yoksa silinecek veya yok edilecektir. Gelecekte kullanma ihtimali gerekçesiyle veri saklanamaz.
Maddenin ikinci fıkrasıyla, birinci fıkranın (d) bendine istisnalar getirilmektedir. Buna göre, sadece tarihi, istatistiki veya bilimsel amaçlarla, kişisel veriler (d) bendinde öngörülenden daha uzun bir süre saklanabilecektir.

MADDE 6- Kural olarak kişisel verilerin ilgili kişinin açık rızası ve maddede sayılan istisnalar dışında işlenmesi yasaktır. 95/46 EC sayılı Avrupa Birliği Direktifinin ikinci maddesinin (h) bendinde rızanın tanımı yapılmıştır. Buna göre rıza beyanı, ilgili kişinin kendisiyle ilgili veri işlenmesi fiiline, özgürce ve konuyla ilgili yeterli bilgi sahibi olarak verdiği ve sadece o işlemle sınırlı onay beyanıdır. Buna göre ilgili kişi, kendisine ait verilerin işlenmesini kabul etmektedir. Yine Direktifin 7 nci maddesine göre rıza, ilgili kişi tarafından “tereddüde yer bırakmayacak şekilde” verilmiş olmalıdır.
Maddenin birinci fıkrasındaki hükmün doğal sonucu olarak; kanunlarda öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilmesi dışında, ilgili kişinin bir itirazda bulunması halinde veri işlenemeyecektir.
Maddenin son fıkrasında ise, birinci fıkranın diğer istisnaları sayılmıştır.

MADDE 7- Maddeyle özel niteliği olan kişisel veriler sayılmakta ve genel kural olarak bu verilerin işlenemeyeceği düzenlenmektedir. Buna göre kişilerin ırk, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep veya diğer inançları, dernek, vakıf veya sendika üyeliği, sağlık ve özel yaşamları ve her türlü mahkûmiyetleri ile ilgili veriler özel niteliği olan kişisel veri olarak kabul edilmektedir. Bu veriler, başkalarınca öğrenilmeleri halinde özellikleri gereği ilgili kişinin mağduriyetine yol açabilecek ve ayrımcılık tehlikesini oluşturacak nitelikte hassas verilerdir. Özel nitelikteki verilere dolaylı da olsa erişim imkanı veren veriler de madde kapsamında yerini almaktadır. Çünkü bu şekilde kişinin siyasî görüşü, dinî veya felsefî inancına ilişkin bilgiler bu verilerden elde edilebilecektir.
Maddenin ikinci fıkrasıyla işlem yasağına bir kısım istisnalar getirilmektedir.
(a) bendinde, ilgili kişinin özel nitelikteki verilerinin, hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekildeki rıza beyanının bulunması ve bu rıza beyanının yazılı olarak gerçekleştirilmesi hâlinde işlenmesine izin verilmektedir.
(b) bendine göre, ilgili kişinin hukukî veya fiilî nedenlerle rızasını açıklayamayacak durumda bulunduğu hallerde, kendisinin veya bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için veri işleminin zorunlu olması durumunda hassas verileri işlenebilecektir.
(c) bendiyle, veri kütüğü sahiplerinin bu Kanunla veya diğer kanunlarla tanınan hak ve yetkilerini kullanabilmesi veya yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için veri işlemenin zorunlu olması halinde veri işlemeleri düzenlenmektedir. Ancak bu halde veri kütüğü sahibinin ilgili kişiye yeterli koruma imkânı sağlaması gerekmektedir. Örneğin; sağlık konularına ilişkin olmak üzere Umumî Hıfzıssıha Kanunu ile özel nitelikteki kişisel verilerin işlenebilme olanağı ihdas edilmişse Sağlık Bakanlığı veya ilgili bir başka kuruluş bu verileri işleyebilecektir.
(ç) bendinde, vakıf, dernek, sendika ve siyasi partiler gibi kamuya yararlı kurum ve kuruluşlar tarafından özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesi düzenlenmektedir. Buna göre bu verilerin, ilgili kuruluşların kuruluş amaçlarına, tâbi oldukları mevzuata uygun, faaliyet alanlarıyla sınırlı ve üyelerine yönelik olarak işlenmesi, ilgili kişilerin rızası olmadan üçüncü kişilere açıklanmaması gerekmektedir.
(d) bendine göre ilgili kişi tarafından alenen açıklanmış olan özel nitelikteki verilerin işlenmesi de istisnalardan biri olarak kabul edilmiştir. Çünkü ilgili kişi tarafından alenen açıklanan, böylelikle herkes tarafından bilinen bu tür verilerin işlenmesinde, korunması gereken hukuki yararın ortadan kalktığı kabul edilmektedir. Yine de ikinci fıkrada belirtildiği şekilde, bu halde dahi kişinin özel alanı ve temel hak ve özgürlükleri korunmalıdır.
(e) bendiyle, özel niteliği olan kişisel verilerin bir hakkın tesisi, kullanılması veya savunması için zorunlu olması durumu istisnalar arasında sayılmıştır. Bu bentte kastedilen işlemler yargılama faaliyetleri veya adlî işlemler nedeniyle yerine getirilen işlemlerdir.
(f) bendiyle tıbbi tedbirler çerçevesinde özel nitelikte verilerin işlenmesi düzenlenmektedir. Buna göre bu verilerin, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi, bakım veya sağlık hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli olması gerekmekte ayrıca bu verilerin, hukuken veya meslek kurallarına göre sır saklama yükümlülüğü altında bulunan sağlık personeli veya eşdeğer seviyede sır saklama yükümlülüğü altındaki kişilerin gözetimi altında işlenmesi gerekmektedir.
Maddenin üçüncü fıkrasıyla, Kişisel Verileri Koruma Kuruluna, özel nitelikteki verileri işleme yasağını daraltabilecek bir düzenleme yapma imkanı tanınmaktadır. Ancak bunun için temel kamu yararının bulunması ve yeterli koruma tedbirlerinin tespit edilmesi gerekmektedir.
Maddenin diğer fıkralarıyla da işlem yasağına bir takım istisnalar getirilmektedir.

MADDE 8- Kural olarak kişisel veriler üçüncü kişilere aktaramaz. Ancak bu kuralın istisnası maddede bentler halinde sayılmıştır.
Birinci fıkranın (a) bendine göre, aktarma talebinde bulunan gerçek ve tüzel kişilerin belirli bir olayda kanundan doğan görevini yerine getirmesi için bu bilgiye ihtiyaç duyması halinde kişisel veriler, üçüncü kişiye aktarılabilecektir.
(b) bendiyle hukuka uygunluk sebeplerinin varlığı halinde kişisel verilerin üçüncü kişiye aktarılabileceği düzenlenmiştir.
Maddenin üçüncü fıkrasında kamu kurum veya kuruluşlarının kamu yararı, sır saklama yükümlülüğü, ilgili kişinin meşru menfaati veya kişisel verilere ilişkin özel koruma kurallarının varlığından bahisle kişisel verilerin, üçüncü kişilere aktarılmasını reddetmesini, sınırlamasını veya şarta bağlamasını mümkün kılan bir düzenleme getirilmiştir. Bu halde Kurul, fıkrada belirtilen hallerin varlığını değerlendirecektir.
Maddenin son fıkrasına göre; kamu kurum veya kuruluşlarının görev alanlarıyla ilgili konularda yapacakları talep üzerine, gizlilik esaslarına göre görev yapan personelin bilgileri hariç olmak üzere, kişilerin nüfus kayıt örnekleri ve adresleri bildirilebilecektir.

MADDE 9- Maddede, kişisel verilerin anonim hale getirilmesi veya yok edilmesi ile ilgili hükümlere yer verilmiştir. Örneğin, İsviçre Veri Koruma Kanununun 2 nci maddesinde de aynı konu düzenlenmiştir.
Verilerin anonim hale getirilmesi veya yok edilmesi konusunda usul ve esasların Kurulca hazırlanan yönetmelikte gösterilmesi madde ile hüküm altına alınmıştır.

MADDE 10- Maddeyle kişisel verilerin işlenmesinde hukuka uygunluk sebeplerinden birisi olarak kabul edilen bir düzenleme yapılmaktadır. Buna göre kişisel veriler, araştırma, planlama ve istatistik gibi kamuya yönelik amaçlarla anonim hale getirilmesi kaydıyla işlenebilecek ve aynı zamanda bu suretle elde edilen veriler üçüncü kişilere aktarılabilecek veya yayınlanabilecektir.

MADDE 11- Maddeyle, Direktifin 10 uncu maddesi düzenlemesi esas alınmak suretiyle, kişisel verilerin elde edilmesinde veri kütüğü sahibinin aydınlatma yükümlülüğü düzenlenmiştir. Düzenleme ile kişisel verileri işleyen veri kütüğü sahibi; kendisinin veya varsa temsilcisinin kimliği, işleme amacı, verilerin kimlere aktarılabileceği, veri toplamanın yöntemi, hukuki sebebi ve muhtemel sonuçları hakkında ilgili kişiyi bilgilendirir. Ayrıca verilerin daha sonraki kullanımları hakkında da ilgili kişiye bilgi verilmeli, böyle bir kullanıma izin verip vermeyeceği konusunda iradesi alınmalıdır. Yine eğer veri kütüğü sahibi, kişisel verileri daha sonraki bir zamanda, elindeki mevcut verileri elde ettiği esnada belirtmediği bir amaç için kullanacaksa, bununla ilgili olarak ilgili kişiye bilgi vermeli ve bu konudaki rızasını almalıdır. Bu sayede veri kütüğü sistemi sahibi veri korumasında önemli kriterler olan şeffaflık ve ilgili kişinin açık rızasını elde etmeyi gerçekleştirmiş olacaktır.
Maddenin (d) ve (e) bentlerinde, veri toplanması sırasında, ilgili kişilerin kişisel verileri öğrenme hakkı ve verilerin gerçeğe aykırı olması veya güncel olmaması halinde ise düzeltme hakkının olduğu belirtilmiştir.
Kişisel verilerin, veri kütüğü sahibi tarafından, ilgili kişi dışındaki başka kaynaklardan elde edilmesi halinde ise yukarıda sayılan bilgilerle birlikte işleme konu olan veri kategorileri hakkında da bilgi verilmesi gerekmektedir.
İkinci fıkraya göre, kişisel verilerin istatistikî, tarihî veya bilimsel araştırma yapılması amacıyla, başka bir veri kütüğünden edinilmesinde, ilgili kişiye bilgi verilmesinin imkansız olması yada bu bilgilerin verilmesinde büyük güçlükler bulunması veya verilerin aktarılmasının açıkça kanunla öngörüldüğü hallerde, veri kütüğü sahipleri birinci fıkrada sayılan yükümlülüklerden muaf tutulmaktadır.

MADDE 12- Maddeyle, ilgili kişinin hakları düzenlenmiştir. İlgili kişi kendisiyle ilgili kişisel veri kaydedilip kaydedilmediğini öğrenme, bunları isteme, verinin muhtevasının eksik veya gerçeğe aykırı olması hallerinde bunların düzeltilmesini, hukuka aykırı olması halinde silinmesini, yok edilmesini veya aktarımının engellenmesini isteme hakkına sahiptir. İlgili kişi aynı zamanda talebi doğrultusunda yapılan işlemlerin, verilerin açıklandığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme hakkına sahiptir.
Ayrıca bilgi edinmedeki aralıkların uygun olup olmadığının değerlendirilmesi ise verilerin niteliğine göre yapılacaktır. Yine toplanan verilerin doğrudan pazarlama amacıyla kullanılması da  öngörülüyorsa, bu konuda da ilgili kişiye itiraz hakkı tanınması ve konuyla ilgili bilgi verilmesi gerekmektedir.
Veri kütüğü sahibi, kendisinden talepte bulunulması halinde, ilgili kişiye ait bilgileri, bunların işlenmesinin hukuki dayanağını ve amacını, hangi tür işlemlerin üçüncü kişilere aktarılabileceğini ve aktarılacak kişilerin kimliklerini bildirmek zorundadır. Verilerin kaynağının açıklanmasında genel bir ifade yeterli olmayacak, bilginin kaynağı somut olarak açıklanacaktır. Özellikle verilerin otomatik yollarla işlenmesinde ilgili kişilerin teknik bilgiden yoksun olma ihtimali gözetilerek, kişilerin anlayabileceği şekilde bilgi verilmesi gerekmektedir.
Veri kütüğü sahibi bu verilerin muhtevasının eksik veya gerçeğe aykırı olması hallerinde düzeltmekle, hukuka aykırı olması halinde silmek, yok etmek veya ilgili kişi hakkında veri işlemesini durdurmak ve üçüncü kişilere aktarımını engellemekle yükümlü olacaktır. Verilerin yok edilmesi, otomatik olmayan yollarla veri işlenmesi halinde ilgili evrakların imhası, otomatik yollarla veri işlenmesi halinde verilerin veya ilgili kişiyle doğrudan ilişkilendirilmeyi sağlayacak bilgilerin kayıtlı olduğu CD, disket, USB disk, hard disk gibi araçlardan silinmesi veya diğerlerinden ayrıştırılarak yok edilmesi şeklinde gerçekleştirilecektir.
Maddenin üçüncü fıkrasıyla, ilgili kişilerin maddede sayılan haklarını kullanmalarına ilişkin olarak istisnalar getirilmektedir. Buna göre ilgili kurumlar, maddede sayılan hakların kullanılması halinde (a) bendinde belirtilen görevlerin yerine getirilmesi veya yürütülen ceza soruşturmaları veya kovuşturmalarının akıbetinin tehlikeye düşmesi durumunda ilgili kişilerin bu hakları kullanmalarını sınırlayabileceklerdir.

MADDE 13- Maddenin birinci fıkrasında 12 nci maddeye göre kullanılacak başvuru hakkının usulü gösterilmektedir.
İkinci fıkrada ise, birinci fıkraya göre yapılan başvurulara, ilgili veri kütüğü sahiplerinin hiç veya yeterli cevap vermemesi nedeniyle başvurulacak itiraz yolu belirtilmektedir.
Üçüncü fıkrayla, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu paralelinde, başvurudan kaynaklanan masrafların karşılanmasına yönelik bir düzenleme öngörülmektedir.

MADDE 14- Maddeyle, Direktifin 25 ve 26 ncı maddeleri dikkate alınarak, kişisel verilerin yurtdışına aktarımı düzenlenmektedir. Kural olarak, kişisel verilerin Türkiye dışındaki bir ülkeye aktarılabilmesi için yabancı ülkede de, ülkemizdekine eşdeğer ve etkin bir korumanın bulunması gerekecektir. Veri kütüğü sahipleri ilgili ülkede yeterli düzeyde koruma olup olmadığını kontrol etmek zorundadır. Bu değerlendirme, işleme konu verinin niteliği, veri işlemenin amacı ve işleme süresi, verinin aktarıldığı ülkenin konuyla ilgili genel ve özel düzenlemeleri ile uygulanan güvenlik tedbirleri dikkate alınarak yapılacaktır.
Maddenin ikinci fıkrasıyla bu kuralın istisnaları düzenlenmektedir. Üçüncü fıkraya  göre, kişilerin özel hayatlarının gizliliği ile temel hak ve hürriyetlerin korunmasına ilişkin yeterli tedbirlerin, yabancı ülkede bulunan veri kütüğü sahibi tarafından yazılı olarak taahhüt edilmesi durumunda, ilgili veriler Kurulun izniyle aktarılabilecektir.
Son fıkrayla göre ise Kurulun üçüncü fıkraya göre karar alırken dikkate alması gereken kriterler belirlenmektedir.

MADDE 15- Maddeyle Sözleşmenin 7 nci ve Direktifin 17 nci maddesine uygun olarak kişisel verilerin işlenmesine ilişkin alınacak teknik ve idarî tedbirler düzenlenmiştir.
Maddede kişisel verileri kontrol edenlerin ve onlar adına işleyenlerin, kişisel verilerin işlenmesinde uygun teknik ve idari tedbirleri almak zorunda oldukları belirtilmiştir. Bu tedbirler, teknolojinin ulaştığı en üst düzey ve uygulanma maliyeti de dikkate alınarak, korunacak verinin niteliğine ve işlenmeden kaynaklanabilecek risklere karşı uygun bir güvenlik seviyesi sağlamalıdır. Bu idarî tedbirler arasında kişisel verilerin korunması konusunda uygun idarî personel istihdam edilmesi de bulunmaktadır.
Maddenin ikinci fıkrasına göre, verilerin veri kütüğü sahibi adına başka bir işleyen tarafından işlenmesi halinde, iki taraf arasında bir sözleşme veya hukukî bir tasarrufla  yazılı olarak birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesinin garanti altına alınması gerekmektedir. Bu halde veri işleyenler, ancak veri kütüğü sahibinin talimatları doğrultusunda veri işleyebileceklerdir.

MADDE 16- Maddeyle, Kurul tarafından, kişisel veri işleyen veri kütüğü sahiplerinin tescil edileceği bir sicilin oluşturulması öngörülmektedir. Kişisel veri işleyen gerçek kişiler ile kamu ve özel hukuk tüzel kişileri, veri kütüğünü kurmadan önce bu Sicile kaydolmak zorundadırlar. Ancak 22 nci maddede sayılan istisnalar saklıdır. Söz konusu Sicilin içeriği, aynı zamanda kayıt başvurusunda verilecek olan  bildirim içeriğinde bulunan ve 17 nci maddede belirtilen bilgilerden oluşacaktır.

MADDE 17-  Maddede veri kütüğü sahipleri tarafından Sicile kayıt esnasında bildirilecek hususlar sayılmıştır. Ayrıca söz konusu bilgilerde meydana gelen değişikliklerin, yıl sonunda toplu olarak Kurula bildirilmesi öngörülmektedir.

MADDE 18- Direktifin 18 inci maddesine uygun olarak hangi hallerde bildirim zorunluluğunun bulunmadığı düzenlenmiştir. Bu şekilde Kurulun aşırı bir iş yüküyle karşılaşmasının engellenmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 19-  Maddede, Direktifin 20 nci maddesi göz önüne alınarak Kurulun, veri konusu kişilerin kişiliklerine, temel hak ve hürriyetlerine yönelik risk taşıması ihtimali olan ve bu Kanunun 5 inci maddesinde belirtilen niteliklere uygun olmayan ve 6 ncı ve 7 nci maddelerinde belirtilen koşulları taşımayan veri işlenmelerini belirlemek üzere, bu işlenmeler başlamadan önce ön inceleme yapması konusu ve buna ilişkin usul düzenlenmiştir. Kural olarak, ön inceleme sonuçlanmadan kişisel veri işlemesinin yapılamayacağı esası getirilmiştir.
Maddeyle kişilerin temel hak ve özgürlüklerine önemli ölçüde zarar verebilecek işlemelerin önceden tespit edilerek engellenmesi amaçlanmaktadır. Buna göre işlenen verinin niteliği, işleme amacı, verinin dahil olduğu kategori ve ortaya çıkacak sonuçlar değerlendirilecektir.

MADDE 20- Maddeyle özellikle veri kütüğü sahibi tüzel kişilere, Kanunda bahsi geçen veri koruma kurallarının kendi kurumlarında etkin bir şekilde uygulanmalarını sağlamak ve bir iç denetim mekanizması kurmalarını mümkün kılmak amacıyla bağımsız bir veri denetim kuruluşu görevlendirme imkânı verilmektedir. Aynı zamanda ilgili veri kütüğü sahipleri, 16  ve devamı maddelerinde belirtilen bildirim külfetinden kurtulacaklardır.
Maddeye göre, Kanunun hedeflediği veri koruma standartlarının yerine getirilmesi için, söz konusu denetim kuruluşlarının kendilerini atayan veri kütüğü sahibinden talimat almaksızın, bağımsız olarak görevlerini yerine getirmeleri öngörülmektedir. Buna göre denetim kuruluşları 16 ncı maddede öngörülen Sicili tutacaklar ve yaptıkları çalışmalar hakkında hazırlayacakları raporları her yıl Ekim ayı sonuna kadar Kurula sunacaklardır.
Hâlen mevcut bir bağımsız denetim kuruluşu olmamakla birlikte, söz konusu düzenlemenin geleceğe yönelik olarak, özellikle büyük şirketler veya şirket gruplarına veri koruma prosedürlerini daha etkin ve kolay bir şekilde yerine getirme imkanını sağlayacağı öngörülmektedir.

MADDE 21- Maddeyle 20 nci maddede belirtilen denetim kuruluşunun görevine başlayabilmesi için Kurula bildirimde bulunulmasının zorunlu olduğu belirtilmiş, bu kuruluşlar veya veri kütüğü sahipleri tarafından yapılabilecek suiistimallerin engellenmesi için, Kurulun Kanundan doğan yetki ve görevleri saklı tutulmuştur.

MADDE 22- Maddede, Direktifin 13 üncü maddesi göz önüne alınarak genel kurallara getirilen istisnalara bentler halinde yer verilmiştir. Buna göre birinci fıkrada bentler halinde sayılan durumlarda  Kanunun; hukuka uygunluk sebepleri, aydınlatma yükümlülüğü, Veri Kütüğü Sicili, Sicile kayıt ve ön inceleme konularıyla ilgili maddeleri uygulanmayacaktır.
Özellikle belli bir kişiye ilişkin tedbir veya karar alınmasına yönelik kullanılmadığı ve veri konusu kişinin özel yaşamının gizliliğinin ihlal edilmesi riskinin kesinlikle bulunmadığı hallerde, 12 nci maddede belirtilen haklar, ilgili mevzuatta yeterli koruma tedbirleri bulunması kaydıyla, bilimsel araştırma yapma veya istatistik oluşturma amaçları ile kanunla sınırlandırılabilecektir.
Direktifin 13 üncü maddesi, yukarıda sayılan istisnaların tanınması bakımından üye ülkelere imkân tanımakta olup, üye ülkelerin büyük çoğunluğu, kendi veri koruma kanunlarında bu tip istisnaî düzenlemelere yer vermişlerdir.

MADDE 23- Maddeyle, 22 nci maddede sayılan istisnalar dışında, gazetecilik amacıyla kişisel veri işlenmesi durumunda bir kısım istisnalar öngörülmektedir. Buna göre, maddede belirtilen veri kütüğü sahipleri, sadece gazetecilik amacıyla veri işlemeleri halinde Kanunun; kişisel verilerin işlenmesi ilkeleri, verilerin korunması için alınacak tedbirler ile mesleki davranış kurallarının hazırlanması konularına ilişkin maddelerine tabi olacaklardır.
Maddenin ikinci fıkrasıyla, birinci fıkrada tanınan muafiyetin sınırları tespit edilmektedir.

MADDE 24- Maddede kişisel verilerin işlenmesi bakımından meslekî davranış kuralları düzenlenmiştir. Direktifin 27 nci maddesi göz önüne alınmış olup, değişik sektörlerde farklı özelliklere sahip mesleklere yönelik olarak, kişisel verilerin işlenmesi bakımından hazırlanan veya değiştirilen mes1ekî davranış kurallarına ilişkin düzenleme taslakları hakkında Kuruldan görüş alınması öngörülmüştür.

MADDE 25- Madde, Sözleşmenin de öngördüğü genel bir ilkeyi tekrarlamaktadır. Bu hükümle artık ihtiyaç duyulmayan kişisel verilerin silinmesi veya yok edilmesi konusu düzenlenmektedir.
Ayrıca, silinme veya yok edilmenin hangi yöntemlerle gerçekleştirileceği konusunda Kurulca, her sektörün özellikleri göz önünde tutularak özel kuralları içerecek yönetmelik hazırlanması olanağı tanınmıştır.

MADDE 26- Maddeyle, kişisel verileri kontrol edenleri denetlemek ve Kanunla verilen görevleri yapmak üzere Kişisel Verileri Koruma Kurulunun oluşturulması öngörülmektedir.
Sözleşmenin 4 üncü maddesi her devletin Sözleşmede öngörülen ilkeleri iç hukuklarında yaşama geçirmesini zorunlu kılmıştır. Sözleşmeyi onaylayan devletler bu amaçla birer kurumsal yapı oluşturmuşlardır. Aynı şekilde Avrupa Komisyonunun söz  konusu 95/46/EC sayılı Direktifinin 28 inci maddesinde üye devletlerin, kişisel verilerin işlenmesine ilişkin ilkelerin uygulanmasını izlemek ve yönlendirmek üzere bir veya bir kaç kamu kuruluşunu görevlendirmeleri gereğine işaret edilmiştir.
Avrupa Birliği üyesi ülkelerin tümünün, bu alanda yasama veya yürütme organlarına karşı bağımsız bir şekilde görev yapacak kurullar oluşturduğu gözlenmiştir. Örneğin, Almanya’da, Federal Verileri Koruma Görevlisi (Bundesbeauftragter für Datenschutz), Avusturya’da Verilerin Korunması Komisyonu (Kommission für Datenschutz), İsveç’te Verileri Denetim Kurulu (Data Inspection Board), Fransa’da Enformatik ve Özgürlükler Milli Komitesi (Commission Nationale de 1 ‘Informatique et des Libertes), İngiltere’de Veri Koruma Komisyonu (Data Protection Commissioner) gibi kuruluşlar, milli kanunlar ve sözleşmelerde yer alan verilerin korunması ilkelerinin uygulanmasını izleyen ve yönlendiren bağımsız kuruluşlardır.

MADDE 27- Maddede Kurulun oluşum biçimi, Kurul üyeliklerine seçileceklerde aranan nitelikler belirtilmiştir.
Kişisel Verileri Koruma Kurulu, Kanunda öngörülen hükümlerin, kişisel veri sicillerini kontrol eden kamu kurum veya kuruluşlarınca uygulanmasını izleyip denetleyecek, ayrıca kendiliğinden veya başvuru üzerine herhangi bir konuyu inceleyerek açıklığa kavuşturacaktır. İnceleme sonucunda kanun hükümlerinin ihlal edildiğinin anlaşılması halinde, Kurul, sorumlulardan kişisel verilerin işlenme tarzında değişiklik yapılmasını veya işlemeyi sona erdirmesini ve gerekiyorsa silinmesini ya da yok edilmesini isteyecektir.

MADDE 28- Maddeyle Kurul üyelerinin görev süreleri, üyeliğin sona ermesi halinde yeni üye seçimi ve yapılacak işlemler düzenlenmektedir.

MADDE 29- Maddeyle Kurul üyelerinin edecekleri yemin usulü düzenlenmiştir.

MADDE 30- Maddeyle,  Kurulun çalışma esasları düzenlenmiştir.

MADDE 31-  Maddede Kurulun görev ve yetkileri sayılmıştır.

MADDE 32- Maddede şikâyet başvurusunun usulü gösterilmektedir. Buna göre ilgili kişiler, şikâyet konusu işlemin yapıldığı veya öğrenildiği tarihten itibaren üç ay içinde Kurula şikayette bulunabileceklerdir.

MADDE 33- Maddede, Kurulun şikâyetleri inceleme usulü ve bu inceleme neticesinde yapacağı işlemler ile veri kütüğü sahibinin Kurul incelemesi ile ilgili olarak yükümlülükleri düzenlenmektedir.
Maddenin son fıkrasıyla Kurula, geçici tedbir mahiyetinde veri işlenmesini veya yurt dışına veri aktarımını engelleme imkânı tanınmaktadır.

MADDE 34- Sözleşmenin 10 uncu maddesinde, onaylayan devletlerin, Sözleşmede öngörülen ilkelerin gereken şekilde uygulanabilmesini sağlamak üzere, iç hukuklarında etkin yaptırımlar öngörmeleri belirtilmiştir. Aynı şekilde, söz konusu 95/46/EC sayılı Avrupa Topluluğu Direktifinin 11 inci Bölümünde, üye devletler, ilkelerin ihlâli halinde yaptırımlar uygulamaya davet edilmektedir. Nitekim, mevzuatı incelenen devletlerde, kişilik hakları ihlalinin ağırlık derecesine göre, para veya hürriyeti bağlayıcı cezalar verildiği gözlenmiştir.
Buna göre, maddede 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 135 ve devamı maddelerine paralel olarak ceza hükümleri öngörülmüştür.

MADDE 35- Maddede Türk Ceza Kanununda düzenlenmeyen silinmesi veya yok edilmesi gereken kişisel verileri ihmalen silmeyen veya yok etmeyen kişiler için ceza yaptırımı öngörülmektedir.

MADDE 36- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa paralel bir şekilde, daha önceki maddelerde tarif edilen suçların tüzel kişiler tarafından işlenmesi halinde, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanması öngörülmektedir.

MADDE 37- Maddede, Kurul tarafından idarî para cezaları verilmesi düzenlenmiştir. Kanunun ilgili maddelerine belirli atıflar yapılmak suretiyle, suçta kanunîlik ilkesi korunmuş ve ihlalin ağırlık derecesine göre giderek artan para cezaları öngörülmüştür.

MADDE 38- Maddenin birinci fıkrasında yıllık faaliyet raporu düzenlenmiştir. Buna göre, Kurul, açıklık ilkesinin gereği olarak,  her yıl vermiş olduğu kararlar, yaptığı düzenlemeler ve bunların etkilerini analiz eden  bir rapor hazırlayacaktır. Yine bu ilkenin gereği olarak söz konusu raporun ve Kurul kararlarının erişime açılması öngörülmüştür.

MADDE 39- Maddeyle Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliklerin Başbakanlık tarafından yürürlüğe konulması öngörülmüştür.

GEÇİCİ MADDE 1- Maddeyle, halen veri işlemekte olan veri kütüğü sahiplerinin sicile kayıt olmaları süre öngörülmekte ve bu şekilde veri kütüğü sahiplerinin gerekli hazırlıkları yapabilmesi için imkân tanınmaktadır.

MADDE 40- Yürürlük maddesidir.

MADDE 41- Yürütme maddesidir.

Devlet Sırları Kanunu Tasarısı

Amaç
Madde 1 – Bu Kanunun amacı, Devlet sırrının ve niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgi ve belgelerin tanımı, mahiyeti, hangi makam ve kurullarca oluşturulacağı ve korunacağı, bu bilgi ve belgelerin yargı organlarına hangi hâllerde gönderileceği ve yükümlülüklere ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.

Kapsam
Madde 2 – Bu Kanun, Devlet sırrı ve niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgi ve belgelerle ilgisi bulunan bütün kamu kurum, kuruluş ve kurulları ile gerçek ve tüzel kişileri kapsar.

Devlet sırrı
Madde 3 – Devlet sırrı, yetkili bulunmayan kişilerce hakkında bilgi sahibi olunması hâlinde, Devletin güvenliği, millî varlığı, bütünlüğü, anayasal düzeni ve dış ilişkilerini tehlikeye düşürebilecek her türlü bilgi ve belgelerdir.

1.11.1983 tarih ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanununun 4 üncü maddesinde gösterilen görev ve faaliyetlerle ilgili olan bilgi ve belgeler birinci fıkra kapsamındadır.

Gizli kalması gereken bilgi ve belgeler
Madde 4 – 3 üncü madde kapsamında olmayan ancak niteliği itibariyle gizli kalması gereken, askerî makamlar tarafından tesis olunan savunma ve askerî konulara ilişkin işlemler, Devlet çapında veya kendi görev alanlarında istihbarat çalışmaları yapan kamu kurum ve kuruluşları tarafından yürütülen istihbarata dair görev ve faaliyetler, açıklanması ya da zamanından önce açıklanması hâlinde Devletin ulusal ekonomik politikasının yürütülmesine zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi ve belgeler ile diğer yetkili makamların faaliyetlerine ilişkin olarak özel kanunlarında gizli olduğu belirtilen bilgi ve belgelerdir.

Gizlilik derecelendirilmesi
Madde 5 – Bu Kanunun;

a) 3 üncü maddesinde yer alanlara “çok gizli”,
b) 4 üncü maddesinde yer alanlara “gizli” gizlilik derecesi verilir.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin müttefiki olan yabancı ülkelerin ve dahil olduğu ittifaklar ile taraf olduğu uluslararası antlaşmaların gizlilik derecesi verdikleri bilgi ve belgeler, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu görevlilerine intikâl ettirildiğinde aynı gizlilik derecesine sahip olurlar.

Devlet sırrını belirleme yetkisi
Madde 6 – Aşağıda belirtilen makam ve kurullar kendi görev alanlarında Devlet sırrını belirleme yetkisine sahiptirler.

a) Cumhurbaşkanlığı,
b) Bakanlar Kurulu ve Bakanlıklar,
c) Genelkurmay Başkanlığı,
d) Millî Güvenlik Kurulu ve Genel Sekreterliği,
e) Misyon Şefleri,
f) Millî İstihbarat Teşkilâtı Müsteşarlığı.

Yukarıda sayılan makam ve kurulların yetkili kıldığı amirler, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde kendi görev alanlarına ilişkin konulardaki bilgi ve belgelere Devlet sırrı niteliği verebilirler. Ancak, belirleme tarihinden itibaren yedi gün içerisinde onay alınmaması hâlinde Devlet sırrı niteliği kendiliğinden ortadan kalkar ve niteliği itibarıyla taşıması gerektiği gizlilik derecesi yetkili makam ve kurul tarafından belirleninceye kadar “gizli” gizlilik derecesine göre işlem görür.

Gizli kalması gereken bilgi ve belgeleri belirleme yetkisi
Madde 7 – 6 ncı maddede sayılan makam ve kurullar ile 4 üncü maddede ifade edilen kamu kurum ve kuruluşları, aynı maddede gösterilen işlem ve faaliyetleri ile ilgili bilgi ve belgelere “gizli” gizlilik derecesi vermeye yetkilidirler.

Süre
Madde 8 – 5 inci maddede belirtilen gizlilik dereceleri süreli veya süresiz olarak verilebilir. Süreli verilen gizlilik derecelerinin süreleri üzerinde belirtilir.

Gizlilik dereceleri veya süreleri bunları vermeye yetkili mercilerce veya üst mercilerince her zaman değiştirilebilir veya kaldırılabilir. “çok gizli” ve “gizli” gizlilik derecesi verilen bilgi ve belgeler bu niteliklerini muhafaza edip etmediklerini tespit amacıyla en geç iki yıllık sürelerle gözden geçirilir. Bu niteliklerini kaybettiği tespit edilen bilgi ve belgelerin gizlilik dereceleri değiştirilir veya kaldırılır. Aksine karar alınmadığı takdirde, gizlilik dereceleri, verildiği tarihten itibaren, “çok gizli” gizlilik dereceli bilgi ve belgeler otuz yıl, “gizli” gizlilik dereceli bilgi ve belgeler on yıl sonunda bu niteliklerini kaybederler.

5 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen hâllerde süreler yönünden de karşılıklılık esası gözetilir.

Yükümlülük
Madde 9 – “Çok gizli” ve “gizli” gizlilik dereceli bilgi ve belgeleri herhangi bir şekilde elde eden kişiler, bunları derhâl en yakın mülkî amire veya kolluk kuvvetleri makam ve mercileri ile yurtdışında misyon şeflerine teslim etmek veya bildirmekle yükümlüdürler.

“Çok gizli” ve “gizli” gizlilik dereceli belgelerin,ilgili kamu kurum,kuruluş ve kurulları mensupları ile diğer gerçek ve tüzel kişilerin organları tarafından,korundukları yerlerden alınması ve özel amaçlarla saklanması caiz değildir.

Bu bilgi ve belgeleri alan makam ve merciler bunları geciktirmeksizin ilgili makama iletmekle yükümlüdürler.

Bilgi ve belgelerin yargı organlarınca istenmesi
Madde 10 – Yargı organlarınca talep edilen “çok gizli” gizlilik dereceli bilgi ve belgeler, bu Kanunun 6 ncı maddesinde belirtilen mercilerce gerekçesi belirtilmek suretiyle verilmeyebilir. Yargı organı tarafından bu gerekçe yeterli görülmediği takdirde, ilgili mercilerin en üst amirine müracaat olunabilir. İlgili mercilerin en üst makam ve kurulunun söz konusu bilgi ve belgeleri vermeme hususundaki kararı kesindir.Bu durumda,yalnızca verilmeyen bilgi ve belgelerle bağlantılı olan ilgili hakkındaki isnat, yetkili yargı organı tarafından dikkate alınmaz.

“Gizli” gizlilik dereceli bilgi ve belgelerin yargı organlarınca talep edilmeleri hâlinde gönderilmeleri esastır. Bu bilgi ve belgeler, 7 nci maddede belirtilen mercilerce gerekçesi açıklanmak suretiyle yargı organlarına gönderilmeyebilir. Ancak gönderilmeme gerekçesi yargı organınca yeterli bulunmadığı takdirde bu bilgi ve belgelerin gönderilmesi zorunludur. Gönderilen bilgi ve belgelerin taraflara incelettirilip incelettirilmemesi hususu, ilgili kanun hükümlerine tâbidir.

Türkiye Cumhuriyetinin güvenliği ve yüksek menfaatleri ile birlikte yabancı devletler ile uluslararası kuruluşlara ilişkin bilgi ve belgeler birinci fıkra hükmüne tabidir.

Koruma yükümlülüğü
Madde 11 – 10 uncu maddeye göre yargı organlarına verilmesine karar verilen “çok gizli” veya “gizli” gizlilik dereceli bilgi ve belgelerin yargı organlarına intikali aşamasında yetkili makam veya mercii, teslim anından sonra da yargı organı bunların yetkisiz kişilerce elde edilmesini ve açıklanmasını önlemek için her türlü tedbiri alır.
3 ve 4 üncü maddeler kapsamına giren gizlilik dereceli belge ve bilgileri ilgili kamu kurum, kuruluş ve kurul mensupları görevin gerektirdiği haller dışında alamaz ve saklayamaz.

“Çok gizli” veya “gizli” gizlilik dereceli bilgi ve belgelerin ait oldukları veya gönderildikleri kurum, kuruluş ve yargı organlarında fiziki korunmalarının usul ve esasları yönetmelikle tespit edilir.

Ceza hükümleri
Madde 12 – Fiilleri ayrıca bir suç teşkil etmediği hâllerde, bu Kanun kapsamına giren “çok gizli” veya “gizli” gizlilik dereceli bilgi ve belgelerin, her ne surette olursa olsun teslimine, bildirimine, yetkisiz kişilerce elde edilmesine, açıklanmasına, korunmasına veya saklanmasına müteallik tedbir veya yükümlülükleri ihlâl edenler hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Bu fiiller, tüzel kişilerin yetkili temsilcileri tarafından işlendiği takdirde, bunlar da aynı şekilde cezalandırılmakla beraber, tüzel kişi hakkında da on milyar liradan yüz milyar liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur.

Birinci fıkrada yazılı fiillerin, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu tatbikinde memur sayılanlar tarafından işlenmesi hâlinde, fail hakkında ayrıca muvakkaten veya müebbetten memuriyetten men cezası verilir. Fiilin özel hukuk tüzel kişilerince işlenmesi hâlinde ise, tüzel kişilerin faaliyetlerinin bir yıldan beş yıla kadar durdurulmasına karar verilir.

Fiil, failin taksiri sonucunda meydana gelmiş ise, birinci fıkrada yazılı cezalar yarı oranında indirilir. Bu hâlde ikinci fıkrada yazılı cezalara hükmedilmez.

Yönetmelik
Madde 13 – Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde Başbakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle gösterilir.

Yürürlük
Madde 14 – Bu Kanun yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girer.

Yürütme
Madde 15 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

GENEL GEREKÇE

Tarihsel gelişmeler, yönetimde gizliliğin uzun süre egemen olduğunu, günümüzde ise şeffaflığın önem kazandığını göstermektedir. Toplumsal denetim ve katılımın artırılması bakımından, kamu alanındaki sır kavramının yeni ve çağdaş bir anlayışla ele alınmasında zorunluluk bulunmaktadır. Demokratik ülkelerde bilgi edinme özgürlüğü, temel hak ve özgürlüklerin kullanılması bağlamında vazgeçilmez haklardan biri olarak kabul edilmektedir. Bu hak, birçok demokratik ülkede anayasal haklar arasında yer almıştır. Şeffaflık uluslar arası düzeyde ilk kez Birleşmiş Milletler Evrensel Bildirisinin 19 uncu maddesinde iletişim özgürlüğü alanında ifade edilmiştir. Birleşmiş Milletler 1000 Yıl Bildirgesi(Eylül 2000) ve Avrupa Temel Haklar Şartında da(Ekim 2000) belgelere ulaşma özgürlüğü, halkın bilgi alma hakkını güvence altına alma ödevinden söz edilmektedir. Bilgi edinme hakkının sınırı ise, Devlet sırrı ve bu bağlamda niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgilerdir. Bilgi edinme hakkı konusunda gerekli kolaylıkları ve şeffaflığı sağlamak, gereksiz gizlilik kültürüne son vermek yönünden Devlet sırları ve gizliliği alanının açık bir biçimde düzenlenmesinde yarar bulunmaktadır.

1982 Anayasasının 26 ncı maddesinin ikinci fıkrasında düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin hangi amaçlar için sınırlandırılabileceği belirtilirken, amaçlardan biri “Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması” olarak gösterilerek devlet sırlarından söz edilmiştir. Yine 28 inci maddenin beşinci fıkrasında Devlete ait gizli bilgilere ilişkin her türlü haber veya yazı yazanların, bastıran ve basanların, bunları başkalarına verenlerin bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu tutulacakları açıklanmıştır.

Anayasadaki bu maddeler dışında çeşitli kanun ve düzenleyici işlemlerde de Devlet sırrı ve gizliliğiyle ilgili hükümler yer almakta ise de, bu hükümlerde Devlet sırlarının hangi usul gereğince belirlenip belirtileceği, hangi hususların Devlet sırrı teşkil edeceği, Devlet sırrı olgusunu belirlemeye yetkili makam ve mercilerin hangileri olduğuna dair yeterli açıklığa rastlanmamaktadır. Bu nedenle Türk Ceza Kanununun konuyla ilgili hükümlerinin uygulanmasında zorluklarla karşılaşıldığı gibi, basın ve yayın araçlarıyla Devlet sırrı niteliğindeki konulara ilişkin olarak yapılan yayınlar sonucu Devletin güvenliği, iç ve dış siyasal yararları bakımından ciddi tehlikeler ortaya çıkmaktadır.

Devlet sırları ve gizliliğiyle ilgili olarak mevzuattaki bu yetersiz düzenlemeler, konunun bir özel yasada ayrıntılarıyla düzenlenmesini gerekli kılmaktadır. Ayrıca, günümüzde Avrupa Birliği mevzuatıyla uyum sağlamak, şeffaf, denetlenebilir, demokratik bir yönetimin sağlanması, Devletle vatandaşın menfaatlerinin uzlaştırılması, ayrıca bireyin bilgi edinme hakkının sağlanması hususlarında Devlet sırları ve gizlilik kavramlarına açıklık getirilmesi zorunluluğu hasıl olmuştur.

Devlet sırrına ilişkin alanı mevzuatla düzenleme yoluna gidilirken, elbette ki, Devletin meşru hakları ve demokratik kurumların korunması ilkesi göz ardı edilmezken vatandaşın bilgi edinme hakkının gereksiz kısıtlanmaması da ön planda tutulmalıdır. Diğer bir deyişle, kişi yararı ile toplum yararı dengede tutulmalı ve yalnız toplum yararının üstün tutulmasının gerektiği hallerde, o da demokratik bir toplumun zorunlu kıldığı ölçüde müdahalede bulunulmalıdır. Devlet sırrı ve gizliliği kavramları kolayca tanımlanabilecek kavramlar olmadığı için, gereksiz yere genişletildiği takdirde bilgi edinme hakkının sınırları daralacağından, Devlet gizliliğinde bilginin özü itibariyle bu niteliği taşıması koşulu aranmalıdır.

Toplum için başta gelen yarar, Devletin güvenliği, milli varlığı, bütünlüğü, anayasal düzeni, iç ve dış menfaatlerini korumaktır. Sözü edilen kavram ve menfaatler, Devlete ait bazı bilgi ve belgelerin mutlaka gizli kalmasını gerektirir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ‘ifade özgürlüğü’ başlığını taşıyan 10 uncu maddesinde, ifade özgürlüğünün demokratik bir toplumda zorunlu tedbir niteliğinde olarak ulusal güvenlik ve ulusal yararlar gerektirdiğinde kısıtlanabileceği belirtilmiştir.

Diğer yandan, demokratik düzende aynı zamanda korunması gereken diğer bir değer de, vatandaşların, Devletin işlemleri, faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olabilmek, haber alabilmek hak ve hürriyetleridir. Günümüzdeki yaklaşım, yönetimin bilgi verme ödevi ve bireylerin bilgi alma hakkının bir kanunla düzenlenmesi ve yine Devlet gizliliği kavramının tanımlanmasını zorunlu hale getirmiştir.

Devlete ait yararlar ile vatandaşların bilgi edinme hakkı bağdaştırılmak suretiyle bazı ülkelerde de (Örneğin İspanya gibi) Devlet sırları konusu ayrı kanunla düzenlenmiştir. Bu kanunlarda Devlet sırrı olabilecek hususların vasıfları tayin ve gerektiğinde tanımları verilmekte ve bu sırları tespit ve takdir edebilecek merciler kanun tarafından açıkça gösterilmekte, böylece idarecilerin takdirine göre gereksiz konuların sır haline getirilerek vatandaşın bilgi edinme hakkının kısıtlanması önlenmektedir.

Yukarıda sözü edilen her iki menfaati bağdaştırmayı hedef alan Tasarıda sır teşkil edebilecek hususlara ilişkin koşullar belirtilmiş, Devlet sırrına ve gizliliğe hangi kurum, kurul ve kuruluşların karar vereceğine dair düzenlemeler getirilmiştir. Bu düzenlemeyle aynı zamanda Türk Ceza Kanunu ve diğer bazı özel kanunlardaki konuyla ilgili kavramların da doğru uygulanmasına katkı sağlanmış olacaktır.

Tasarıda, ‘devlet sırrı’ ve ‘niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgi ve belgeler’ biçiminde iki ayrı kavram temel alınmıştır. Doğrudan doğruya Devletin güvenliği, milli varlığı, bütünlüğü, anayasal düzeni, iç ve dış menfaatleri gibi olmazsa olmaz kavramlarla ilgili olarak yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde tehlike yaratabilecek bilgi ve belgeler “Devlet sırrı” olarak kabul edilmiş; Devlet sırrı olmamakla birlikte yetkili makamlarca ya da özel kanunlarda veya yetkili olmayanlardan başkasının eline geçmesi halinde kişi, kurum ve kuruluşları zarara uğratabilecek bilgi ve belgeler de ‘niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgi ve belgeler’ olarak tanımlanıp Tasarı kapsamına alınmıştır.

Tasarıdaki düzenlemeler Devlete ait sırlar ve yine kamu kurum ve kuruluşları gibi Devlet birimlerine ait gizliliklerle ilgili olup, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait gizlilikler bu Tasarı kapsamı dışındadır. Diğer bir deyişle Tasarı kamusal gizlilik alanını düzenlemektedir.

Tasarıyla, iç ve dış güvenlik,askerî ve siyasi alanlar dışında ekonomik alanlardaki Devlet sırları ve gizlilikler de kapsama alınmıştır. Koşullarının varlığı halinde Devlete ait bir kısım ekonomik bilgi ve belgeler de Devlet sırrı ya da gizlilik kavramları içersinde nitelendirilebilecektir.

MADDE GEREKÇELERİ

Madde 1 – Maddede Kanunun amacı belirtilmektedir.

Madde 2 – Maddede Kanunun kapsamı belirlenmektedir.

Madde 3 – Maddede bilgi ve belgelerin hangi hallerde Devlet sırrı olarak nitelendirilebilecekleri belirlenmiştir.

Buna göre, bilgi ve belgelerin Devlet sırrı olabilmesi için öncelikli koşul, bunların, Devletin güvenliği, milli varlığı, bütünlüğü, anayasal düzeni, iç ve dış menfaatleriyle ilgili olması, diğer bir koşul da, yetkili olmayan kişilerin eline geçmesi hâlinde yukarıda belirtilen hususlarda tehlike yaratabilecek mahiyette bulunmasıdır.

Maddede sözü edilen bilgi ve belgelerin kapsamı konusunda bir kuşku bulunmayıp bunlar, Devletin sahip olduğu her türlü veri ile yazılı, basılı veya çoğaltılmış dosya, evrak, kitap, dergi, broşür, etüt, mektup, program, talimat, kroki, plan, film, fotoğraf, teyp ve video kaseti, harita, bilgisayar hard diski, disketi ve kompakt disk gibi taşıyıcılar ve donanımlardır.

Donanım kavramı ise, bilgi ve haberin gizliliği dışında bu gizliliği muhafaza etmeye yönelik önlemler ve sistemler manzumesini ifade etmek için kullanılmıştır.

Maddenin ikinci fıkrasıyla, Millî İstihbarat Teşkilâtının üstlendiği görevin özelliği nedeniyle emsal yabancı istihbarat teşkilâtlarında olduğu gibi, 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilâtı Kanununun 4 üncü maddesinde gösterilen görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgelerin, nitelikleri gereği Devletin güvenliği ile ilgili olması nedeniyle birinci fıkra kapsamında olduğu belirtilmiştir.

Madde 4 – Madde ile, Devlet sırrı olmayan ancak yetkili olmayanların eline geçmesi veya duyulması hâlinde , kişi kurum ve kuruluşları zarara uğratabilecek bilgi ve belgelerin anılan nitelikleri itibariyle gizli kalması gerektiği belirtilmektedir.

Bu kategoriye, askerî makamlar tarafından tesis olunan savunma ve askerî konulara dair işlemlerle ilgili bilgi ve belgeler, Devlet çapında veya kendi görev alanlarında istihbarat çalışması yapan kamu kurum ve kuruluşlarının bu görev ve faaliyetleriyle ilgili bilgi ve belgeler, Milli İstihbarat Teşkilâtının 4 üncü maddesi kapsamı dışında kalan ve niteliği gereği gizli kalması gereken tüm bilgi ve belgeler ile Devletin iç ve dış menfaatlerini yakından ilgilendiren ekonomik ve ticari faaliyetlerine ve bu yöndeki politikalarına ilişkin çalışmalarla ilgili bilgi ve belgeler girmektedir. Diğer taraftan özel Kanunlarda gizli olduğu belirtilen ve gizliliğin ait olduğu makam ve kurul tarafından yayımı ve açıklanması yasaklanabilen bilgi ve belgeler de bu kapsamdadır.

Madde 5 – Madde ile bu Kanunun 3 ve 4 üncü maddelerinde niteliği gösterilen bilgi ve belgelere verilecek gizlilik dereceleri belirlenmektedir. Elbette ki, bu Kanunla tanımlanan “çok gizli” ve “gizli” gizlilik dereceleri, kamu kurum ve kuruluşlarının diğer gizlilik dereceleri ile işlem yapabilmelerine engel değildir.

Maddenin ikinci fıkrasıyla uluslararası nitelik taşıyan gizlilik derecelerini haiz bilgi ve belgelerin karşılıklı olarak korunması amaçlanmaktadır.

Madde 6 – Madde ile Devlet sırrı olacak bilgi ve belgeyi belirleme yetkisine sahip olan makam ve kurullar sayılmakta, bu makam ve kurulların kendi görev alanlarında oluşan Devlet sırları konusunda tam yetkili oldukları vurgulanmaktadır. Bu makam ve kurulların dışında kalan mercilerin böyle bir yetkisi bulunmamaktadır. Şüphesiz, maddede gösterilen makam ve kurullar, bilgi ve belgenin Devlet sırrı olduğuna karar verebilmeleri için 3 üncü maddedeki koşulları dikkate alacaklardır.

Devlet sırrının yetkili makam ve kurulların daha alt kademelerinde oluşması söz konusu olduğunda, yetkili makam ve kurula ulaşmasına kadar geçecek sürede korunmasının sağlanması için bu alt kademeler tarafından da Devlet sırrı niteliği verilmesine olanak tanınmış, ancak bu durum gecikmesinde sakınca bulunan hâller için öngörülmüştür. Bu nedenle alt kademe 7 gün içinde asıl yetkili makam ve kurula Devlet sırrı niteliğini verdiği bilgi ve belgeyi ulaştırıp onayını almadığı takdirde, Devlet sırrı niteliği kendiliğinden kalkacak ve bilgi ve belgenin niteliği itibariyle taşıması gereken gizlilik derecesi yetkili makam ve kurul tarafından belirleninceye kadar “gizli” gizlilik derecesine göre işlem görecektir.

Bu şekilde, alt kademelerin yetkili makam ve kurulun bilgisi dışında Devlet sırrı niteliğinde bilgi ve belge oluşturmamaları ve bu bilgileri kendi uhdelerinde tutmamaları amaçlanmıştır.

Madde 7 – Tasarı ile 6 ncı maddede sayılan makam ve kurulların kendi görev alanlarına giren konularda, Devlet sırrı niteliğinde olmayan, ancak niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgi ve belgelere “gizli” gizlilik derecesi vermeye yetkili oldukları, aynı şekilde 4 üncü madde kapsamında ifade edilen kamu kurum ve kuruluşlarının da bu konuda yetkilendirildikleri öngörülmektedir.

Madde 8 – Bu Tasarı kapsamında “çok gizli” ve “gizli” olarak uygulanan gizlilik derecelerinin süreli veya süresiz olacağına maddede yer verilmiştir. Süreli olarak verilen gizlilik derecesi belge üzerinde gösterilmelidir.

Diğer taraftan gizlilik derecelerini ve bunların süresini belirleyen makam ve kurulun, gizlilik derecesini değiştirip kaldırmasının ve sürelerini değiştirmesinin her zaman mümkün olduğu maddede vurgulanmış, üst merciinin bu derece ve süreleri değiştirme ve kaldırma konusunda tam yetkili olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan, “çok gizli” ve “gizli” gizlilik dereceli bilgi ve belgelerin bu niteliklerini koruyup korumadığının tespiti için en geç iki yıllık sürelerle gözden geçirilmesi esastır. Bu gözden geçirme sonucu yetkili makam, gizlilik derecesini ve süresini değiştirip kaldırabilecektir.

Aksine bir karar alınmadığı sürece, “çok gizli” gizlilik dereceli bilgi ve belge gizlilik derecesinin ilk verildiği tarihten itibaren 30 yıl, “gizli” gizlilik dereceli bilgi ve belge ise 10 yıl sonunda bu niteliklerini kaybeder. İki yıllık sürelerle gözden geçirme işlemleri sırasında bu sürelerin uzatılması mümkündür.

5 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtildiği gibi uluslararası nitelik taşıyan gizlilik derecelerini haiz bilgi ve belgelerin süreleri de karşılıklılık esasına göre gözetilecektir.

Madde 9 – Maddede “çok gizli” ve “gizli” gizlilik dereceli bilgi ve belgeleri, görevinden dolayı öğrenen veya onu inceleyip uygulayan ve korumaktan sorumlu olanlar dışında kalan kişilerin, bu bilgi ve belgeleri herhangi bir şekilde bulduğu, öğrendiği takdirde derhal en yakın mülki amire veya kolluk kuvvetlerine, yurt dışında misyon şeflerine teslim etmek ya da bildirmekle yükümlü oldukları açıklanmaktadır. Maddede geçen derhal ibaresi, hâl ve icabın haklı kıldığı en kısa süreyi ifade etmektedir. Bu şekilde bildirilen ya da teslim edilen bilgi ve belgelerin geciktirilmeksizin ait olduğu makam ve kurula iletilmesi gerekmektedir.

Madde 10 – Maddede, bilgi ve belgelerin yargı organlarınca talep edilmesi hâlinde izlenecek yol belirtilmektedir. Buna göre Devlet sırrı niteliğinde olan ya da Türkiye Cumhuriyetinin güvenliği ve yüksek menfaatleri ile birlikte yabancı devletler ile uluslararası kuruluşlara ilişkin bulunan bilgi ve belgeler 6 ncı maddede sayılan kurum ve kurullarca gerekçesi açıklanarak verilmemesi mümkündür. Yargı organınca gerekçenin yeterli görülmemesi durumunda bilgi ve belgeyi göndermeyen kurum ve kurulun mevcutsa en üst amirine başvurarak talebini bir kez daha yinelemesi mümkün olmakla birlikte, bu merciinin de göndermeme kararı vermesi halinde, yargı organı mevcut delillere göre karar verecektir.

Buna karşın, “gizli” gizlilik dereceli bilgi, belge ve donanımların talep hâlinde yargı organlarına gönderilmesi esas olup, 7 nci maddede belirtilen makam ve kurullarca gönderilmemesi yönünde gösterilen gerekçenin yeterli bulunmaması durumunda, yargı organına teslim edilmesi zorunludur.

Maddede ayrıca, gönderilen bilgi ve belgelerin taraflara inceletilip inceletilmemesi hususunun, ilgili kanun hükümlerine tâbi olacağı da vurgulanmıştır.

Madde 11 – Maddede, 10 uncu madde hükümlerine göre yargı organlarına verilmesine karar verilen bilgi ve belgelerin yargı organına teslim edilme aşamasına kadar bilgi ve belgenin ait olduğu makam ve kurul tarafından, teslim edilme anından tekrar iade edilinceye kadar da yargı organı tarafından yetkisiz kişilerce elde edilmesini ve açıklanmasını önleyici her türlü tedbirin alınacağı hususu düzenlenmiştir.

Diğer taraftan yargı organlarına gönderilen “çok gizli” ve “gizli” gizlilik dereceli bilgi ve belgelerin teslim anından tekrar iade edilinceye kadar geçecek sürede bilmesi gerekenler dışındaki kişilerce öğrenilmemesi ve elde edilmemesi için ne şekilde korunacağının usul ve esaslarının yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmektedir.

Madde 12 – Madde ile Türk Ceza Kanunu ve diğer özel Kanunlara göre suç teşkil eden fiiller dışında kalan bu Kanuna aykırı fiillerin cezaî yaptırıma bağlanması amaçlanmaktadır. Fiilin taksirle işlenmesi hâli de maddede düzenlenmiştir.

Madde 13 – Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Başbakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikte gösterileceği öngörülmektedir.

Madde 14 – Yürürlük maddesidir.

Madde 15 – Yürütme maddesidir.

Ticari Sırlar Kanunu Tasarısı

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç ve Kapsam

Amaç
Madde 1-
Bu Kanunun amacı, iktisadî ve ticarî sektörler ile malî sektörde üretim, tüketim ve hizmet alanlarında faaliyet gösteren ticarî işletme ve şirketler, bankalar, sigorta şirketleri ve sermaye piyasası aracı kurumları ile bunlarla ticarî ilişkide bulunan müşterilerin; ticarî sır, banka sırrı ve müşteri sırrının açıklanması, verilmesi, kullanılması, korunması ve sınırlandırılmasına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.

Kapsam
Madde 2-
Bu Kanun, kamu veya özel sektöre ait ticarî işletmeler ve üretim faaliyetinde bulunan şirketler ile bankacılık, sigortacılık, malî ve sermaye piyasalarında faaliyet gösteren şirketlerin ticarî sırları, banka sırrı ve müşteri sırlarıyla ilgili bilgi, belge ve elektronik ortam kayıt ve verileri hakkında uygulanır.

İş görme sözleşmeleri uyarınca hizmet sunan serbest meslek mensuplarının meslek sırrı ile kamu hizmeti veren kamu kurumu ve kuruluşlarında çalışan memur ve diğer kamu görevlilerinin görev sırları hakkında özel ve genel kanunlardaki ilgili hükümler saklıdır.

Ticarî sır

Madde 3- Ticarî sır, bir ticarî işletme veya şirketin faaliyet alanı ile ilgili yalnızca belirli sayıdaki mensupları ve diğer görevlileri tarafından bilinen, elde edilebilen, rakiplerince bilinmemesi ve üçüncü kişilere ve kamuya açıklanmaması gereken işletme ve şirketin ekonomik hayattaki başarı ve verimliliği için büyük önemi bulunan; iç kuruluş yapısı ve organizasyonu, malî, iktisadî, kredi ve nakit durumu, araştırma ve geliştirme çalışmaları, faaliyet stratejisi, hammadde kaynakları, imalatının teknik özellikleri, fiyatlandırma politikaları, pazarlama taktikleri ve masrafları, pazar payları, toptancı ve perakendeci müşteri potansiyeli ve ağları, izne tâbi veya tâbi olmayan sözleşme bağlantılarına ilişkin bilgi, belge, elektronik ortamdaki kayıt ve verilerden oluşur.

Ticarî sır, bu Kanun ve diğer kanunlarda öngörülen esas ve sınırlamalara tâbi olmak kaydıyla açıklanamaz, kullanılamaz ve verilemez.

Banka sırrı

Madde 4- Banka sırrı, bankanın yönetim ve denetim organlarının üyeleri, mensupları ve diğer görevlileri tarafından bilinen malî, iktisadî, kredi ve nakit durumu ile ilgili bilgilerle bankanın müşteri potansiyeli, kredi verme, mevduat toplama, yönetim esasları, diğer bankacılık hizmet ve faaliyetleri, risk pozisyonlarına ilişkin her türlü bilgi, belge, elektronik ortam kayıt ve verilerinden oluşur.

Banka sırrı, bankanın yetkili organları ve görevlileri tarafından, bu Kanunda ve diğer kanunlarda öngörülen esas ve sınırlamalara tâbi olmak kaydıyla açıklanamaz, kullanılamaz ve verilemez.

Müşteri sırrı

Madde 5- Müşteri sırrı, ticarî işletme ve şirketlerin, bankaların, sigorta şirketlerinin, sermaye piyasasında ve malî sektör alanında faaliyette bulunan aracı kurum ve şirketlerin, kendi faaliyet alanlarıyla ilgili olarak müşteriyle ilişkilerinde, müşterinin şahsî, iktisadî, malî, nakit ve kredi durumuna ilişkin doğrudan veya dolayısıyla edindikleri tüm bilgi, belge, elektronik ortam kayıt ve verilerinden oluşur.

Müşteri sırrı, bu sır hakkında bilgi sahibi bulunan birinci fıkrada sayılan gerçek ve tüzel kişiler tarafından ancak, bu Kanunda ve diğer kanunlarda öngörülen esaslara göre belirlenmiş sınırlamalara tâbi olmak kaydıyla, yetkili kamu kurum, kuruluş ve kurullar ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine açıklanabilir ve verilebilir.

İKİNCİ BÖLÜM

Ticarî Sır, Banka Sırrı ve Müşteri Sırlarının Açıklanmasının Tâbi Olduğu İlke ve Sınırlamalar

Sırların açıklanmasına ilişkin ortak ilkeler

Madde 6- Bu Kanun kapsamında hükme bağlanan sırlara ilişkin olarak;

a- Kamuya mal olmuş herkes tarafından bilinen veya kanunlarda hükme bağlanmış açıklık ilkesi uyarınca resmî sicillerde veya bilançolar ile faaliyet raporlarında yer alan,

b- İlgili sır sahibinin açıkça muvafakati bulunan,

c- Kanunî yükümlülüğün ifası için gerekli olan,

bilgi ve belgelerin açıklanması, kullanılması ve verilmesi kanuna aykırılık teşkil etmez.

Taraflar arasındaki sözleşmelerde ticarî sır, banka sırrı ve müşteri sırlarının açıklanması, kullanılması ve verilmesine dair hükümler saklıdır.

Sırların verilmesini gerektiren durumlar

Madde 7- Bu Kanun kapsamına giren sırlar, yürütülen görev ve konuyla doğrudan bağlantılı ve sınırlı olmak kaydıyla;

a- Türkiye Büyük Millet Meclisinin gizli olarak yapılması gereken meclis araştırması ve meclis soruşturması oturumları ile meclis araştırması ve meclis soruşturması komisyonları toplantılarındaki müzakerelerde,

b- Adlî, idarî ve askerî yargıda görülmekte olan hukuk, idarî, vergi ve ceza davaları ile idarî, malî ve cezaî kovuşturma ve soruşturmalarda,

c- Çıkar amaçlı suç örgütlerinin mal varlığının tespiti ile kara paranın aklanmasının önlenmesine ilişkin inceleme, araştırma, soruşturma ve kovuşturmalarda,

d- Devlet adına gözetim ve denetim görevini yapan denetim elemanları ile bağımsız kurum ve kurulların gözetim, denetim, araştırma ve inceleme faaliyetlerinde,

e- Uluslararası adlî yardım işlemlerinde,

f- Diğer kanunlarda gösterilen hallerde,

verilir.

Sırlarının gizliliğine ilişkin karşılıklılık esası öngören uluslararası andlaşma hükümleri saklıdır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Ticarî Sır, Banka Sırrı ve Müşteri Sırlarının Açıklanmasını Talep Edebilecek
Resmî Makam, Kurum ve Kurullar İle Bu Açıklamaların Tabi Olacağı Usul ve Esaslar

Sırların açıklanmasını talep etmeye yetkili resmî makam, kurum ve kurullar
Madde 8-
Kanunun 3, 4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenen sırların sahipleri; Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Başbakanlık ve bakanlıklar ile her derecedeki mahkemeler, Cumhuriyet savcılıkları, icra ve iflâs daireleri, resmî makam, kamu kurum, kuruluş ve kurulları, bunların görevlendirdikleri denetim elemanları ile kişi ve kuruluşlara, yazılı talepleri üzerine, özel kanunlarında bu konuda yetkilerinin mevcut olup olmadığına bakılmaksızın, yetkileri varsa bu yetkileri de saklı kalmak ve yürütülen görevle doğrudan bağlantılı ve sınırlı olmak kaydıyla istenen, sır kapsamında bulunan veya bulunmayan bilgi, belge, elektronik ortam kayıt ve verilerini açıklamak ve vermekle yükümlüdürler.

Sır sahipleri, özel hukuk ilişki ve işlemlerinde Türk Medenî Kanunu, Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile İcra ve İflâs Kanunu hükümleri uyarınca, açıkça yetkili kılınan kişi ve mercilere yazılı talepleri üzerine yalnızca yürütülen görevle doğrudan bağlantılı ve sınırlı olmak kaydıyla, gerçek ve tüzel kişilerin ticarî, banka ve müşteri sırlarıyla ilgili belge, bilgi ve elektronik ortam kayıt ve verilerini açıklamak ve vermekle yükümlüdür.

Sırların açıklanmasını talep etmeye yetkili resmî makam, kamu kurum, kuruluş ve kurulları ile diğer kişi ve mercilerin sorumluluğu

Madde 9- Kanunun 8 inci maddesi uyarınca açıklanan sırları doğrudan veya dolayısıyla öğrenen kamu görevlileri ve diğer kişiler, bu sırları kanunen yetkili mercilerden başkasına ve üçüncü kişilere açıklayamaz, veremez ve kendisi veya başkalarının yararlarına kullanamazlar. Bu yükümlülük görevlerinden ayrılmalarından sonra da devam eder.

Soruşturma, kovuşturma ve yargılama sırasında öğrenilen sırlara ilişkin sorumluluk

Madde 10- Kanunun 8 inci maddesi uyarınca, soruşturma, kovuşturma, yargılama sırasında, icra ve iflâs takiplerinde, bu Kanunda öngörülen sırları doğrudan veya dolayısıyla öğrenen yargı mensupları, icra ve iflâs memurları, diğer görevliler, öğrendikleri sırları, kanunen yetkili mercilerden başkasına ve üçüncü kişilere açıklayamaz, veremez ve kendi veya başkalarının yararlarına kullanamaz. Bu yükümlülükler, görevlerinden ayrılmalarından sonra da devam eder.

Hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılan kişi tarafından açıklanan sırlar ile yargılama sırasında taraflarca iddia ve savunmaya ilişkin delil ve belge olarak açıklanan ve verilen ve icra ve iflâs takiplerinde elde edilen sırlarla ilgili belge, bilgi, elektronik ortam kayıt ve verilerin korunmasını sağlamak amacıyla, yargı mensupları, icra ve iflâs memurları ve diğer görevliler bu sırların gizliliği için her türlü tedbiri almakla yükümlüdürler.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ceza Hükümleri

Resmî makam, kurum ve kurulların sırların açıklanması talebini yerine getirmeyen kişiler

Madde 11- Fiilleri ayrıca suç teşkil etse bile Kanunun 8 inci maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında üç aydan bir yıla kadar hapis ve birmilyar liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezası verilir.

Sırları öğrenen kişiler ve makam sahipleri

Madde 12- Fiilleri ayrıca suç teşkil etse bile 9 uncu madde yükümlülüklerine aykırı olarak öğrendikleri sırları yetkili mercilerden başkasına veya üçüncü kişilere açıklayanlar veya verenler hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis, ikimilyar liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezası verilir.

Yukarıda yazılı olan fiilleri kendileri veya başkalarının yararlarına işleyenler hakkında bu cezalar yarı oranında artırılarak hükmolunur.

Sırları öğrenen yargı mensupları ile icra ve iflâs memurları

Madde 13- Fiilleri ayrıca suç teşkil etse bile 10 uncu maddede yazılı yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere altı aydan bir yıla kadar hapis ve beşyüzmilyon liradan aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası verilir.

Yukarıda yazılı olan fiilleri kendileri veya başkalarının yararlarına işleyenler hakkında bu cezalar yarı oranında artırılarak hükmolunur.

Yürürlük

Madde 14- Bu Kanun hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 15- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

GENEL GEREKÇE

‘’Ticarî sırlar’’ üst kavramı altında mütalâa olunan ticarî sır, banka sırrı ve müşteri sırrı kavramları; ticarî, iktisadi, malî,para ve sermaye piyasalarında üretim ve hizmet alanlarında ticarî faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kişi tacir ve şirketler ile bankaların, sigorta ve finansman şirketlerinin, sermaye piyasalarında faaliyet gösteren aracı kurumların kendi ticarî ve kredi itibarları açısından, sadece belirli ve sınırlı sayıdaki mensupları tarafından bilinen ve elde edilebilen, rakiplerince bilinmesini ve üçüncü kişilere ve kamuya açıklanmasını istemedikleri, gizli kalmasında ısrarlı oldukları ve hassas davrandıkları, malî, iktisadi, kredi ve nakit durumları, yönetim yapılarıyla ilgili belge ve bilgilerden oluşan hususlar; ticari işletmeler açısından “ticarî sır’’, bankalar açısından “banka sırrı-banka gizliliği’’ olarak ifade olunmaktadır. Bu ticari kurum ve şirketlerin, kendileriyle ticari ilişkide bulunan Müşterilerinin malî, kredi ve nakit durumları hakkında edindikleri bilgi ve belgelerden oluşan sırlar da ‘’müşteri sırrı’’ olarak tanımlanmaktadır

Kişilik hakları; kişinin maddi ve manevi bütünlüğü ile ticari kredi, itibar ve güvenle ilgili ekonomik değerlerinden oluşmaktadır. Bu kişilik hak ve değerlerin korunması kapsamında ticarî, banka ve müşteri sırlarının da korunması, saklanması, başkaları tarafından bilinmemesi ilgili ticari işletmeler, şirketler, bankalar ve bunların müşterileri açısından büyük ve hayati önem arz etmektedir.

Batılı ülkelerin çoğunluğunda; ticarî sır, banka sırrı ve müşteri sırlarının; ticarî, iktisadi, malî ve sermaye piyasalarında, şeffaflığın sağlanmasına, kayıt dışı ekonominin, haksız mal edinmenin ve karapara aklanmasının önlenmesine, çıkar amaçlı suç örgütleriyle mücadele, mensuplarının takibine ilişkin tedbirlerle doğrudan ve dolayısıyla bağlantılı olarak, yetkili makam, kamu kurum, kuruluş ve kurulları ile yargı organları ve icra makamlarının görev alanları ile ilgili talepleri dışında, başkalarına ve üçüncü kişilere açıklanmasına,bunlarca kullanılmasına ve bunlara verilmesine ilişkin doğrudan özel bir çerçeve bir bulunmamakla beraber, genel ve özel kanunlarındaki münferit hükümlerle müsaade olunmamıştır. Ülkemizde de halen yürürlükte olan genel ve özel kanunlarımızın münferit hükümlerinde; ticari sırlar, görev sırrı ve meslek sırlarıyla ilgili düzenlemeler mevcuttur. Ancak bu hükümlerin yeterli olmadığı, uygulamada çoğu zaman karışıklığa ve tereddütlere yol açtığı yaşanan olaylarla sabittir ve görülmüştür. Bu nedenle yukarıda sözü edilen amaçlara ulaşmak ve AB normlarıyla da paralel yasal bir düzenleme yapmak için, Ticari sırlara ilişkin bir çerçeve Kanunun yürürlüğe konulması zarureti doğmuştur.

Ticarî sır, banka sırrı ve müşteri sırları ile resmî görev sırrı ve meslek sırlarının gizliliği, bunları kaldıran durumlar, mevzuatımızda, bu konularda ilgili özel ve genel kanunların münferit hükümlerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere rağmen özellikle ticarî sır, banka ve müşteri sırlarının gizliliği ilkesi, bu gizliliğin ortadan kalkmasını gerektiren hallerin tesbitinin, uygulamada sık sık olumlu veya olumsuz yönde sorunlar yarattığı, herkes tarafından bilinen ve hukuki açıdan çözüm aranan konular olduğu hususu fiili bir gerçek olarak genel kabul görmüş bulunmaktadır. Örneğin ticarî sır, banka sırrı ve müşteri sırrı olduğu öne sürülerek sorumlu, yetkili makamların, bilgi ve belge taleplerine olumlu cevap verilmediği, bu suretle haksız mal edinmelerin ve büyük miktarlardaki kredi ve rüşvet yolsuzluklarının açıklığa kavuşturulamadığı kamuoyunca da bilinen ve kınanan durumlardır.

Kanun Tasarısı ile kamuoyunda sözü geçen olumsuz düşünceyi bir ölçüde ortadan kaldırabilmek için, bu sırlarla ilgili özel ve genel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, tanımların yapılması, açıklanması, kullanılması ve verilmesinin tâbi olduğu ve ortadan kaldıran ilkelerin tespiti, sırların gizliliği veya açıklanması yasağını ortadan kaldıran hâllerin neler olduğunun, sırların açıklanmasının tâbi olacağı usul ve esasların kanunen belirlenmesi, sırları öğrenen resmî makam ve kuruluşların, yargı organı mensuplarının yükümlülükleri; bunlara aykırı davranılması hâllerinde, bu fiilleri işleyenlerin cezaî sorumluluklarının yasa ile açıkca düzenlenmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle de, işbu ‘’Ticarî Sırlar Hakkında Kanun Tasarısı ‘’ hazırlanmıştır.

MADDE GEREKÇELERİ

Madde 1- Maddeyle Kanunun amacı düzenlenmiştir.

Madde 2- Maddeyle bu Kanunun, kamu veya özel sektöre ait ticarî işletmeler ve üretim faaliyetinde bulunan şirketler ile bankacılık, sigortacılık, malî ve sermaye piyasalarında faaliyet gösteren şirketlerin ticarî sırları, banka sırrı ve müşteri sırlarıyla ilgili bilgi, belge ve elektronik ortam kayıt ve verileri hakkında uygulanacağı düzenlenerek maddenin kapsamı belirlenmiştir. Ayrıca, iş görme sözleşmeleri uyarınca hizmet sunan serbest meslek mensuplarının meslek sırrı ile kamu hizmeti veren kamu kurumu ve kuruluşlarında çalışan memur ve diğer kamu görevlilerinin görev sırları hakkında özel ve genel kanunlardaki ilgili hükümlerin bu Kanun kapsamında olmadığı düzenlenmiştir.

Madde 3- Maddeyle ticari sırlar kapsamında olan ticari sırrın tanımı yapılmıştır.

Madde 4- Maddeyle ticari sırlar kapsamında olan banka sırrının tanımı yapılmıştır.

Madde 5- Maddeyle ticari sırlar kapsamında olan müşteri sırrının tanımı yapılmıştır.

Madde 6- Maddeyle açıklanması kullanılması ve verilmesi kanuna aykırılık teşkil etmeyecek bilgi ve belgeler düzenlenmiş ve taraflar arasındaki sözleşmelerde ticarî sır, banka sırrı ve müşteri sırlarının açıklanması, kullanılması ve verilmesine dair hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.

Madde 7 – Sırların hangi durumlarda verilmesi gerektiği düzenlenmiş ve sırların gizliliğine ilişkin karşılıklılık esası öngören uluslararası andlaşma hükümlerinin saklı olduğu hüküm altına alınmıştır.

Madde 8- Maddeyle sırların açıklanmasını talep etmeye yetkili resmi makam, kurum ve kurullar tek tek sayılarak bunların yazılı talepleri üzerine, özel kanunlarında bu konuda yetkilerinin mevcut olup olmadığına bakılmaksızın, yetkileri varsa bu yetkileri de saklı kalmak ve yürütülen görevle doğrudan bağlantılı ve sınırlı olmak kaydıyla istenen, sır kapsamında bulunan veya bulunmayan bilgi, belge, elektronik ortam kayıt ve verilerinin açıklanması ve verilmesi zorunlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, maddeye göre sır sahipleri, özel hukuk ilişki ve işlemlerinde Türk Medenî Kanunu, Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile İcra ve İflâs Kanunu hükümleri uyarınca, açıkça yetkili kılınan kişi ve mercilere yazılı talepleri üzerine yalnızca yürütülen görevle doğrudan bağlantılı ve sınırlı olmak kaydıyla, gerçek ve tüzel kişilerin ticarî, banka ve müşteri sırlarıyla ilgili belge, bilgi ve elektronik ortam kayıt ve verilerini açıklamak ve vermekle yükümlüdür.

Madde 9- Maddeyle, sırları doğrudan veya dolayısıyla öğrenen kamu görevlileri ve diğer kişilerin, bu sırları kanunen yetkili mercilerden başkasına ve üçüncü kişilere açıklayamayacakları, veremeyecekleri ve kendisi veya başkalarının yararlarına kullanamayacakları düzenlenmiş ve bu yükümlülüğün görevlerinden ayrılmalarından sonra da devam edeceği kabul edilmiştir.

Madde 10- Maddeyle, soruşturma, kovuşturma, yargılama sırasında, icra ve iflâs takiplerinde, sırları doğrudan veya dolayısıyla öğrenen yargı mensupları, icra ve iflâs memurları, diğer görevlilerin, öğrendikleri sırları, kanunen yetkili mercilerden başkasına ve üçüncü kişilere açıklayamayacakları, veremeyecekleri ve kendi veya başkalarının yararlarına kullanamayacakları düzenlenmiş ve bu yükümlülüklerinin, görevlerinden ayrılmalarından sonra da devam edeceği kabul edilmiştir.

Madde 11- Maddeyle, yetkili resmi makam, kurum ve kurulların sırların açıklanması talebini yerine getirmeyen kişiler için hapis ve para cezası kabul edilmiştir.

Madde 12- Maddeyle, öğrendikleri sırları yetkili mercilerden başkasına veya üçüncü kişilere açıklayanlar veya verenler hakkında hapis veya para cezası verileceği hüküm altına alınmıştır.

Madde 13- Sırları öğrenen yargı mensuplarının sırrı saklama yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda hapis ve para cezasına çarptırılacağı kabul edilmiştir.

Madde 14- Yürürlük maddesidir.

Madde 15- Yürütme maddesidir.

Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Sayı: 4982

Kanun No: 4982
Kabul Tarihi : 9.10.2003

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar

Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.

Kapsam
MADDE 2.- Bu Kanun; kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanır.
1.11.1984 tarihli ve 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun hükümleri saklıdır.

Tanımlar
MADDE 3.- Bu Kanunda geçen;

a) Kurum ve kuruluş: Bu Kanunun 2 nci maddesinde geçen ve kapsama dahil olan bilgi edinme başvurusu yapılacak bütün makam ve mercileri,
b) Başvuru sahibi: Bu Kanun kapsamında bilgi edinme hakkını kullanarak kurum ve kuruluşlara başvuran gerçek ve tüzel kişileri,
c) Bilgi: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları kayıtlarda yer alan bu Kanun kapsamındaki her türlü veriyi,
d) Belge: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları bu Kanun kapsamındaki yazılı, basılı veya çoğaltılmış dosya, evrak, kitap, dergi, broşür, etüt, mektup, program, talimat, kroki, plân, film, fotoğraf, teyp ve video kaseti, harita, elektronik ortamda kaydedilen her türlü bilgi, haber ve veri taşıyıcılarını,
e) Bilgi veya belgeye erişim: İstenen bilgi veya belgenin niteliğine göre, kurum ve kuruluşlarca, başvuru sahibine söz konusu bilgi veya belgenin bir kopyasının verilmesini, kopya verilmesinin mümkün olmadığı hâllerde, başvuru sahibinin bilgi veya belgenin aslını inceleyerek not almasına veya içeriğini görmesine veya işitmesine izin verilmesini,
f) Kurul: Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunu,

İfade eder.

İKİNCİ BÖLÜM
Bilgi Edinme Hakkı ve Bilgi Verme Yükümlülüğü

Bilgi edinme hakkı
MADDE 4.- Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir.

Türkiye’de ikamet eden yabancılar ile Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler, isteyecekleri bilgi kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar.
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükleri saklıdır.

Bilgi verme yükümlülüğü
MADDE 5.- Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler.
Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Bilgi Edinme Başvurusu

Başvuru usulü
MADDE 6.- Bilgi edinme başvurusu, başvuru sahibinin adı ve soyadı, imzası, oturma yeri veya iş adresini, başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçe ile istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluşa yapılır. Bu başvuru, kişinin kimliğinin ve imzasının veya yazının kimden neşet ettiğinin tespitine yarayacak başka bilgilerin yasal olarak belirlenebilir olması kaydıyla elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da yapılabilir.
Dilekçede, istenen bilgi veya belgeler açıkça belirtilir.
İstenecek bilgi veya belgenin niteliği

MADDE 7.- Bilgi edinme başvurusu, başvurulan kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere ilişkin olmalıdır.

Kurum ve kuruluşlar, ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler.

İstenen bilgi veya belge, başvurulan kurum ve kuruluştan başka bir yerde bulunuyorsa, başvuru dilekçesi bu kurum ve kuruluşa gönderilir ve durum ilgiliye yazılı olarak bildirilir.

Yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler
MADDE 8.- Kurum ve kuruluşlarca yayımlanmış veya yayın, broşür, ilân ve benzeri yollarla kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler, bilgi edinme başvurularına konu olamaz. Ancak, yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgelerin ne şekilde, ne zaman ve nerede yayımlandığı veya açıklandığı başvurana bildirilir.

Gizli bilgileri ayırarak bilgi veya belge verme
MADDE 9.- İstenen bilgi veya belgelerde, gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler ile açıklanabilir nitelikte olanlar birlikte bulunuyor ve bunlar birbirlerinden ayrılabiliyorsa, söz konusu bilgi veya belge, gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler çıkarıldıktan sonra başvuranın bilgisine sunulur. Ayırma gerekçesi başvurana yazılı olarak bildirilir.

Bilgi veya belgeye erişim
MADDE 10.- Kurum ve kuruluşlar, başvuru sahibine istenen belgenin onaylı bir kopyasını verirler.
Bilgi veya belgenin niteliği gereği kopyasının verilmesinin mümkün olmadığı veya kopya çıkarılmasının aslına zarar vereceği hâllerde, kurum ve kuruluşlar ilgilinin;

a) Yazılı veya basılı belgeler için, söz konusu belgenin aslını incelemesi ve not alabilmesini,
b) Ses kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları dinleyebilmesini,
c) Görüntü kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları izleyebilmesini,

sağlarlar.

Bilgi veya belgenin yukarıda belirtilenlerden farklı bir şekilde elde edilmesi mümkün ise, belgeye zarar vermemek koşuluyla bu olanak sağlanır.
Başvurunun yapıldığı kurum ve kuruluş, erişimine olanak sağladığı bilgi veya belgeler için başvuru sahibinden erişimin gerektirdiği maliyet tutarı kadar bir ücreti bütçeye gelir kaydedilmek üzere tahsil edebilir.

Bilgi veya belgeye erişim süreleri
MADDE 11.- Kurum ve kuruluşlar, başvuru üzerine istenen bilgi veya belgeye erişimi onbeş iş günü içinde sağlarlar. Ancak istenen bilgi veya belgenin, başvurulan kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden sağlanması; başvuru ile ilgili olarak bir başka kurum ve kuruluşun görüşünün alınmasının gerekmesi veya başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumlarında bilgi veya belgeye erişim otuz iş günü içinde sağlanır. Bu durumda, sürenin uzatılması ve bunun gerekçesi başvuru sahibine yazılı olarak ve onbeş iş günlük sürenin bitiminden önce bildirilir.
10 uncu maddede belirtilen bilgi veya belgelere erişim için gereken maliyet tutarının idare tarafından başvuru sahibine bildirilmesiyle onbeş iş günlük süre kesilir. Başvuru sahibi onbeş iş günü içinde ücreti ödemezse talebinden vazgeçmiş sayılır.

Başvuruların cevaplandırılması
MADDE 12.- Kurum ve kuruluşlar, bilgi edinme başvurularıyla ilgili cevaplarını yazılı olarak veya elektronik ortamda başvuru sahibine bildirirler. Başvurunun reddedilmesi hâlinde bu kararın gerekçesi ve buna karşı başvuru yolları belirtilir.

İtiraz usulü
MADDE 13.- Bilgi edinme istemi 16 ve 17 nci maddelerde öngörülen sebeplerle reddedilen başvuru sahibi, yargı yoluna başvurmadan önce kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde Kurula itiraz edebilir. Kurul, bu konudaki kararını otuz iş günü içinde verir. Kurum ve kuruluşlar, Kurulun istediği her türlü bilgi veya belgeyi onbeş iş günü içinde vermekle yükümlüdürler.
Kurula itiraz, başvuru sahibinin idarî yargıya başvurma süresini durdurur.

Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu
MADDE 14.- Bilgi edinme başvurusuyla ilgili yapılacak itirazlar üzerine, 16 ve 17 nci maddelerde öngörülen sebeplere dayanılarak verilen kararları incelemek ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermek üzere; Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur.

Kurul; birer üyesi Yargıtay ve Danıştay genel kurullarının kendi kurumları içinden önerecekleri ikişer aday, birer üyesi ceza hukuku, idare hukuku ve anayasa hukuku alanlarında profesör veya doçent unvanına sahip kişiler, bir üyesi Türkiye Barolar Birliğinin baro başkanı seçilme yeterliliğine sahip kişiler içinden göstereceği iki aday, iki üyesi en az genel müdür düzeyinde görev yapmakta olanlar ve bir üyesi de Adalet Bakanının önerisi üzerine bu Bakanlıkta idarî görevlerde çalışan hâkimler arasından Bakanlar Kurulunca seçilecek dokuz üyeden oluşur.
Kurul üyeliğine önerilen adayların muvafakatları aranır.
Kurul Başkanı, kurul üyelerince kendi aralarından seçilir.
Kurul, en az ayda bir defa veya ihtiyaç duyulduğu her zaman Başkanın çağrısı üzerine toplanır.
Kurul üyelerinin görev süreleri dört yıldır. Görev süresi sona erenler yeniden seçilebilirler. Görev süresi dolmadan görevinden ayrılan üyenin yerine aynı usule göre seçilen üye, yerine seçildiği üyenin görev süresini tamamlar. Yeni seçilen Kurul göreve başlayıncaya kadar önceki Kurul görevine devam eder.

Kurul üyelerine 10.2.1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla fiilen görev yaptıkları her gün için uhdesinde kamu görevi bulunanlara (1000), uhdesinde kamu görevi bulunmayanlara ise (2000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda huzur hakkı ödenir. Bu ödemelerde damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz.
Kurul, belirleyeceği konularda komisyonlar ve çalışma grupları kurabilir; ayrıca gerekli gördüğü takdirde, ilgili bakanlık ile diğer kurum ve kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerini bilgi almak üzere toplantılarına katılmaya davet edebilir.
Kurulun sekretarya hizmetleri Başbakanlık tarafından yerine getirilir.
Kurulun görev ve çalışmalarına ilişkin esas ve usuller Başbakanlıkça hazırlanarak yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle düzenlenir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Bilgi Edinme Hakkının Sınırları

Yargı denetimi dışında kalan işlemler
MADDE 15.- Yargı denetimi dışında kalan idarî işlemlerden kişinin çalışma hayatını ve mesleki onurunu etkileyecek nitelikte olanlar, bu Kanun kapsamına dahildir. Bu şekilde sağlanan bilgi edinme hakkı işlemin yargı denetimine açılması sonucunu doğurmaz.

Devlet sırrına ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 16.- Açıklanması hâlinde Devletin emniyetine, dış ilişkilerine, millî savunmasına ve millî güvenliğine açıkça zarar verecek ve niteliği itibarıyla Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.

Ülkenin ekonomik çıkarlarına ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 17.- Açıklanması ya da zamanından önce açıklanması hâlinde, ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

İstihbarata ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 18.- Sivil ve askerî istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.
Ancak, bu bilgi ve belgeler kişilerin çalışma hayatını ve meslek onurunu etkileyecek nitelikte ise, istihbarata ilişkin bilgi ve belgeler bilgi edinme hakkı kapsamı içindedir.

İdarî soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 19.- Kurum ve kuruluşların yetkili birimlerince yürütülen idarî soruşturmalarla ilgili olup, açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde;

a) Kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuracak,
b) Kişilerin veya soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenliğini tehlikeye sokacak,
c) Soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürecek,
d) Gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkmasına neden olacak veya soruşturma ile ilgili benzeri bilgi ve bilgi kaynaklarının temin edilmesini güçleştirecek,

bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

Adlî soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 20.- Açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde;

a) Suç işlenmesine yol açacak,
b) Suçların önlenmesi ve soruşturulması ya da suçluların kanunî yollarla yakalanıp kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek,
c) Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini engelleyecek,
d) Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlâl edecek,

Nitelikteki bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 6.1.1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ve diğer özel kanun hükümleri saklıdır.

Özel hayatın gizliliği
MADDE 21.- Kişinin izin verdiği hâller saklı kalmak üzere, özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması hâlinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, meslekî ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.

Kamu yararının gerektirdiği hâllerde, kişisel bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluşlar tarafından, ilgili kişiye en az yedi gün önceden haber verilerek yazılı rızası alınmak koşuluyla açıklanabilir.

Haberleşmenin gizliliği
MADDE 22.- Haberleşmenin gizliliği esasını ihlâl edecek bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

Ticarî sır
MADDE 23.-
Kanunlarda ticarî sır olarak nitelenen bilgi veya belgeler ile, kurum ve kuruluşlar tarafından gerçek veya tüzel kişilerden gizli kalması kaydıyla sağlanan ticarî ve malî bilgiler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

Fikir ve sanat eserleri
MADDE 24.-
Fikir ve sanat eserlerine ilişkin olarak yapılacak bilgi edinme başvuruları hakkında ilgili kanun hükümleri uygulanır.

Kurum içi düzenlemeler
MADDE 25.-
Kurum ve kuruluşların, kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkının kapsamı dışındadır. Ancak, söz konusu düzenlemeden etkilenen kurum çalışanlarının bilgi edinme hakları saklıdır.

Kurum içi görüş, bilgi notu ve tavsiyeler
MADDE 26.-
Kurum ve kuruluşların faaliyetlerini yürütmek üzere, elde ettikleri görüş, bilgi notu, teklif ve tavsiye niteliğindeki bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluş tarafından aksi kararlaştırılmadıkça bilgi edinme hakkı kapsamındadır.
Bilimsel, kültürel, istatistik, teknik, tıbbî, malî, hukukî ve benzeri uzmanlık alanlarında yasal olarak görüş verme yükümlülüğü bulunan kişi, birim ya da kurumların görüşleri, kurum ve kuruluşların alacakları kararlara esas teşkil etmesi kaydıyla bilgi edinme istemlerine açıktır.

Tavsiye ve mütalaa talepleri
MADDE 27.-
Tavsiye ve mütalaa talepleri bu Kanun kapsamı dışındadır.

Gizliliği kaldırılan bilgi veya belgeler
MADDE 28.-
Gizliliği kaldırılmış olan bilgi veya belgeler, bu Kanunda belirtilen diğer istisnalar kapsamına girmiyor ise, bilgi edinme başvurularına açık hâle gelir.

BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler

Ceza hükümleri
MADDE 29.-
Bu Kanunun uygulanmasında ihmâli, kusuru veya kastı bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında, işledikleri fiillerin genel hükümler çerçevesinde ceza kovuşturması gerektirmesi hususu saklı kalmak kaydıyla, tâbi oldukları mevzuatta yer alan disiplin cezaları uygulanır.
Bu Kanunla erişilen bilgi ve belgeler ticarî amaçla çoğaltılamaz ve kullanılamaz.

Rapor düzenlenmesi
MADDE 30.-
Kurum ve kuruluşlar, bir önceki yıla ait olmak üzere;

a) Kendilerine yapılan bilgi edinme başvurularının sayısını,
b) Olumlu cevaplanarak bilgi veya belgelere erişim sağlanan başvuru sayısını,
c) Reddedilen başvuru sayısı ve bunların dağılımını gösterir istatistik bilgileri,
d) Gizli ya da sır niteliğindeki bilgiler çıkarılarak ya da bu nitelikteki bilgiler ayrılarak bilgi veya belgelere erişim sağlanan başvuru sayısını,
e) Başvurunun reddedilmesi üzerine itiraz edilen başvuru sayısı ile bunların sonuçlarını,

gösterir bir rapor hazırlayarak, bu raporları her yıl Şubat ayının sonuna kadar Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna gönderirler. Bağlı, ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşları raporlarını bağlı, ilgili ya da ilişkili oldukları bakanlık vasıtasıyla iletirler. Kurul, hazırlayacağı genel raporu, söz konusu kurum ve kuruluşların raporları ile birlikte her yıl Nisan ayının sonuna kadar Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderir. Bu raporlar takip eden iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca kamuoyuna açıklanır.

Yönetmelik
MADDE 31.-
Bu Kanunun uygulanması ile ilgili esas ve usullerin belirlenmesine ilişkin yönetmelik, Kanunun yayımını takip eden altı ay içinde Başbakanlık tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulur.

Yürürlük
MADDE 32.-
Bu Kanun yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girer.

Yürütme
MADDE 33.-
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

B.E.H Kanunu Tasarıları ile Avrupa Birliği Uyum ve Adalet Komisyonları Raporları (1/632) (1)

Dönem : 22 Yasama Yılı : 1

T.B.M.M. (S. Sayısı : 248)

Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Tasarısı ile Avrupa Birliği Uyum ve Adalet Komisyonları Raporları (1/632)

Not : Tasarı, Başkanlıkça Avrupa Birliği Uyum, Anayasa ve Adalet Komisyonlarına havale edilmiştir.

T.C.
Başbakanlık 25.6.2003
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-603-2886
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 10.6.2003 tarihinde kararlaştırılan “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.

Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan

GENEL GEREKÇE

29.11.2002 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Hükümet Programında “Bilgi edinme hakkı, toplumun bütün kesimlerinde yaygınlaştırılacak ve bunu sağlamak için Vatandaşın Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çıkarılacaktır.” hükmüne yer verilmiştir.

Anayasada vatandaşın bilgi edinmesi ile bilgi edinme hakkının sınırlanmasına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak, Anayasanın 26 ncı maddesinin ikinci fıkrasında düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin hangi ölçülere göre sınırlandırılabileceği gösterilirken “Bu hürriyetlerin kullanılması …Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması … amaçlarıyla sınırlanabilir.” denilmiş, 28 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanların veya bastıranların veya aynı amaçla, basanların, başkasına verenlerin bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olacakları açıklanmıştır.

Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün gereklerinden olan bilgi edinme hakkı, bireylere daha yakın bir yönetimi, halkın denetimine açıklığı, şeffaflığı sağlama işlevlerinin yanı sıra halkın Devlete karşı duyduğu kamu güvenini daha yüksek düzeylere çıkarmada önemli bir rol oynamaktadır. Kullanılan bu hak sayesinde hem halkın Devleti denetimi kolaylaşmakta hem de Devletin demokratik karakteri güçlenmektedir.
Bilindiği üzere, kamu kurum ve kuruluşlarında açıklık ve şeffaflık kavramı, olumsuz olarak görülen gizlilik kavramının giderilmesi ile yönetilenlerin yönetenlerin işlem ve faaliyetlerini denetlemesinin sağlanması düşünceleri üzerine ortaya çıkmıştır. Demokratik ülkelerde, bilgi edinme özgürlüğü, temel hak ve özgürlüklerin kullanılması bağlamında vazgeçilmez temel haklardan biri olarak kabul edilmektedir.

Şeffaflık ve gizliliğin iki yönü bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, kurum ve kuruluşların “bilgi verme ödevi”, ikincisi ise, vatandaşların “bilgi edinme hakkı”dır.

Kurum ve kuruluşlar; bilgi edinme hakkının kullanılması konusunda yapılan başvuruları cevaplandırmak, bilgi veya belgeye erişimde gereken kolaylıkları sağlamak yoluyla şeffaf yönetimin sağlanmasına katkıda bulunabilirler.

Kamu kaynaklarıyla üretilen ve hiçbir gizliliği olmayan bilgilere erişimin gereksiz yere kısıtlanmaması, vatandaşların, kendileriyle ilgili bilgilere kolayca erişiminin sağlanması ve kamusal hizmetle yükümlü kurum ve kuruluşların çalışmalarını görmesini, izlemesini, bilgilenmesini sağlamak amacıyla bilgi edinme hakkının kullanılmasının sınırlarını da belirlemek gerekmektedir.
Bilgi edinme hakkını belirlerken göz ardı edilmemesi gereken iki husus, kamusal gizlilik ve kişisel gizliliktir. Söz konusu kavramlar bilgi edinme hakkının tanıdığı serbestinin sınırlarını belirlemektedir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8 inci maddesinin ilk fıkrasında kişinin özel ve aile hayatı, konut dokunulmazlığı ve muhaberatın gizliliği bir insan hak ve hürriyeti olarak kabul edilmiştir. İkinci fıkrada, bu hak ve hürriyetlere getirilebilecek sınırlamalar, “Bu hakların kullanılmasına resmî bir makamın müdahalesi demokratik bir toplumda ancak millî güvenlik, kamu huzuru, ülkenin iktisadî refahı, düzenin korunması için zorunlu ölçüde, kanunun izin vermesi şartıyla gerçekleşebilir” şeklinde genel bir ifade ile açıklanmıştır.

Tasarı ile;

– Herkesin bilgi edinme hakkını kullanabileceği kuralının yanında yabancı gerçek ve tüzel kişilere de belirli şartlar çerçevesinde bu hak tanınmıştır.
– Bilgi edinme hakkının kullanılmasında kurum ve kuruluşların ne şekilde hareket etmeleri gerektiği belirli usul ve sürelere bağlı tutulmuştur.
– Bilgi edinme hakkının kullanılmasına yönelik başvuruların Devlet sırrı veya Devletin ekonomik menfaatlerine ilişkin bilgi veya belgelerden olması nedeniyle reddedilmesi hâlinde ilgililerin Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna itiraz etmesine ilişkin düzenleme getirilmiştir. Ayrıca, bilgi edinme başvurusu reddedilen başvuru sahibi, genel hükümler uyarınca idarî yargıda dava açabilecektir.
– Bilgi edinme hakkının sınırları belirlenmiş ve açıklanması hâlinde kamunun zarar görebileceği bilgi veya belgeler ile kişilerin zarar görebileceği bilgi veya belgeler,

kanun kapsamı dışında tutulmuştur.

Tasarı, Avrupa Birliğinin konu ile ilgili mevzuatı da dikkate alınmak suretiyle, demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak, kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmasına ilişkin esas ve usullerin belirlenmesi amacıyla hazırlanmıştır.

MADDE GEREKÇELERİ

Madde 1. – Madde ile; Kanunun amacı belirtilmektedir. Açıklığın ilke olarak benimsendiği, gizliliğin ise istisna kabul edildiği demokratik yönetimlerin bir çoğunda düzenlenen bilgi edinme hakkının, ne şekilde, hangi şartlar ve sınırlamalar altında, ne gibi usuller izlenerek kullanılacağının belirlenmesi Kanunun amacını oluşturmaktadır.

Madde 2. – Maddede Kanunun kapsamı belirlenmektedir. Bilgi edinme hakkının bir gereği olarak, bu Kanun ve diğer kanunlardaki sınırlamalar saklı kalmak üzere hiçbir kamu kurum ve kuruluşu ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun faaliyetlerinin kapsam dışı kalmaması amaçlanmıştır.

Madde 3. – Maddede Kanunda geçen bazı terimlerin tanımlarına yer verilmektedir.

Madde 4. – Maddede, herkesin bilgi edinme hakkına sahip olduğu belirtilmiş; yabancı gerçek ve tüzel kişilerin bilgi edinme hakkından yararlanmalarına ilişkin şartlara yer verilmiştir.
Madde ile amaçlanan, Türk vatandaşlarının ve Türk hukukuna göre kurulmuş olan tüzel kişilerin herhangi bir şarta tâbi olmadan bu haktan yararlanmalarıdır. Türkiye’de ikamet eden yabancılar ile Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler ise isteyecekleri bilgi kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde bu Kanun hükümlerinden yararlanacaklardır.

Madde 5. – Madde ile; kurum ve kuruluşların sadece bu Kanunda yer alan istisnalar ile diğer kanunlara göre açıklanması yasak olanlar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmalarının sağlanması değil, aynı zamanda bilgi edinme hakkının en verimli şekilde kullanılabilmesi için her türlü tedbiri almalarının sağlanması öngörülmektedir.

Madde 6. – Madde ile; bilgi edinme başvurusunda bulunma usulü düzenlenmiştir. Başvuru sahiplerinin bu maddede belirtilen bir takım şekli şartları yerine getirmeleri yeterli olup, bilgi edinme haklarını kullanırken herhangi bir gerekçe göstermelerine gerek bulunmamaktadır.

Madde 7. – Maddede, istenecek bilgi veya belgenin niteliği belirtilerek, hangi şartlarda başvurana olumsuz cevap verilebileceği ve istenen bilgi veya belgenin başvurulan kurum ve kuruluştan başka bir yerde bulunması hâlinde yapılması gerekenler açıklanmıştır.
Bilgi edinme başvurularının, ancak başvurulan kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere ilişkin olması gerektiği şüphesizdir. Yine de başvuru sahipleri tarafından bu kuralın aksine bir başvuru yapılmışsa ve istenen bilgi veya belge başvurulan kurum ve kuruluştan başka bir yerde bulunuyorsa, maddenin üçüncü fıkrasıyla başvurulan kurum ve kuruluşa, başvuru dilekçesini istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum ve kuruluşa gönderme ve durumu ilgiliye yazılı olarak bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Amaçlanan, bilgi edinme başvurusunu etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmaktır.

Madde 8. – Maddede, yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgelerin bilgi edinme başvurularına konu olamayacağı ifade edilmiştir. Kurum ve kuruluşlar bu tür başvurulara olumsuz cevap verebilecek; ancak, yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgelere nasıl ulaşılabileceğini başvurana bildireceklerdir.

Madde 9. – Maddede, istenen bilgi veya belgelerde gizlilik dereceli veya kanunlarında açıklanması yasaklanan bilgiler ile açıklanabilir nitelikte olanların birlikte bulunması ve bunların birbirlerinden ayrılabiliyor olması halinde, bilgi veya belge verme usulü düzenlenmiştir.
Açıklık kural, gizlilik istisna olduğundan, istenen bilgi veya belgelerde gizlilik dereceli veya kanunlarında açıklanması yasaklanan bilgiler ile açıklanabilir nitelikte olanların birlikte bulunması hâlinde, başvuru sahibine olumsuz cevap verilmesinin önüne geçilmek istenmiştir. Eğer bu bilgiler, birbirlerinden ayrılabiliyorsa istem konusu bilgi veya belge, gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler çıkarıldıktan sonra başvuranın bilgisine sunulacak ve ayırma gerekçesi başvurana yazılı olarak bildirilecektir.

Madde 10. – Maddede, bilgi veya belgeye erişim usulleri gösterilmiştir. Bilgi edinme hakkının tam olarak kullanılabilmesinin sağlanması amacıyla bilgi veya belgeye erişimin her türlü şekli maddede belirtilmiştir. Bilgi veya belgenin belirtilenlerden farklı bir şekilde elde edilmesinin mümkün olması hâlinde “belgeye zarar vermemek koşuluyla bu olanak sağlanır.” denmek suretiyle erişim önündeki engeller kaldırılmak istenmiştir.
Tahsil edilecek ücretin, erişimin gerektirdiği maliyet tutarı kadar olacağı belirtilerek hem başvuru sahiplerinin hem de kurum ve kuruluşların ek bir maddi yük altına girmelerinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

Madde 11. – Maddede, bilgi veya belgeye erişim süreleri açıklanmıştır. Süreler Avrupa Birliğinin konuyla ilgili mevzuatına paralel biçimde onbeş ve otuz iş günü olarak belirlenmiştir. Aslolan bilgi veya belgeye erişimi onbeş iş günü içinde sağlamaktır. Ancak, maddede belirtilen şartların varlığı halinde erişim otuz iş günü içinde sağlanabilecek, fakat sürenin uzatılması ve bunun gerekçesi başvuru sahibine onbeş iş günlük sürenin bitiminden önce yazılı olarak bildirilecektir.

Maddenin ikinci fıkrasında bilgi veya belgelere erişimin gerektirdiği maliyet tutarının başvuru sahibine bildirilmesiyle onbeş iş günlük sürenin kesileceği ve onbeş iş günü içerisinde ücreti ödemeyen başvuru sahibinin talebinden vazgeçmiş sayılacağı belirtilmiştir.

Madde 12. – Maddede, kurum ve kuruluşların bilgi edinme başvurularıyla ilgili cevaplarını başvuru sahibine yazılı olarak bildirecekleri belirtilmiştir. Başvurunun reddi durumundaysa kurum ve kuruluşlara, ret kararının gerekçesini ve bu karara karşı başvuru yollarını belirtme yükümlülüğü getirilerek, bilgi edinme hakkının kullanımının bundan sonraki aşamalarında başvuru sahiplerine yol gösterilmesi amaçlanmıştır.

Madde 13. – Maddede, bilgi edinme başvurusu, istenen bilgi veya belgelerin Devlet sırrı veya Devletin ekonomik menfaatlerine ilişkin bilgi veya belgelerden olması nedeniyle reddedilen başvuru sahibinin Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna itiraz edebileceği belirtilmiş, itiraz usulü gösterilmiş ve Kurula itirazın başvuru sahibinin idarî yargıya başvurma süresini durduracağı belirtilmiştir.

Madde 14. – Madde ile, bilgi edinme başvurusuyla ilgili olarak ve istenen bilgi veya belgelerin Devlet sırrı veya Devletin ekonomik menfaatlerine ilişkin olması sebeplerine dayanılarak verilen ret kararlarını itiraz üzerine incelemek ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermek üzere Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu oluşturulmuş, Kurul üyelerinin seçimi, görev süresi ve özlük haklarına ilişkin düzenlemeler getirilmiş, Kurulun belirleyeceği konularda komisyonlar ve çalışma grupları kurabileceği; gerekli gördüğü takdirde ilgili bakanlık ile diğer kurum ve kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerini bilgi almak üzere toplantılarına katılmaya davet edebileceği belirtilmiş, Kurulun; sekretarya hizmetlerinin Adalet Bakanlığınca yerine getirileceği, görev ve çalışmalarına ilişkin esas ve usullerin anılan Bakanlıkça hazırlanan bir yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

Madde 15. – Maddede, yargı denetimi dışında kalan işlemlerde bu Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.

Madde 16. – Maddede, açıklanması hâlinde Devletin emniyetine, dış ilişkilerine, millî savunmasına ve millî güvenliğine açıkça zarar verecek, niteliği itibarıyla Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgelerin bilgi edinme hakkı kapsamı dışında olduğu ifade edilmiştir.

Madde 17. – Madde ile; açıklanması ya da zamanından önce açıklanması hâlinde Devletin ulusal ekonomik politikasının yürütülmesine zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışında tutulmuştur.

Madde 18. – Maddede, istihbarata ilişkin bilgi veya belgelerin bu Kanun kapsamı dışında tutulduğu belirtilmiştir.

Madde 19. – Madde ile; kurum ve kuruluşların yetkili birimlerince yürütülen idarî soruşturmalar ile ilgili bilgi veya belgelerin hangi durumlarda bu Kanun kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir.

Madde 20. – Madde ile; adlî soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgelerin hangi durumlarda bu Kanun kapsamı dışında tutulduğu belirtilmiş ve bu kuralın istisnaları gösterilmiştir.

Madde 21. – Madde ile; kişinin izin verdiği hâller saklı kalmak üzere, özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması hâlinde kişinin sağlık bilgileriyle aile hayatına, şeref ve haysiyetine, mesleki ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgelerin bilgi edinme hakkı kapsamı dışında tutulduğu ifade edilerek, kişilerin özel hayatlarının gizliliği korunmak istenmiş, ancak kamu yararının gerektirdiği hâllerde, kişisel bilgi veya belgelerin açıklanabileceği, fakat bunun için ilgili kişiye en az yedi gün önceden haber verilmesi ve yazılı rızasının alınması gerektiği belirtilmiştir.

Madde 22. – Madde ile; haberleşmenin gizliliğinin korunması amaçlanmıştır.

Madde 23. – Madde ile; kanunlarda ticarî sır olarak nitelenen bilgi veya belgeler yanında kurum ve kuruluşlar tarafından gerçek veya tüzel kişilerden gizli kalması kaydıyla sağlanan ticari ve mali bilgiler bu Kanun kapsamı dışında tutulmuştur.

Madde 24. – Madde ile; fikir ve sanat eserlerine ilişkin olarak yapılacak bilgi edinme başvuruları hakkında ilgili kanun hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir.

Madde 25. – Madde ile; kurum ve kuruluşların kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgelerin bilgi edinme hakkının kapsamı dışında tutulduğu belirtilerek söz konusu düzenlemeden etkilenen kurum çalışanlarının bilgi edinme hakları saklı tutulmuştur.

Madde 26. – Madde ile; kurum ve kuruluşların faaliyetlerini yürütmek üzere, elde ettikleri görüş, bilgi notu ve tavsiye niteliğindeki bilgi veya belgelerin bilgi edinme hakkı kapsamı dışında olduğu belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasında bu kuralın istisnaları gösterilmiştir.

Madde 27. – Maddede, gizliliği kaldırılmış olan bilgi veya belgelerin bu Kanunda belirtilen diğer istisnalar kapsamına girmiyor ise, bilgi edinme başvurularına açık hale geleceği belirtilmiştir.

Madde 28. – Madde ile; bu Kanunun uygulanmasında ihmâli, kusuru veya kastı bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında, işledikleri fiillerin genel hükümler çerçevesinde ceza kovuşturması gerektirmesi hususu saklı kalmak kaydıyla, tâbi oldukları mevzuatta yer alan disiplin cezalarının uygulanacağı belirtilmiştir.

Madde 29. – Madde ile; kurum ve kuruluşlara, kendilerine yapılan bilgi edinme başvuruları ve bunların sonuçlarına ilişkin olarak rapor düzenleme ve bu raporu Bilgi Edinme Değerlendirme Ku-ruluna gönderme; Kurula da hazırlayacağı genel raporu söz konusu kurum ve kuruluşların raporları ile birlikte her yıl mayıs ayında Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderme yükümlülüğü getirilmiştir.

Madde 30. – Madde ile; yönetmeliğin çıkarılması usulü düzenlenmiştir.

Madde 31. – Yürürlük maddesidir.

Madde 32. – Yürütme maddesidir.

Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
Esas No. : 1/632
Karar No. : 2 16.7.2003

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Adalet Bakanlığınca hazırlanarak, Bakanlar Kurulunca, 25.6.2003 tarihinde Başkanlığınıza sunulan, “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Tasarısı”, Başkanlığınızca 27.6.2003 tarihinde, esas komisyon olarak Adalet Komisyonuna, tali komisyon olarak da Anayasa Komisyonu ile Komisyonumu-za havale edilmiştir. Komisyonumuz, 24.6.2003 tarihli dördüncü, 8.7.2003 tarihli beşinci, 15.7.2003 tarihli altıncı ve 16.7.2003 tarihli yedinci toplantılarında, Adalet, İçişleri, Dışişleri, Millî Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ve Tarım ve Köyişleri bakanlıkları temsilcilerinin de katılımıyla Tasarıyı inceleyip görüşmüştür.

Tasarı ile Avrupa Birliğine uyum süreci çerçevesinde, Avrupa Birliği müktesabatı dikkate alınmak suretiyle, demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak, kişilerin, bilgi edinme haklarını kullanmalarına yönelik düzenlemeler yapılmaktadır.
Komisyonun Tasarı üzerindeki incelemesinin, AB’ye üye ülkelerdeki mevzuat ışığında değerlendirme ile sınırlı olması gerekir. Tasarıdaki düzenlemelerin, Avrupa Birliğine üye ülkelerde nasıl düzenlendiğine bakarak, Avrupa Birliğine üye ülkelerle mevzuat uyumunun sağlanıp sağlanmadığı incelenmelidir. Bu amaçla seçilecek örnek üye ülkelerin mevzuatı ile bir karşılaştırma yapılmalıdır.
Komisyonumuz bu amaçla Almanya, İtalya, Yunanistan, Finlandiya, Bulgaristan, Avusturya, AB Parlamentosu, Fransa, Slovenya ve Portekiz Bilgi Edinme kanunlarını edinerek, Tasarıyı ülkemiz koşullarını da dikkate alarak, bu kanunlar ışığında değerlendirmeye çalışmıştır.
Komisyonumuzda Tasarının tümü üzerinde yapılan görüşmelerden sonra, Tasarı ile gerekçesi benimsenmiş ve Tasarının maddelerinin görüşülmesine geçilmesi kararlaştırılmıştır.

Tasarının “amaç” başlıklı 1 inci maddesi, “kişilerin bilgi edinme hakkından” söz etmektedir. Komisyonumuzda maddenin görüşülmesi sırasında, hukuk dilinde “kişi” kavramının, gerçek kişi ve tüzel kişi olarak ikiye ayrıldığı; bu ayrımın kullanılmaması durumunda, “kişi” kavramından, sadece gerçek kişilerin anlaşılacağı ve bunun sonucunda da, tüzel kişilerin bilgi edinme hakkına sahip olmayabilecekleri ifade edilmiştir. Cevaben yapılan açıklamalarda amacın, hem gerçek hem de tüzel kişilerin bilgi edinme hakkına sahip kılınmaları olduğu ve sonraki maddelerde bu amaca uygun düzenlemeler yapılmış olduğu ve bu nedenle herhangi bir değişikliğe gerek olmadığı belirtilmiştir. Ancak Komisyonumuz, uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütlere meydan vermemek için “kişiler” sözcüğünün başına “gerçek ve tüzel” ibaresini eklemeyi uygun görmüştür. Madde bu amaçla Komisyon başkanlığına verilen redaksiyon yetkisi çerçevesinde yeniden yazılmıştır. 1 inci madde, Komisyonumuzca, redaksiyona uğramış haliyle kabul edilmiştir.

Tasarının, “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesi, Tasarıda geçen kavramları tanımlamaktadır. Maddenin (d) bendi, “belge” kavramını tanımlamaktadır. Maddenin Komisyonumuzda görüşülmesi sırasında, “compact” sözcüğünün İngilizce bir sözcük olduğu; ya yerine yeni bir sözcük kullanılması gerektiği ya da İngilizce okunduğu gibi yazılmasının daha uygun olacağı belirtilmiştir. Bu noktada başlayan tartışma, bugün bile disk dışında bilgi taşıyıcılarının kullanıldığı; teknolojinin gelişmesiyle birlikte bilgi ve belge taşıyıcı araçların çeşitlendiği ve kısa süre içinde bu konuda yeni yasal düzenleme gereksinimi ortaya çıkabileceği endişesini doğurmuştur. Bu endişeyi gideren bir önerge elektronik ortamda kaydedilen her türlü bilgi, haber ve veri taşıyıcılarını belge kavramının tanımına sokmaktadır. Komisyonumuz söz konusu önergeyi kabul etmiş ve madde önergede öngörülen değişiklikle birlikte kabul edilmiştir.

Tasarının başvuru usulünü düzenleyen 6 ncı maddesi, internet üzerinden elektronik posta yoluyla yapılacak başvuruları kapsamına almamaktadır. Komisyonumuzda madde üzerinde yapılan görüşmeler sırasında, içinde yaşamakta olduğumuz bilgi ve teknoloji çağında, teknolojinin olanaklarından yararlanmamanın kabul edilemeyeceği; AB’ye üye ülkelerde bu tür bir başvurunun kabul edildiği bu nedenle maddenin değiştirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu amaçla verilen bir önerge kabul edilmiştir. Önergede kişinin kimliğinin ve imzasının belirlenebilir olması koşuluyla elektronik ortamda yapacağı başvuruların kabulüne olanak tanınmaktadır. Böylece bir taraftan kimliğini gizleyen kişilere bilgi ve belge verilmesinin ve bilgi verecek kurum ve kuruluşların aşırı bir yük altında kalmalarının önü kesilirken, diğer taraftan, AB’ye üye ülkelerde olduğu gibi elektronik iletişim yoluyla bilgi ve belge talebinde bulunmanın yolu açılmaktadır. 6 ncı madde önergede öngörülen bu değişiklikle birlikte kabul edilmiştir.
Tasarının 7 nci maddesi, istenecek bilgi ve belgenin niteliğini düzenlemektedir. Maddenin ikinci fıkrası, kurum ve kuruluşlar tarafından, ayrı ve özel bir çalışma, araştırma, inceleme ve çözümleme gerektiren bilgi ve belge talebinde bulunulamaması konusunu düzenlemektedir. Oysa maddenin birinci fıkrasında zaten, “kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi ve belge”nin istenebilmesine olanak tanınmıştır. Dolayısıyla ikinci fıkrada yeniden böyle bir sınırdan söz etmek, hem tekrar olacak, hem de dar bir yorumlama ile verilebilecek belge ve bilgilerin kapsamının daralmasına yol açabilecektir. Bu amaçla ikinci fıkranın madde metninden çıkarılmasını öngören bir önerge Komisyonumuzca kabul edilmiş ve 7 nci madde bu değişiklikle birlikte kabul edilmiştir.

Tasarının 10 uncu maddesi, bilgi ve belgeye erişimi düzenlemektedir. Maddenin son fıkrasında, bilgi ve belge karşılığında, erişimin gerektirdiği maliyet tutarı kadar bir ücretin tahsil edilebileceği öngörülmektedir. Bu konuda AB’ye üye ülkelerin mevzuatı incelendiğinde, ülkelerin bazılarında maliyetin ne kadarının karşılanacağı konusunun idarecilerin takdirine bırakıldığı; diğer bazılarında belirli bir sınıra kadar olan maliyetlerin kurum bütçesinden karşılandığı; bu sınırın üstündekilerin, başvuru sahibinden tahsil edildiği görülmektedir. Bu biçimdeki esnek uygulama, hem vatandaşın bilgi edinmesini kolaylaştırmakta, hem de belirli bir meblağı aşan maliyetler söz konusu olduğunda, kamunun kaynak kaybına uğraması engellenmektedir. Komisyonumuz idareye belirli bir takdir yetkisi vermek için maddenin sonunda geçen “tahsil eder” ibaresini, verilen redaksiyon yetkisi çerçevesinde “tahsil edebilir” biçiminde değiştirmiştir. Böylece idare, maliyetin belirli bir kısmına kadarını kendisi karşılama, hizmeti bedelsiz sunma yetkisiyle donatılmış olmaktadır. 10 uncu madde bu değişiklikle birlikte kabul edilmiştir.

Tasarının 12 nci maddesi, başvuruların cevaplandırılması usulünü düzenlemektedir. Maddeye göre, cevapların yazılı olması gerekmektedir. Ancak daha önceden elektronik ortamda iletişim ilkesini benimsemiş olan Komisyonumuz, redaksiyon yetkisi çerçevesinde, bu ilkeye uygun olarak, maddeye, “veya elektronik ortamda” ibaresini eklemiştir. Böylece vatandaşların bilgi ve belge talepleri, elektronik ortamda da karşılanabilecektir.
Tasarının 13 üncü maddesi, bilgi ya da belge edinme talebi reddedilen vatandaşların, itiraz haklarını düzenlemektedir. Buna göre, itiraz hakkı sadece 16 ve 17 nci maddelerde öngörülen Devlet sırrı ve devletin ekonomik çıkarlarına ilişkin belge ve bilgilerle sınırlı tutulmuştur. AB’ye üye ülkelerin mevzuatını inceleyen Komisyonumuz, itiraz hakkının sınırlandığına ilişkin bir örnek bulamamıştır. Bu nedenle, her türlü bilgi ve belge talebinin reddinin itiraz konusu olmasını uygun bularak 16 ve 17 nci madde sınırlamasını kaldırmıştır. Maddede ayrıca, Kurula yapılacak başvuruların, Kurul tarafından, 60 gün içinde cevaplandırılması; Kurulun bu amaçla yapacağı taleplerin de 30 gün içinde karşılanması öngörülmektedir. Komisyonumuz bu sürelerin çok uzun olduğu; vatandaşa verilecek bilgi ve belgelerin, bu süreler geçtikten sonra çoğu zaman işlevsiz kalacağı gerekçeleriyle yarıya (30 ve 15 gün) indirilmesini öngören bir önergeyi kabul etmiştir. 13 üncü madde bu değişikliklerle birlikte kabul edilmiştir.

Tasarının 14 üncü maddesi, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunu düzenlemektedir. Madde üzerinde iki önerge verilmiştir. Önergelerden birincisi, Komisyonumuzun daha önce 13 üncü maddede yaptığı değişikliğe parelel olarak, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunun, sadece 16 ve 17 nci maddelere ilişkin olarak yapılacak itirazları değil, Kanunun tümüne ilişkin olarak yapılacak itirazları karara bağlamasını öngörmektedir. Komisyonumuz bu önergeyi kabul etmiştir. İkinci önerge Kurulun yapısına ilişkindir. Komisyonumuzda ayrıca Kurulun bu haliyle işlemesinin güç olduğu; Kurul üyeliğinin sürekli kılınması gerektiği belirtilmiştir. Komisyonumuz, kendi görevinin AB’ye uyumla sınırlı olduğu düşüncesiyle, bu incelemenin yapılmasını esas komisyona bırakmıştır. İkinci önerge, Komisyonumuz tarafından bu nedenle reddedilmiştir. 14 üncü madde, birinci önergede öngörülen değişiklikle birlikte kabul edilmiştir.

Tasarının 15 inci maddesi, yargı denetimi dışında kalan işlemlerle ilgilidir. Düzenlemeye göre, bu işlemlerle ilgili olarak, bilgi ve belge talebinde bulunulamamaktadır. Komisyonda, bazı işlemlerin yargı denetimi dışında bırakılması ile bu işlemler hakkında bilgi edinme hakkının kullanılmasının farklı şeyler olduğu belirtilmiş ve Komisyon, söz konusu işlemlerin yine yargı denetimi dışında kalabileceği, ancak, kişilerin bu işlemler hakkında bilgi edinmeleri yolunun kapatılmaması gerektiği görüşünü benimsemiştir. AB ülkelerinde bu tür bir sınırlama bulunmadığını da göz önünde bulunduran Komisyon maddenin Tasarı metninden çıkarılmasını öngören bir önergeyi kabul etmiştir. Madde teselsülü bu değişiklikten sonra yeniden yapılmıştır.
Tasarının 17 nci maddesi, devletin ulusal ekonomik politikasının yürütülmesine zarar vereceki nitelikte bilgi ve belgelerin Kanun kapsamı dışında olduğu hükmünü getirmektedir. Ancak bu ifade, vatandaşın bilgi edinme hakkının özünü zedeleyecek genişlikte bir düzenlemedir. Komisyonumuz, AB ülkeleri mevzuatını da inceleyerek bu sınırlamayı “ülkenin ekonomik çıkarları” ile sınırlamıştır. Bu amaçla verilmiş olan bir önerge kabul edilmiş ve 17 nci madde 16 ncı madde olarak, bu değişiklikle birlikte kabul edilmiştir.

Tasarının 18 inci maddesi, istihbarata ilişkin bilgi ve belgelerin de Kanun kapsamı dışında olduğunu hüküm altına almıştır. Ancak Tasarının 16 ncı maddesi, zaten devlet sırrına ilişkin bilgi ve belgeleri kapsam dışına çıkarmıştır. İstihbarata ilişkin bilgi ve belgelerin devlet sırrı kapsamında değerlendirilmesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla tekrarı önlemek bakımından 18 inci maddeyi Tasarı metninden çıkaran bir önerge Komisyonumuzca kabul edilmiş ve madde Tasarıdan çıkarılmıştır. Madde teselsülü bu değişiklikten sonra yeniden yapılmıştır.

Tasarının 20 nci maddesi, adlî soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi ve belgelerin kapsam dışında kalmasını öngörmektedir. Maddenin son fıkrasında, yargı ile ilgili işlemlerde uygulanan kanun hükümlerinin saklı olduğu belirtilmeye çalışılmaktadır. Ancak ifade biçimi amacı karşılamaktan uzaktır ve duraksamalara yol açacak niteliktedir. Bu nedenle fıkra, Başkanlığa verilen redaksiyon yetkisi çerçevesinde yeniden yazılmıştır. 20 nci madde, madde sıralamasına uygun olarak 18 inci madde olarak kabul edilmiştir.

Özel hayatın gizliliğini düzenleyen 21 inci madde üzerinde Komisyon üyelerimiz tarafından bir önerge verilmiştir. Sadece aile yaşamının değil ama aynı zamanda özel hayatın da kapsam dışında olmasını öngören önerge Komisyonumuzca kabul edilmiştir. Komisyonumuzda “ekonomik değer” kavramının belirsizlik taşıdığı ve bu nedenle değiştirilmesi gerektiği görüşü ileri sürülmüşse de, bu tür bir incelemenin Komisyonumuzun ihtisası dahilinde olmadığı düşüncesiyle, bu incelemeye girilmemiştir. 21 inci madde 19 uncu madde olarak yukarıda belirtilen önerge doğrultusunda değiştirilerek kabul edilmiştir.

Tasarının 26 ncı maddesinde geçen “istatistiki” sözcüğünün yazım kurallarına göre “istatistik” olarak düzeltilmesi gerektiği önerilmişse de, bu tür bir incelemenin komisyonumuzun ihtisası dahilinde olmadığı gerekçesiyle, madde, 24 üncü madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 29 uncu maddesi kurum ve kuruluşların bu Kanunun uygulamasıyla ilgili olarak yıllık bir rapor hazırlamakla yükümlü kılınmışlardır. Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu da bu raporlara dayanarak bir rapor hazırlamakta ve bunu TBMM’ye sunmaktadır. Komisyon üyelerimiz tarafından verilen bir önerge ile Kurulun raporunun İnsan Hakları Komisyonunda görüşülmesi ve kamuoyuna açıklanması öngörülmektedir. Ayrıca TBMM’nin çalışma takvimi dikkate alınarak Kurul tarafından sunulacak raporun sunulma tarihi Mayıstan Nisana çekilmektedir. Komisyonumuz önergeyi kabul etmiş ve 29 uncu maddeyi, madde sıralamasına uygun olarak önergedeki değişiklikle birlikte 27 nci madde olarak kabul etmiştir.
Tasarının uygulamaya ilişkin yönetmeliği düzenleyen 30 uncu maddesi, herhangi bir süre öngörmemektedir. Komisyon üyelerimiz bu durumlarda yönetmeliğin çıkarılmasının uzun süre gecikebileceğini dikkate alarak, zorlayıcı olması bakımından, yönetmeliğin çıkarılması için 6 aylık bir süre konmasını uygun bulmuşlardır. Madde, Başkanlığa verilen redaksiyon yetkisi çerçevesinde yeniden yazılmıştır.
Tasarının yürürlüğe ilişkin 31 inci maddesi Kanunun yayımı tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girmesini öngörmektedir. Komisyonumuz bu süreyi uzun bularak 3 ayla sınırlamıştır.

Tasarının 2, 4, 5, 8, 9, 11 inci maddeleri aynen kabul edilmiştir. Tasarının 16 ncı maddesi 15; 19 uncu maddesi 17; 22 nci maddesi 20; 23 üncü maddesi 21; 24 üncü maddesi 22; 25 inci maddesi 23; 26 ncı maddesi 24; 27 nci maddesi 25; 28 inci maddesi 26 ve yürütmeye ilişkin 32 nci maddesi 30 uncu madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Raporumuz, Adalet Komisyonuna sunulmak üzere arz olunur.

AVRUPA BİRLİĞİ UYUM KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
BİLGİ EDİNME HAKKI KANUNU TASARISI

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar

Amaç
MADDE 1. –
Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak gerçek ve tüzel kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.

Kapsam
MADDE 2. –
Tasarının 2 nci maddesi, Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.

Tanımlar
MADDE 3. –
Bu Kanunda geçen;

a) Kurum ve kuruluş : Bu Kanunun 2 nci maddesinde geçen ve kapsama dahil olan bilgi edinme başvurusu yapılacak bütün makam ve mercileri,
b) Başvuru sahibi : Bu Kanun kapsamında bilgi edinme hakkını kullanarak kurum ve kuruluşlara başvuran gerçek ve tüzel kişileri,
c) Bilgi : Kurum ve kuruluşların sahip oldukları kayıtlarda yer alan bu Kanun kapsamındaki her türlü veriyi,
d) Belge : Kurum ve kuruluşların sahip oldukları bu Kanun kapsamındaki yazılı, basılı veya çoğaltılmış dosya, evrak, kitap, dergi, broşür, etüt, mektup, program, talimat, kroki, plân, film, fotoğraf, teyp ve video kaseti, harita, elektronik ortamda kaydedilen her türlü bilgi, haber ve veri taşıyıcılarını,
e) Bilgi veya belgeye erişim : İstenen bilgi veya belgenin niteliğine göre, kurum ve kuruluşlarca, başvuru sahibine söz konusu bilgi veya belgenin bir kopyasının verilmesini, kopya verilmesinin mümkün olmadığı hallerde, başvuru sahibinin bilgi veya belgenin aslını inceleyerek not almasına veya içeriğini görmesine veya işitmesine izin verilmesini,
f) Kurul : Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunu,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM
Bilgi Edinme Hakkı ve Bilgi Verme Yükümlülüğü

Bilgi edinme hakkı
MADDE 4. –
Tasarının 4 üncü maddesi, Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.

Bilgi verme yükümlülüğü
MADDE 5. –
Tasarının 5 inci maddesi, Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Bilgi Edinme Başvurusu

Başvuru usulü
MADDE 6. –
Bilgi edinme başvurusu, başvuru sahibinin adı ve soyadı, imzası oturma yeri veya iş adresini, başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçe ile istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluşa yapılır. Bu başvuru, kişinin kimliğinin ve imzasının yasal olarak belirlenebilir olması kaydıyla elektronik ve diğer iletişim araçlarıyla da yapılabilir.
Dilekçede, istenen bilgi veya belgeler açıkça belirtilir.

İstenecek bilgi veya belgenin niteliği
MADDE 7. –
Bilgi edinme başvurusu, başvurulan kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere ilişkin olmalıdır.
İstenen bilgi veya belge, başvurulan kurum ve kuruluştan başka bir yerde bulunuyorsa, başvuru dilekçesi bu kurum ve kuruluşa gönderilir ve durum ilgiliye yazılı olarak bildirilir.

Yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler
MADDE 8. –
Tasarının 8 inci maddesi, Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.

Gizli bilgileri ayırarak bilgi veya belge verme
MADDE 9. –
Tasarının 9 uncu maddesi, Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.

Bilgi veya belgeye erişim
MADDE 10. –
Kurum ve kuruluşlar, başvuru sahibine istenen belgenin onaylı bir kopyasını verirler.
Bilgi veya belgenin niteliği gereği kopyasının verilmesinin mümkün olmadığı veya kopya çıkarılmasının aslına zarar vereceği hallerde, kurum ve kuruluşlar ilgilinin;

a) Yazılı veya basılı belgeler için, söz konusu belgenin aslını incelemesi ve not alabilmesini,
b) Ses kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları dinleyebilmesini,
c) Görüntüyü kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları izleyebilmesini

sağlarlar.

Bilgi veya belgenin yukarıda belirtilenlerden farklı bir şekilde elde edilmesi mümkün ise, belgeye zarar vermemek koşuluyla bu olanak sağlanır.
Başvurunun yapıldığı kurum ve kuruluş, erişimine olanak sağladığı bilgi veya belgeler için başvuru sahibinden erişimin gerektirdiği maliyet tutarı kadar bir ücreti bütçeye gelir kaydedilmek üzere tahsil edebilir.

Bilgi veya belgeye erişim süreleri
MADDE 11. –
Tasarının 11 inci maddesi, Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.

Başvuruların cevaplandırılması
MADDE 12. –
Kurum ve kuruluşlar, bilgi edinme başvurularıyla ilgili cevaplarını yazılı olarak veya elektronik ortamda başvuru sahibine bildirirler. Başvurunun reddedilmesi halinde bu kararın gerekçesi ve buna karşı başvuru yolları belirtilir.

İtiraz usulü
MADDE 13. –
Bilgi edinme istemi, bu Kanunda öngörülen sebeplerle reddedilen başvuru sahibi, yargı yoluna başvurmadan önce kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde Kurula itiraz edebilir. Kurul, bu konudaki kararını otuz gün içinde verir. Kurum ve kuruluşlar, Kurulun istediği her türlü bilgi veya belgeyi onbeş gün içinde vermekle yükümlüdürler.
Kurula itiraz, başvuru sahibinin idarî yargıya başvurma süresini durdudur.

Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu
MADDE 14. –
Bilgi edinme başvurusuyla ilgili olarak bu Kanun çerçevesinde yapılacak itirazlar üzerine, verilen kararları ve uygulamaları incelemek ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermek üzere; Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur.

Kurul; Bakanlar Kurulunun, birer üyeyi Yargıtay ve Danıştay genel kurullarının kendi kurumları içinden önerecekleri ikişer aday, birer üyeyi ceza hukuku ve idare hukuku alanlarında profesör veya doçent unvanına sahip kişiler arasından, iki üyeyi en az genel müdür düzeyinde görev yapmakta olanlar arasından ve bir üyeyi de Adalet Bakanının önerisi üzerine bu Bakanlıkta idarî görevlerde çalışan hâkimler arasından seçeceği yedi üyeden oluşur.

Kurul üyeliğine önerilen adayların muvafakatları aranır.
Kurul Başkanı, Bakanlar Kurulunca Kurulun üyeleri arasından seçilir.
Kurul, en az ayda bir defa veya ihtiyaç duyulduğu her zaman Başkanın çağrısı üzerine toplanır.
Kurul üyelerinin görev süreleri dört yıldır. Görev süresi sona erenler yeniden seçilebilirler. Görev süresi dolmadan görevinden ayrılan üyenin yerine aynı usule göre seçilen üye, yerine seçildiği üyenin görev süresini tamamlar.
Kurul üyelerine 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla fiilen görev yaptıkları her gün için uhdesinde kamu görevi bulunanlara (1000), uhdesinde kamu görevi bulunmayanlara ise (2000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda huzur hakkı ödenir. Bu ödemelerde damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz.
Kurul, belirleyeceği konularda komisyonlar ve çalışma grupları kurabilir; ayrıca gerekli gördüğü takdirde, ilgili bakanlık ile diğer kurum ve kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerini bilgi almak üzere toplantılarına katılmaya davet edebilir.
Kurulun sekretarya hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yerine getirilir.
Kurulun görev ve çalışmalarına ilişkin esas ve usuller Adalet Bakanlığınca hazırlanarak yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle düzenlenir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Bilgi Edinme Hakkının Sınırları

Devlet sırrına ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 15. –
Tasarının 16 ncı maddesi, Komisyonumuzca 15 inci madde olarak aynen kabul edilmiştir.

Ülkenin ekonomik çıkarlarına ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 16. –
Açıklanması ya da zamanından önce açıklanması halinde, ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

İdarî soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 17. –
Tasarının 19 uncu maddesi, Komisyonumuzca 17 nci madde olarak aynen kabul edilmiştir.

Adlî soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 18. –
Açıklanması veya zamanından önce açıklanması halinde,

a) Suç işlenmesine yol açacak,
b) Suçların önlenmesi ve soruşturulması ya da suçluların kanunî yollarla yakalanıp kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek,
c) Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini engelleyecek,
d) Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlâl edecek nitelikteki

bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 6.1.1982 tarihli ve 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu ve diğer özel kanun hükümleri saklıdır.

Özel hayatın gizliliği
MADDE 19. –
Kişinin izin verdiği haller saklı kalmak üzere, özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması halinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, meslekî ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.

Kamu yararının gerektirdiği hallerde, kişisel bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluşlar tarafından, ilgili kişiye en az yedi gün önceden haber verilerek yazılı rızası alınmak koşuluyla açıklanabilir.

Haberleşmenin gizliliği
MADDE20. –
Tasarının 22 nci maddesi, Komisyonumuzca 20 nci madde olarak aynen kabul edilmiştir.

Ticarî sır
MADDE 21. –
Tasarının 23 üncü maddesi, Komisyonumuzca 21 inci madde olarak aynen kabul edilmiştir.

Fikir ve sanat eserleri
MADDE22. –
Tasarının 24 üncü maddesi, Komisyonumuzca 22 nci madde olarak aynen kabul edilmiştir.

Kurum içi düzenlemeler
MADDE23. –
Tasarının 25 inci maddesi, Komisyonumuzca 23 üncü madde olarak aynen kabul edilmiştir.

Kurum içi görüş, bilgi notu ve tavsiyeler
MADDE24. –
Tasarının 26 ncı maddesi, Komisyonumuzca 24 üncü madde olarak aynen kabul edilmiştir.

Gizliliği kaldırılan bilgi veya belgeler
MADDE25. –
Tasarının 27 nci maddesi, Komisyonumuzca 25 inci madde olarak aynen kabul edilmiştir.

BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler

Ceza hükümleri
MADDE26. –
Tasarının 28 inci maddesi, Komisyonumuzca 26 ncı madde olarak aynen kabul edilmiştir.

Rapor düzenlenmesi
MADDE27. –
Kurum ve kuruluşlar, bir önceki yıla ait olmak üzere;

a) Kendilerine yapılan bilgi edinme başvurularının sayısını,
b) Olumlu cevaplanarak bilgi veya belgelere erişim sağlanan başvuru sayısını,
c) Reddedilen başvuru sayısı ve bunların dağılımını gösterir istatistikî bilgileri,
d) Gizli ya da sır niteliğindeki bilgiler çıkarılarak ya da bu nitelikteki bilgiler ayrılarak bilgi veya belgelere erişim sağlanan başvuru sayısını,
e) Başvurunun reddedilmesi üzerine itiraz edilen başvuru sayısı ile bunların sonuçlarını,

gösterir bir rapor hazırlayarak, bu raporları her yıl Şubat ayının sonuna kadar Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna gönderirler. Bağlı, ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşları raporlarını bağlı, ilgili ya da ilişkili oldukları bakanlık vasıtasıyla iletirler. Kurul, hazırlayacağı genel raporu, söz konusu kurum ve kuruluşların raporları ile birlikte her yıl Nisan ayının sonuna kadar Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderir. Bu raporlar takip eden iki ay içinde TBMM İnsan Hakları Komisyonunca değerlendirilir ve kamuoyuna açıklanır.

Yönetmelik
MADDE28. –
Bu Kanunun uygulanması ile ilgili esas ve usullerin belirlenmesine ilişkin yönetmelik, Kanunun yayımını takip eden 6 ay içinde, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulur.

Yürürlük
MADDE29. –
Bu Kanun, yayımı tarihinden itibaren üç ay sonra yürürlüğe girer.

Yürütme
MADDE30 . –
Tasarının 32 nci maddesi, Komisyonumuzca 30 uncu madde olarak aynen kabul edilmiştir.

Adalet Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Adalet Komisyonu 24.7.2003
Esas No. : 1/632
Karar No. : 34

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Komisyonumuzun 17.7.2003 tarihli 27 nci toplantısında Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek ile Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı temsilcilerinin de katılmalarıyla geneli üzerindeki görüşmeleri tamamlanan ve gerekçesi uygun görülerek maddelerine geçilmesi kabul edilen ancak, maddelerin ayrıntılı bir biçimde incelenip görüşülerek, gerekli düzenleme ve değişikliklerin yapılması amacıyla üç kişilik bir alt komisyona havale edilen “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Tasarısı”, alt komisyonun 18.7.2003 ve 22.7.2003 tarihlerinde yaptığı iki toplantıda ilgili bakanlık temsilcilerin de katılmalarıyla Avrupa Birliği Uyum Komisyonunca, Komisyon Başkanlığına sunulan rapor ve metni de dikkate almak suretiyle hazırlayarak Komisyonumuza sunduğu metin esas alınmak suretiyle, Komisyonumuzun 24.7.2003 tarihli 28 inci toplantısında Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı temsilcilerinin de katılmalarıyla incelenip görüşülmüş, maddeler üzerinde yapılan kabul, ilave ve değişiklikler sırasıyla aşağıda açıklanmıştır.

Tasarının 1 inci ve 2 nci maddeleri aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 3 üncü maddesi, Avrupa Birliği Uyum Komisyonunca kabul edilen şekli ile aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 4 üncü maddesi aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 5 inci maddesinde bilgi edinme hakkı kapsamı dışında olan bilgi ve belgeler yalnızca bu Kanunla değil, diğer kanunlara da atıflar yapılarak genişletilmektedir. Bilgi edinme hakkı bu Kanunla düzenlendiğine göre, bu hakkın kapsamı dışındaki bilgi ve belgelerin neler olduğu yine bu Kanunda yer almalıdır. Bu nedenle, maddedeki “… ile diğer kanunlara göre açıklanması yasak olanlar.” ibaresi metinden çıkarılmış ve maddeye bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümlerinin uygulanmayacağına ilişkin bir fıkra ilave edilmiştir.
Tasarının 6 ncı maddesi Avrupa Birliği Uyum Komisyonunca kabul edilen şekli ile aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 7 nci ve 8 inci maddeleri aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 9 uncu maddesinde yer alan “kanunlarında” ibaresi, 5 inci maddede yapılan değişikliğe paralel olarak metinden çıkarılmıştır.
Tasarının 10 uncu maddesi Avrupa Birliği Uyum Komisyonunca kabul edilen şekli ile aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 11 inci maddesi aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 12 nci maddesi Avrupa Birliği Uyum Komisyonunca kabul edilen şekli ile aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 13 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki süreler fazla bulunarak “altmış gün” ibaresi “otuz iş günü”, “otuz gün” ibaresi “onbeş iş günü” şeklinde değiştirilmiştir.
Tasarının 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna, Anayasa Hukuku alanında profesör veya doçent unvanına sahip kişiler arasından bir üye ve Türkiye Barolar Birliğinden baro başkanı seçilme yeterliliğine sahip bir üye de ilave edilerek Kurulun üye sayısı dokuza çıkarılmış, altıncı fıkraya yapılan ilave ile yeni seçilen Kurul göreve başlayıncaya kadar önceki Kurulun görevine devam edeceğine ilişkin bir cümle ilave edilmiş, Kurulun sekreterya hizmetlerinin Başbakanlık tarafından yerine getirilmesi, görev ve çalışmalarına ilişkin esas ve usullerin belirleneceği yönetmeliğin Başbakanlıkça hazırlanarak yürürlüğe konulması uygun görülerek dokuz ve onuncu fıkralarda yer alan “Adalet Bakanlığı” ibareleri “Başbakanlık” olarak değiştirilmiştir.
Tasarının 15 inci maddesinde düzenlenen ve yargı denetimi dışında kalan idari işlemlerden kişinin çalışma hayatını, mesleki geleceğini ve meslek onurunu etkileyebilecek nitelikte olanların bilgi edinme hakkı kapsamı içinde yer almasının uygun olacağı düşüncesiyle madde metni yeniden düzenlenmiştir.
Tasarının 16 ncı maddesi aynen kabul edilmiştir.
Avrupa Birliği Uyum Komisyonunun 16 ncı maddesi 17 nci madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 18 inci maddesine 15 inci maddede yapılan düzenlemeye paralel olarak bilgi ve belgelerin kişinin çalışma hayatını ve meslek onurunu etkileyecek nitelikte olması halinde istihbarata ilişkin bilgi ve belgeleri bilgi edinme hakkı kapsamı içine almak amacıyla, ikinci fıkra eklenmiştir.
Tasarının 19 uncu maddesi aynen kabul edilmiştir.
Avrupa Birliği Uyum Komisyonunun 18 inci maddesi 20, 19 uncu maddesi 21 inci madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 22, 23, 24 ve 25 inci maddeleri aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 26 ncı maddesinin birinci fıkrasına kurum ve kuruluş tarafından aksi kararlaştırılmadıkça fıkrada sayılan bilgi veya belgeleri fıkra kapsamına almak amacıyla “bilgi veya belgeler” ibaresinden sonra “kurum ve kuruluş tarafından aksi kararlaştırılmadıkça” ibaresi eklenmiş, ikinci fıkradaki “istatistikî” kelimesi “istatistik” olarak düzeltilmek suretiyle fıkrada redaksiyon yapılmıştır.
Tasarıya, “Tavsiye ve mütalaa” başlığı altında tavsiye ve mütalaa taleplerini bu Kanun kapsamı dışında tutmak amacıyla 27 nci madde ilave edilmiştir.
Tasarının 27 nci maddesi 28 inci madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 28 inci maddesine bu Kanunla erişilen bilgi ve belgelerin ticari amaçla çoğaltılıp kullanılmasını yasaklamak amacıyla bir fıkra ilave edilmiş ve 29 uncu madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 29 uncu maddesinin ( c ) bendindeki “istatistikî” kelimesi “istatistik” olarak düzeltilmiş, ikinci fıkrasındaki “mayıs ayında” ibaresi Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma takvimi dikkate alınarak “nisan ayının sonuna kadar” şeklinde değiştirilmiş ve fıkranın sonuna, bu raporların takip eden iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca kamuoyuna açıklanacağına dair bir cümle ilave edilmiş ve 30 uncu madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 30 uncu maddesine, yönetmeliğin Kanunun yayımını takip eden altı ay içinde çıkarılacağı hususu ilave edilmiş, “Adalet Bakanlığı” ibaresi 14 üncü maddede yapılan düzenlemeye paralel olarak “Başbakanlık” şeklinde değiştirilmiş ve 31 inci madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının yürürlüğe ilişkin 31 inci maddesi 32, yürütmeye ilişkin 32 nci maddesi 33 üncü madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere saygı ile arz olunur.

B.E.H Kanunu Tasarıları ile Avrupa Birliği Uyum ve Adalet Komisyonları Raporları (1/632) (2)

HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN BİLGİ EDİNME HAKKI KANUNU TASARISI

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar

Amaç
MADDE 1.-
Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.

Kapsam
MADDE 2.-
Bu Kanun; kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanır.
1.11.1984 tarihli ve 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun hükümleri saklıdır.

Tanımlar
MADDE 3.-
Bu Kanunda geçen;

a) Kurum ve kuruluş: Bu Kanunun 2 nci maddesinde geçen ve kapsama dahil olan bilgi edinme başvurusu yapılacak bütün makam ve mercileri,
b) Başvuru sahibi: Bu Kanun kapsamında bilgi edinme hakkını kullanarak kurum ve kuruluşlara başvuran gerçek ve tüzel kişileri,
c) Bilgi: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları kayıtlarda yer alan bu Kanun kapsamındaki her türlü veriyi,
d) Belge: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları bu Kanun kapsamındaki yazılı, basılı veya çoğaltılmış dosya, evrak, kitap, dergi, broşür, etüt, mektup, program, talimat, kroki, plân, film, fotoğraf, teyp ve video kaseti, harita, bilgisayar belleği, disket ve compact diskleri ile diğer ortamlarda kaydedilmiş bilgi, haber ve veri taşıyıcılarını,
e) Bilgi veya belgeye erişim: İstenen bilgi veya belgenin niteliğine göre, kurum ve kuruluşlarca, başvuru sahibine söz konusu bilgi veya belgenin bir kopyasının verilmesini, kopya verilmesinin mümkün olmadığı hâllerde, başvuru sahibinin bilgi veya belgenin aslını inceleyerek not almasına veya içeriğini görmesine veya işitmesine izin verilmesini,
f) Kurul: Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunu,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM
Bilgi Edinme Hakkı ve Bilgi Verme Yükümlülüğü

Bilgi edinme hakkı
MADDE 4. –
Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir.
Türkiye’de ikâmet eden yabancılar ile Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler, isteyecekleri bilgi kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar.
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükleri saklıdır.

Bilgi verme yükümlülüğü
MADDE 5.-
Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar ile diğer kanunlara göre açıklanması yasak olanlar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Bilgi Edinme Başvurusu

Başvuru usulü
MADDE 6.-
Bilgi edinme başvurusu, başvuru sahibinin adı ve soyadı, imzası, oturma yeri veya iş adresini, başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçe ile istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluşa yapılır.
Dilekçede, istenen bilgi veya belgeler açıkça belirtilir.

İstenecek bilgi veya belgenin niteliği
MADDE 7.-
Bilgi edinme başvurusu, başvurulan kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere ilişkin olmalıdır.
Kurum ve kuruluşlar, ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler.
İstenen bilgi veya belge, başvurulan kurum ve kuruluştan başka bir yerde bulunuyorsa, başvuru dilekçesi bu kurum ve kuruluşa gönderilir ve durum ilgiliye yazılı olarak bildirilir.

Yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler
MADDE 8.-
Kurum ve kuruluşlarca yayımlanmış veya yayın, broşür, ilân ve benzeri yollarla kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler, bilgi edinme başvurularına konu olamaz. Ancak, yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgelerin ne şekilde, ne zaman ve nerede yayımlandığı veya açıklandığı başvurana bildirilir.

Gizli bilgileri ayırarak bilgi veya belge verme
MADDE 9.-
İstenen bilgi veya belgelerde, gizlilik dereceli veya kanunlarında açıklanması yasaklanan bilgiler ile açıklanabilir nitelikte olanlar birlikte bulunuyor ve bunlar birbirlerinden ayrılabiliyorsa, söz konusu bilgi veya belge, gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler çıkarıldıktan sonra başvuranın bilgisine sunulur. Ayırma gerekçesi başvurana yazılı olarak bildirilir.

Bilgi veya belgeye erişim
MADDE 10.-
Kurum ve kuruluşlar, başvuru sahibine istenen belgenin onaylı bir kopyasını verirler.
Bilgi veya belgenin niteliği gereği kopyasının verilmesinin mümkün olmadığı veya kopya çıkarılmasının aslına zarar vereceği hâllerde, kurum ve kuruluşlar ilgilinin;

a) Yazılı veya basılı belgeler için, söz konusu belgenin aslını incelemesi ve not alabilmesini,
b) Ses kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları dinleyebilmesini,
c) Görüntü kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları izleyebilmesini,

sağlarlar.

Bilgi veya belgenin yukarıda belirtilenlerden farklı bir şekilde elde edilmesi mümkün ise, belgeye zarar vermemek koşuluyla bu olanak sağlanır.
Başvurunun yapıldığı kurum ve kuruluş, erişimine olanak sağladığı bilgi veya belgeler için başvuru sahibinden erişimin gerektirdiği maliyet tutarı kadar bir ücreti bütçeye gelir kaydedilmek üzere tahsil eder.

Bilgi veya belgeye erişim süreleri
MADDE 11.-
Kurum ve kuruluşlar, başvuru üzerine istenen bilgi veya belgeye erişimi onbeş iş günü içinde sağlarlar. Ancak istenen bilgi veya belgenin, başvurulan kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden sağlanması; başvuru ile ilgili olarak bir başka kurum ve kuruluşun görüşünün alınmasının gerekmesi veya başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumlarında bilgi veya belgeye erişim otuz iş günü içinde sağlanır. Bu durumda, sürenin uzatılması ve bunun gerekçesi başvuru sahibine yazılı olarak ve onbeş iş günlük sürenin bitiminden önce bildirilir.
10 uncu maddede belirtilen bilgi veya belgelere erişim için gereken maliyet tutarının idare tarafından başvuru sahibine bildirilmesiyle onbeş iş günlük süre kesilir. Başvuru sahibi onbeş iş günü içinde ücreti ödemezse talebinden vazgeçmiş sayılır.

Başvuruların cevaplandırılması
MADDE 12.-
Kurum ve kuruluşlar, bilgi edinme başvurularıyla ilgili cevaplarını yazılı olarak başvuru sahibine bildirirler. Başvurunun reddedilmesi hâlinde bu kararın gerekçesi ve buna karşı başvuru yolları belirtilir.

İtiraz usulü
MADDE 13.-
Bilgi edinme istemi 16 ve 17 nci maddelerde öngörülen sebeplerle reddedilen başvuru sahibi, yargı yoluna başvurmadan önce kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde Kurula itiraz edebilir. Kurul, bu konudaki kararını altmış gün içinde verir. Kurum ve kuruluşlar, Kurulun istediği her türlü bilgi veya belgeyi otuz gün içinde vermekle yükümlüdürler.
Kurula itiraz, başvuru sahibinin idarî yargıya başvurma süresini durdurur.

Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu
MADDE 14.-
Bilgi edinme başvurusuyla ilgili yapılacak itirazlar üzerine, 16 ve 17 nci maddelerde öngörülen sebeplere dayanılarak verilen kararları incelemek ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermek üzere; Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur.

Kurul; Bakanlar Kurulunun, birer üyeyi Yargıtay ve Danıştay genel kurullarının kendi kurumları içinden önerecekleri ikişer aday, birer üyeyi ceza hukuku ve idare hukuku alanlarında profesör veya doçent unvanına sahip kişiler arasından, iki üyeyi en az genel müdür düzeyinde görev yapmakta olanlar arasından ve bir üyeyi de Adalet Bakanının önerisi üzerine bu Bakanlıkta idari görevlerde çalışan hâkimler arasından seçeceği yedi üyeden oluşur.

Kurul üyeliğine önerilen adayların muvafakatları aranır.
Kurul Başkanı, Bakanlar Kurulunca Kurulun üyeleri arasından seçilir.
Kurul, en az ayda bir defa veya ihtiyaç duyulduğu her zaman Başkanın çağrısı üzerine toplanır.
Kurul üyelerinin görev süreleri dört yıldır. Görev süresi sona erenler yeniden seçilebilirler. Görev süresi dolmadan görevinden ayrılan üyenin yerine aynı usule göre seçilen üye, yerine seçildiği üyenin görev süresini tamamlar.
Kurul üyelerine 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla fiilen görev yaptıkları her gün için uhdesinde kamu görevi bulunanlara (1000), uhdesinde kamu görevi bulunmayanlara ise (2000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda huzur hakkı ödenir. Bu ödemelerde damga vergisi hariç her hangi bir kesinti yapılmaz.
Kurul, belirleyeceği konularda komisyonlar ve çalışma grupları kurabilir; ayrıca gerekli gördüğü takdirde, ilgili bakanlık ile diğer kurum ve kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerini bilgi almak üzere toplantılarına katılmaya davet edebilir.
Kurulun sekretarya hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yerine getirilir.
Kurulun görev ve çalışmalarına ilişkin esas ve usuller Adalet Bakanlığınca hazırlanarak yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle düzenlenir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Bilgi Edinme Hakkının Sınırları

Yargı denetimi dışında kalan işlemler
MADDE 15.-
Yargı denetimi dışında kalan işlemlerde bu Kanun hükümleri uygulanmaz.

Devlet sırrına ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 16.-
Açıklanması hâlinde Devletin emniyetine, dış ilişkilerine, millî savunmasına ve millî güvenliğine açıkça zarar verecek ve niteliği itibarıyla Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.

Devletin ekonomik menfaatlerine ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 17.-
Açıklanması ya da zamanından önce açıklanması hâlinde Devletin ulusal ekonomik politikasının yürütülmesine zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

İstihbarata ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 18.-
Sivil ve askerî istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

İdarî soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 19.-
Kurum ve kuruluşların yetkili birimlerince yürütülen idarî soruşturmalarla ilgili olup, açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde;

a) Kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuracak,
b) Kişilerin veya soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenliğini tehlikeye sokacak,
c) Soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürecek,
d) Gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkmasına neden olacak veya soruşturma ile ilgili benzeri bilgi ve bilgi kaynaklarının temin edilmesini güçleştirecek,

bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

Adlî soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 20.-
Açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde,

a) Suç işlenmesine yol açacak,
b) Suçların önlenmesi ve soruşturulması ya da suçluların kanunî yollarla yakalanıp kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek,
c) Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini engelleyecek,
d) Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlâl edecek

nitelikteki bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.
4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 6.1.1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ve diğer özel kanun hükümleri saklı kalmak üzere, yargı işlemlerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz.

Özel hayatın gizliliği
MADDE 21.-
Kişinin izin verdiği hâller saklı kalmak üzere, özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması hâlinde kişinin sağlık bilgileri ile aile hayatına, şeref ve haysiyetine, meslekî ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.

Kamu yararının gerektirdiği hâllerde, kişisel bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluşlar tarafından, ilgili kişiye en az yedi gün önceden haber verilerek yazılı rızası alınmak koşuluyla açıklanabilir.

Haberleşmenin gizliliği
MADDE 22.-
Haberleşmenin gizliliği esasını ihlâl edecek bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

Ticarî sır
MADDE 23.-
Kanunlarda ticarî sır olarak nitelenen bilgi veya belgeler ile, kurum ve kuruluşlar tarafından gerçek veya tüzel kişilerden gizli kalması kaydıyla sağlanan ticarî ve malî bilgiler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

Fikir ve sanat eserleri
MADDE 24.-
Fikir ve sanat eserlerine ilişkin olarak yapılacak bilgi edinme başvuruları hakkında ilgili kanun hükümleri uygulanır.

Kurum içi düzenlemeler
MADDE 25.-
Kurum ve kuruluşların, kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkının kapsamı dışındadır. Ancak, söz konusu düzenlemeden etkilenen kurum çalışanlarının bilgi edinme hakları saklıdır.

Kurum içi görüş, bilgi notu ve tavsiyeler
MADDE 26.-
Kurum ve kuruluşların faaliyetlerini yürütmek üzere, elde ettikleri görüş, bilgi notu, teklif ve tavsiye niteliğindeki bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.
Bilimsel, kültürel, teknik, tıbbî, malî, istatistikî, hukukî ve benzeri uzmanlık alanlarında yasal olarak görüş verme yükümlülüğü bulunan kişi, birim ya da kurumların görüşleri, kurum ve kuruluşların alacakları kararlara esas teşkil etmesi kaydıyla bilgi edinme istemlerine açıktır.

Gizliliği kaldırılan bilgi veya belgeler
MADDE 27.-
Gizliliği kaldırılmış olan bilgi veya belgeler, bu Kanunda belirtilen diğer istisnalar kapsamına girmiyor ise, bilgi edinme başvurularına açık hâle gelir.

BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler

Ceza hükümleri
MADDE 28-
Bu Kanunun uygulanmasında ihmâli, kusuru veya kastı bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında, işledikleri fiillerin genel hükümler çerçevesinde ceza kovuşturması gerektirmesi hususu saklı kalmak kaydıyla, tâbi oldukları mevzuatta yer alan disiplin cezaları uygulanır.

Rapor düzenlenmesi
MADDE 29.-
Kurum ve kuruluşlar, bir önceki yıla ait olmak üzere;

a) Kendilerine yapılan bilgi edinme başvurularının sayısını,
b) Olumlu cevaplanarak bilgi veya belgelere erişim sağlanan başvuru sayısını,
c) Reddedilen başvuru sayısı ve bunların dağılımını gösterir istatistikî bilgileri,
d) Gizli ya da sır niteliğindeki bilgiler çıkarılarak ya da bu nitelikteki bilgiler ayrılarak bilgi veya belgelere erişim sağlanan başvuru sayısını,
e) Başvurunun reddedilmesi üzerine itiraz edilen başvuru sayısı ile bunların sonuçlarını,

Gösterir bir rapor hazırlayarak, bu raporları her yıl şubat ayının sonuna kadar Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna gönderirler. Bağlı, ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşları raporlarını bağlı, ilgili ya da ilişkili oldukları bakanlık vasıtasıyla iletirler. Kurul, hazırlayacağı genel raporu, söz konusu kurum ve kuruluşların raporları ile birlikte her yıl mayıs ayında Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderir.

Yönetmelik
MADDE 30.-
Bu Kanunun uygulanması ile ilgili esas ve usullerin belirlenmesine ilişkin yönetmelik, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulur.

Yürürlük
MADDE 31.-
Bu Kanun yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girer.

Yürütme
MADDE 32.-
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

ADALET KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
BİLGİ EDİNME HAKKI KANUNU TASARISI

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar

Amaç
MADDE 1.-
Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.

Kapsam
MADDE 2.-
Bu Kanun; kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanır.
1.11.1984 tarihli ve 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun hükümleri saklıdır.

Tanımlar
MADDE 3.-
Bu Kanunda geçen;

a) Kurum ve kuruluş: Bu Kanunun 2 nci maddesinde geçen ve kapsama dahil olan bilgi edinme başvurusu yapılacak bütün makam ve mercileri,
b) Başvuru sahibi: Bu Kanun kapsamında bilgi edinme hakkını kullanarak kurum ve kuruluşlara başvuran gerçek ve tüzel kişileri,
c) Bilgi: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları kayıtlarda yer alan bu Kanun kapsamındaki her türlü veriyi,
d) Belge: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları bu Kanun kapsamındaki yazılı, basılı veya çoğaltılmış dosya, evrak, kitap, dergi, broşür, etüt, mektup, program, talimat, kroki, plân, film, fotoğraf, teyp ve video kaseti, harita, elektronik ortamda kaydedilen her türlü bilgi, haber ve veri taşıyıcılarını,
e) Bilgi veya belgeye erişim: İstenen bilgi veya belgenin niteliğine göre, kurum ve kuruluşlarca, başvuru sahibine söz konusu bilgi veya belgenin bir kopyasının verilmesini, kopya verilmesinin mümkün olmadığı hâllerde, başvuru sahibinin bilgi veya belgenin aslını inceleyerek not almasına veya içeriğini görmesine veya işitmesine izin verilmesini,
f) Kurul: Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunu,

İfade eder.

İKİNCİ BÖLÜM
Bilgi Edinme Hakkı ve Bilgi Verme Yükümlülüğü

Bilgi edinme hakkı
MADDE 4.-
Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir.
Türkiye’de ikâmet eden yabancılar ile Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler, isteyecekleri bilgi kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar.
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükleri saklıdır.

Bilgi verme yükümlülüğü
MADDE 5.-
Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler.
Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Bilgi Edinme Başvurusu

Başvuru usulü
MADDE 6.-
Bilgi edinme başvurusu, başvuru sahibinin adı ve soyadı, imzası, oturma yeri veya iş adresini, başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçe ile istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluşa yapılır. Bu başvuru, kişinin kimliğinin ve imzasının yasal olarak belirlenebilir olması kaydıyla elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da yapılabilir.
Dilekçede, istenen bilgi veya belgeler açıkça belirtilir.

İstenecek bilgi veya belgenin niteliği
MADDE 7.-
Bilgi edinme başvurusu, başvurulan kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere ilişkin olmalıdır.

Kurum ve kuruluşlar, ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler.
İstenen bilgi veya belge, başvurulan kurum ve kuruluştan başka bir yerde bulunuyorsa, başvuru dilekçesi bu kurum ve kuruluşa gönderilir ve durum ilgiliye yazılı olarak bildirilir.

Yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler
MADDE 8.-
Kurum ve kuruluşlarca yayımlanmış veya yayın, broşür, ilân ve benzeri yollarla kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler, bilgi edinme başvurularına konu olamaz. Ancak, yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgelerin ne şekilde, ne zaman ve nerede yayımlandığı veya açıklandığı başvurana bildirilir.

Gizli bilgileri ayırarak bilgi veya belge verme
MADDE 9.-
İstenen bilgi veya belgelerde, gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler ile açıklanabilir nitelikte olanlar birlikte bulunuyor ve bunlar birbirlerinden ayrılabiliyorsa, söz konusu bilgi veya belge, gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler çıkarıldıktan sonra başvuranın bilgisine sunulur. Ayırma gerekçesi başvurana yazılı olarak bildirilir.

Bilgi veya belgeye erişim
MADDE 10.-
Kurum ve kuruluşlar, başvuru sahibine istenen belgenin onaylı bir kopyasını verirler.
Bilgi veya belgenin niteliği gereği kopyasının verilmesinin mümkün olmadığı veya kopya çıkarılmasının aslına zarar vereceği hâllerde, kurum ve kuruluşlar ilgilinin;

a) Yazılı veya basılı belgeler için, söz konusu belgenin aslını incelemesi ve not alabilmesini,
b) Ses kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları dinleyebilmesini,
c) Görüntü kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları izleyebilmesini,

sağlarlar.

Bilgi veya belgenin yukarıda belirtilenlerden farklı bir şekilde elde edilmesi mümkün ise, belgeye zarar vermemek koşuluyla bu olanak sağlanır.
Başvurunun yapıldığı kurum ve kuruluş, erişimine olanak sağladığı bilgi veya belgeler için başvuru sahibinden erişimin gerektirdiği maliyet tutarı kadar bir ücreti bütçeye gelir kaydedilmek üzere tahsil edebilir.

Bilgi veya belgeye erişim süreleri
MADDE 11.-
Kurum ve kuruluşlar, başvuru üzerine istenen bilgi veya belgeye erişimi onbeş iş günü içinde sağlarlar. Ancak istenen bilgi veya belgenin, başvurulan kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden sağlanması; başvuru ile ilgili olarak bir başka kurum ve kuruluşun görüşünün alınmasının gerekmesi veya başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumlarında bilgi veya belgeye erişim otuz iş günü içinde sağlanır. Bu durumda, sürenin uzatılması ve bunun gerekçesi başvuru sahibine yazılı olarak ve onbeş iş günlük sürenin bitiminden önce bildirilir.
10 uncu maddede belirtilen bilgi veya belgelere erişim için gereken maliyet tutarının idare tarafından başvuru sahibine bildirilmesiyle onbeş iş günlük süre kesilir. Başvuru sahibi onbeş iş günü içinde ücreti ödemezse talebinden vazgeçmiş sayılır.

Başvuruların cevaplandırılması
MADDE 12.-
Kurum ve kuruluşlar, bilgi edinme başvurularıyla ilgili cevaplarını yazılı olarak veya elektronik ortamda başvuru sahibine bildirirler. Başvurunun reddedilmesi hâlinde bu kararın gerekçesi ve buna karşı başvuru yolları belirtilir.

İtiraz usulü
MADDE 13.-
Bilgi edinme istemi 16 ve 17 nci maddelerde öngörülen sebeplerle reddedilen başvuru sahibi, yargı yoluna başvurmadan önce kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde Kurula itiraz edebilir. Kurul, bu konudaki kararını otuz iş günü içinde verir. Kurum ve kuruluşlar, Kurulun istediği her türlü bilgi veya belgeyi onbeş iş günü içinde vermekle yükümlüdürler.
Kurula itiraz, başvuru sahibinin idarî yargıya başvurma süresini durdurur.

Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu
MADDE 14.-
Bilgi edinme başvurusuyla ilgili yapılacak itirazlar üzerine, 16 ve 17 nci maddelerde öngörülen sebeplere dayanılarak verilen kararları incelemek ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermek üzere; Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur.

Kurul; birer üyesi Yargıtay ve Danıştay genel kurullarının kendi kurumları içinden önerecekleri ikişer aday, birer üyesi ceza hukuku, idare hukuku ve anayasa hukuku alanlarında profesör veya doçent unvanına sahip kişiler, bir üyesi Türkiye Barolar Birliğinin baro başkanı seçilme yeterliliğine sahip kişiler içinden göstereceği iki aday, iki üyesi en az genel müdür düzeyinde görev yapmakta olanlar ve bir üyesi de Adalet Bakanının önerisi üzerine bu Bakanlıkta idari görevlerde çalışan hâkimler arasından Bakanlar Kurulunca seçilecek dokuz üyeden oluşur.

Kurul üyeliğine önerilen adayların muvafakatları aranır.
Kurul Başkanı, Bakanlar Kurulunca Kurulun üyeleri arasından seçilir.
Kurul, en az ayda bir defa veya ihtiyaç duyulduğu her zaman Başkanın çağrısı üzerine toplanır.
Kurul üyelerinin görev süreleri dört yıldır. Görev süresi sona erenler yeniden seçilebilirler. Görev süresi dolmadan görevinden ayrılan üyenin yerine aynı usule göre seçilen üye, yerine seçildiği üyenin görev süresini tamamlar. Yeni seçilen Kurul göreve başlayıncaya kadar önceki Kurul görevine devam eder.

Kurul üyelerine 10.2.1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla fiilen görev yaptıkları her gün için uhdesinde kamu görevi bulunanlara (1000), uhdesinde kamu görevi bulunmayanlara ise (2000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda huzur hakkı ödenir. Bu ödemelerde damga vergisi hariç her hangi bir kesinti yapılmaz.
Kurul, belirleyeceği konularda komisyonlar ve çalışma grupları kurabilir; ayrıca gerekli gördüğü takdirde, ilgili bakanlık ile diğer kurum ve kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerini bilgi almak üzere toplantılarına katılmaya davet edebilir.
Kurulun sekretarya hizmetleri Başbakanlık tarafından yerine getirilir.
Kurulun görev ve çalışmalarına ilişkin esas ve usuller Başbakanlıkça hazırlanarak yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle düzenlenir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Bilgi Edinme Hakkının Sınırları

Yargı denetimi dışında kalan işlemler
MADDE 15.-
Yargı denetimi dışında kalan idari işlemlerden kişinin çalışma hayatını ve mesleki onurunu etkileyecek nitelikte olanlar, bu Kanun kapsamına dahildir. Bu şekilde sağlanan bilgi edinme hakkı işlemin yargı denetimine açılması sonucunu doğurmaz.

Devlet sırrına ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 16.-
Açıklanması hâlinde Devletin emniyetine, dış ilişkilerine, millî savunmasına ve millî güvenliğine açıkça zarar verecek ve niteliği itibarıyla Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.

Ülkenin ekonomik çıkarlarına ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 17.-
Açıklanması ya da zamanından önce açıklanması hâlinde, ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

İstihbarata ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 18.-
Sivil ve askerî istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.
Ancak, bu bilgi ve belgeler kişilerin çalışma hayatını ve meslek onurunu etkileyecek nitelikte ise, istihbarata ilişkin bilgi ve belgeler bilgi edinme hakkı kapsamı içindedir.

İdarî soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 19.-
Kurum ve kuruluşların yetkili birimlerince yürütülen idarî soruşturmalarla ilgili olup, açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde;

a) Kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuracak,
b) Kişilerin veya soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenliğini tehlikeye sokacak,
c) Soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürecek,
d) Gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkmasına neden olacak veya soruşturma ile ilgili benzeri bilgi ve bilgi kaynaklarının temin edilmesini güçleştirecek,

Bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

Adlî soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 20.-
Açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde,

a) Suç işlenmesine yol açacak,
b) Suçların önlenmesi ve soruşturulması ya da suçluların kanunî yollarla yakalanıp kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek,
c) Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini engelleyecek,
d) Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlâl edecek,

Nitelikteki bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 6.1.1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ve diğer özel kanun hükümleri saklıdır.

Özel hayatın gizliliği
MADDE 21.-
Kişinin izin verdiği hâller saklı kalmak üzere, özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması hâlinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, meslekî ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.

Kamu yararının gerektirdiği hâllerde, kişisel bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluşlar tarafından, ilgili kişiye en az yedi gün önceden haber verilerek yazılı rızası alınmak koşuluyla açıklanabilir.

Haberleşmenin gizliliği
MADDE 22.-
Haberleşmenin gizliliği esasını ihlâl edecek bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

Ticarî sır
MADDE 23.-
Kanunlarda ticarî sır olarak nitelenen bilgi veya belgeler ile, kurum ve kuruluşlar tarafından gerçek veya tüzel kişilerden gizli kalması kaydıyla sağlanan ticarî ve malî bilgiler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

Fikir ve sanat eserleri
MADDE 24.-
Fikir ve sanat eserlerine ilişkin olarak yapılacak bilgi edinme başvuruları hakkında ilgili kanun hükümleri uygulanır.

Kurum içi düzenlemeler
MADDE 25.-
Kurum ve kuruluşların, kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkının kapsamı dışındadır. Ancak, söz konusu düzenlemeden etkilenen kurum çalışanlarının bilgi edinme hakları saklıdır.

Kurum içi görüş, bilgi notu ve tavsiyeler
MADDE 26.-
Kurum ve kuruluşların faaliyetlerini yürütmek üzere, elde ettikleri görüş, bilgi notu, teklif ve tavsiye niteliğindeki bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluş tarafından aksi kararlaştırılmadıkça bilgi edinme hakkı kapsamındadır.
Bilimsel, kültürel, istatistik, teknik, tıbbî, malî, hukukî ve benzeri uzmanlık alanlarında yasal olarak görüş verme yükümlülüğü bulunan kişi, birim ya da kurumların görüşleri, kurum ve kuruluşların alacakları kararlara esas teşkil etmesi kaydıyla bilgi edinme istemlerine açıktır.

Tavsiye ve mütalaa talepleri
MADDE 27.-
Tavsiye ve mütalaa talepleri bu Kanun kapsamı dışındadır.

Gizliliği kaldırılan bilgi veya belgeler
MADDE 28.-
Gizliliği kaldırılmış olan bilgi veya belgeler, bu Kanunda belirtilen diğer istisnalar kapsamına girmiyor ise, bilgi edinme başvurularına açık hâle gelir.

BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler

Ceza hükümleri
MADDE 29.-
Bu Kanunun uygulanmasında ihmâli, kusuru veya kastı bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında, işledikleri fiillerin genel hükümler çerçevesinde ceza kovuşturması gerektirmesi hususu saklı kalmak kaydıyla, tâbi oldukları mevzuatta yer alan disiplin cezaları uygulanır.
Bu Kanunla erişilen bilgi ve belgeler ticari amaçla çoğaltılamaz ve kullanılamaz.

Rapor düzenlenmesi
MADDE 30.-
Kurum ve kuruluşlar, bir önceki yıla ait olmak üzere;

a) Kendilerine yapılan bilgi edinme başvurularının sayısını,
b) Olumlu cevaplanarak bilgi veya belgelere erişim sağlanan başvuru sayısını,
c) Reddedilen başvuru sayısı ve bunların dağılımını gösterir istatistik bilgileri,
d) Gizli ya da sır niteliğindeki bilgiler çıkarılarak ya da bu nitelikteki bilgiler ayrılarak bilgi veya belgelere erişim sağlanan başvuru sayısını,
e) Başvurunun reddedilmesi üzerine itiraz edilen başvuru sayısı ile bunların sonuçlarını,

Gösterir bir rapor hazırlayarak, bu raporları her yıl şubat ayının sonuna kadar Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna gönderirler. Bağlı, ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşları raporlarını bağlı, ilgili ya da ilişkili oldukları bakanlık vasıtasıyla iletirler. Kurul, hazırlayacağı genel raporu, söz konusu kurum ve kuruluşların raporları ile birlikte her yıl nisan ayının sonuna kadar Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderir. Bu raporlar takip eden iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca kamuoyuna açıklanır.

Yönetmelik
MADDE 31.-
Bu Kanunun uygulanması ile ilgili esas ve usullerin belirlenmesine ilişkin yönetmelik, Kanunun yayımını takip eden altı ay içinde Başbakanlık tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulur.

Yürürlük
MADDE 32.-
Bu Kanun yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girer.

Yürütme
MADDE 33.-
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

Genel İdari Usul Tasarısı

http://www.adalet.gov.tr/kanun/newfolder/idariusul.htm

GENEL İDARÎ USUL KANUNU TASARISI

BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler

Amaç
Madde 1-
Bu Kanunun amacı, idarî işlemlerin yapılmasında uygulanacak ilke ve usullerin belirlenmesidir.

Kapsam
Madde 2-
Bu Kanun,

a) Genel, katma, özel ve özerk bütçeli her türlü kamu kurum ve kuruluşlarının,
b) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından en az sermayelerinin yarısından çoğuna katılmak suretiyle oluşturulan her türlü kuruluşun,
c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının,
d) İdare adına hareket ederek kamu hizmeti yürüten özel hukuk tüzel kişilerinin,
e) Yasama ve yargı mercilerinin,

idare işlevinden kaynaklanan idarî işlemlerini kapsar.

Münhasıran askerî hizmete yönelik işlemlerin tâbi olduğu idarî usul hükümleri ile özel kanunlarda yer alan idarî usul hükümleri saklıdır.

İlkeler
Madde 3-
İdare yapacağı işlemlerde; insan haklarına saygılı olma, adalet, kanun önünde eşitlik, hukukî güvenlik ve istikrar, tarafsızlık, iyi yönetim, açıklık ve katılım, ölçülülük, doğru bilgilendirme, usul ekonomisi, kamu yararının gerçekleştirilmesi ilkelerine uymakla ve yargı kararlarının gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür.

Tanımlar
Madde 4-
Bu Kanunda geçen,

a) İdarî makam: İdarî işlem yapmaya yetkili mercii,
b) İdarî işlem: İdarî makamların kamu gücü ve usullerini kullanarak, tek yanlı iradeleriyle yapmış oldukları, hukukî sonuç doğuran işlemleri,
c) Hazırlık işlemi: İdarî usul süreci içinde bu Kanun kapsamındaki makam ve merciler tarafından gerçekleştirilen her bir usul aşamasını,
d) İdarî usul: İdarî makamların idarî işlemlerin yapılmasında uymaları zorunlu, bu Kanunda öngörülen usulü,
e) İlgili: İdarî işlemlerin yöneltildiği veya bu idarî işlemlerden etkilenen birey veya tüzel kişiyi,
f) İdarî yaptırım: Disiplin cezaları, para cezaları, işyeri kapatma, meslek ve sanattan men, ruhsat, lisans, izin veya belge iptali ve yıkım kararlarını,
g) Taraflar: İlgilileri ve idareyi,
h) Toplantı: Kurul hâlinde karar verilmesi gereken durumlarda üyelerin ve varsa kurulu oluşturan diğer görevlilerin bir araya gelmeleri; tek bir görevlinin iradesi ile yapılacak işlemler söz konusu olduğunda ise yetkilinin ilgililerle bir araya gelmesi hâlini,
i) Duyuru: Kamunun ve ilgililerin, hazırlık işlemi ve idarî işlemlerin özelliği dikkate alınarak, elverişli iletişim araçlarıyla bilgilenmelerini sağlayacak haber vermeyi,

ifade eder.

Bilgi verme ve hukukî yardım
Madde 5-
Bu Kanun kapsamındaki kuruluşlar, görev alanlarıyla ilgili konularda başvuru hakkını kullanacak ilgililere, yol göstermekle, idarî usulde sahip olduğu hakları kullanabilmesi için yardımcı olmakla, idarî işlemlere karşı itiraz ve başvuru makam ve mercileri ile sürelerine ilişkin bilgi vermekle yükümlüdür.

Bu yükümlülük, idare tarafından bütün teşkilâtıyla ve çıkarılacak yönetmeliklerle kurulacak bilgilendirme ve yol gösterme birimleri aracılığıyla yerine getirilir.

Görevli, bir başvurunun nasıl yapılması gerektiği ve o başvuruda takip edilecek usul konusunda ilgiliye yol gösterir, usulle ilgili bilgi verir, açıklama yapar, eksiklik söz konusu ise bildirimin yenilenmesini veya yazılı bildirimde bulunulmasını talep eder.

İKİNCİ BÖLÜM
Başvuru Hakkının Kullanılması

Başvuru hakkı
Madde 6-
İlgililer, bir işlemin yapılması veya bir eylemde bulunulması isteği ile idareye başvurma hakkına sahiptir.

Dilekçelerde bulunması gereken hususlar
Madde 7-
Dilekçelerde;

a) Başvuranın, varsa temsilcisinin ad ve soyadı, unvanı, adresi ve imzası,
b) Başvurunun konusu, sebepleri, dayandığı deliller ve ilgili belgeler

yer alır.

Başvuru dilekçelerinin alınması
Madde 8-
Başvurularda dilekçelerin kayıtları yapılarak, kayıt tarih ve sayısı dilekçelerin üzerine yazılır. Başvuru tarihi kaydın yapıldığı tarihtir.
İdare, başvuru sahiplerine, imzalı ve kaşeli bir alındı belgesi vermekle yükümlüdür. Alındı belgesine;

a) Başvuru kaydının tarih ve sayısı,
b) Başvuruyu kabul eden birim,
c) Başvurunun konusu, yazılır.

Posta yolu ile yapılan başvurularda, başvuru dilekçesinin idarî makama ulaştığı tarih, başvuru tarihidir.

Dilekçelerde eksiklik
Madde 9-
7 nci maddenin (a) bendindeki unsurları içermeyen dilekçeler işleme konulmaz.
Başvuru konusunun belirsizliği hâlinde idare, bu durumu başvurana yazılı olarak bildirir.
Dilekçelerde başvuru sebeplerinin, dayanılan delillerin yeterince açıklanmaması, ilgili belgelerin sunulmaması hâlinde idare, gerekli açıklamanın yapılmasını, ilgili belgelerin gönderilmesini başvuru sahibinden ister.

İdarî makamlara başvuru
Madde 10-
Dilekçeler, başvurunun konusuna bağlı olarak yetkili idareye, yurt dışından yapılacak başvurularda ise yetkili idareye iletilmek üzere dış temsilciliklere verilir.
Dilekçenin yetkili olmayan idareye veya dış temsilciliklere verilmesi hâlinde, dilekçe ve ekleri üç gün içinde yetkili idareye gönderilerek başvurana yazılı bilgi verilir. Bu hâlde cevap verme yükümlülüğü, dilekçe ve eklerinin yetkili idareye ulaştığı tarihte başlar.
Yetkisiz idareye başvurma, hak kaybına yol açmaz.

Başvuruların cevaplandırılması zorunluluğu
Madde 11-
İdare, kendisine yapılan başvurular hakkında, kayıt tarihini izleyen günden itibaren en geç otuz gün içinde cevap vermek zorundadır.
Gerekli araştırma ve incelemeyi tamamlayan idare, isteği kabul etmediği takdirde, gerekçesini açıklayıp, bu idarî işleme karşı başvurulabilecek idarî makamları, yargı yolunu ve sürelerini göstererek, başvuru sahiplerine cevap vermekle yükümlüdür.
Kamu görevlilerinin ihmali veya kusurlu davranışları nedeniyle otuz gün içinde başvurunun cevaplandırılmaması, dava açılmış olması, idarenin cevap verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İdarî İşlemi Yapma Yetkisi

Kamu yetkisinin kullanımı
Madde 12-
Kamu görevlileri, kanunlardan kaynaklanan yetkilerini, kanunî sınırlar içinde kullanırlar. Kamusal yetkiler, hukukî dayanağı olmayan amaçlarla ve kamu yararına aykırı olarak kullanılamaz.

Kamu görevlileri, tarafsızlık ve kanun önünde eşitlik ilkelerine uygun davranırlar; aynı durumda olan ilgililere aynı şekilde davranmak suretiyle her türlü ayırımcılıktan kaçınırlar.

Kamu görevlileri, kanunî düzenlemelere de uygun olarak, bireylerin özel hayatına ve kişi hak ve hürriyetlerine saygılı davranmak zorundadırlar. Kişisel bilgileri yetkili olmayan üçüncü kişilere açıklayamazlar.
İdare, yapacağı düzenleyici işlemlerde, önceki uygulamaları ışığında bireylerin yasal haklarına ve makul beklentilerine uygun davranır.

Yetki kurallarının hukukî niteliği
Madde 13-
İdarî makamın konu, yer, kişi ve zaman bakımından işlem yapma yetkisi kanun ve diğer mevzuatta gösterilir.
Yetki kamu düzenine ilişkindir. İdarî makam;

a) Hukukî dayanağı olmayan bir idarî yetki kullanamaz.
b) Görevli olduğu konuda işlem yapmaktan kaçınamaz.
c) Yetkiye ilişkin anlaşma yapamaz.
d) Yetkili olup olmadığını resen inceler.

İdarî makamlar arasında çıkan olumlu ve olumsuz yetki ve görev uyuşmazlıkları, hiyerarşik bakımdan üstleri konumunda olan idarî makam tarafından çözülür.
Yetki, kanun ve diğer mevzuatta belirtilen kişi, kurul ya da makam tarafından,

a) Doğrudan kendileri ya da görevi vekâleten yürütenlerce,
b) Hukuka uygun olarak fiilen göreve başlamalarından itibaren,
c) Yetkileri devam ettiği sürece,
d) Kamu düzeninin gerektirdiği ivedi durumlar dışında, hukukun belirlediği çalışma dönemleri, iş günleri ve saatlerinde kullanılabilir.

Yetkili kişi, kurul ya da makam, ancak kendi görev alanına giren konularda işlem yapabilir. Hiyerarşik konumu ne olursa olsun, bir başka yetkilinin görev alanına giren konuda işlem yapamaz.

Vekâlet
Madde 14-
İdarî makamın, ölüm, istifa, görevden alınma, başka yere atanma, görevin düşmesi gibi nedenlerle boşalması durumunda; Kanunda belirtilen veya mevzuatın öngördüğü usullere göre asil olarak atanma niteliklerini taşıyanlar arasından belirlenen ya da seçilen yetkili, boşalan makama vekâlet eder. Asil olarak atanma niteliklerini taşıyan bulunmaması halinde buna en yakın niteliklere sahip kişi vekâlet eder. Ancak, vekâlet edilen makamın gerektirdiği şartları haiz kamu görevlisi ilgili idarede göreve başladığında ve vekâlet bu kişiye verilir.
İdarî makamın, izin, hastalık, geçici görevlendirilme veya buna benzer diğer bir nedenle geçici olarak boşalması hâlinde; asil veya bir üst yetkilinin önerisi ve atamaya yetkili amirin onayıyla görevlendirilen yetkili, boşalan makama vekâlet eder. Bu durumda vekâletin süresi altı ayı geçemez ve bu süre uzatılamaz, yenilenemez.
Vekâlet, görevlendirme yazısında belirtilen tarihte, tarih belirtilmemişse görevlendirme kararının bildirim tarihinde başlar, asıl yetkilinin göreve dönmesi veya vekâlet süresinin dolmasıyla sona erer.
Görevin vekâleten yürütüldüğü durumlarda, vekil, asilin sahip olduğu bütün yetkileri kullanabilir.

Çekilme ve çekilmeye davet
Madde 15-
İdarî usulde, idare adına faaliyette bulunan görevli, gerekli ivedi önlemleri alarak, aşağıdaki hallerde kendiliğinden veya davet üzerine işlem yapmaktan çekilebilir:

a) İlgilinin nişanlısı, eşi, üstsoyu, altsoyu, üçüncü dereceye kadar kan veya ikinci dereceye kadar kayın hısımı veya evlâtlığı ise,
b) Söz konusu faaliyet sadece kendisine yarar sağlayacaksa,
c) İlgiliye bağlı olarak bedel karşılığı veya ilgilinin üyesi veya ortağı olduğu bir tüzel kişiliğin yönetim kurulu, denetim kurulu ya da benzeri bir organında görev yapıyorsa,
d) İlgili ile arasında maddî çıkar ilişkisine dayanan iş ortaklığı, karşılıklı çıkar ilişkisi varsa,
e) İlgili ile bir hukuk veya ceza davasında hasım olarak bulunuyorsa veya aralarında husumet olduğunu ortaya koyan bir başka maddî delil varsa,
f) İlgili ile aralarında temsil veya vekâlet ilişkisi bulunuyorsa.

Çekilme konusu, görevlinin amiri veya en yakın idarî vesayet makamı tarafından, kurul üyeleri için ise kendisinin katılmadığı toplantıda kurul tarafından kararlaştırılır. Belediye başkanları ve muhtarların çekilmeleri, illerde vali, ilçelerde kaymakam tarafından karara bağlanır. Kurulların toplantılarını engelleyen toplu çekilme davetleri dikkate alınmaz.
Çekilme konusu yedi gün içinde karara bağlanarak, söz konusu işlemin kimin tarafından yapılacağı belirlenir ve hizmetin aksamaması için gerekli önlemler alınır.

Yetki devri
Madde 16-
Yetkili makam, kanunla izin verilen hâllerde ve yazılı olmak koşuluyla işlem yapma yetkisini, kısmen, hiyerarşik yapıya uygun olarak alt makamlara devredebilir. Devredilen yetkiler, devreden tarafından kullanılamaz. Yetkiyi devralan, bu yetkileri devredenden bağımsız olarak kullanır.
Aşağıda belirtilen yetkiler devredilemez:

a) Kullanılması kanunla doğrudan bir kamu görevlisine verilmiş olan yetkiler,
b) Plânlama yetkisi,
c) Kamu görevlileri arasındaki iş bölümünü kapsayan örgütlendirme yetkisi,
d) Üstün astları üzerindeki denetim yetkisi,
e) Disiplin soruşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi yetkileri,
f) Astların değerlendirilmesine ve terfiine yönelik yetkiler,
g) Yetki devri ile devralınan yetkiler.

Yetkiyi devredenin yetkilerinin konu ve kapsam yönünden artması veya azalması, devredilen yetkilerin kapsamını ve konusunu genişletmez ve daraltmaz.

Yetkilerini devreden yetkilinin değişmesi, yetki devrini sona erdirir.
Yetki devrinde, devredilen yetkilere dayanarak yapılan işlemler nedeniyle doğacak her türlü sorumluluk, yetkinin devredildiği makama aittir.

İmza devri
Madde 17-
Yetkili makam, yapmaya yetkili olduğu işlemlerden bir kısmının imzalanması yetkisini, yardımcıları veya astlarından bazılarına devredebilir.

İmza yetkisi, devreden makamın gözetim ve denetiminde kullanılır. Devredilen imza yetkisinin kullanılmasından dolayı devreden ve devralan birlikte sorumludur.
Aşağıda belirtilen imza yetkileri devredilemez:

a) Kurul üyelerinin imza yetkileri,
b) Cumhurbaşkanının katılımı ile oluşan idarî işlemlerde sorumluluğu yüklen-mek amacıyla kullanılan karşı imza yetkisi,
c) Karar alma süreci içinde farklı otoritelerin belli bir sıra takip ederek iradelerini açıkladıkları işlemlerdeki imza yetkileri,
d) Devralınan imza yetkisi,
e) Hukuken veya yetkinin niteliği gereği idarî makamların bizzat yapması gereken işlemlerdeki imza yetkisi.
İmza devri, devreden ya da devralan yetkilinin değişmesi ile sona erer.

İdarî işlemlerin değiştirilmesi, kaldırılması ve geri alınması
Madde 18-
Hukuka aykırılıkları saptanan bireysel idarî işlemler, iptal davası açma süresi içinde veya açılmış olan iptal davası sonuçlanıncaya kadar değiştirilebilir, kaldırılabilir veya geri alınabilir.

Yetkisiz olduğu belirgin olan makamlar tarafından ya da kanun hükümleri bariz biçimde ihlâl edilmek suretiyle açık hataya düşülerek veya hile, zorlama veya ilgililerin gerçek dışı beyanı ile tesis edilmiş olduğu saptanan idarî işlemler her zaman değiştirilebilir, kaldırılabilir veya geri alınabilir.
Yapılan ödemelerin iadesi ancak geri alma işleminin ilgililere tebliğinden itibaren geriye doğru beş yıllık süre için istenebilir.
Düzenleyici işlemlerden hukuka aykırılığı saptananlar, her zaman değiştirilir veya kaldırılır. Bunlara dayanılarak yapılan bireysel idarî işlemler yukarıdaki hükümlere tâbidir.

İdarî makamlar, yürütülen idarî faaliyeti düzenleyen mevzuatta yapılan değişiklikleri, hizmet gereklerini ve kamu düzenini göz önünde bulundurarak, mevcut idarî işlemleri her zaman değiştirebilir veya kaldırabilirler. Kişiler lehine oluşmuş hukukî durumlar ikinci fıkradaki hâller hariç olmak üzere korunur.

Bir idarî işlem kanunda aksi öngörülmedikçe, ancak onu yapmaya yetkili makam tarafından yapılışındaki usul ve esaslara uyularak değiştirilebilir, kaldırılabilir veya geri alınabilir.
İdarî işlemlerin değiştirilmesi, kaldırılması veya geri alınması ile ilgili özel kanun hükümleri saklıdır.

Takdir yetkisi
Madde 19-
İdarî makamlara tanınan takdir yetkisi, yetkilendirmenin yapıldığı idarî faaliyetin gerekleri ve amaçlarıyla sınırlıdır. Takdir yetkisi, konuyla ilgili araştırma, inceleme ve değerlendirmeler yapılıp, işlemin sebebi ve güdülen amaç saptanarak kullanılır. Takdir yetkisinin kullanılmasında, tercihi belirleyen hususlar ile işlemin sebebi ve güdülen amaç idarî işlem metninde açıklanır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İdarî İşlemin Hazırlanması

İdarî usulün başlaması
Madde 20-
İdarî usul, idare tarafından resen ya da ilgilinin başvurusu üzerine başlar.

Temsil
Madde 21-
İlgili, idarî usulün her safhasında, bizzat yapması gerekmeyen tüm hazırlık işlemlerini temsilcisi aracılığıyla yapabilir.
Fiil ehliyeti bulunan herkes, idare karşısında bir diğerini temsil edebilir. Özel kanunlardaki temsil hükümleri saklıdır.
Temsilci tayini, noter tarafından düzenlenmiş veya onaylanmış bir vekâletname veya başvurulan idarî makamın ilgiliye en yakın biriminin önünde temsile yönelik beyanı içeren tutanağın ibrazı ile yapılır.
İlgili vekâletini geri almadıkça idare, yazışmaları temsilci ile yürütür.
Yetkisiz temsil hâlinde idare, ilgiliye temsilcinin yaptığı işlemleri düzeltmesi, onaylaması veya yeni bir temsilci seçmesi için üç günlük süre verir. Belirtilen süre içinde eksikliklerin giderilmemesi hâlinde, idarî usul süreci, ilgili muhatap alınarak yeniden başlatılır.

Zorunlu temsil
Madde 22-
İdarî usul sürecinde yapılacak bireysel işlemlerin ilgili veya temsilcisi ile yürütülmesi esastır.
Bireysel işlemin, beşten fazla kişiyi ilgilendirip hak ve menfaatlerde ortaklık bulunması hâlinde, idare, ilgililerden temsilci seçmelerini ister. Bu istek, üç gün içinde yerine getirilmediği takdirde idare, işlemi en kısa sürede sonuçlandırabileceği ilgiliyle yürütür. İdarenin işlemi hangi ilgiliyle yürüttüğü ve işlemin sonucu diğer ilgililere duyurulur.
Temsilci sayısı ve seçimi eşitlik, adalet ve temsil edilebilirlik esaslarına göre idare tarafından belirlenir.

Araştırma, inceleme ve soruşturma yükümlülüğü
Madde 23-
İdare, yapacağı idarî işlemi etkileyen olaylarla ilgili her türlü araştırma, inceleme ve gerektiğinde soruşturmayı kendiliğinden yapar.
İdarece, yeterli araştırma, inceleme veya gerekli görüldüğünde açılacak soruşturma tamamlanmadan idarî işlem yapılamaz, ancak ivedi önlemler alınır.

Bu Kanun kapsamına giren kuruluşlar, faaliyet alanlarında meydana gelen, bireyleri, tüzel kişileri veya çevreyi etkileyen olayları, nedenlerini, idarenin ve kamu görevlilerinin sorumluluğunu, yeterli araştırma, inceleme veya gerektiğinde soruşturma yapmak suretiyle saptamakla yükümlüdür.
İlgililerin bir idarî işlem veya eylem yapılması yolundaki başvuruları idarece, başvuru konularının özelliği dikkate alınıp, gerekli her türlü araştırma ve incelemeler tamamlandıktan sonra cevaplandırılır. Başvuru konusunun, idarî faaliyet alanında gerçekleşen maddî bir olaya ilişkin olması hâlinde, bu Kanunda öngörülen usul kuralları uygulanarak araştırma, inceleme veya soruşturma yapılması zorunludur.

Araştırma, inceleme ve soruşturma usulü
Madde 24-
Yetkili idarî makamlar, idarî faaliyet alanında meydana gelen bir olayı öğrenmeleri üzerine, bir ön inceleme yaptırdıktan sonra, teknik bilgiye sahip kamu görevlilerinden bir ekip oluşturup, gerekli araştırma veya soruşturmayı yaptırırlar. Yapılacak ön inceleme sonucuna göre idarî makamlar, sadece maddî olayın oluş biçimi ve nedenleriyle sınırlı bir araştırma yaptırabilecekleri gibi, gerektiğinde idarenin ve kamu görevlilerinin hukukî sorumluluklarının da saptanacağı bir soruşturmanın yapılması yoluna da gidebilirler. Bu araştırma veya soruşturmada, olaydan etkilenen birey veya tüzel kişilere dinlenilme hakkı tanınır; ayrıca varsa tanıklar dinlenir.
Kamu kurum ve kuruluşları, faaliyet alanlarının özelliklerini dikkate alarak, araştırma ve soruşturma yaptıracak yetkilileri, niteliklerini, ön inceleme, araştırma veya soruşturma yapılacak hâlleri, araştırma ve soruşturmanın kapsamı ve düzenlenecek raporun şeklini, çıkaracakları yönetmeliklerle belirlerler.

Dinlenilme hakkı ve kullandırılması
Madde 25-
Dinlenilme hakkı, ilgililerin, bir idarî işlemin yapılmasından önce haklarını, özgürlüklerini ya da hukukî yararlarını savunmak üzere kendi tercihleri doğrultusunda yazılı veya idarece düzenlenecek görüşme toplantısında sözlü açıklama yapmalarını, tanık dinletebilmelerini, idareye her türlü bilgi ve belge sunmalarını, bilirkişi incelemesi yapılması isteğinde bulunmalarını kapsar.
23 üncü maddeye göre araştırma, inceleme ve soruşturma yapılacak olaylarda, bu olaylarla ilgili yapılan başvurularda, bu Kanunda sayılan idarî yaptırımların uygulanmasında, idarece ilgililere dinlenilme hakkı tanınması zorunludur.
Yukarıdaki fıkra dışındaki hâllerde ise idare, idarî işlemden önce ilgililere dinlenilme hakkı tanıyıp tanımama konusunda takdir yetkisine sahiptir. Her kamu kuruluşu, kamu düzeni ve kamu yararını, idarî işlemlerde ivediliği değerlendirmek suretiyle bu Kanundaki zorunluluklar dışında hangi tür idarî işlemlerde ilgililere dinlenilme hakkı tanınabileceğini çıkaracağı yönetmelikle düzenler.
Dinlenilme hakkına sahip ilgililere, idarece, en az yedi gün önceden yazılı bildirimde bulunulup yapılmak istenilen işlemin konusu, maddî ve hukukî dayanakları, bu hakkı yazılı ya da sözlü olarak kullanabileceği, sözlü olarak kullanmak istiyorsa yapılacak görüşme toplantısının yeri, tarihi ve saati açıklanır.

Tanık ve bilirkişi
Madde 26-
Dinlenilme hakkının kullanılması ve görüşme toplantısının yapılması sırasında tanık dinlenilebilir, bilirkişiye başvurulabilir. İlgililer tanık ve bilirkişi dinleme sırasında hazır bulunabilirler, konuyla ilgili soru sorabilirler. Bu amaçla idare, ilgililere tanık ve bilirkişinin dinleneceği görüşme toplantılarının yer, tarih ve saatini, en az yedi gün önceden yazılı olarak bildirir.
İlgililerin dinletmek istedikleri tanıkların sayısı, gerekli görülmesi hâlinde idarece sınırlandırılabilir. İlgililerin bilirkişi incelemesi yapılması istekleri, idarece gerekli bulunması hâlinde ve inceleme giderlerinin ilgililerce karşılanması koşuluyla kabul edilir. Yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenecek rapor, bağlayıcı olmayıp, idarece değerlendirmeye tâbi tutulur.

Görüşme toplantısı
Madde 27-
Görüşme toplantısı, gerekli tanık ve bilirkişiler ile ilgililerin katılımıyla, idare tarafından belirlenecek yönetici tarafından, amaca uygun bir yerde yapılır.
Yönetici, dinlenilme ve katılma hakkının amacına uygun kullanılmasını sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla yönetici:

a) Görüşme toplantısını yönetir.
b) İlgililerin, varsa temsilci, tanık ve bilirkişilerin kimliklerini tespit eder; bunlar dışında toplantıya katılanları görüşme toplantısından çıkarır.
c) İşlemin konusunu, maddî ve hukukî dayanaklarını ortaya koyar.
d) İlgilileri, varsa tanık ve bilirkişileri dinlemek, soru sormak, sunulacak delilleri almak ve bunlara yapılacak itirazları görüşmek için görüşme usulünü belirler.

Görüşme toplantısında kimlik tespitleri, sorular, cevaplar, tanık ve bilirkişi ifadeleri, yönetici tarafından alınan kararlar ve sunulan deliller idare tarafından tutanağa geçirilir. Tutanak görüşmeye katılanlarca imzalanır. İstek hâlinde ilgiliye tutanağın bir sureti verilir.
Görüşme toplantılarında özel hayatın gizliliğini ihlâl edebilecek kişisel, tıbbî, sınaî, ticarî ve malî sırların zarar görmemesi sağlanır.

Tazminat istemlerine ilişkin başvuruların incelenmesi
Madde 28- İdarenin eylem ve işlemlerinden dolayı zarara uğrayanların tazminat istemiyle idareye yaptığı başvurular, ita amirinin görevlendireceği kişinin başkanlığında üçü o idarede, biri Maliye Bakanlığını temsilen o birimin bulunduğu yerde görevli olmak üzere beş kişiden oluşacak kurullar tarafından incelenerek ita amirinin onayıyla sonuca bağlanır.
Kurulların oluşumu her idare tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir.
Tazminat istemlerine ilişkin başvuruların incelenmesinde, başvurunun konusu, zarara yol açan olay ve nedenleri, zararın meydana geliş şekli, idarenin tazmin sorumluluğunun olup olmadığı, zararın miktarı ve ödenecek tazminat tutarı tespit edilir. 24 üncü madde uyarınca gerekli araştırma ve soruşturma yapılarak tazminat miktarının tespitinde talepte bulunanın veya temsilcisinin görüşünün alınması, varsa tanıkların dinlenmesi zorunludur. Belirlenen tazminat miktarının ödenmesinin kabul edilmesi istemde bulunanın da buna rıza göstermesi halinde 39 uncu madde uyarınca tutanak düzenlenir ve anlaşılan miktar tutanak ile imza altına alınır. Bu tutanak ilâmlı icraya dayanak olacak belgelerdendir.
İdarenin eylem ve işlemleri nedeniyle verdiği zararın tazmini için bütçeye yeterli ödenek konulur.

Açıklık
Madde 29-
Bilinmesi veya zamanından önce öğrenilmesi hâlinde, Devletin millî savunma, millî güvenlik, millî ekonomi ve dış ticaret politikaları ile milletlerarası ilişkilerinin yürütülmesine açıkça zarar verecek, özel hayatın gizliliğini ihlâl edecek ve haksız rekabet ve kazanca sebebiyet verecek işlemlerin dışındaki idarî faaliyetler özel kanun hükümleri çerçevesinde kamuya açıktır.

Katılma hakkı
Madde 30-
Bayındırlık hizmetleri, mülkiyet ve çevre [MK1]hakları ile kültür ve tabiat varlıklarını doğrudan etkileyen, belde halkının tümünü ilgilendiren bireysel ve düzenleyici işlemlerde, kamunun bilgilendirilmesi ve katılımı esastır.
Birinci fıkradaki işlemlerin konusu, otuz gün içinde incelenip görüş bildirilmesi amacıyla elverişli vasıtalarla kamuya duyurulur.
İşlemin tesisinde, idare tarafından alınacak kararın niteliğine göre ilgili diğer idarî kurum ve kuruluşlardan, aynı konuda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarından, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından ve işlemin etki ve sonuçlarını doğuracağı bölgedeki üniversitelerden birer temsilci, idare tarafından düzenlenecek genel görüşme toplantısına çağrılır.
Ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlerde ise ilgili idari kurum ve kuruluşların yanında, idare, kendi belirleyeceği en az üç üniversite, sivil toplum örgütü ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından birer temsilciyi genel görüşme toplantısına davet eder.
Genel görüşme toplantısı 27 nci madde hükmüne göre yapılır.
İdare, bu toplantı sonucunda ortaya çıkan görüşleri ve konuyla ilgili yapılan anket, kamuoyu yoklaması ve benzeri vasıtalarla elde edilen veri ve sonuçları karar alma sürecinde değerlendirir.

Kurul toplantılarının açıklığı
Madde 31-
İdarenin karar organı olan kurullarının toplantıları, özel kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ilgililere açıktır.
Kurul toplantıları, ilgililerin toplantıyı izleyebileceği uygun yerlerde yapılır. İlgililerin sayısının fazla olması halinde idare, ilgililerden toplantıyı izleyecek belli sayıda temsilci seçmesini isteyebilir.

İlgililere açık her toplantının yeri, zamanı ve konusu ile toplantı hakkında nasıl bilgi alınabileceği, en az yirmidört saat önceden, toplantılarla ilgili değişiklikler de en kısa zamanda ve uygun araçlarla ilgililere duyurulur.
Kurul hâlinde alınması gereken kararlarda kurul, özel kanunlardaki hükümler hariç salt çoğunlukla toplanır ve karar alır. Oyların eşitliği hâlinde başkanın oyu belirleyicidir.

Toplantılarda tutulan kayıtlar, notlar ve konuşmalar bir tutanakla tespit edilir ve gizli olanlar dışındakiler talep hâlinde ilgililerin bilgisine sunulur.
İdarenin kamuyu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeleri bu madde kapsamı dışındadır. Ancak, söz konusu düzenlemeden etkilenen kurum çalışanlarına ilişkin hususlar saklıdır.

Elektronik ortamda duyuru
Madde 32-
Kamu kurum ve kuruluşları, görev ve yetki alanlarındaki, kamuyu ilgilendiren her türlü faaliyet ve işlemlerini, diğer iletişim araçlarının yanı sıra elektronik ortamda, imkânlarının yeterliliği ölçüsünde duyurmakla yükümlüdür.
Elektronik ortamda duyuruya ilişkin esas ve usuller, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.

BEŞİNCİ BÖLÜM
İdarî İşlemin Tamamlanması

İşlem yapma yükümlülüğü ve süresi
Madde 33-
İdare, başvuru üzerine ya da resen başlayan usulün sonucunda gerekli işlemi, bu Kanuna uygun olarak yapar. Özel bir hazırlık süreci gerektirmeyen bireysel işlemler, en geç altmış gün içinde tamamlanır.
9 uncu madde hükmü saklı kalmak kaydıyla başvuru üzerine yapılacak işlemlerde, evrakı kabul eden birim başvuruyu üç gün içinde işlemi tesis edecek olan makam veya kurula iletir. Başvuru; araştırma, inceleme ve değerlendirme yapılması için ilgili birime veya birimlere üç gün içinde gönderilir. İlgili birim veya birimler, gerekli araştırma, inceleme ve değerlendirmeleri yaparak görüşünü geciktirmeksizin işlemi tesis edecek makam veya kurula sunar.

İdare, işlemin yapılmasını engelleyen, güçleştiren ya da geciktiren unsurların ortadan kaldırılması için gerekli önlemleri alır.
İdare, çıkaracağı yönetmelikle görevi kapsamında olan işlerin başlangıcından bitişine kadar geçireceği aşamaları ve bitirilmesi için öngörülen süreleri tespit ve ilân eder.

Maddî hataların düzeltilmesi
Madde 34-
İşlem metninde tarafların adı, soyadı, unvan ve adreslerine ilişkin yanlışlıklar ile hesaplama hataları ve diğer maddî hataların saptanması hâlinde, idarece resen ya da ilgilinin başvurusu üzerine düzeltme yapılması zorunludur.
Yapılan düzeltmeler ilgilisine bildirilir.

İdarî işlemin gerekçesi
Madde 35-
Her idarî işlem gerekçeli olmak zorundadır. Gerekçede idarenin o işlemi yapmasını gerektiren maddî ve hukukî sebepler açık ve anlaşılabilir şekilde yer alır. Takdir yetkisi kullanılarak yapılan işlemlerde işlemin sebebi ve amacı da belirtilir.

Başvuru yollarının gösterilmesi
Madde 36-
Bireysel işlem metninde idare, ilgilinin hangi idarî makam, yargısal merci veya alternatif uyuşmazlık çözüm usullerine başvurabileceğini ve sürelerini belirtmek zorundadır.
Düzenleyici işlemlerde, bu işleme karşı doğrudan veya uygulama işlemi üzerine, hangi yargı merciine, hangi süreler içinde başvurulabileceği ayrı bir maddede gösterilir.
Başvuru yollarının ve sürelerinin gösterilmesinde idarenin yaptığı hata hak kaybına neden olmaz.

Bireysel idarî işlemin şekli
Madde 37-
İdarî işlemler, kural olarak yazılı şekilde yapılır. Yazılı olmayan işlemler, ilgilinin talebi üzerine idarece yazılı hale getirilir.
İdarî işlem metninin aslı ve suretlerinin tamamında;

a) İşlemi yapan idare ve açık adresi,
b) İşlemi yapan yetkili ya da yetkililerin unvanı, ad ve soyadları ve el yazısı ile imzaları,
c) İmza devri ya da vekâlet söz konusu ise unvanda bu durumu ifade eden açıklama ya da kısaltma,
d) Yöneldiği kişi ya da kişilerin açık kimlikleri,
e) Yetkili idare evrak defteri kayıt tarihi ve sayısı yer alır.

İşlem bir kurul tarafından yapılmışsa; toplantı ya da oturum tarihi ve numarası, katılan ve katılmayanların açık kimlikleri, katılanların hangi yönde oy kullandıkları ve varsa gerekçeli karşı oyları işlem metninde gösterilir.
Elektronik ortamda ya da otomatik bir araç ile yapılan idarî işlemde yetkilinin adı ve soyadı ile imzası yer almayabilir veya elektronik imza ya da güvenliği garanti edilmiş mekanik araçlarla imza atılabilir.
İdarî işlemin yöneldiği ya da ondan etkilenecek kişiler veya belirli gruplar için, kendileri önceden bilgilendirilmek kaydıyla, içeriğinin bildirimi amacıyla özel işaretler kullanılabilir.

Bireysel idarî işlemin yürürlüğe girmesi
Madde 38-
İdarî işlem, işlem metninde açıkça daha sonraki bir tarihte yürürlüğe gireceği belirtilmemişse, ilgilisi için usulüne uygun tebliğ edildiği andan itibaren yürürlüğe girer ve tebliğ edildiği andaki içeriği ile geçerlidir.

ALTINCI BÖLÜM
İdarî Yaptırımlar

Tutanak
Madde 39-
İdarî yaptırımı gerektiren bir idarî ihlâlin ortaya çıkması hâlinde, idarî makam ya da ihlâle tanık olan yetkili kamu görevlisi, söz konusu ihlâli tutanakla tespit eder.

Tutanakta, ihlâlin yeri ve zamanı, niteliği, ihlâlde bulunan kişi ya da kişilerin ad ve soyadları, mümkünse adresleri ve gerekli olan diğer kimlik bilgileri ve tutanağı düzenleyen görevlinin adı, soyadı ve açık kimliği yer alır.
Hakkındaki ihlâl iddiası ilgiliye bildirilir, varsa itiraz ve ihlâle ilişkin değerlendirmeleri tutanağa geçirilir.
İhlâli ortaya koyan her türlü kanıt tutanağa eklenir, varsa, tanıkların ad ve soyadları ile adresleri tutanakta gösterilir.
Tutanak, düzenleyen görevli ve hakkında tutanak tutulan kişi ya da kişilerce imzalanır. İlgilinin imzadan kaçınması hâlinde bu durum belirtilir, varsa tanıkların imzaları alınır.

İdarî yaptırımlarda dinlenilme ve savunma hakkı
Madde 40-
İdarî yaptırım kararı alınmadan önce, en az yedi gün süre verilerek ilgiliye dinlenilme ve savunma hakkı tanınması zorunludur. Anılan haklarını kullanması için yazılan davet yazısında, idarî yaptırıma konu olacak fiilin açıkça belirtilmesi gerekir. Davet yazısında gösterilmeyen bir fiile dayalı olarak, idare, yaptırım kararı alamaz.

Ancak, kamu düzeni ve genel sağlığın hemen yaptırım uygulanmasını gerektirdiği hâllerde, idarî yaptırım uygulanmakla birlikte, ilgiliden yedi gün içinde dinlenilme hakkını kullanması ve savunmasını yapması da istenir. Belirtilen süre içinde ilgilinin anılan haklarını kullanması veya öngörülen sürenin geçmesi üzerine idarece, yaptırım kararı bütün hukukî unsurları itibariyle gözden geçirilir ve nihaî yaptırım kararı ilgiliye tebliğ edilir. İlgililer, ilk idarî yaptırım kararının uygulanması üzerine veya nihaî yaptırım kararına karşı dava açabilirler.
2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri saklıdır.

İdarî yaptırımlarda ölçülülük
Madde 41-
İdarî yaptırımlara karar verilirken, yaptırım gerektiren eylemin işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araç, konunun önem ve değeri, eylemin işlendiği zaman ve yer, eylemin diğer özellikleri, zararın ve tehlikenin ağırlığı, ilgilinin amacı gibi hususlar göz önünde bulundurulur. Bu hüküm, idarî para cezalarında alt ve üst sınırlar arasındaki miktarın belirlenmesinde de uygulanır.
Cezanın alt sınırdan verilmesi hâlinde de, takdirin sebepleri kararda gösterilir.

İdarî para cezalarında zamanaşımı
Madde 42-
İdarî para cezaları, cezayı gerektiren fiilin idarece öğrenildiği tarihten itibaren birinci yılın ve her koşulda fiilin işlendiği tarihten itibaren beşinci yılın sonuna kadar tahakkuk ettirilmediği takdirde zamanaşımına uğrar.

YEDİNCİ BÖLÜM
Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Usulleri

Alternatif uyuşmazlık çözüm usullerinin kullanılması
Madde 43-
Bu Kanunda düzenlenmiş alternatif uyuşmazlık çözüm usulleri idarî itiraz, müzakere ve uzlaştırmadır.
Alternatif uyuşmazlık çözüm usullerine başvuru isteğe bağlıdır.
İlgililer, idarî uyuşmazlıkların çözümü için alternatif uyuşmazlık çözüm usullerini kullanabilirler. Ancak, aynı anda birden fazla alternatif uyuşmazlık çözüm usulüne başvurulamaz.

Uyuşmazlığın konusu, üçüncü kişilerin hak ve menfaatlerini etkileyecek ve çözüm süreci onların katılımını da gerektirecekse uzlaştırma veya müzakereye, ancak üçüncü kişilerin de katılımıyla başvurulabilir.
Alternatif uyuşmazlık çözüm usullerine başvurulması hâlinde, taraflar süreç tamamlanmadan aynı uyuşmazlık konusunda dava açamazlar.
İdarî uyuşmazlığın alternatif uyuşmazlık çözüm usulleriyle sonuçlandırılmış olması, idarenin değişen şartları dikkate alarak yeni işlem yapmasına engel olmaz.

Alternatif uyuşmazlık çözüm usullerinin uygulanması
Madde 44-
Alternatif uyuşmazlık çözümü sürecinde idare ve ilgililere eşit muamele edilir. Tarafların idarî usulden kaynaklanan hiçbir hakkı ihlâl edilemez.
İdare alternatif uyuşmazlık çözüm usullerini, yükümlülüklerinden veya kanun hükümlerinin gereklerinden kaçınma vasıtası olarak kullanamaz.

Müzakere ve uzlaştırma usullerinde gizlilik
Madde 45-
Alternatif uyuşmazlık çözüm sürecinde, tarafların ve uzlaştırıcının veya uzlaştırma kurulunun görüşmelerde yaptıkları beyanların, verdikleri bilgi ve belgelerin gizliliği esastır.
Taraflar ve uzlaştırıcı ancak;

a) Söz konusu beyan, bilgi ve belgenin, bunları açıklamak isteyen tarafça verilmiş olması,
b) Uyuşmazlık çözüm usulüne katılan tarafların tamamının yazılı olarak rıza göstermesi,
c) Mahkemenin, açık bir hukuka aykırılığı önlemek, bir hukuka aykırılığın ortaya çıkarılmasına yardımcı olmak veya kamu düzenine verilecek bir zararı engellemek amacıyla bunların açıklanmasına veya bu konuda tanıklık yapılmasına karar vermesi,
d) Uyuşmazlık çözüm sürecinde yapılan beyanların, verilen bilgi ve belgelerin uzlaştırıcı veya uzlaştırma kurulu tarafından ortaya çıkarılmış olması dışında, bu beyan, bilgi ve belgelerin tarafların tamamı için sunulmuş olması veya bunlara tarafların tamamınca erişilebilecek olması,
hâllerinde bunları açıklayabilirler.

Uyuşmazlık çözüm sürecinde yapılan beyanların, verilen bilgi ve belgelerin yukarıdaki fıkra hükmüne aykırı olarak açıklanması hâlinde bu beyan, bilgi ve belgeler, ilgili oldukları uyuşmazlığın konusu hakkında sonradan açılacak bir davada delil olarak kabul edilemezler.
Bu maddede belirtilen hiçbir hüküm, uyuşmazlık nedeniyle daha sonra açılacak bir davada tahkikat aşamasında elde edilebilecek olan bir delilin, bu delil sırf uyuşmazlık çözüm usulünde kullanıldı diye elde edilmesini ve kabul edilmesini engellemez.

Başvuru
Madde 46-
İlgililer müzakere veya uzlaştırma talebiyle, bizzat veya temsilcileri aracılığıyla uyuşmazlık konusu olan idarî eylem veya işlemi yapmış olan idareye dilekçeyle başvururlar. İdare, müzakere veya uzlaştırma talebini kabul edip etmediğini en geç yedi gün içinde cevaplandırır.

Sürelerin işlememesi
Madde 47-
Alternatif uyuşmazlık çözüm usullerinden birisine başvurulduğu tarihte hak düşürücü süreler ve zamanaşımı süreleri durur.
Alternatif uyuşmazlık çözüm usulleri sonunda anlaşmanın temin edilememesi veya itirazın reddi hâlinde, buna ilişkin tutanağın veya itirazın reddine ilişkin kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren bu süreler işlemeye başlar.

Uyuşmazlık konusu olan idarî işlemin icrasının durması
Madde 48- Bir idarî işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın çözülmesi için müzakere veya uzlaştırma usulünün idarece kabul edilmesi hâlinde işlemin icrası, süreç sonuna kadar geçici olarak durur. Ancak idare, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, işlemin icrasına devam edilmesi koşuluyla müzakere veya uzlaştırma usulünü kabul edebilir.
İdarî itiraz usulüne başvurulması işlemin icrasını durdurmaz.

İdarî işleme itiraz
Madde 49-
İlgililer, kesin idarî işlemlere, tazminat istemlerinin ve başvurularının reddine ilişkin kararlara karşı otuz gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa işlemi tesis etmiş olan makama, kurul hâlinde alınan kararlarda ise aynı kurula; işlemin değiştirilmesi, kaldırılması veya geri alınması istemiyle itiraz edebilirler.

İtirazı incelemeye yetkili makam veya kurul, başvurunun kendisine ulaştığı tarihten itibaren otuz gün içinde itiraza ilişkin başvuruyu karara bağlamak zorundadır.

Yasal zorunluluğa rağmen başvurusu cevaplandırılmayan ilgili, cevap verme yükümlülüğünün yerine getirilmesini bir üst makamdan isteme hakkına sahiptir. Üst makam yedi gün içinde cevap verilmesini sağlar.
Özel kanunlardaki itiraza ilişkin hükümler saklıdır.

İtiraz başvurusu
Madde 50-
İtiraz başvurusu, başvuru hakkının kullanılmasında uygulanacak usule tâbidir.

İtiraz başvurusunun incelenmesi
Madde 51-
İtirazı incelemeye yetkili makam veya kurul, itiraz başvurusunda ileri sürülen sebeplerle bağlı olmaksızın gerekli bilgi ve belgeyi getirterek, itiraza konu işlemin dayanağını oluşturan maddî ve hukukî olgular hakkında her türlü incelemeyi kendiliğinden yapar. İdarî makamların denetimini yapmak ve aynı zamanda bireyin hukukî güvenliğini sağlamakla görevli itirazı incelemeye yetkili makam veya kurul, ilgililerin, tanıkların, bilirkişilerin dinlenmesine, ilgililerin bu konudaki isteklerini yerinde görmesi hâlinde karar verebilir.
İtirazı incelemeye yetkili makam veya kurul, işlemin yerindeliği ile bütün unsurları bakımından hukukîliğini de değerlendirmek suretiyle itirazı inceler ve karara bağlar.
Başvuru üzerine verilen karar, itiraz sahibine ve idareye yazılı olarak bildirilir.

Müzakere
Madde 52-
Müzakere, idare ile ilgililerin aralarındaki uyuşmazlığı yargı yoluna başvurmadan çözmek ve karşılıklı anlaşmaya varmak amacıyla bir araya geldikleri alternatif uyuşmazlık çözüm usulüdür.
İdarenin veya ilgililerin yapmış olduğu müzakere teklifinin karşı tarafça kabulü hâlinde, idare ile bireyler bizzat veya temsilcileri aracılığıyla, idare tarafından belirlenecek bir yerde toplanır ve ihtilaflı konuları görüşürler.
Müzakere sonunda anlaşma sağlanırsa tutanak düzenlenir. Bu tutanakta yer verilen hususlar hakkında yetkili makam veya kurulun onayı alındıktan sonra anlaşma imzalanır.

Uzlaştırma
Madde 53-
Uzlaştırma, idare ile ilgililer arasındaki uyuşmazlıkların çözülmesi için tavsiyelerde bulunan ve görüşlerini açıklayan tarafsız bir kişinin uzlaştırıcı sıfatıyla katıldığı alternatif uyuşmazlık çözüm usulüdür.
Uzlaştırıcı, uyuşmazlığın çözümü amacıyla taraflarla ayrı ayrı veya birlikte toplantılar yapabilir.
Uzlaştırıcı, bir idarî işlemi hukuka uygunluk ve yerindelik yönünden inceleyerek gerekli görürse idareyi, yapmış olduğu işlemi kaldırmaya, geri almaya veya değiştirmeye ikna etmeye çalışabilir; ancak, idarî işlem hakkında kendisi karar veremez.

Uzlaştırıcı
Madde 54-
Uzlaştırıcı olarak görev yapacak kişi, her iki tarafın da rızasıyla seçilir.
Uzlaştırıcı olarak atanan kişi tarafsız hareket etmek zorundadır. İdare, uzlaştırıcılara, uyuşmazlığın çözümüyle ilgili olarak emir veremez.
Taraflar bir veya daha fazla kişiyi uzlaştırıcı olarak seçilebilirler.
Uzlaştırıcı olarak görev yapacak olanların, hukuk fakültesinden mezun olmuş ve mesleğinde en az on yıllık tecrübeye sahip ve alternatif uyuşmazlık çözüm usulleri üzerinde eğitim almış olmaları gerekir.
Uyuşmazlık konusu özel ve teknik bilgiyi gerektiriyorsa, hukuk fakültesi mezunu uzlaştırıcı ile birlikte bu bilgiye sahip olarak mesleğini icra eden kişilerin de uzlaştırıcı olarak seçilmesi mümkündür.
Memurlar veya diğer kamu görevlileri de yukarıdaki nitelikleri taşımak kaydıyla uzlaştırıcı olarak seçilebilirler.
Uzlaştırıcıların eğitimi, çalışma usul ve esaslarıyla ilgili diğer hususlar Başbakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.
Eğitim görmüş uzlaştırıcıların isimleri bulundukları ilin valiliğine bildiririlir ve beşinci fıkra hükmü hariç olmak üzere uzlaştırıcılar bunlar arasından seçilirler.

Uzlaştırıcı olamayacak kişiler
Madde 55-
İdare ile ilgililer aksini kararlaştırmadıkça, 15 inci maddede sayılanlar uzlaştırıcı olarak görev yapamazlar.

Uyuşmazlığın uzlaştırıcı veya uzlaştırma kurulu tarafından incelenmesi
Madde 56-
Uzlaştırıcı veya uzlaştırma kurulu, uyuşmazlığın kendisine intikal etmesi üzerine, öncelikle uyuşmazlık konusunun uzlaştırma usulüyle çözülüp çözülemeyeceğini resen inceler ve uzlaştırma ile çözülemeyeceğine karar verirse görüşmelere geçmeden talebi reddeder.
Uyuşmazlığın uzlaştırma usulüyle çözülebilecek nitelikte olması hâlinde, uzlaştırıcı veya uzlaştırma kurulu, uyuşmazlık konusu olan vakıaları inceler. Uyuşmazlık konusunun aydınlatılmamış yönleri bulunduğu takdirde, bunları taraflardan sorarak tamamlar. Ayrıca ilgili kurumlardan gerekli bilgi ve belgeleri toplar, görüşlerine başvurmak istediği kimseleri çağırarak dinler veya bunların görüşlerini yazılı olarak bildirmelerini ister. Uzlaştırıcı veya uzlaştırma kurulu, taraflardan uyuşmazlık hakkında gerekli bilgileri aldıktan sonra uzlaşma müzakerelerini başlatır.
Uzlaşma görüşmelerinin yeri ve tarihi uzlaştırıcı veya uzlaştırma kurulu tarafından belirlenir. Uzlaştırıcı veya uzlaştırma kurulu, taraflara, uyuşmazlık konusuyla ilgili tüm bilgi ve belgelerle belirlenen tarihte ve yerde hazır bulunmalarını, toplantı gününden en az yedi gün önce bildirir.
Uzlaşma görüşmeleri taraflarla birlikte veya ayrı ayrı gerçekleştirilecek toplantılarla yürütülür. Uzlaştırıcı yönetiminde gerçekleştirilecek bu toplantılarda uzlaştırıcı veya uzlaştırma kurulu, uyuşmazlığın çözülmesi için taraflara çeşitli önerilerde bulunur ve tarafları anlaşmaları için teşvik eder.

Uzlaşma görüşmeleri sonunda uzlaştırıcı veya uzlaştırma kurulu, düzenleyeceği raporda; uyuşmazlığın çözümü konusundaki tavsiyelerini taraflara yazılı olarak sunar. Uyuşmazlık konusu üzerinde tarafların anlaştıkları hususlar tespit edilir. Tespit edilen anlaşma şekli veya miktarı ve diğer hususlar üzerinde taraf idarenin bağlı olduğu yetkili birimden onay alınması için, idare temsilcisine yedi gün süre verilir. Uzlaşma sağlandığı takdirde, durum bir tutanak ile tespit edilir. Tarafların ve varsa temsilcilerinin ad, soyadı ve adreslerini, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirilmesi gereken hususları içeren tutanak uzlaştırıcı veya uzlaştırma kurulu üyeleri ile taraflar ve varsa temsilcilerince imzalanır. Taraf sayısından bir fazla olarak düzenlenen tutanağın bir sureti taraflara verilir.

Tarafların uzlaşmaya katılmaması, uzlaşma görüşmelerine katıldıkları hâlde uzlaşma tutanağını imzalamamaları veya bu tutanağı ihtirazî kayıtla imzalamak istemeleri gibi nedenlerle uzlaşma temin edilemediği takdirde, uzlaştırıcı veya uzlaştırma kurulunca bu husus belirtilerek, taraflara önerilen çözüm şekli de yazılmak suretiyle bir tutanak düzenlenir. Bu tutanağın birer sureti üç gün içinde taraflara tebliğ olunur.
Uzlaşmanın temin edilememesi hâlinde, aynı uyuşmazlıkla ilgili olarak tekrar uzlaştırma usulüne başvurulamaz.

Tutanağın niteliği
Madde 57-
Uyuşmazlığın konusunun para alacağına ilişkin olması hâlinde, uzlaşmanın temin edildiğine dair tutanak ilâmlı icraya dayanak olacak belgelerdendir.

Uzlaştırma süresi
Madde 58-
Uzlaştırıcı veya uzlaştırma kurulu, başvurunun yapıldığı tarihten itibaren en geç otuz gün içinde uzlaşmayı sonuçlandırır. Tarafların rızasıyla bu süre otuz gün daha uzatılabilir.

Masraflar
Madde 59-
Bilirkişi ücretleri talep eden tarafından, posta masrafları idare tarafından karşılanır.

Müşterek hükümler
Madde 60-
56 ila 59 uncu madde hükümleri, müzakere usulünde de kıyasen uygulanır.

Uzlaştırıcıların ücretleri
Madde 61-
Uzlaştırıcıların ücretleri, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenir ve taraflarca eşit olarak karşılanır.

SEKİZİNCİ BÖLÜM
Yargı Kararlarının Uygulanması Usulü ve Sorumluluk

Yargı kararlarının uygulanması usulü
Madde 62-
İdare, yargı kararlarının gereklerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür.
İdarî yargı mercilerince verilen yürütmenin durdurulması ve iptal kararlarının gerekleri, kararın idareye tebliğini takip eden otuz gün içinde, kesinleşmesi beklenilmeksizin yerine getirilir.
Tebliğ edilen karar, tebligatı alan birim tarafından işlemi tesis etmiş olan makam veya kurula derhal sunulur.
Yargı kararı, uygulanması yeni bir araştırma, inceleme ve değerlendirmeyi gerektirmiyorsa, ilgilinin başvurusu aranmadan gecikmeksizin yerine getirilir.

Ancak, yürütmenin durdurulması ve iptal kararına konu atama ve görevlendirmeye ilişkin işlemlerde; özlük ve malî hakları saklı kalmak şartıyla, kararın tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde başvuruda bulunan ilgilinin istemi de dikkate alınarak, atamaya yetkili makam tarafından karar gereği yerine getirilir. Yürütmenin durdurulması kararlarının uygulanmasından, ilgilinin isteği üzerine vazgeçilmesi ve bu vazgeçme doğrultusunda işlem yapılması, dava konusu işlemin hukukî sonuçları ortadan kaldırılmadıkça dava sonucunda verilen iptal kararının ileriye yönelik uygulanmasına engel oluşturmaz. Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname ile yapılan atama işlemlerinde yargı kararları ilgili bakan tarafından uygulanır.
Yürütmeyi durdurma veya iptal kararlarında, idarece yeni bir inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmasının öngörülmesi hâlinde, işlemi tesis etmiş olan makam veya kurul, kararı, kendisine sunulduğu tarihten itibaren üç gün içinde, görüşünü almak üzere, hukuk müşavirliği veya davayı takip eden yetkili birime gönderir.

Hukuk müşavirliği veya davayı takip eden yetkili birim, yedi gün içinde görüşünü bildirir. Bu görüş alındıktan sonra kararın gereği yerine getirilir.
Yargı kararlarının gereklerinin otuz gün içinde yerine getirilmemiş olması, bu süre geçtikten sonra da yerine getirilmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmaz.

Yargı kararlarının uygulanmasında, yürütmenin durdurulması ve iptal kararlarının sonuçlarını etkisiz kılacak yeni bir idarî işlem tesis edilemez.
Düzenleyici işlemler hakkında verilen iptal kararlarının gerekçesi doğrultusunda gecikmeksizin düzenleme yapılmak zorundadır.
Haciz veya ihtiyatî haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararın kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir.

Tam yargı davalarında kararın uygulanması
Madde 63-
Belli bir miktarı içeren tam yargı davalarında hükmedilen miktar, davacı veya vekilinin başvurusu üzerine otuz gün içinde ödenir. Bu süre içinde ödenmediği takdirde karar, genel hükümler çerçevesinde kanunî gecikme faizi ile birlikte infaz ve icra olunur.
Belli bir miktarı içermeyen tam yargı davalarında veya iptal ve tam yargı davalarının birlikte açılması durumunda, esas hakkında verilen kabul kararlarının uygulanmasında aşağıdaki usul takip edilerek kararın gereği yerine getirilir.
Tebliğ edilen karar, tebligatı alan birim tarafından ita amirine üç gün içinde sunulur. İta amirince, davacı veya vekiline ödenecek miktarın tespiti için karar üç gün içinde ilgili birime gönderilir. İlgili birim yedi gün içinde miktarı tespit eder. Kararın idareye tebliğinden itibaren otuz gün içinde gereği yerine getirilir.

İptal ve tam yargı davalarının birlikte açılması durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verilmiş olması hâlinde, özlük ve parasal hakların ödenmesi, esas hakkında verilecek karardan sonra yapılır.
Genel bütçe dışındaki kamu mallarından elde edilen gelirlerin haczi mümkündür.
Mahkeme karar tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süre için yasal faiz ödenir.

Rücu
Madde 64-
Yargı kararlarının uygulanmadığının, açılan tam yargı davalarında idarî yargı mercilerince saptanması ve tazminata hükmedilmesi hâlinde, idarece, yargı kararını uygulamayan kamu görevlisi veya bakana karşı, tazminatın ödendiği tarihten itibaren bir yıl içinde, ödenen tazminatın tahsili istemiyle adliye mahkemelerinde rücu davası açılması zorunludur.
İdarî yargı mercileri, rücu davası açılmasını gerektiren kararlarını, Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğüne gönderirler.

Genel bütçe içindeki ve dışındaki bütün kamu kuruluşlarında, Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü, rücu davası açmakla yükümlüdür.

Açılan tam yargı davalarında, idarî yargı mercilerince hizmeti kusurlu işlettikleri saptanıp, tazminata mahkûm olan kamu kurumu ve kuruluşları, hizmet kusuru saptanan olayla ilgili soruşturma yaptırarak, olayda kusuru saptanan kamu görevlilerine veya üçüncü kişilere karşı, genel hükümlere göre rücu davası açmakla yükümlüdürler.

Emsal yargı kararlarının dikkate alınması
Madde 65-
İdare, işlemlerinde ve diğer faaliyetlerinde, aynı nitelikteki kesinleşmiş mahkeme kararlarını dikkate alır.
İdare, faaliyet alanına ilişkin idarî işlemi tesis etmeden önce maddî veya hukukî yönden tesis edeceği işleme benzer nitelikteki işlemler hakkında kesinleşmiş yargı kararının varlığı hâlinde, bu kararın gerekçesini değerlendirerek işlem tesis eder.

Cezaî sorumluluk
Madde 66-
Yargı kararlarına göre idarî işlem oluşturulması veya eylemde bulunulması gereken hâllerde, bu yükümlülüklerini yerine getirmemek suretiyle yargı kararlarını uygulamayan yetkililer, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bir milyar liradan üç milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.

Suçun özel amaç veya siyasî saikle işlenmesi halinde ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
Bu suç nedeniyle yapılacak soruşturmalar, 4483 sayılı Kanun hükümlerine tâbi olmaksızın genel hükümlere göre yürütülür.

Sorumluluk
Madde 67-
Bu Kanunun uygulanmasında;
Yetkililer, idarî usul sürecini;

a) Izrar kastıyla garaz, kin, husumet, kıskançlık, intikam ve bunlara benzer duygular altında hareket ederek uygularsa,
b) Ağır ihmali ile uygulamazsa, kusurlu sayılır ve haklarında genel hükümlere göre disiplin ve ceza işlemleri yapılır.

DOKUZUNCU BÖLÜM
Çeşitli Hükümler

Ödenek ayrılması
Madde 68-
Belli bir miktarın ödenmesi sonucunu doğuran mahkeme kararlarının ve alternatif uyuşmazlık çözüm usulleri sonucunda yapılan anlaşmaların uygulanmasını teminen, bütçeye yeterli ödenek konulur.

Madde 69- 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununa 19 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 19/a maddesi eklenmiştir.

“Alternatif uyuşmazlık çözüm usullerine havale
Madde 19/a- Mahkeme görülmekte olan bir davada, tarafların birlikte talebi üzerine uyuşmazlığın alternatif uyuşmazlık çözüm usulüne havale edilmesinin mümkün ve faydalı olduğuna kanaat getirirse, davanın Genel İdari Usul Kanununda sayılan alternatif uyuşmazlık çözüm usullerinden müzakere veya uzlaştırmaya havale edilmesine karar verebilir. Bu halde taraflara en çok bir ay süre verilir.Bu durum duruşmada ortaya çıkarsa taraflara verilen süre üzerine duruşmaya ara verilir.
Uyuşmazlığın alternatif uyuşmazlık çözüm usulleri sonunda çözülmesi hâlinde mahkemece keyfiyet tutanağa geçirilerek anlaşma doğrultusunda karar verilir.”

Geçici Madde 1- 11 inci maddede “otuz gün” olarak öngörülen cevap verme süresi, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle “altmış gün” olarak uygulanır.

Geçici Madde 2- Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde çıkarılır.

Yürürlük
Madde 70-
Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme
Madde 71-
Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Taslağı

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar

Amaç
MADDE 1.—
Bu Kanun, kişisel verilerin işleme tâbi tutulmasında kişiliğin, temel hak ve ozgurlüklerin korunmasıni ve kişisel verileri işleme tâbi tutan kişi ve kurumlarin uyacaklari esas ve usulleri düzenler.

Kapsam
MADDE 2.—
Bu Kanun hükümleri, kişisel verileri işleme tâbi tutulan kişiler ile bu verileri işleme tâbi tutan kamu kurum veya kuru1uş1ari ile gercek ve Özel hukuk tüzel kişiler hakkinda uygulanir.
Bu Kanun hükümleri, gercek kişilerce ticari, mesleki kazanc amaci olmaksizın başka1arina aktarmamak kaydiyla ve sadece kendileri tarafindan kullanilmak üzere işlenen kişisel veriler hakkinda uygulanmaz.

Tanimlar
MADDE 3.—
Bu Kanunda gecen;

a) Kişisel Veri: belirli veya kimligi belirlenebilir bir kişiye i1işkin bütün bilgileri,
b) Ilgili Kişi: Hakkinda kişisel veri işlenen gercek ve tüzel kişileri,
c) Kişisel verilerin İşlenmesi: Kişisel verilerin, kullanilan arac ve yöntemlere bakilmaksizin toplanmasi, elde edilmesi, kaydedilmesi, düzenlenmesi, depolanmasi, uyanianmasi veya degiştiri1mesi, degerlendirilmesi, kullanılması, aciklanmasi, aktarılması veya elde edilebilir olmasi, ayrılması veya birleştirilmesi, dördurulmasi, silinmesi veya yok edilmesi gibi işlemlerden herhangi birini,
d) Veri Kutugu Sistemi: işlevsel veya cografi esaslara göre merkezi veya yaygin olarak bir sistemde muhafaza edilen ve belirli yöntemlerle u1aşi1abi1en kişisel veri toplulugunu,
e) veri kutugu sistemi sahibi: Veri kütügu sistemini o1uşturma, işletme, denetim hak ve yetkisine sahip olan kamu kurum veya kuru1uş1ari ile gercek ve özel hukuk
I) Kurum: kişisel verileri Koruma Kurumunu,
g) Başkan1ik: Kişisel Verileri Koruma Başkanlığını,
h) Başkan: Kişisel Verileri Koruma Başkanını
i) Kurul: Kişisel Verileri Koruma Yüksek Kurulunu,
j) Sicil: Kişisel Veri Kütügü Sistemi Sicilini,
k) Ilgili Bakan Başbakan veya görevlerdirecegi Devlet Bakanini ifade eder.

IKINCI BÖLüM Genel Kurallar

MADDE 4.— Kişisel verilerin aşagidaki nitelikleri taşimasi;

a) Hukuka ve dürüstlük kurallarina uygun olarak elde edilmesi ve işleme tâbi tutulmasi,
b) Belirli, acik, hukuka ve dürüstluk kurallanna uygun amaclar için kaydedilmesi, kullamlmasi ve bu amacin aşi1mamasi,
c) Dogru ve guncel olmasi, gerektiginde yenilenmesi veya silinmesi,
d) Kişilerin kimliklerini belirtecek bir bicim altinda, ancak toplandiklari amac için gerekli olan sure kadar muhafaza edilmesi,
zorunludur.

Özel niteLiği olan kişisel veriler
MADDE 5.—
Kişilerin irk, siyasi düşünce, din veya diger inanclari ile saglik, gizli ve özellikle cinsel yaşam1arına i1işkin kişisel veriler ve ceza mahkümiyetleri, ancak kişi için yeterli koruyucu güvenceler saglayan özel kanuni düzenlemeler varsa

MADDE 6.— Kişisel verilerin toplanmasi sirasinda ilgili kişilere;

a) Veri kütügü sisteminin sahibi veya temsilcisinin kimligi,
b) Kişisel verilerin hangi amacla işleme tãbi tutulacagi,
c) Kişisel verilerin kimlere aktarılacağı,
d) Sorulan cevaplandirmanin zorunlu olup olmadigi, cevaptan kacinma hâlinde bunun muhtemel sonuclari,
e) Ilgili kişi hakkindaki kişisel verileri ogrenme ve gerekiyorsa bunlari düzeltme hakkina sahip oldugu, hususlarında bilgi verilir.

Kişisel verilerin dogrudan ilgili kişiden degil, başka bir veri kütugu sisteminden ilk kez edirilmesi hâlinde ilgili kişiye gerekli bilgiler verilir.
Kişisel verilerin tarihi, kültürel, bilimsel veya istatistik araştirma yapmak üzere işleme tâbi tutulmasi amaciyla aktarilmasinda ilgili kişiye bilgi verilmesinin imkânsiz olmasi veya büyük güclükler yaratması hâlinde yukarıdaki hükümler uygulanmaz.

Başvuru ve bilgi edinme hakki
MADDE 7.—
Herkes, makul aralıklarkla, veri kütügü sistemi sahibine başvurarak kendisiyle ilgili olarak kişisel veri kaydedilip kaydedilmedigini ogrenmek, kaydedilmişse bunlari istemek hakkina sahiptir.

Bu istem kanşisinda veri kütügu sistemi sahibi,

a) veri kütügü sistemindeki ilgili kişiye ait tüm bilgileni,
b) Işleme tâbi tutulan tüm bilgi tünlenini, işlemin hukuksal dayanagini ve amacini,
c) Kişisel verlileri işleme tãbi tutanlari,
d) Hangi tür kişisel mlenjn ücüncü kişilere aktarilabilecegini ve bunlarin kimliklenini, bildirmek zorundadır.

*veri kütugu sistemi sahibi, bu bilgileri Kurumca belirlenen makul bir ücret karşihginda tam, dogru ve yazili şekilde gecikmeksizin vermekle yukümlüdür.

Hic kimse, kendisiyle ilgili olarak veri kütügü sisteminde bulunan bilgileni edinme hakkmdan önceden vazgecemez.

Bilgi edinme hakkinin kisitlanmasi
MADDE 8.—
veri kütugu sistemi sahibi ilgili kişiye bilgi verilmesini;

a) özel kanunda acikça öngörülmüş olmasi,
b) üstün nitelikte bir kamu yararı, özellikle Devletin iç ve diş guvenliginin konunmasi acisindan gerekli olmasi,
c) Bilgi verilmesinin idari veya cezai bir sonuştunmanın amacinın gercekleşmesini gücIeştinmesi, dunumlanında sinirlayabilir, erteleyebilir veya neddedebilir, aynica bunlarin sebebini ilgili kişiye yazih olanak bildirir.

Düzeltme, sildirme, yok etme veya dördurulmasini isteme hakki
MADDE 9.—
Işleme tâbi tutulan kişiseI verilerin niteligi itibaniyle eksik olmasi veya gercege uygun olmamasi hâlinde, ilgili kişi, bunlarin düzeltilmesini, hukuka aykini olmasi hâlinde silinmesini, yok edilmesini veya dördunulmasini isteme hakkına sahiptir.

Yabanci Ülkelere Bilgi Aktarimi
MADDE 10.—
Yabanci ülkelere bilgi aktarıminda bulunan veri kütugü sistemi sahibi, kişilik haklaninin korunmasi acisindan kişisel verlinin istendigi yabanci ülkede kanuni bakimdan eşdeger korunmanın bulundugu hususunda Kurumun onayini almak zorundadır. Ancak hukukI bir yükümlüluk bulunmasi veya ilgili kişinin nizasi olmasi hâlleninde bu onay ananmaz.

Istisnalar
MADDE 11.—
Kişisel verilerin işlenmesine ilişkin gene! kurallara ancak aşagidaki hâllerde kanunla istisnalar getirilebilir:

a) Mull güvenligin,
b) Mull sayunmanin,
c) Kamu düzeni ve güvenligin,
d) Sucun işlenmesinin veya devamının önlenınesi, sucların veya meslek ahlâk kurallarıni ihlãl eden eylemlenin koyuşturulmasi veya soruşturulmasi,
e) Devletin para, bütce, vergi ve istihdam konuları gibi, önemli bir ekonomik veya mali menfaatinin gerektirmesi,
1) Bizzat ilgilinin veya başkalarınin hak ve ozgünlükleninin korunması.

Sicil, tarife hazirlanmasi
MADDE 12.—
kurumı tarafindan bir Kişisel veri Kutügü Sistemi Sicili tutulur.
Kişisel verileri işleme tâbi tutan kamu kurum veya kuruluşlaru ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri, Sidle kaydolmak zorundadır.
Sicile tescil ile her yil kayit yenileme ücretleri ve 7 nci maddede dngörülen ücretler Kurum tarafindan hazinlanip ilgili Bakan tarafindan onaylanan tanifede gösterilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLüM
KişiseI Verilerin Gercek Kişiler ve OzeI Hukuk Tüzel Kişileri Tarafından Işlenmesi

MADDE 13.— Kişisel verileri işleyenler, ilgili kişilerin kişilik haklanini hukuka aykini olarak ihlâl edemez.
Kişisel yerileni işleyenler, hakli sebep olmaksizin, özellikle;

a) Kişisel verileni bu Kanunun 4 ve 5 mci maddeleninde ongörülen ilkelere aykini olarak işleyemez.
b) Kişisel verileri ilgili kişinin acik itinazina nagmen işleyemez.
c) Özel niteligi olan korunmaya deger kişisel verileri ücüncü kişilene aktanamaz. Ilguli kişinin kişisel verileri, vergikesin yararlanmasina acik tutmasi ve işlenmesine acikca itinaz etmemesi hâlinde kişilik haklanınin ihlâli söz konusu olmaz.

Hakli sebepler
MADDE 14.—
Kişilik hakki ihlâl edilenin nizasina veya üstün nitelikte bir özel yarara veya kamu yananina ya da kanunun verdigi bir yetkiye dayanmayan her ihlâl hukuka aykin sayılır.

Aşagidaki hâllerde veri kütügü sistemi sahibinin üstün nitelikte bir yananinin bulundugu kabul edilir:

a) Kişilenin meslekleni ile ilgili kişisel verilerin nadyo, televizyon ve basin gibi süreli yayin yapan kitle iletişim araclaniyla yayinlanmak üzene işleme tâbi tutulmasi,
b) Kişisel verilerin ilgili kişilerin tanınmasina yol acmamak kaydiyla anaşt1nma, plânlama veya istatistik amaclaniyla işleme tâbi tutulmasi,
c) Kişisel verlilerin, ilgili kişinin nizasmi aciklayamayacak dunumda olmasi hâlinde kendisinin veya başkasmin hayati cikanlanini korumak amaciyla işleme tâbi tutulmasi,
d) Bin sözleşmenin tanaflariyla ilgili olanak bu sözleşmenin Kurulmasinda dogrudan dognuya etkisi olan kişisel verilerin işleme tâbi tutulmasi,
e) Ilgili kişiler tanafindan açiklanmiş olmasi sebebiyle vergikesce bilinen kişisel verilerin işleme tâbi tutulmasi.

Kişisel verilerin ilçüncil kişiler tarafindan işlenmesi
MADDE 15.—
Kişisel verilerin işlenmesi aşagidaki koşullarda;

a) Devreden kişi, verileri işleme tâbi tutacak kişinin onlani işlemede aynen kendisi gibi özen gösterecegi konusunda güvence almişsa,
b) Bin kanun veya sözleşmeden dogan sır saklama yükümlülugü nedeniyle ücüncü kişiye deyir yasaklanmamişsa, ücüncü kişiye birakilabilir.
*ücüncü kişi de, hakli sebeplenden devreden gibi yararlanir.

DORDÜNCÜ BÖLÜM Kişisel
Verilerin Kamu Kurum veya Kuruluşlari Tarafindan Işlenmesi

Hukuki dayanak
MADDE 16.—
Kamu kurum veya kuruluşları, kanunla öngörülen hâllerde özel niteligi olan kişisel verler, ancak kanunda açik hüküm bulunan veya aşagida belirtilen istisnai hâllerde işleme tâbi tutulabilir:

a) İşlemenin kanunla acikca verilen bir görevin yerine getirilmesi bakimindan kacinilmaz olmasi,
b) Ilgili kişilerin haklanni ihlâl etmemek kaydiyla Bakanlan Kurulu karantyla izin verlilmesi,
c) Ilgilinin belirli bir olaya ilişkin olmak üzene niza göstermiş olmasi,
d) Kişisel verlinin ilgili kişi tanafindan açiklanmiş olmasi sebebiyle herkesce bilinmesi.

KişiseI verilerin uçuncü kişilere aktarilmasi
MADDE 17.—
Kamu kurum veya kuruluşları, 16 nci maddedeki hukuki dayanaklar veya aşagidaki hâllerden biri mevcutsa kişisel verileri aktarabilir:

a) Aktarınayi isteyen kişinin belirli bir olayda kanundan dogan bir görevini yerine getirmesi için bu bilgiye zonunlu olarak ihtiyac duymasi,
b) Ilgili kişinin belirli bir olayda izin vermiş olmasi veya hal ve koşu1landan boyle bir iznin verilmiş oldugunun anlaşilabilir olmasi,
c) Kişisel verilerin ilgili kişiler tanafindan aciklanıniş olmasi sebebiyle herkesce bilinmesi.

Kamu kurum veya kuruluşları, her hâlde, istek üzerine kişilerin adi, soyadi, adresi ve dogum tarihini bildirebililirler.
Kamu kurum veya kuruluşları, üstün nitelikte bir Özel yaran veya kamu yararınin ya da kanunlarda öngörülen sır saklama yükümlülügü veya Özel verli koruma kurallaninin yanligini ileri sürerek kişisel verilerin uçüncu kişilere aktarılmasını reddedebilir, sininlandirabilir veya koşula bağlayabilirler.

BESINCI BÖLüM
Verilerin Kişisel Olmaktan cikarilmasi, Silinmesi, Yokedilmesi ve BilimseI Araştirma, Istatistik ve Planlama Amaciyla Kullanilmasi

Verilerin kişisel olmaktan cikarilmasi, silinmesi, yokedilmesi
MADDE 18.—
Ihtiyac duyulmayan kişisel verler ispat veya güvenlik amacina hizmet etmedigi takdirde kişisel olmaktan çıkarılan, silinir veya yokedilir.
Özel kanun hükümleri saklıdır.
verlerin kişisel olmaktan çıkarılmasi, silinmesi ve yokedilmesinin usul ve esasları Kurumca cikartilacak yönetmelikte gösterilir.

Verilerin bilimsel araştirma, istatistik ve planlama amaciyla kullanilmasi
MADDE 19.—
Kişisel veriler, bilimsel anaştinma, istatistik ve plânlama gibi kamuya yönelik amaclanla işlenebilir. Ancak, işleme tâbi tutulan verileri ve elde edilen sonuclar kişinin taninmasina yol acmayacak şekilde ücüncü kişilere aktarılabilir veya yayımlanabilir.

ALTINCI BÖLÜM
Kurumun KuruIuş ve Görevleri

Kurum
MADDE 20.—
Bu Kanunla verilen görevleri yapmak üzere tüzelkişilige haiz, idari ve mali Ozenklige sahip Kişisel Verileri Koruma kurumıu Kurulur.
Kurum, yetkilenini kendi sorumlulugu altinda onganlani eliyle bağlıimsiz olanak kullamr. Kurumun merkezi Ankara’ dadir, gerekli gördügü yerlerde şube müdünlugu şeklinde teşkilâtlanabilir.
Kurum, görevleri ile ilgili konularda bakanliklardan, ilgili resmi ve özel kuruluşlar ile kişilerden her türlü bilgi ve belgeyi isteyebilir. Bunlar söz konusu istege cevap vermek ve Kurumun görevlilerine gereken kolayligi göstermekle yükümlüdürler.

Kurumun teşkilâti
MADDE 21.—
kurumı, Kişisel Verileri Koruma Yüksek Kurulu ile Kişisel Verileri Koruma Başkanlığı ve hizmet birimlerinden oluşur.

Kurulun oluşumu, caLişma esas ve usulleri
MADDE 22.—
Kurul, Kişisel Verileri Koruma Başkani ve alti üyeden oluşur. Kişisel Verileri Koruma Başkani ayni zamanda Kurulun başkanıdır.
Kurul üyeliklerine secilelerin 35 yaşini bitirmiş, en az dört yillik yuksek ogrenim görmüş olmaları, kamu veya Özel sektörde Kurumun faaliyet alam ile ilgili olarak en az oniki yil cahşmtş, yeterli bilgi ve deneyimleni edinmiş bulunınalani şarttir.
Kurulun üç üyesi bakanlıkların göstereleri birer; bir üyesi Türkiye Odalar ve Borsalar Birligince, bir üyesi Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştirma kurumıunca, bir üyesi YüksekOgretim kurumunca, bir üyesi de Adalet Bakanliginca bu Bakanlıkta idari görevlerde calişan birinci sinifa ayrılmış hâkimler arasından gösterilen üçer aday arasindan Bakanlan Kurulunca secilir ve atanirlar.. Bakanlar Kurulu üyelerden binini Kişisel Verileri Koruma Başkani, digenini de ikinci başkan olarak görevlerdirir.

Başkan ve Kurul üyelerinin görev süresi dört yışdır. Ancak, Kurulun üyelerinden üçü sınavla her iki yilda bir yenilenir. Görev süresi bitenler yeniden secilebilir.

Başkanlik veya üyelikler, görev süreleri dolmadan herhangi bir sebeple boşaldigi takdirde, boşalan yerlere yukarida belirtilen esaslar dahilinde iki ay icinde secim ve atama yapilir. Bu şekilde atananlar, yerine atandiklani kişinin süresini tamamlar. üyelerin hastalık, kaza ve sair nedenlenle gecidi iş göremezlige ugramasi şe bu dunumun Kurulun karan almasini tehlikeye düşürmesi hâlinde, bunlarin yerine mesleki kidemi en yüksek olandan başlamak üzere kidem sirasina göre kurumı başkan yandimcilani vekâlet eden. Gecici iş göremezlik hâlinin üç aydan fazla sünmesi hâlinde, bu durumda olan üyelerin üyelikleri düşer ve bunlarin yenlerine yedi gun icinde atama yapilir.

Kurul Başkan ve üyelerinin görev süreleri dolmadan görevlerine son yenilemez. Ancak atanmalan icin gerekli şartlari kaybettikleni veya durumlarının 28 mci maddeye aykini düştügü tespit edilen, görevleri ile ilgili olanak işledikleni suclardan dolayi *haklaninda yenilen mahkümiyet karani kesinleşen Kurul Başkan ve üyeleri süreleri dolmadan ilgili Bakanin onayi ile görevden alininlan. Bu dunumda en geç iki ay icinde uye atamasi yapilir. Bu dunumun Kurulun kanan almasini tehuikeye düşürmesi hâlinde, bu süre icinde, bu uyelenin yerine mesleki kidemi en yüksek olanindan başlamak üzere kidem sirasina göre Kurum başkan yardimcilani uyelik görevini yünütür.

Bu fikra hükmüne istinaden Kurul uyelerine vekalet eden ya da görev yapan başkan yandimcilaninin mali ve Ozlük haklaninda bir degişiklik olmaz.
Kurul uyeleni, Yargitay Birinci Başkanlik Kurulu huzurunda, “üstlendigim görevi Anayasa ve kanunlar genegince tam bir dikkat, dünüstlük ve tarafsizlikla yürütecegıme namusum ve şerefim üzerine andicenim.” şeklinde yemin edenler. Yemin icin yapilan başvuru Yangitayca acele işlerden sayilir. Kurul üyeleri, yemin etmedikce göreve başlayamazlar.

Kurul, Kişisel Verileri Koruma Başkam veya bulunmadigi hâllende ikinci Başkanın Başkanlığında en az dört üyenin hazir bulunmasi ile toplanir. Kurul karanlari salt cogunlukla alinir. Oylarin eşitligi hâlinde Başkanın bulundugu tarafa üstünlük verilir. Başkan ve uyelen 1086 sayılı Hukuk üsulü Muhakemeleni Kanununun 245 mci maddesinin (3) numanali bendirde yazili derecelerde akrabaligi bulunan kimselerle ilgili konulandaki müzakerelene iştirak edemez ve oylamaya katilmazlan. kurumıun gene! yönetim ve temsili ile Kurulca alinan kararlanin yünütülmesi Başkana aittin. Başkanin izin, hastalik, yunt içi ve yurt dişi görevlerdirme, görevden alinma ve görevde bulunmadigi diger hallende Ikinci Başkan Başkana yekâlet eden.
Başkan kurumıdaki görevi süresince ücretsiz izinli sayilir ve kamu kurum, Kuruluş ve Kurullanindaki kadrosu lie ilişkisi kesilmez. Ikinci Başkan ve Kurulun diger üyeleri Kurumdaki görevlerini asil görevleri ile binlikte yürütünlen.

Kurulun görev ve yetkileri
MADDE 23.—
Kurulun görev ve yetkileni şunlandir:

a) Başkanin sundugu Onenileni karara bağlılamak,
b) Kişisel verilerin kamu kurum yeya kuruluşlaninca veya gercek ve özel hukuk tüzeikişileri tarafindan işienmesi doiayisiyia kişliik haklani ihlâi edilenlenin şikâyetleni konusunda kanar vermek,
c) Kurumun yillik calişma naponu ve programini onayiamak,
d) Kişi bakimindan telâfisi güc veya imkânsiz bir zaranin dogmasi şartinln gerçekleşmesi durumunda Başkanin Onenisi üzerine gecici oniemler almak,
e) kişisel verilerin işleme tâbi tutulmasma ilişkin konularda düzen!eyici işlemler tesis etmek, tavsiyeierde bulunmak, yönetmelik cikanmak, standartlani belinlemek ve bunlara liişkin tebligler yayimlama,
f) Sicile tescil lie kayit yenileme ücnetleni ve 7 nci maddede dngörülen ücret tanife tasanlianni görüşüp karara bağlıiamak,
g) Yabanci ü!keiere bilgi aktarımi konusunda yabanci üikede kanuni bakimdan eşdeger korunmanin bulundugu hususunda onay yenmek,
h) Kurumun ylilik hesapiani lie yillik bütce teklifini onayiamak
i) Başkan yardimcilarınin atanmasina liişkin dnenileni kanara bağlılamak.

Başkanlik
MADDE 24.—
Kişisel Verileri Koruma Başkanligi, Başkan lie iki başkan yandimcisi, Genel Sekreter ve hizmet birimlerinden oiuşur.
Başkana yardimci olmak üzere iki başkan yardimcisi atanir.
Başkan yardimcilani adaylani, en az yüksek lisans düzeyinde egitim görmüş, kişiligiyie temayüz etmiş ve bu alandaki cahşmalaniyia taninan kişlier arasından, kamu veya Özel sektörde toplam oniki yillik yöneticilik deneyimi sahibi kimselere Oncelik yerilenek secilir.
Genel Sekretenin, dört ylilik yüksekOgnetim kunumu veya buniana denkligi kabul edlien yurt dişindaki yüksekOgretim kunumianından mezunu oimasi, Devlet memuniyetinde oniki yillik mesleki tecrübeye ve DEvlet memuru olmak için 657 sayili DEvlet Memunlani Kanununun 48 mci maddesinde ananan şartlana sahip oimasi genekin.

Gene! Sekreter, Kurumun sonumiu tahakkuk memunlugunu yapar; gerekli hesapianin ve demirbaş kayitlaninin tutu!masini saglar; Başkanin verdigi diğer görevieni yerine getirir. Gene! Sekreten idari işienin teşkilâtlandirlimasmdan, kayit ve dosyaianin tutuimasindan, idari personelin cahşmasindan sonumiudur.

Genel Sekretenin görevleri ve çalişma usui ve esasiani yönetmelikie düzenlenir.
kurumıun hizmet birimleri, kurumı görev ve yetkilerinin gerektmndigi sayida dame başkanhkiani şeklinde teşkliâtianıniş ana hizmet binimieri, danişma birimleri şve yandimci binimienden oiuşun.

Başkanin görev ve yetkileri
MADDE 25.—
Başkanin görev ve yetklieni şunlardir:

a) kurumıu ulusai ve uluslararasi alanda temsil etmek,
b) Kişisel Verileri Koruma Yüksek Kurulunun belinledigi like, usui ve Oncelikler dognultusunda Kurumu yonetmek ve ita aminligi yapmak.
c) Gene! sekreterin atanmasina liişkin Onenide bulunmak ve diger Kurum personelini atamak,
d) Kurula başkanhk etmek, Kuruia sunulmak üzene Kurumun ylilik cahşma naponu ve pnogrami lie bütçesini hazinlamak,
e) Kurumun yillik hesapiani ile bütçe teklifini onaylamak,
f) Sicilin tutuimasini saglamak,
g) Hükümet ve diger kamu kurum yeya kuruiuşlanini verilerin korunmasi konuianinda destekiemek ve işbinligi yapmak,
h) Yurt içi ve yurt dişinda verilerin korunmasi makamlani lie işbinligi yapmak, top!antilan düzeniemek ve topiantliana katilmak,
i) Verlienin korunmasina ilişkin yabanci mevzuat lie Türk mevzuatinin eşdegerde olup olmadigi konusunda inceleme yapmak,
j) verlerin konunmasi açisindan önem arzeden konuiarda görüş blidirınek,
j) kurumıun faa!iyetieni konusunda kamuoyunu aydinlatmak.

Kamu kurum veya kuruiuşiari lie ilişklier
MADDE 26.—
kurumı, bu Kanun hükümlerinin veri kütüşü sistemi sahibi oian kamu kurum yeya Kuruluşianinca uyguianmasini izier ve denetier. Bu çerçevede Başkanlik kendiliginden veya başvuru üzerine vergihangi bir konuyu inceleyerek acikliga kavuştunun.
Kamu kurum veya Kuruluşiani Kurumun istemi üzerine, inceieme konusuyia ilgi!i bligi ve belgeleni venmek ve gösteri yapmakla yükümlüdün.
Inceleme sonucunda bu Kanun hükümieninin ihIâi edildiginmn anlaşlimasi hâlinde, Kurum sorumiu kamu kurum yeya kunuiuşundan kişisel verilerin işlenme tanzinda deşişiklik yapilmasmi veya işiemeyi sona endirmesini isten. Aynica liglii kamu kurum yeya kuruluşunun bağlıh oidugu Bakanlik veya Başbakanliga da bu konuda bilgi verilin.

Kamu kurum veya kuruluşiarınca Kurumun bu istegine uyuimamasi veya neddedlimesi hâlinde konu Kuruida görilşüienek geregi yapilmak üzere ugh bakanlik veya Başbakanliga intikal ettinliin ve sonucu ilglii kişilere bildirilir.

Gercek ve özei hukuk tüzei kişlieri lie ilişklier
MADDE 27.—
Kurum kendliigmnden yeya üçüncu kişilenin başvurusu üzerine;

a) Kişliik haklaninin ihlâline yol acan kişisel Yen işleme yöntemieninin kulianliip kullanilmadigi,
b) Sicile kaydedilmesi zorunlu yefl kütügü sistemieni bulunup bulunmadigi,
c) Vermin yabanci ülkelene aktarilip aktarliamayacagi, konularıni acikhga kavuşturmak için inceleme yapar.
veri kütügü sistemi sahipieni, Başkanlığın istemi üzerine gerekli bligi ve belgeleni vermek ve veri işieme sisteminin işleyişi konusunda gösteri yapmakia ytikümiüdürler.

Kurum, inceleme sonucundan ilgililere veri iş!eme yöntemleninin degiştmnlimesmni yeya sona endirilmesini tavsiye edebliir.
Kurumun tavsiyesine uyulmamasi yeya neddedilmesi hâlinde, konu geregi yaplimak üzere Kurula; intikai ettinliin. Ilgili kişlienin dava haklani saklilş

Başkanin görev alma yasaşi, Başkan, Ikinci Başkan ve uyeierin mali haklari ve sir saklama
MADDE 28.—
Başkan, Özel bir Kanuna dayanmadikca resmi veya Ozei hicbir görev a!amaz, demek, vakif, koopenatif ve benzeni yelerde yoneticliik yapamaz, ticaretle ugraşamaz, senbest mesiek faaliyetinde bulunamaz.

Başkanın aylik ücneti, en yüksek Devlet memununun her tüniü Odemeier dahli almakta oldugu miktardir. En yuksek DEvlet memuruna Odenen!erden gelir vergisine tâbi olmayanlar bu Kanuna göre de gelir vergisine tãbi tutuimaz.

Başkan, Ikinci Başkan ve üyeiene ayda dörtten fazla oimamak üzere 5000 gösterge nakamınin memun ayhklanina uyguianan katsayi ile çarpimi sonucu bulunacak miktarda toplanti başina huzun hakki yeya huzun ücneti Odenir.

Bu madde htikümlerine göre Odenen huzun hakki veya huzur ücneti, damga vergisi dişinda herhangi bir vergiye tâbi degi!dir.
Kurul üyeieni lie kurumıun her türlü pensoneli, calişmalani ve denetiemeieni sinasinda ligililere ve üçüncü kişilere ait dgnendikleni siniani bu konuda kanunen yetkili kilinan menclierden başkasina aciklayamaz!an ve kendi yananlanina kuilanamazlar. Bu yükümiüiük görevden aynilmalanindan sonra da devam eden.

Başkan yardimcilari, Genei Sekreter ve diger Kurum personelinin atanmasi, mail haklari
MADDE 29.—
Başkan yardımcliani müşterek kanamameyie, Genei Sekreter ve dame başkanlani Başkanin teklifi üzerine ilgili Bakan tarafindan, diger personel ise Başkan tarafindan atanin. Aylik ek gösterge, zam ve tazminatlar lie statüleni bakimindan başkan yardimcilan, bakanlik müsteşan yardimcliani; Genei sekneter, dame başkanlani, bakanlik genei müdür yardimcilani; kişisel yenlieni Koruma uzmani ve uzman yandimcilani, hazine uzmani ve uzman yardimcisi; hukuk müşavini, bakanhk hukuk müşavinleni, diğer pensoneli, bakanlik eşdegen unvan ve görevde bulunan personei hakkmda uyguianan hükümiene tâbidir.

Kurum, hizmetin geregi Oze! bilgi ve ihtisasi gerektiren veya daimi kadro ile yapliamayan ya da daimi kadro lie yapilmasi güclük arzeden işier için sözleşme lie pensonel cahştirabilir. Sözieşme lie çahştiniacakların unvani, adedi, nitelikleni, ücnet ve diger mail haklani lie çalıştırlma usui ve esasları Bakanlar Kuruiu kanani lie belirlenir. Sözleşme lie çahştinliacaklana Odenecek ücnet, 657 sayili Devlet Memuniani Kanununun 4 üncü maddesinin (B) bendine göre ça1iştirılan söz1eşme1i personele Odenen tavan ücnetin üç katini gecemez.
Kurumun personeline yapilacak her türlü Odemelen lie diğer hancamaiar, her yli liglii Bakanhk bütcesinde açilacak Özel bir bölüme Kurum için konuiacak Odenekten karşilanin. ve hizmetin genektmrdigi hãllende ilgili kumiuş1anin pensoneli kurumıda görev!endirilebliir.

Kişisel verlieri koruma uzman yardimcilişina atanma
MADDE 30.—
kişisel yenlieni Koruma uzman yandimciligina atanabilmek için 657 sayili DEvlet Memuniari Kanununda saylianiana ilâye oiarak aşagidaki nitelikier ananin:

a) Kişisel verileri Koruma hizmetieninin genektmndigi nitelikiere sahip oimak,
b) En az dört yilhk yüksekOgretim kunumianindan yeya buniara denkligi kabul edlien yurt dişindaki yüksekOgretım kunumianndan mezun oimak,
c) Yapliacak yanişma ve yeterlik sinavmda başanih oimak,
d) Smavin yaplidigi yilin Ocak ayinin ilk günu itibaniyie otuz yaşmi doidurmamiş olmak,
e) İngilizce, Fransizca veya Almanca dliieninden bininde yapliacak yabanci dli sinavinda başanli oimak,
üzman Yardimcihgi giniş sinavmda iki kez başanili olamayanlan bir daha smava ahnmaziar.

Kişisel yerileri koruma uzmanliği
MADDE 31.—
30 uncu maddeye göre kişisel verileri koruma uzman yandimcihgina atananlan, en az üç yil çahşmak ve oiumlu ski! aimak kaydiyla açilacak mesieki yetenlik ve lisan sinavina girme hakkini kazaninlar. Mesleki yetenlik ve lisan sinavmda başanili olanlan “Kişisel Verileri Koruma üzmani” unvanini aliniar.

Kişisel verileri koruma uzmanligi sinavinda iki kez başanili olamayanlar kişisel verlieni Koruma uzman yandimcliigi unvanini kaybedenier ve durumlanma uygun başka bir kadroya ataninlar.
kişisel verlieni koruma uzman yardtmcihgi sinavi lie kişisel verileri koruma uzmanhgi sinavinin şekil ve uygulama esasiani yönetmelikle düzenlenir.

Ceza soruşturmasi ve kovuşturmasi
MADDE 32.—
2.12.1999 tarihli ve 4483 sayili Memuniar ve Diger Kamu Görevliieninln Yargilanmasi Hakkinda Kanun uyaninca görev sebebiyie işlenen suçlan doiayisiyla sonuşturma mini yetkisi, Başkan ve başkan yandimcliani hakkinda ilgili Bakan, kurumıun diger personeli hakkinda Başkan, yokiukianinda ise vekilleni tarafindan kulianilin.

Bu sudan doiayisiyla 4483 saylii Kanun uyaninca genekli On inceleme, Başkan, ve başkan yardimcilani hakkmda Kişisel Verlieni Koruma Yüksek Kurulu uyeleni arasından ilglii Bakan tanafindan, diğer personei hakkinda Başkan tarafindan görevlerdirlien kişi yeya kişilence yapilir.
şn inceiemeyle görevlerdirilen kişi veya kişiler, 4483 sayılı Kanunun 6 nci maddesinde belirtilen yetkileni kullanmak sunetiyle bir rapon hazinlayarak birinci fiknada belintilen soruşturma iznini vermeye yetklii menciye sunanlar. Yetkili mend bu rapor üzerine soruşturma izninin verlimesjne veya verilmemesine kanar yenin.

Izin verlilmesine veya verilmemesine liişkin kanara kanşi Başkan ve başkan yandimcliani için Daniştay Ikinci Dainesine, diğer pensonel için Ankara Bölge Idane Mahkemesine itiraz edilebilir.

Başkan ve başkan yardimcilani hakkindaki hazinlik soruşturmasi, Yangitay Cumhuniyet Başsavcisi veya Başsavcivekili; diğer pensonel hakkindaki hazinlik soruşturmasi, Ankara Cumhuniyet Başsavciligi tanafindan yapilir.
Başkan ve başkan yandimcilani hakkindaki dava, Yargitaym ilgili ceza dainesinde; diğer personel hakkindaki dava, gene! hükümlene göre yetkili veya görevli mahkemede görülür.

Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllende 4483 sayili Kanun hükümleri uygulanin.
Görevleni lie ilişkileni keslimeyen Ikinci Başkan ve üyeler lie 29 uncu maddenin son fikrasina göre kurumıda görevlerdirlien liglii kuruluş pensonelinin tãbi olduklani Ozei kanun hükümleri saklidir. Bunlam disiplin yeya ceza soruşturmasinl gerektiren fiulieni ilgili kurum, kunuiuş veya Kurula bildirliir.

Disiplin soruşturmasi
MADDE 33.—
Kişisel Verileri Koruma kurumıunda çahşanlardan 32 nd maddenin son fikrasinda belirtilenien dişmda kalanlan hakkinda gene! hükümlen uygulanir.

Kurumun gelirleri
MADDE 34.—
kurumıun gelinleni şuniardir:

a) Her yil ligili Bakanhk bütçesine konulacak Odenek,
b) Kuruma yapliacak her türlü yandim, bağlliş ve vasiyetlen,
c) Sidle tescil ve her yil kayit yenileme ücretleri,
d) veri kütügü sistemi sahibi tarafindan7 nd maddede öngörülen ücretierden elde edilen gelinlenin yanisi,
e) Yayin gelin’ieni,
f) Kuruma alt taşinin ve taşinmaz maliardan eide edilen gelinler,
g) Yukanida sayilan gelinlenin nemalandirilmasi sunetiyie elde edilecek gelinlen,
h) Diğer gelinler,

Kişisel Verileri Koruma Kurumunun gelin gider fazlasi Kurumun bir sonnaki yil bütçesine aktarılır.

Kurum giderleri ve mallari
MADDE 35.—
Kurumun gidenleni Kurul kananiyla yününiüge ginen yillik bütçeye göre yapilin. Kurumun bütçe yili takvim yilidir.
Ligili Bakan, Kurumun yillik hesaplani lie harcamalanina ilişkin işlemlenini Sayiştay denetçisi, Başbakanlik müfettişi ve maliye müfettişinden oluşan bir komisyona denetletin; denetleme sonuçlaniyla ilgili genekli tedbinleni ahr. Denetim sonuçlani lie bunlara ilişkin işlemieni ve alinan tedbinleni gösterir bir napor, Kurumun ylilik çahşma raponu lie binlikte liglii Bakan tanafindan Bakanlar Kuruluna sunulur.
Kurumun para, evnak ve her çeşit mallani Devlet mali hükmündedir.

Muafiyet
MADDE 36.—
Kurum, 26/5/1927 tarihli ve 1050 sayılı Muhasebe-i ümumiye
Kanunu, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayili Devlet Memunlani Kanunu, 2/4/1987 tarihli ve
3346 sayılı Kamu Iktisadi Teşebbüsieni lie Foniann Türkiye Büyük Millet Meclisince
Denetienmesinin Düzenienmesi Hakkmda Kanun, 21/2/1967 tarihli ve 832 sayılı
Sayiştay Kanunu, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu, 10/2/1954
tarihli ve 6245 saylii Harcirah Kanunu lie bunianin ek ve degişikliklerine tâbi deguldir.

YEDINCI BÖLüM
Kanun yoilari, hukuki ve cezai sorumluluk

Görevli mahkeme
MADDE 37.—
Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasinda idari para cezalanina ilişkin uyuşmazliklan dişinda ontaya çikan her türlü uyuşmazhklarda asliye hukuk mahkemeleni görevlidir.

Şikâyet Başvurusu
MADDE 38.—
Bu Kanunun uygulanmasindan kaynaklanan şikâyetler bir dilekçeyle kurumıa yapilir. Kurul şikâyetleni incelemeye yetkliidir.
Ilgililen Kunui kananinın tebliginden itibaren otuz gun içinde ilglii mahkemeye başvurabilir.

Hukuk davasi
MADDE 39.—
Kişilik haklanınn korunmasina ilişkin olanak Türk Kanunu Medenisinin 24 ve 24a (Türk Medeni Kanunu Tasanisi 24 ve 25) maddeieni aynen uyguianir. Aynica davaci Ozeilikle kişisel verilerin düzeitlimesi, silinmesi veya yok edilmesi isteminde de bulunabliir.

Ceza davasi
MADDE 40.—
Bu Kanunla konunan kişisel verileri, kendisine veya başkasina yarar saglamak veya başkasma zarar venmek amaciyla hukuka aykini oianak topiayan, elde eden, kaydeden, düzenleyen, depolayan, uyanlayan, degiştinen, degenlendiren, kulianan, açiklayan, aktaran, ayinan, binleştinen, dördunan, silen veya yok edenler flu başka bir suc oluştunsa bile alti aydan bir yila kadar hapis veya birmilyar linadan ikimilyar liraya kadar agir para cezasiyia cezalandirilir.

Kişilik haklani kapsaminda yer alan degenlene ilişkin yeniler ile Özel niteligi olan verileri, ayni maksatla, hukuka aykini oiarak işieyenlenin cezasi üdte birden yaniya kadar antinihn.

Sudun kovuşturulmasi şikâyete bağlliidir.
Bu Kanunun 28 mci maddesinin son flknasina aykini haneket edenlen beşyüzmilyon liradan ikimilyar linaya kadar aşir para cezasiyla cezalandirihr.

İdari para cezalari
MADDE 41.—
Bu Kanunun;

a) 6, 7, 9 ve 13 üncü maddeieninde öngörülen yukumlulukleni yerine getirmeyenlene beşyüzmliyon lira,
b) 10, 12 ve 18 mci maddeleninde Ongörulen yükumlulükleni yerine getinmeyenlere binmilyar lina,
c) 15 ve 17 nci maddeieninde Ongörulen yukumlülukleni yerine getirmeyenlere binbuçukmliyar lina,
d) 5 ve 19 uncu maddeleninde öngörülen yukümlulukleni yerine getirmeyenlere ikimliyan lina, para cezasi verlilin.

Bu maddede yazlii olan para cezalan Kurul tanafindan verilin. Verilen para cezalanina dam karanlar ligililene 7201 sayili Tebligat Kanunu hükümlerine göre teblig edliin. Bu cezalana karşi teblig tarihinden itibaren en geç yedi gun içinde yetkili idane mahkemesine itinaz edliebilir. Itiraz, Kurulca veriler cezanin yerine getirilmesini dundurmaz. Itinaz üzerine verler karar kesindir. Jtinazş duruşma yapilmasina gerek görülmeyen hâlierde evrâk üzeninde inceleme yapilanak en kisa sünede sonuçlandirihn. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları, 6183 sayili Amine Alacaklarının Tahsil üsulü Hakkinda Kanun hükümlerine göre tahsil olunun.

SEKIZINCI BÖLüM
Son Hükümler

Yönetmelik
MADDE 42.—

a) 7 nd maddede Ongörülen ücretlerin tahsili ve denetimi lie Kuruma aktanminin esas ve usulieni,
b) Yabanci üikeiere bligi aktarıminin esas ve usulleni,
c) Sicilin tutulmasina ilişkin esas ve usuiler,
d) Kurulun dalişma esas ve usulieni,
e) Harcama ve satin alma esas ve usulieni
f) Bu Kanunun uyguianmasina liişkin sai hususlar,

Kanunun yayimi tarihinden itibaren bir yli içinde Bakanlar Kurulunca çikantilacak yönetmelikte düzenienin.
Geçici MADDE 1.— Kişisel verileri işleme tâbi tutan kamu kurum veya Kuruluşlan lie gercek ve Ozei hukuk tüzelkişlieni, Kurumun han edecegi tarihten

itibaren bir yil içinde durumianini bu Kanun hükümlerine uygun hale getirerek Sidle kayit yaptirmak zonundadirlan.
Geçici MADDE 2.— kurumıun kuruluşu, pensonel gidenieni, anaç genec
her türlü sair ihtiyaçlarının karşılanması için Başbakanlik bütçesine yeterli Odenek aktarılır.
1A

Geçici MADDE 3.— Ekli (1) sayili listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayili Genel Kadro ve üsulü Hakkinda Kanun Hükmünde Karamameye bağlı (I) sayılı Cetvelin ilgili bölümüne eklenmiştir.

Geçici MADDE 4.— Kanunun yürürlüğe girdigi tarihten itibaren iki ay içinde 22 nci maddede sayilan kurum, Kuruluş ve kurullar, Kurulun üye adaylarıni kurum Başkanligina bildirirler. Bu sürenin bitiminden itibaren iki ay içinde Bakanlar Kurulunca Kişisel Verileri Koruma Başkani, Ikinci Başkani ve üyeleri seçilir. Iki ay içinde Başkanın daveti üzerine Kurul ilk toplantisini yapar.
Kurulun Ikinci Başkan dahil üyelerinden ikinci yilin sonunda ad çekme yoluyla belirlenen üçünün, dördüncü yilin sonunda geri kalan üçünün görevi sona erer. Boşalan üyeliklere ayni usulle secim yapilir.

Yürürlük
MADDE 43.—
Bu Kanunun Kuruluşa ilişkin Altinci ve Sekizinci Bölüm hükümleri yayımı tarihinde, diğer hükümleri yayimi tarihinden alti ay sonra yununluge giren.

Yürütme
MADDE 44.-
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürutür.

Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik Tasarısı

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam ve Tanımlar

Amaç
Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı; gerçek ve tüzel kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun uygulanmasına dair esas ve usulleri düzenlemektir.

Kapsam
Madde 2- Bu Yönetmelik; merkezi idare kapsamındaki kamu idareleri ve bunların bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarının, köyler hariç olmak üzere mahalli idareler ve bunların bağlı, ilgili veya ilişkili kuruluşlarının, sosyal güvenlik kurumlarının, üniversitelerin, kamu iktisadi teşebbüslerinin, döner sermayeli kuruluşların, kamu tüzel kişiliğini haiz olarak kurul, üst kurul, kurum, enstitü, teşebbüs, teşekkül, fon ve sair adlarla kurulmuş olan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının (İMKB ve T.C. Merkez Bankası dahil) ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanır.

Hukuki dayanak
Madde 3- Bu Yönetmelik, 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 31 inci maddesi uyarınca hazırlanmıştır.

Tanımlar
Madde 4- Bu Yönetmelikte geçen;
a) Kurum ve/veya kuruluş: Bu Yönetmeliğin 2 nci maddesinde geçen ve kapsama dahil olan bilgi edinme başvurusu yapılacak tüm makam ve mercileri,
b) Başvuru sahibi: 4982 sayılı Kanun ve bu Yönetmelik kapsamında bilgi edinme hakkını kullanarak kurum ve kuruluşlara başvuran gerçek ve tüzel kişileri,
c) Bilgi: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları kayıtlarda yer alan 4982 sayılı Kanun kapsamındaki her türlü veriyi,
d) Belge: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları 4982 sayılı Kanun kapsamındaki yazılı, basılı veya çoğaltılmış dosya, evrak, kitap, dergi, broşür, etüt, mektup, program, talimat, kroki, plan, film, fotoğraf, teyp ve video kaseti, harita, elektronik ortamda kaydedilen her türlü bilgi, haber ve veri taşıyıcılarını,
e) Bilgi veya belgeye erişim: İstenen bilgi veya belgenin niteliğine göre, kurum ve kuruluşlarca, başvuru sahibine söz konusu bilgi veya belgenin bir kopyasının verilmesini, kopya verilmesinin mümkün olmadığı hallerde, başvuru sahibinin bilgi veya belgenin aslını inceleyerek not almasına veya içeriğini görmesine veya işitmesine izin verilmesini,
f) Kurul: Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunu,
g) Kanun: 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununu,
ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Bilgi Edinme Hakkı, Bilgi Verme Yükümlülüğü ve Bilgi Verme Usulü

Bilgi edinme hakkı
Madde 5- Herkes, 4982 sayılı Kanun ve bu Yönetmelikte belirlenen esas ve usuller çerçevesinde bilgi edinme hakkına sahiptir.

Türkiye’de ikamet eden yabancılar ile Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler, isteyecekleri bilgi kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde, 4982 sayılı Kanun ve bu Yönetmelik hükümlerinden yararlanırlar. Bu kapsamda yapılacak başvuruların Türkçe olarak yazılması esastır. Karşılıklılık ilkesini ispat yükümlülüğü başvuru sahibine aittir. Bu amaçla başvuru sahibi başvuruda bulunurken, bu hakkın ülkesindeki Türk vatandaşları tarafından da kullanılabileceğini gösteren hukuki belgeleri sunmakla yükümlüdür.

Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükleri saklıdır.

Bilgi verme yükümlülüğü kapsamında alınacak tedbirler

Madde 6- Kurum ve kuruluşlar, 4982 sayılı Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi, Kanunda ve bu Yönetmelikte belirlenen esas ve usullere göre başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere gerekli idari ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler.

Kurum ve kuruluşlar, ellerinde mevcut olan ve bilgi edinme başvurusuna konu olabilecek tüm bilgi veya belgeleri, bilgi edinme hakkının kullanımını kolaylaştıracak şekilde tasnif ederler. Bu amaçla kurum ve kuruluşların belge kayıt, dosyalama ve arşiv düzeninde gerekli idari ve teknik tedbirler kurum yöneticilerince alınır ve ihtiyaç duyulan mevzuat değişiklikleri yapılır.

Bilgi edinme hakkının etkin olarak kullanılabilmesi ve kurum ve kuruluşlar üzerindeki bilgi edinme başvurularından kaynaklanan iş yükünün en aza indirilebilmesi amacıyla kurum ve kuruluşlar;

a) Görev ve hizmet alanlarına giren konularda sahip oldukları bilgi veya belgelerin konularını, türlerini, hangi birimde mevcut olduğunu, gizlilik derecesi bulunup bulunmadığını ihtiva eden kurum bilgi-belge tasnif listelerini,
b) Görev ve hizmet alanlarına giren konulardaki temel nitelikli karar ve işlemlerini, mal ve hizmet alımlarını, satımlarını, projelerini ve yıllık faaliyet raporlarını,
c) Görev ve hizmet alanlarına giren konulardaki kanun, tüzük, yönetmelik, Bakanlar Kurulu kararı veya diğer ikincil idari düzenlemelerin neler olduğunu, yayımlanmışsa hangi tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlandığını, elektronik ortamda görev ve hizmet alanlarıyla ilgili mevzuatın değişiklikleri işlenmiş halini,
bilgi iletişim teknolojilerini kullanmak suretiyle kamuoyunun bilgisine sunarlar. Ancak, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları bu fıkranın (b) ve (c) bentleri hükmünden muaftır.

Kesinleşen faaliyet ve denetim raporları uygun vasıtalarla kamuoyunun incelemesine açık hale getirilir. Mahalli idarelerde bu raporlar meclislerinin ilk toplantısında üyelerin bilgisine de sunulur.

Kurum ve kuruluşlar, 4982 sayılı Kanun ve bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde, bilgi edinme hakkının etkin olarak kullanılabilmesi ve kurum ve kuruluşlar üzerindeki bilgi edinme başvurularından kaynaklanan iş yükünün en aza indirilebilmesi amacıyla kurumsal internet sayfalarını bu madde hükümlerine göre yeniden şekillendirirler. Kapsam dahilindeki kurum ve kuruluşlardan ana hizmet, danışma, denetim veya yardımcı birimleri bulunanlar, bu bilgileri tek tek birimler bazında, aynı kurumsal internet sayfası üzerinden, zorunlu hallerde kurumsal internet sayfasından link verilmek suretiyle birime ait internet sayfası üzerinden kamuoyunun bilgisine sunarlar.

Kurum ve kuruluşlar, görev ve hizmet alanlarına giren konularda sahip oldukları bilgi veya belgelerin konularını, türlerini, hangi birimde mevcut olduğunu, gizlilik derecesi bulunup bulunmadığını ihtiva eden kurum bilgi-belge tasnif listelerini EK-1’de yer alan forma uygun olarak düzenlerler. Kurum bilgi-belge tasnif listeleri, kurum ve kuruluşların basın ve halkla ilişkiler müşavirliklerinde oluşturulacak bilgi edinme birimlerinde bulundurulur ve bunlardan yeterli sayıda nüsha başvuru sahiplerinin istifadesine sunulur. Kurum bilgi-belge tasnif listelerinin bir örneği de kurum ve kuruluşların kurumsal internet sayfalarından kamuoyunun bilgisine sunulur.

Bilgi edinme hakkının, elektronik ortamda kullanımını kolaylaştırmak maksadıyla, EK-2 ve EK-3’te yer alan başvuru formları ile kurum ve kuruluşların bilgi edinme birimlerinin elektronik posta yoluyla başvuru kabul edecek elektronik posta adresleri, kurum ve kuruluşların kurumsal internet sayfalarında yayımlanır. Bu başvuru formları ayrıca, başvuru sahiplerinin istifadesi amacıyla bilgi edinme birimlerinde sürekli bulundurulur.

İhtiyari olarak yayımlanabilecek bilgi veya belgeler
Madde 7- Kurum ve kuruluşlar, bilgi edinme hakkının etkin olarak kullanılabilmesi ve bilgi edinme başvurularından kaynaklanan iş yükünün en aza indirilebilmesi amacıyla, aşağıdaki türden bilgi veya belgeleri kurumsal internet sayfaları üzerinden kamuoyunun bilgisine sunabilirler.

a) Kurum ve kuruluşların organizasyon yapısı, görevleri, bütçesi ve giderleri hakkındaki bilgi veya belgeler, b) Personel sayısı ve statüleri hakkındaki bilgiler,
c) Verdiği hizmetlere ilişkin bilgiler,
d) Karar alma, hizmet sunma ve politika oluşturma yöntemlerine ilişkin bilgiler,
e) Kamuyu etkileyen kararlar, politikalar, alınış gerekçeleri, bunlar hakkında idare tarafından yapılan yorumlar, değerlendirmeler ve bu kararların alınmasına dayanak teşkil eden temel bilgiler ve veriler,
f) Kayıt, dosyalama ve arşiv düzeninin tanıtımına ilişkin bilgiler,
g) Şikayet ve başvuruların yapılma usulü ve verileceği merci veya yetkili kişi hakkında bilgiler,
h) Araştırmacılara yönelik hazırlanmış istatistiki veriler, araştırma raporları, makaleler ve diğer belgeler.

Bilgi edinme birimlerinin oluşturulması
Madde 8- Kurum ve kuruluşların basın ve halkla ilişkiler müşavirliklerinde, bilgi edinme hakkının etkin olarak kullanılabilmesi ve bilgi veya belgelere erişimin zamanında sağlanabilmesi amacıyla bilgi edinme birimleri oluşturulur.

Bünyesinde basın ve halkla ilişkiler müşavirliği veya bu müşavirliğe benzer görevler ifa eden birim bulunmayan kurum ve kuruluşlar, bilgi edinme hakkının etkin olarak kullanılabilmesi ve bilgi veya belgelere erişimin zamanında sağlanabilmesi amacıyla, kurum ve kuruluş içinde mevcut bir danışma birimi bünyesinde bilgi edinme birimleri oluştururlar veya doğrudan kurum yöneticisine bağlı bilgi edinme yetkilisi tayin ederler. Valilik ve kaymakamlıklarda, doğrudan vali veya kaymakama bağlı olarak faaliyette bulunmak üzere bilgi edinme yetkilisi görevlendirilir.

Bilgi edinme birimlerinde, yeterli sayıda personel görevlendirilir. Bu birimlerin, vatandaşların bilgi edinme başvurusu yapabilmelerini kolaylaştıracak fiziksel mekana ve teknik donanıma sahip olması esastır.

Bu birimlerde görevli personel, bilgi edinme hakkını kullanacak kişilere istekleri halinde, başvurunun nasıl yapılacağı, talep edilen bilgi veya belgenin kurum ve kuruluşun hangi biriminde bulunabileceği ve başvuru sonrasındaki işlemler konusunda bilgi verir, açıklama yapar, gerekli yardımı sağlar ve bilgi edinme başvurularıyla ilgili işlemleri yapar.

Bilgi edinme başvurusunda bulunan kişilerin, kurum ve kuruluşların ellerinde hangi konularda ve ne türden bilgi veya belgeler bulunduğu konusunda bilgilenmelerini sağlamak amacıyla, 6 ncı madde uyarınca kurum ve kuruluşlarca hazırlanacak kurum bilgi-belge tasnif listeleri, bilgi edinme birimlerinde bulundurulur ve bunlardan yeterli sayıda nüsha başvuru sahiplerinin istifadesine sunulur.

Kurum ve kuruluşların teşkilat yapısına, görev ve hizmet alanlarına ilişkin bilgiler, tanıtma veya eğitim amaçlı broşürler ve yayınlar, yıllık faaliyet raporları ile bütçe ve harcamalarına ilişkin raporlar bilgi edinme birimlerinde bulundurulabilir. Kişiler bu tür tanıtıcı yayınlardan istifade edebilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Bilgi Edinme Başvurusu

Başvuru usulü
Madde 9- Gerçek kişiler tarafından yapılacak bilgi edinme başvurusu; başvuru sahibinin adı ve soyadı, imzası, oturma yeri veya iş adresini içeren dilekçeyle, istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluş bünyesindeki bilgi edinme birimlerine yapılır.

Tüzel kişiler tarafından yapılacak bilgi edinme başvurusu; tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçeyle, istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluş bünyesindeki bilgi edinme birimlerine yapılır. Yetki belgesi, noter veya ticaret sicil memurluğunca tasdik edilmiş olarak sunulur.

Bakanlıklar, bağlı kuruluşlar ile diğer kurum ve kuruluşların taşra teşkilatında bulunan bilgi veya belgelere ilişkin başvurular, vali veya kaymakama bağlı olarak faaliyette bulunan bilgi edinme yetkililerine yapılır. Valilik ve kaymakamlıklarda bulunan bilgi edinme yetkilileri, merkezi idareyi ilgilendiren konularda kendilerine yapılan başvuruları ilgili bakanlıklara gönderir ve durumu ilgiliye yazılı olarak bildirir.

Dilekçede, istenen bilgi veya belgeler açıkça ve ayrıntılı olarak belirtilir. İstenen bilgi veya belgeye erişimin kısa sürede sağlanabilmesi amacıyla, dilekçede istenen bilgi veya belgenin konusu, varsa tarihi, sayısı ve kurum veya kuruluşun hangi biriminden istendiği ve ihtiyaç duyulan diğer hususlar belirtilir.

Başvuru dilekçesinde, başvurunun Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında yapıldığına dair bir ibare bulunur.

Başvuru dilekçelerinin veya başvuru formlarının, daktiloyla doldurulması veya bilgisayar çıktısı olması şartı aranmaz. Ancak başvuru dilekçeleri veya formları okunaklı ve anlaşılır bir şekilde yazılır veya doldurulur.

Başvuru dilekçeleri posta yoluyla da, kurum ve kuruluşların bilgi edinme birimlerine gönderilebilir. Bu takdirde, başvuru dilekçesinin kurum ve kuruluşların bilgi edinme birimlerine ulaştığı tarih, başvuru tarihidir.

Başvuru dilekçeleri faks yoluyla da, kurum ve kuruluşların bilgi edinme birimlerine gönderilebilir. Ancak faks yoluyla yapılacak başvurularda ayrıca, gerçek kişiler ile tüzel kişiliği temsile yetkili kişilerin T.C. kimlik numaraları belirtilir. Faks yoluyla iletilen dilekçelerde, dilekçe sahibi kendisine faks yoluyla cevap verilmesini isterse, dilekçesinde cevap verilecek faks numarasını ayrıca belirtir. Kurum ve kuruluşlar, faks yoluyla yapılan başvurulara, faks yoluyla veya elektronik ortamda cevap verebileceği gibi, istenen bilgi veya belgenin niteliğine göre yazıyla da cevap verebilir. İstenen bilgi veya belgenin bu biçimlerle verilmesinin mümkün olmadığı hallerde, söz konusu bilgi veya belgenin yerinde incelenebilmesi, not alınabilmesi, dinlenebilmesi, görülebilmesi veya izlenebilmesi mümkündür. Faks yoluyla gelen başvuru dilekçesinin kurum ve kuruluşların bilgi edinme birimlerine ulaştığı tarih, başvuru tarihidir.

Başvuru üzerine istenen bilgi veya belgeye erişimin kısa sürede sağlanabilmesi ve bilgi edinme taleplerinin kolaylıkla işleme konulabilmesi amacıyla, başvuru sahipleri bilgi edinme başvurusuna dair dilekçelerini verirken, gerçek kişiler için EK-2’de, tüzel kişiler için EK-3’te yer alan formlardan isterlerse yararlanabilirler. Ancak, elektronik posta yoluyla başvuru yapacak gerçek veya tüzel kişilerin EK-2 veya EK-3’te yer alan formları doldurmaları zorunludur.

Elektronik ortamda yapılacak başvurular

Madde 10- Bilgi edinme başvurusu, kişinin kimliğinin ve imzasının veya yazının kimden neşet ettiğinin tespitine yarayacak başka bilgilerin yasal olarak belirlenebilir olması kaydıyla elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da yapılabilir.

Elektronik posta yoluyla başvurular, başvuru sahibinin adı ve soyadı, oturma yeri veya iş adresine ilave olarak kimlik doğrulama amacıyla kullanılacak T.C. kimlik numarası belirtilmek suretiyle, istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluş bünyesindeki bilgi edinme biriminin elektronik posta adresine yapılır. Elektronik posta yoluyla gerçek kişiler tarafından yapılacak başvurular, EK-2’de yer alan form doldurulmak suretiyle yapılır.

Tüzel kişiler tarafından elektronik posta yoluyla yapılacak başvurular, tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin T.C. kimlik numarası belirtilmek suretiyle ve yetki belgesiyle birlikte, istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluş bünyesindeki bilgi edinme biriminin elektronik posta adresine yapılır. Elektronik posta yoluyla tüzel kişiler tarafından yapılacak başvurular, EK-3’te yer alan form doldurulmak suretiyle yapılır. Yetki belgesi uygun elektronik araçlarla elektronik ortama aktarılarak gönderilir.

Gerçek veya tüzel kişiler tarafından, 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince elektronik imza kullanılarak gönderilen başvurularda, T.C. kimlik numarası ayrıca aranmaz.

Elektronik posta yoluyla yapılacak başvurularda, başvuru formunun kurum veya kuruluşun bilgi edinme biriminin elektronik posta adresine ulaştığı tarih, başvuru tarihidir.

Elektronik posta yoluyla yapılacak başvurular için, kurum ve kuruluşların bilgi edinme birimleri, bu amaçla kurumsal bir elektronik posta adresi oluştururlar ve kurumsal internet sayfalarında yayımlarlar.

Kurum ve kuruluşlar elektronik ortamda yapılan başvuruya elektronik ortamda cevap verebileceği gibi, istenen bilgi veya belgenin niteliğine göre yazıyla da cevap verebilir. İstenen bilgi veya belgenin bu biçimlerle verilmesinin mümkün olmadığı hallerde, söz konusu bilgi veya belgenin yerinde incelenebilmesi, not alınabilmesi, dinlenebilmesi, görülebilmesi veya izlenebilmesi mümkündür.

Özürlü vatandaşlarca yapılacak başvurular
Madde 11- Yazının neşet ettiği kimsenin tespitine yarayacak başka bilgilerin bulunması halinde, özürlü vatandaşlar bakımından bu bilgiler, imza yerine geçmek üzere kullanılır.

İstenecek bilgi veya belgelerin niteliği
Madde 12- Bilgi edinme başvurusu, başvurulan kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere ilişkin olmalıdır. Kurum ve kuruluşların ellerinde/kayıtlarında bulunan bir veya birden çok bilgi veya belge içerisinde bulunan bilgi veya belgeler için de bilgi edinme başvurusu yapılabilir.

Ancak, dilekçeyle istenen bilgi veya belgelerin kurum ve kuruluş kayıtlarında olup olmadığının araştırılması veya istenen bilgi veya belgelere erişim sağlanması işleminin, kurum veya kuruluşun günlük çalışmalarını aksatmaması ve kuruma makul olmayan bir yük getirmemesi esastır.

Kurum ve kuruluşlar, ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere ilişkin ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler.

İstenen bilgi veya belge, birden fazla idari veya siyasi makamın kararı ile tekemmül edecek mahiyette olup, değerlendirilmesi veya işlemi devam etmekte ise, kurum ve kuruluşlar istenen bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler. Ancak, istenen bilgi veya belgenin hangi aşamada bulunduğu başvuru sahibine bildirilir.

Belli bir tarihte açıklanacağı, duyurulacağı önceden belirtilmiş olup, zamanından önce açıklanması halinde kamu yararını zedeleyecek, kişisel menfaat temin edilebilecek şekilde kullanılabilecek bilgi veya belgeler, önceden belirtilen tarihten daha evvel açıklanamaz, erişim sağlanamaz.

Mevcut olmayan bilgi veya belgelerin istenmesi
Madde 13- Kurum ve kuruluşlar ellerinde/kayıtlarında bulunan bilgi veya belgeleri vermekle yükümlü olup, kayıt ve dosyalarında bulunmayan ve ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme, derleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden başvurulara olumsuz cevap verirler.

Kurum ve kuruluşların, ellerinde/kayıtlarında mevcut olmayan, ancak yakın gelecekte oluşturulma ihtimali bulunan bilgi veya belgelerle ilişkin başvurulara da cevap verme yükümlülüğü yoktur.

Başvuru konusu bilgi veya belgenin imha edildiğinin veya kaybedildiğinin anlaşılması durumunda, başvuru sahibine bilgi verilir.

Yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler
Madde 14- Kurum ve kuruluşlarca yayımlanmış veya yayın, broşür, ilan ve benzeri yollarla kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler, bilgi edinme başvurularına konu olamaz.

Kurum ve kuruluşlarca elektronik ortamda yayımlanmış ve kamunun erişimine açık bilgi veya belgeler de bilgi edinme başvurularına konu olamaz.

Ancak, yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgelerin ne şekilde, ne zaman ve nerede yayımlandığı veya açıklandığı başvurana bildirilir.

Başvuruların kabulü, değerlendirilmesi ve işleme konulması
Madde 15- Başvuru dilekçeleri veya formları, kurum ve kuruluşların bilgi edinme birimleri tarafından kabul edilir. Bilgi edinme birimleri, başvuru dilekçeleri veya formlarının 9 uncu maddede belirtilen şekilde verilip verilmediğinin kontrolünü yaptıktan hemen sonra bunların kayıtlarını yapar ve tarih ile sayı verir, ayrıca hazır bulunmaları koşuluyla başvuru sahiplerine alındı makbuzu verirler. Alındı makbuzunda, başvuru kaydının tarih ve sayısı belirtilir.

Başvuru dilekçeleri veya formlarının, kurum ve kuruluşların bilgi edinme birimlerince alındığı tarih, başvuru tarihidir.

Kurum ve kuruluşların bilgi edinme birimleri dışındaki herhangi bir birimine ulaşan başvuru dilekçeleri veya formlar, işleme konulmadan derhal bilgi edinme birimlerine gönderilir.

9 uncu maddede belirtilen unsurları içermeyen başvuru dilekçeleri veya formları işleme konulmaz.

10 uncu maddede belirtilen unsurları içermeyen, elektronik posta yoluyla gönderilmiş başvuru dilekçeleri veya formları işleme konulmaz.

Gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu, sonradan anlaşılan başvuru sahiplerinin dilekçeleri veya formları bu durumun anlaşıldığı tarihte hiç yapılmamış sayılır.

Elektronik posta yoluyla yapılan bilgi edinme başvurularında, başvuru sahibi gerçek veya tüzel kişilerin verdiği T.C. kimlik numarası, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün internet sayfasından, başvuru sahibi tarafından verilen ad ve soyadın doğru olup olmadığı amacıyla sorgulanır. Gerçeğe aykırı ad ve soyadla yapılan başvurular işleme konulmaz.

Başvuru dilekçesi veya formu kaydedildikten sonra, en geç 2 işgünü içerisinde kurum veya kuruluşun ilgili ana hizmet, danışma, denetim, yardımcı veya diğer birim/birimlerine gönderilir. Bu yazıda; başvurunun hangi birim tarafından cevaplanacağı ve istenen bilgi veya belgeye erişim sağlanması halinde, başvuru sahibine hangi tarihe kadar cevap verilmesi gerektiği belirtilir. Bu tür yazıların hızlı bir şekilde ilgili birimlere iletilmesini teminen, gerekli yetki devri işlemleri ilgili mevzuata uygun olarak yapılır.

Elektronik posta yoluyla gelen başvuruların bilgisayar çıktısı alınır, alınan çıktı kurum veya kuruluşun ilgili birimlerine gönderilir ve ayrıca istenen bilgi veya belgeye erişim sağlanması halinde, başvuru sahibine hangi tarihe kadar cevap verilmesi gerektiği belirtilir.

Kurum ve kuruluşlar bünyesindeki bilgi edinme birimleri, 4982 sayılı Kanun ve bu Yönetmelikte belirlenen esas ve usullere göre kurum ve kuruluşların ilgili diğer birimleriyle koordinasyon içinde görev ifa ederler.

Başvuru sahiplerine yardım
Madde 16- Bilgi edinme birimlerinde görevli personel, bilgi edinme başvurusunda bulunan kişilere yol göstermekle, Kanun kapsamında sahip oldukları hakları kullanabilmeleri için yardımcı olmakla yükümlüdürler. Bu amaçla görevli personel, dilekçe veya formlardaki şekil eksikliklerini, başvuru sahiplerine başvuru anında belirtir ve nasıl giderileceği konusunda yol gösterir.

İstenen bilgi veya belgelerin belirsizliği
Madde 17- Başvuru dilekçesi veya formuyla istenen bilgi veya belgeler, yeterince açık ve anlaşılır değilse, kurum ve kuruluşlar başvurunun hangi nedenlerle yeterince açık ve anlaşılır olmadığını başvuru sahibine bildirebilir ve ek bilgiler sunmasını isteyebilir.

Bu takdirde 21 inci maddedeki 15 günlük süre kesilir.

Başvuru dilekçelerinin diğer kurum ve kuruluşlara yönlendirilmesi
Madde 18- İstenen bilgi veya belge, başvurulan kurum ve kuruluştan başka bir yerde bulunuyorsa, başvuru dilekçesi bu kurum ve kuruluşun bilgi edinme birimine gönderilir ve durum ilgiliye yazılı olarak bildirilir. Elektronik postayla yapılan başvuru ile istenen bilgi veya belge, başvurulan kurum ve kuruluştan başka bir yerde bulunuyorsa, başvuru formu bu kurum ve kuruluşun bilgi edinme birimine gönderilir ve durum ilgiliye elektronik postayla veya yazılı olarak bildirilir.

Bu şekilde yönlendirilen başvuru, alındığı tarihte bu kurum ve kuruluşa yapılmış ilk başvuru sayılır ve önceki başvuru hiç yapılmamış sayılır.

Kendisine bilgi edinme başvurusunda bulunulan kurum ve kuruluş, talep edilen bilgi veya belge kendisinde bulunmakla birlikte, istenen bilgi veya belgenin başka bir veya birden fazla kurum ve kuruluştan neşet ettiğini veya görev alanına girdiğini tespit etmesi halinde, bilgi veya belgeye erişim sağlamadan önce, söz konusu kurum ve kuruluşlardan uygun görüş alır. Bu takdirde bilgi veya belgeye erişim 30 iş günü içinde sağlanır. Bu durumda, sürenin uzatılması ve bunun gerekçesi başvuru sahibine yazılı olarak ve 15 iş günlük sürenin bitiminden önce bildirilir.

Uygun görüş sorulan kurum ve kuruluşa, görüş bildirmesi için 5 iş gününden az süre verilemez. Uygun görüş sorulan kurum ve kuruluş yetkilileri, ilgiliye süresinde cevap verilmesi konusunda, kendisine başvuru yapılan kurum ve kuruluş yetkilileriyle aynı hukuki sorumluluğu paylaşır.

Başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumunda, kendisine başvuru yapılan kurum ve kuruluş, diğer kurum ve kuruluşlardan istenen bilgi veya belgenin kendisinde bulunmayan kısmıyla ilgili olarak ilgili kurum ve kuruluşlardan bilgi veya belge talebinde bulunabilir. Bu takdirde bilgi veya belgeye erişim 30 iş günü içinde sağlanır. Bu durumda, sürenin uzatılması ve bunun gerekçesi başvuru sahibine yazılı olarak ve 15 iş günlük sürenin bitiminden önce bildirilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Bilgi veya Belgelere Erişim

Başvuruların cevaplandırılması
Madde 19- Bilgi edinme birimlerince iletilen başvurularla ilgili cevaplar, kurum ve kuruluşların bilgi edinme birimlerince başvuruya cevap vereceği belirtilen birimi tarafından cevaplandırılır.

Başvuruya cevap verecek birimin, istenen bilgi veya belgeyi kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden sağlaması, başvuru ile ilgili olarak bir başka kurum ve kuruluşun görüşünü almasının gerekmesi veya başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumlarında, 18 inci maddede belirtilen hükümler uygulanır.

Kurum ve kuruluşlar, bilgi edinme başvurularıyla ilgili cevaplarını yazılı olarak veya elektronik ortamda başvuru sahibine bildirirler. Ancak, başvuru sahibine elektronik posta yoluyla verilecek cevaplar, kurum ve kuruluşların bilgi edinme birimleri aracılığıyla gönderilir. Bu şekilde gönderilen cevaplar, resmi belge hükmündedir. Bu kapsamdaki bir başvuruya hazırlanan cevap, ilgili birim tarafından bilgi edinme birimlerine yazılı olarak ve ayrıca elektronik ortamda gönderilir.

Başvurunun cevaplandığı tarih, kurum veya kuruluşun cevap yazısı üzerindeki tarihtir.

Bilgi edinme başvuruları hakkında gerekli inceleme ve araştırma, başvuruya cevap verecek birim tarafından yapılır ve olumlu görülen veya reddedilen tüm başvurular, 21 inci maddede belirtilen 15 veya 30 iş günlük süreler içinde cevaplandırılır.

Olumlu veya olumsuz tüm başvurular cevaplandırılırken, başvuru sahibine gönderilecek yazının bir sureti, yazının ekleri hariç olmak üzere ayrıca bilgi edinme birimlerine gönderilir.

Başvurunun reddedilmesi halinde bu kararın gerekçesi ve buna karşı kurum veya kuruluşa ve yargıya yapılabilecek başvuru yolları ve süreleri belirtilir.

Kamu görevlilerinin ihmali veya kusurlu davranışları nedeniyle belirtilen süreler içinde başvurunun cevaplandırılmaması, kurum ve kuruluşların cevap verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

Daha önce cevaplandığı halde aynı kişiler tarafından yeniden yapılan tekrar mahiyetindeki başvurular, yeniden cevaplanmazlar.

Bilgi veya belgelere erişim usulü
Madde 20- Kurum ve kuruluşlar, başvuru sahibine istenen belgenin onaylı bir kopyasını verirler. Elektronik ortamdaki bilgi veya belgeler, elektronik posta, veri kopyalamaya yarayan diskler ve diğer araçlarla başvuru sahibine verilebilir.

Bilgi veya belgenin niteliği gereği kopyasının verilmesinin mümkün olmadığı veya kopya çıkarılmasının aslına zarar vereceği hallerde, kurum ve kuruluşlar ilgilinin;
a) Yazılı veya basılı belgeler için, söz konusu belgenin aslını incelemesi ve not alabilmesini,
b) Ses kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları dinleyebilmesini,
c) Görüntü kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları izleyebilmesini,
sağlarlar.

Bu amaçla, erişimin nasıl, ne zaman ve nerede sağlanacağı ile gerekli görülen diğer hususlar, başvuru sahibine erişim süresi içinde bildirilir. Bu şekilde erişim sağlanırken, bilgi veya belgenin değiştirilmesi, imhası, çalınması veya diğer riskler değerlendirilerek, başvuru sahibine en az bir görevli nezaret eder ve gerekli diğer tedbirler alınır.

Bilgi veya belgenin yukarıda belirtilenlerden farklı bir şekilde elde edilmesi mümkün ise, belgeye zarar vermemek koşuluyla bu olanak sağlanır.

Bilgi veya belgeye erişim süreleri
Madde 21- Kurum ve kuruluşlar, başvuru üzerine istenen bilgi veya belgeye erişimi 15 iş günü içinde sağlarlar.

Ancak istenen bilgi veya belgenin, başvurulan kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden sağlanması; başvuru ile ilgili olarak bir başka kurum ve kuruluşun görüşünün alınmasının gerekmesi veya başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumlarında bilgi veya belgeye erişim 30 iş günü içinde sağlanır. Bu durumda, sürenin uzatılması ve bunun gerekçesi başvuru sahibine yazılı olarak ve 15 iş günlük sürenin bitiminden önce bildirilir.

Ancak, bilgi edinme birimleri tarafından kurum veya kuruluşun ilgili ana hizmet, danışma, denetim, yardımcı veya diğer birim/birimlerine gönderilen başvurular, kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden bilgi veya belge sağlandığı şeklinde anlaşılamaz.

Gizli bilgileri ayırarak bilgi veya belge verme
Madde 22- İstenen bilgi veya belgelerde, gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler ile açıklanabilir nitelikte olanlar birlikte bulunuyor ve bunlar birbirlerinden ayrılabiliyorsa, söz konusu bilgi veya belge, gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler çıkarıldıktan sonra başvuranın bilgisine sunulur. Ayırma gerekçesi başvurana yazılı olarak bildirilir.

Başvuru ücretleri
Madde 23- Kurum ve kuruluşlar, erişimine olanak sağladıkları bilgi veya belgeler için başvuru sahibinden, bilgi veya belgelere erişimin gerektirdiği inceleme, araştırma, kopyalama, postalama ve diğer maliyet unsurları ile orantılı ölçüde ücret tahsil edebilir. Kurum ve kuruluşlar bu amaçla bilgiye erişim ücretleri tarifesi hazırlar ve Kurulun olumlu görüşünü müteakip yürürlüğe koyarlar. Bu tarifelerde belirlenen ücretler her yıl 213 sayılı Vergi Usul Kanununda düzenlenen yeniden değerleme oranına göre artırılır. Ancak erişimine olanak sağlanan bilgi veya belgelerin ilk 10 sayfalarının kopyaları için, postalama maliyeti dahil herhangi bir ücret alınmaz. Kurum ve kuruluşlar elektronik posta yoluyla erişimine olanak sağladıkları bilgi veya belgeler için de, erişimin gerektirdiği inceleme, araştırma ve diğer maliyet unsurlarıyla orantılı ölçüde ücret tahsil edebilir.

Yazılı belge şeklinde kopyası verilmesi mümkün olmayan diğer bilgi veya belgelerden kurum ve kuruluşlarca erişimine olanak sağlananların ücretlendirilmesine dair esaslar, aynı tarifede düzenlenir.

Kurum ve kuruluşlar erişimini sağlayacakları bilgi veya belgelerin, erişim maliyeti tutarı ve ödemenin hangi hesaba yatırılması gerektiği hakkında başvuru sahibini, başvuru tarihinden itibaren 15 gün içinde bilgilendirirler. Ancak, istenen bilgi veya belgenin, başvurulan kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden sağlanması; başvuru ile ilgili olarak bir başka kurum ve kuruluşun görüşünün alınmasının gerekmesi veya başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumlarında, kurum ve kuruluşlar erişim maliyeti tutarı ve ödemenin hangi hesaba yatırılması gerektiği hakkında başvuru sahibini, başvuru tarihinden itibaren 30 gün içinde bilgilendirirler.

Bilgi veya belgelere erişim için gereken maliyet tutarının kurum ve kuruluş tarafından başvuru sahibine bildirilmesiyle, 15 veya 30 iş günlük süreler kesilir. Bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 15 iş günü içinde, başvuru sahibi ödemeyi gerçekleştirdiğini ibraz eden banka belgesini sunmadığı takdirde, talebinden vazgeçmiş sayılır.

Kamu kurum ve kuruluşlarının, erişimine olanak sağladıkları bilgi veya belgeler için başvuru sahiplerinden talep edecekleri ücretlerin yatırılması için T.C. Ziraat Bankası Ankara Merkez Şubesinde bir hesap açılır. Hesapta toplanan ücretler, ilgili kamu kurum veya kuruluşunun bütçesine özel ödenek olarak aktarılmak üzere bütçeye gelir olarak kaydedilir.

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, erişimine olanak sağladıkları bilgi veya belgeler için başvuru sahiplerinden talep edecekleri ücretlerin yatırılması için T.C. Ziraat Bankası Ankara Merkez Şubesinde ayrı bir hesap açılır. Bu hesapta toplanan paralar ilgili meslek kuruluşları bütçelerine aktarılır.

Kurum ve kuruluşlara yapılan ve kopyası 10 sayfayı geçen bilgi edinme başvurularının hangilerinden ücret tahsil edilmeyeceği, kamu yararı gözetilerek Kurul kararı ile düzenlenir.

Eğitim
Madde 24- Kurum ve kuruluşlar, Kanunun ve bu Yönetmeliğin uygulanması konusunda personeline gerekli eğitimi sağlarlar ve bu amaçla eğitim programları düzenlerler.

Kanunda istisna sayılan bilgi veya belgelere ilişkin talepler
Madde 25- Bilgi edinme hakkının sınırları olarak Kanunda düzenlenen konularda yapılan bilgi edinme başvuruları reddedilir ve ret kararı yazı ile başvuru sahibine bildirilir. Ret kararında, Kanunun hangi maddesine dayanılarak ret kararının verildiği belirtilir ve ayrıca Kanunun istisna hükmünün başvuru talebine nasıl uygulandığı kısaca açıklanır.

26/10/1994 tarihli ve 4045 sayılı Kanun uyarınca yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucu derlenen ve bilgi edinme hakkına konu olabilecek nitelikteki bilgi veya belgeler hakkındaki başvurular, söz konusu araştırma ve soruşturmanın yapılmasını talep eden kurum veya kuruluşun bilgi edinme birimine yapılır.

İtiraz usulü
Madde 26- Bilgi edinme istemi Kanunun 16 ve 17 nci maddelerinde öngörülen sebeplerle reddedilen başvuru sahibi, yargı yoluna başvurmadan önce kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna itiraz edebilir. İtiraz yazılı olarak yapılır. Kurul, bu konudaki kararını 30 iş günü içinde verir.

21 inci maddede belirtilen süreler içinde, kurum ve kuruluşlar tarafından başvuru sahibine olumlu veya olumsuz herhangi bir cevap verilmemesi halinde, başvuru sahibinin isteği 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10 uncu maddesi uyarınca başvurunun yapıldığı tarihten başlayarak 60 günün geçmesiyle reddedilmiş sayılır. Bu durumda, başvuru sahibi 2577 sayılı Kanunun 7 nci maddesinde belirlenen 60 günlük dava açma süresi içinde konusuna göre Danıştaya, idare mahkemelerine veya vergi mahkemelerine dava açabilir.

Bu maddenin ikinci fıkrası gereğince bilgi edinme istemi Kanunun 16 ve 17 nci maddelerinde öngörülen sebeplerle reddedilmiş sayılan başvuru sahibi, yargı yoluna başvurmadan önce dava açma süresinin başladığı tarihten itibaren 15 gün içinde Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna itiraz edebilir. İtiraz yazılı olarak yapılır. Kurul, bu konudaki kararını 30 iş günü içinde verir.

Kurula itiraz, başvuru sahibinin idari yargıya başvurma süresini durdurur.

Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu kararları
Madde 27- 4982 sayılı Kanun uyarınca kurulan Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu; bilgi edinme başvurusuyla ilgili yapılacak itirazlar üzerine, Kanunun 16 ve 17 nci maddelerinde öngörülen sebeplere dayanılarak verilen kararları inceler ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar verir.

Kurulca yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, Kanunun 16 ve 17 nci maddelerinde öngörülen sebeplere dayanılarak kurum ve kuruluşlarca verilen red kararlarının dayanağı olan bilgi veya belgelerin; Devlet sırlarına ilişkin mevzuat çerçevesinde Devlet sırrı olmasını gerektirmediği, ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar vermeyeceği veya haksız rekabet ve kazanca sebep olmayacağı yönünde Kurulca karar verilebilir.

Başvuru sahipleri ile kurum ve kuruluşlar arasında Kanunun 16 ve 17 nci maddeleri kapsamına giren bilgi veya belgelere erişimden kaynaklanan sorunlar, Kurul tarafından verilecek kararlarla çözümlenir. Kurul tarafından verilecek kararlara, kurum ve kuruluşlarca uyulur.

Kurul, bilgi edinme hakkının kullanılmasına ve hangi ölçütler esas alınarak bilgi veya belgelere gizlilik derecesi verileceğine ilişkin hususları Kurul kararı şeklinde düzenlemeye yetkilidir. Bu kararlar Resmi Gazete’de yayımlanır.

Kurul tarafından istenen bilgi veya belgeler
Madde 28- Bilgi edinme istemi Kanunun 16 ve 17 nci maddelerinde öngörülen sebeplerle reddedilen başvuru sahiplerinin Kurula itirazı üzerine, Kurul başvurunun yapıldığı kurum veya kuruluştan her türlü bilgi veya belgeyi isteyebilir. Kurum ve kuruluşlar, Kurulun istediği her türlü bilgi veya belgeyi 15 iş günü içinde vermekle yükümlüdürler.

İtiraz üzerine Kurul ayrıca, başvuru sahibi ve kurum veya kuruluşların, itiraz konusuyla ilgili yazılı veya şifahi görüşlerine başvurabilir, konuyla ilgili uzmanların görüşünü alabilir ve gerekli gördüğü diğer incelemelerde bulunabilir.

Kurula gönderilen bilgi veya belgeler ile Kurul tarafından edinilen görüş, değerlendirme ve incelemelerden gizlilik derecesi bulunanların korunmasında ve saklanmasında gizlilik ilkesine uyulur. Kurul başkan ve üyeleri ile bu bilgileri derleyen ve değerlendiren tüm personel bu yasağa uymakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, Kurul başkan ve üyeleri ile diğer personelin görevlerinden ayrılmalarından sonra da devam eder.

Kurul başkan ve üyelerinin sorumlulukları
Madde 29- Kurul başkan ve üyeleri;
a) Görevlerini, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, kanunlarına ve evrensel hukuk kurallarına bağlı olarak yürütürler.
b) Görevlerini yerine getirirken dil, din, ırk, cinsiyet ve uyrukluk ayrımı yapamazlar.
c) Siyasi partilere üye olamazlar; görevlerini yerine getirirken herhangi bir siyasi partinin veya siyasi görüşün, kişinin, şirketin, derneğin, vakfın ve her nevi özel teşebbüsün yararını veya zararını hedef alan davranışlarda bulunamazlar.
d) Düşünce ve kanaatlerinin oluşmasında ve uygulanmasında toplumun yararları ile ekonominin gereklerini bağdaştırmayı esas tutarlar. Kararlarını başkalarına bağlı kalmadan, başkalarının yönlendirmesinden etkilenmeden hukuka ve vicdani kanaatlerine göre alır ve uygularlar.
e) Meslek haysiyetinin ve görevlerinin gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını hizmet içi ve dışındaki davranışlarıyla gösterirler.
f) Görevleri dolayısıyla öğrendikleri sırlar ile ilgililere ve üçüncü kişilere ilişkin gizli kalması gereken bilgileri yetkili merciler dışında hiçbir kurum, kuruluş veya kişiye açıklayamazlar; kendilerinin yararına veya üçüncü kişilerin yararına veya zararına kullanamazlar. Bu zorunluluk görevden ayrıldıktan sonra da devam eder.
Kurul başkanı, Kurulu temsil eder ve Kurulca yerine getirilmesi gereken görevleri; mevzuat hükümlerine, Kurulun amaç ve politikalarına uygun olarak düzenler ve yürütür.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Bilgi Edinme Hakkının Sınırları

Yargı denetimi dışında kalan işlemler
Madde 30- Yargı denetimi dışında kalan idari işlemlerden kişinin çalışma hayatını ve mesleki onurunu etkileyecek nitelikte olanlar, Kanun ve bu Yönetmelik kapsamına dahildir. Bu şekilde sağlanan bilgi edinme hakkı işlemin yargı denetimine açılması sonucunu doğurmaz.

Devlet sırrına ilişkin bilgi veya belgeler
Madde 31- Açıklanması halinde Devletin emniyetine, dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine açıkça zarar verecek ve niteliği itibarıyla Devlet Sırları Kanununa göre Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.

Ülkenin ekonomik çıkarlarına ilişkin bilgi veya belgeler
Madde 32- Açıklanması ya da zamanından önce açıklanması halinde, ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi veya belgeler, Kanun ve bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.

İstihbarata ilişkin bilgi veya belgeler
Madde 33- Sivil ve askeri istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi veya belgeler, Kanun ve bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.

Ancak, bu bilgi ve belgeler kişilerin çalışma hayatını ve meslek onurunu etkileyecek nitelikte ise, istihbarata ilişkin bilgi ve belgeler aşağıda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde bilgi edinme hakkına konu olurlar:
a) Bilgi edinme başvuruları bizzat ilgilisi veya konuya ilişkin düzenlenen özel vekaletname ile yetkilendirilmiş olmak koşulu ile vekili tarafından yapılır.
b) Sivil ve askeri istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi veya belgelerden, sadece kişilerin çalışma hayatını ve meslek onurunu etkileyici nitelikte olan ve ilgilisi hakkında bir işleme dayanak teşkil etmek üzere işlenmiş veya değerlendirilmiş bilgi veya belgeler bilgi edinme hakkı kapsamında değerlendirilir. İstihbarat birimlerininin kayıtlarında bulunan ancak herhangi bir işleme tabi tutulmayan ve/veya diğer kurum ve kuruluşlara verilmeyen istihbari bilgiler, bilgi edinme hakkı kapsamında değerlendirilmez.
c) Kurum veya kuruluşların işlemlerine dayanak teşkil etmek üzere, istihbarat birimlerinden talep edilen ve istihbarat birimlerince değerlendirilmek suretiyle kurum veya kuruluşların istifadesine sunulan istihbari bilgi veya belgelere ilişkin bilgi edinme hakkı kapsamındaki başvurular, söz konusu araştırma veya soruşturmanın yapılmasını talep eden kurum veya kuruluşun bilgi edinme birimine yapılır ve başvuruya erişim bu kurum veya kuruluşça sağlanır. Ancak bilgi edinme hakkına konu istihbari nitelikli bilgi veya belgelerin hangi istihbarat birimine ait olduğu ilgililere bildirilmez.

İdari soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler
Madde 34- Kurum ve kuruluşların yetkili birimlerince yürütülen idari soruşturmalarla ilgili olup, açıklanması veya zamanından önce açıklanması halinde;
a) Kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuracak,
b) Kişilerin veya soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenliğini tehlikeye sokacak,
c) Soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürecek,
d) Gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkmasına neden olacak veya soruşturma ile ilgili benzeri bilgi ve bilgi kaynaklarının temin edilmesini güçleştirecek,
Bilgi veya belgeler, Kanun ve bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.

Adli soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler
Madde 35- Açıklanması veya zamanından önce açıklanması halinde;
a) Suç işlenmesine yol açacak,
b) Suçların önlenmesi ve soruşturulması ya da suçluların kanuni yollarla yakalanıp kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek,
c) Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini engelleyecek,
d) Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlal edecek,
Nitelikteki bilgi veya belgeler, Kanun ve bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.

4/4/1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ve diğer özel kanun hükümleri saklıdır.

Özel hayatın gizliliği
Madde 36- Kişinin izin verdiği haller saklı kalmak üzere, özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması halinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, mesleki ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.

Kamu yararının gerektirdiği hallerde, kurum ve kuruluşların kayıtlarında bulunan kişisel bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluşlar tarafından, ilgili kişiye en az yedi gün önceden haber verilerek yazılı rızası alınmak koşuluyla açıklanabilir.

Bilgi edinme başvurusuna konu olan bilgi veya belgelerde, özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması halinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, mesleki ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgelerin bulunması halinde de ikinci fıkra hükmü uygulanır.

Haberleşmenin gizliliği
Madde 37- Haberleşmenin gizliliği esasını ihlal edecek bilgi veya belgeler, Kanun ve bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.

Ticari sır
Madde 38- Kanunlarda ticari sır olarak nitelenen bilgi veya belgeler ile, kurum ve kuruluşlar tarafından gerçek veya tüzel kişilerden gizli kalması kaydıyla sağlanan ticari ve mali bilgiler, Kanun ve bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.

Fikir ve sanat eserleri
Madde 39- Fikir ve sanat eserlerine ilişkin olarak yapılacak bilgi edinme başvuruları hakkında ilgili kanun hükümleri uygulanır.

Kurum içi düzenlemeler
Madde 40- Kurum ve kuruluşların, kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkının kapsamı dışındadır. Ancak, söz konusu düzenlemeden etkilenen kurum çalışanlarının bilgi edinme hakları saklıdır.

Kurum içi görüş, bilgi notu ve tavsiyeler
Madde 41- Kurum ve kuruluşların faaliyetlerini yürütmek üzere, elde ettikleri görüş, bilgi notu, teklif ve tavsiye niteliğindeki bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluş tarafından aksi kararlaştırılmadıkça bilgi edinme hakkı kapsamındadır.

Bilimsel, kültürel, istatistik, teknik, tıbbi, mali, hukuki ve benzeri uzmanlık alanlarında yasal olarak görüş verme yükümlülüğü bulunan kişi, birim ya da kurumların görüşleri, kurum ve kuruluşların alacakları kararlara esas teşkil etmesi kaydıyla bilgi edinme istemlerine açıktır.

Tavsiye ve mütalaa talepleri
Madde 42- Tavsiye ve mütalaa talepleri Kanun ve bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.

Gizliliği kaldırılan bilgi veya belgeler
Madde 43- İlgili mevzuat uyarınca gizlilik derecesi kaldırılan bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkının sınırları olarak Kanunda düzenlenen istisnalar kapsamına girmediği takdirde bilgi edinme başvurularına açık hale gelir.

Arşiv malzemesi ve arşivlik malzemeler
Madde 44- Başvuru sahiplerinin, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünde mevcut arşiv malzemesi ve arşivlik malzemeden yararlanması, yükümlülükleri, arşiv malzemesinin örneklerinin verilmesi hususunda, Bakanlar Kurulunca tespit edilen hükümler ve 16/5/1988 tarihli ve 19816 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanır.

Kişisel verilerin korunması
Madde 45- Kişisel verilerin korunması hakkında ilgili mevzuat hükümleri saklıdır.

ALTINCI BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Ceza hükümleri
Madde 46- Kanunun ve bu Yönetmeliğin uygulanmasında ihmali, kusuru veya kastı bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında, işledikleri fiillerin genel hükümler çerçevesinde ceza kovuşturması gerektirmesi hususu saklı kalmak kaydıyla, tabi oldukları mevzuatta yer alan disiplin cezaları uygulanır.

Kanunda ve bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde erişilen bilgi ve belgeler ticari amaçla çoğaltılamaz ve kullanılamaz. Erişimi sağlayan kurum ve kuruştan izin alınmaksızın, erişilen bilgi veya belgeler hiçbir şekilde basılı veya elektronik ortamda (internet üzerinden dahil) kullanılamaz, yayınlanamaz. Bu madde hükmüne aykırı olarak erişilen bilgi veya belgeleri ticari amaçla çoğaltanlar, kullananlar veya yayınlayanlar hakkında Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.

Denetim
Madde 47- Bilgi edinme hakkının kullanımı kapsamındaki başvurulara ilişkin uygulamalar, kurum ve kuruluş yöneticilerince mevzuat dahilinde denetlenir ve denetimler sonucu belirtilen kurallara uymadığı saptanan kamu görevlileri hakkında genel hükümlere göre disiplin ve ceza işlemleri uygulanır.

Rapor düzenlenmesi
Madde 48- Kurum ve kuruluşlar, bir önceki yıla ait olmak üzere;
a) Kendilerine yapılan bilgi edinme başvurularının sayısını,
b) Olumlu cevaplanarak bilgi veya belgelere erişim sağlanan başvuru sayısını,
c) Reddedilen başvuru sayısı ve bunların dağılımını gösterir istatistik bilgileri,
d) Gizli ya da sır niteliğindeki bilgiler çıkarılarak ya da bu nitelikteki bilgiler ayrılarak bilgi veya belgelere erişim sağlanan başvuru sayısını,
e) Başvurunun reddedilmesi üzerine itiraz edilen başvuru sayısı ile bunların sonuçlarını,
gösterir bir rapor hazırlayarak, bu raporları her yıl Şubat ayının sonuna kadar Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna gönderirler. Bu raporlar, bilgi edinme birimlerinin koordinasyonunda hazırlanır. Bağlı, ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşları raporlarını bağlı, ilgili ya da ilişkili oldukları bakanlık vasıtasıyla iletirler. Kurul, hazırlayacağı genel raporu, söz konusu kurum ve kuruluşların raporları ile birlikte her yıl Nisan ayının sonuna kadar Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderir. Bu raporlar takip eden iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca kamuoyuna açıklanır.

Oluşabilecek tereddütlerin giderilmesi
Madde 49- Kanunun ve bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasında oluşabilecek tereddütleri gidermeye Kurul yetkilidir.

Geçici Madde 1- Kurum ve kuruluşlar, bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren 15 gün içinde, basın ve halkla ilişkiler müşavirliklerinde, 8 inci madde hükümlerine uygun olarak bilgi edinme birimlerini oluştururlar.

Geçici Madde 2- Kurum ve kuruluşlar, bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren 2 ay içinde, ellerinde mevcut olan ve bilgi edinme başvurusuna konu olabilecek tüm bilgi veya belgeleri, bilgi edinme hakkının kullanımını kolaylaştıracak şekilde tasnif ederler. Tasnif işlemleri yapılmadan önce, konuyla ilgili personele bilgi edinme hakkı konusunda gerekli eğitim verilir.

Geçici Madde 3- Bu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihte kurumsal internet sayfası bulunmayan kurum ve kuruluşlar, bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren 1 ay içinde kurumsal internet sayfalarını oluştururlar.

Geçici Madde 4- Kurum ve kuruluşların bilgi edinme birimleri, bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren 15 gün içinde, elektronik posta yoluyla başvuru kabul edecek elektronik posta adreslerini oluşturarak kurumsal internet sayfalarından kamuoyunun bilgisine sunarlar.

Yürürlük
Madde 50- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme
Madde 51- Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

EK-1

KURUM BİLGİ-BELGE TASNİF LİSTESİ

BİLGİ VEYA BELGENİN KONUSU
BİLGİ VEYA BELGENİN TÜRÜ
HANGİ BİRİMDE BULUNDUĞU
GİZLİLİK DERECESİ BULUNUP BULUNMADIĞI
AÇIKLAMALAR

EK-2

BİLGİ EDİNME BAŞVURUSU FORMU
(Gerçek Kişiler İçin)

Başvuru sahibinin adı ve soyadı:
Oturma yeri veya iş adresi:
Elektronik posta adresi: (Elektronik ortamda yapılacak başvurular için doldurulması zorunludur.)
Türkiye Cumhuriyeti Kimlik No: (Elektronik ortamda yapılacak başvurular için doldurulması zorunludur.)
İmzası:

4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir.

Gereğini arz ederim.

EK-3

BİLGİ EDİNME BAŞVURUSU FORMU
(Tüzel Kişiler İçin)

Tüzel kişinin unvanı:
Tüzel kişinin adresi:
Yetkili kişinin Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası: (Elektronik ortamda yapılacak başvurular için doldurulması zorunludur.)

Yetkili kişinin elektronik posta adresi: (Elektronik ortamda yapılacak başvurular için doldurulması zorunludur.)

Yetkili kişinin imzası:
Not: Yetki belgem ekte sunulmaktadır.

4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir.

Gereğini arz ederim.